Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/277 E. 2022/298 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/277 Esas
KARAR NO : 2022/298

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/11/2014
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil hakkında davalı tarafından Bakırköy ……. İcra Dairesi …… esas no.u borçlu olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi yapıldığını, ödeme emri kendisine tebliğ dahi edilmediği halde davacı takibe itiraz dahi edemediğini, davacının davalıya borcu olmadığı halde davacı mesnetsiz bedelsiz borcu ödemek durumunda kaldığını, davacı Yunanistan vatandaşı olup, TC Yasaları, mahkeme uygulamaları hakkında bilgisiz-tecrübesiz olmasıyla davalı taraf davacının bu durumu istismar ettiğini ileri sürerek, borçlu olmadığı halde davalıya ödemesi üzerine haksız yere davalının yedinde bulunan 17.322.TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Osmanbeyde ticaretle uğraşan bir firma sahibi olduğunu,yurtdışına tekstil ihracatı yaptığını, her şeyi resmi belgeli lojistik kargoyla yaptığını, bu dava ile ilgili her türlü belge icra dairesinde mevcut olduğunu, …… in ortağı … isimli kişi beni olayla çok tehdit ettiğini ve eşini ve kızına çok küfür yaptığını, savcılığa suç duyurusunda bulunduğu şahitler ile bu saygısızlık tespit edildiğini ve kendisine ceza çıktığını, bu firmanın bütün işleri böyle devam ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının borçlu olmadığı halde davalıya yaptığı iddia edilen ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili talebi istemine ilişkindir.
Mahkememiz ….. Esas sayılı dosyası ile başlatılan dava ……. karar sayılı red kararı verilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin …. esas …… karar nolu ilamı ile “tarafların tacir sıfatının bulunup bulunmadığının araştırılarak, ticaret mahkemesinin görevli olduğu belirlendikten sonra eksiklerin giderilerek esasa ilişkin hüküm kurulmak üzere” mahkememizin 15/03/2018 tarih, ….. Esas, ….. Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilerek mahkememiz yukarıda belirtilen esasa kayıt yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’nda ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E. 2018/2531 K. 2018/11280 T. 19.06.2018)
Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; davacının borçlu olmadığı halde davalıya yaptığı iddia edilen ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili talebiyle iş bu davayı açtığı, davacı ve davalının tacir olmadığı, bu yönde dosyada bir delil bulunmadığı, ticaret sicil müdürlüğünden gelen müzekkere yanıtlarında tarafların gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığının bildirildiği, davanın mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmakla, Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Bakırköy Asiye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/03/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır