Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/279 E. 2023/220 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/279 Esas
KARAR NO : 2023/220

DAVA :Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacının dilekçe ekinde sundukları iş sözleşmesi kapsamında davalı taraf ile anlaşarak Güngören ‘de bulunan dairesinin içerisinde yapılacak olan ve yapılan sözleşmede belirtilen 23 kalem işin tadilatı için 69.000 -TL’ye anlaşmış olup bu miktarın 40.000-TL ‘sini nakit olarak davalıya ödediğini, kalan 29.000-TL içinde davalı tarafa vermiş olduğu 29.000-TL ‘lik senedin 28.000-TL ‘sini davalı tarafa ödediğini, davacı müvekkilinin sözleşmeye göre davalı tarafın daire içinde yapmış olduğu tadilat işlerinde kullanmış olduğu malzemelerin kendisine gösterilen malzemeler olmadığını, ürünlerin hatalı ve kalitesiz olduğunu, kullanılan ürünlerin bu nedenle kustuğunu döküldüğünü, ayrıca sözleşmeye Dairenin Kalorifer ve Su Tesisatının davalı tarafça değiştirilmediğini görerek davalı tarafla iletişim kurarak, kullanmış olduğu kalitesiz malzemeler ile Kalorifer tesisatı ile su tesisatını değiştirmesini yoksa kalan 1.000-TL borcunu ödemeyeceğine söylemesine rağmen davalı tarafın bu güne kadar eksik bıraktığı işleri tamamlamadığı gibi tamamen kötü niyetli olarak müvekkilin kendisine 6.000-TL ‘si borcu olmadığı halde müvekkilin kendisine vermiş olduğu 29.000-TL ‘lik senedi icraya koymak sureti ile müvekkilden 6.000-TL ‘sini talep etmesini kabul etmelerinin mümkün olmadığını , davalının tadilat ve tamirat işlerinde hatalı ve kalitesiz ürünler kullanması nedeniyle müvekkilinin maddi yönden zarara uğradığını, sözleşmeye göre müvekkilinden alması gereken miktarın %99 ‘nu müvekkilden almış olduğu halde sözleşmeye göre değiştirmesi gereken Kalorifer ve Su Tesisatını da değiştirmeyerek işi yarım bırakmış olmasından dolayı Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak delil tespiti davası açacaklarını, teminatsız olarak tedbir kararı verilerek icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasına, bu talep kabul edilmediği takdirde takdir edilecek teminat karşılığı tedbir kararı verilerek icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasına, davacı müvekkilin Menkul ve Gayrimenkul malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacakları üzerine haciz konulmamasına, haciz konulmuş ise konulan bu hacizlerin kaldırılmasına yargılama sonucu davanın kabulü ile davacı müvekkilin davalı alacaklı tarafa 5.000-TL si borçlu olmadığının tespitine, bu nedenle davacı müvekkil aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı icra takip dosyası ile yapılan icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, Taraflar arasında yapılan iş sözleşmesine göre davalının edimini yerine getirmediği ve davacı tarafından 29.000,00 TL bedelli senedin 28.000,00 TL’sinin davalıya ödenmesine karşılık davalının bu senedi Bakırköy …. İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasında icraya koyarak fazlaca tahsil edilen 5.000,00 TL yönüyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır.
İspat yükü üzerine düşen taraf ispat etmesi gereken hususu ispat edemediği durumda ispatsızlık durumu söz konusu olacaktır. Hâkim bir husus ispatsız kalmış olsa dahi medeni yargılamada karar vermek durumundadır. TMK 6. Maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
HMK’nun 200. maddesinde, miktar ve değeri belli bir miktarın üzerinde olan hukuki işlemlerin senetle ispat edilmesi gerektiği, aynı kanunun 201. maddesinde de, senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilemeyeceği hüküm altına alınmış, yine aynı kanunun 203. maddesinde de, senetle ispat zorunluluğunun istisnaları belirtilmiştir. Yakın hısımlar arasındaki bir hukuki işlem senede bağlanmış ise, bu senede karşı ileri sürülecek savunmalar tanıkla ispat edilemez ancak senet ile ispat edilebilir. (Yargıtay 3. HD. 2015/12261 esas, 2015/19517 sayılı ilamı)
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer. Kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığının ispat yükümlülüğü davacı borçluya aittir.
Karine olarak bir kambiyo senedinin mevcut bir borcun ifası veya itfası amacıyla verildiği kabul edilir.Kambiyo senetleri birer ödeme aracıdır. Borçlu, bononun başka bir amaçla verildiği yönündeki iddiasını yazılı delil ile ispatlamalıdır. Bu konuda tanık dinletilmesi de mümkün değildir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2018/2939 Esas, 2019/4786 Karar sayılı 2017/3521 Esas, 2019/1844 Karar sayılı kararları)
Senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiası yönünden ise 6102 sayılı TTK 778 yollamasıyla 680. maddesi gereğince açık bono düzenlenebileceği ve davacının bu iddiasını da ancak yazılı delille ispat edebileceği görülmektedir.
Taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır.” hükümleri uyarınca, somutlaştırma yükümlülüğü çerçevesinde, tarafların yargılamada, İspata elverişli şekilde dayandıkları maddi vakıaları somutlaştırmaları, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri gerektiği, bu bağlamda davacı tarafın dava dilekçesinde yemin delilline dayandığı ve delili hatırlatılmakla usulüne uygun yemin metni sunulduğu ve davalıya tebliğ edildiği görülmekle davalı tarafın yemin için hazır bulunmadığı anlaşılmış olup HMK 229/1 maddesi gereğince davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE;
a)Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı takibine konu 02/11/2020 tanzim tarihli, 29/01/2021 vade tarihli, 29.000,00 TL bedelli bononun takibe konu edilen 6.000,00TL yönüyle davacının davalı tarafa borçlu olmadığının TESPİTİNE, takibin davacı yönünden İPTALİNE,
2-İİK 72/5 uyarınca asıl alacağın %20’sine tekabül eden 2.400,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Alınması gerekli 341,55 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 85,39 TL harcın mahsubuyla bakiye 256,16-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 85,39 TL peşin harç olmak üzere toplam 426,94‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 199,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 5.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun ilgili maddeleri gereğince dava değerinin istinaf/temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/02/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır