Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/243 E. 2023/874 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/243 Esas
KARAR NO : 2023/874

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 15/03/2021
KARAR TARİHİ : 19/09/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı karşı davalı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket Etiket basım işi yaptığını, taraflar, müvekkilin iş yerinde kullanılmak üzere özelleştirilmiş … iş çözümleri platformu yazılım konfigürasyonu yazılımlarını satın almak amacıyla 04/09/2020 tarihli Son Kullanıcı Lisans ve Satış Sözleşmesi düzenlediklerini, sözleşme gereğince özelleştirilmesi yapılmayan ilk yazılım yüklemesi yapıldığını, müvekkili tarafından davalıya 50.000 TL ödeme yapıldığını bunun karşılığında tahsilat makbuzu düzenlendiğini, müvekkili şirket tarafından sürekli olarak yazılım ile ilgili sıkıntılar bildirildirildiği, yazılım özelleştirme sürecenin tamamlanmasının talep edildiğini, ancak yeterli teknik destek sağlanamadığı gibi gereken yazılım özelleştirme işlemleri de tüm taleplere rağmen hiçbir şekilde yapılmadığını, müvekkili şirketin sözleşme kapsamı dışında herhangi bir talebi olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile sözleşme ile belirlenen özelleştirmeleri dahi davalı tarafın yapmadığını, mezkur ihtarlara rağmen yazılım için yapılan ödemenin iadesi gerçekleştirilmediğini, iş bu nedenle davalı borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı itirazı nedeniyle takibin duduğunu, itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında 04.09.2020 tarihli Son Kullanıcı Lisans ve Satış Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davacının satın almış olduğu yazılım programı aynı tarihte teslim edilmiş ve bu yazılıma istinaden 48.000TL fatura kesilmiş olup satış bedeli davacı tarafça ödendiğini, davacının programda bir takım özelleştirmeler yapılmasını istediğini, bunun için de ayrıca 72.000TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, davacı dilekçesinde özelleştirmelerin son teslim tarihi olarak 25.10.2020 tarihini belirlendiğini, oysa ki özelleştirme istekleri davacı tarafından sözleşmenin imzalanmasından yaklaşık 2 hafta sonra yapılmış olup sözleşmeye de bu tarihten sonra eklendiğini, dolayısıyla bu tarihin esas alınması mümkün olmadığını, davacı taraf sözleşme dışında özelleştirmeler talep etmiş ve bu özelleştirmeler için sözleşmeye dayanma hakkı olmadığı halde sözleşmeyi ileri sürerek yapılan ödemenin iadesini talep ettiğini, davacının kendi kusurundan kaynaklanan nedenlere dayanarak sözleşmenin feshini ve yapılan ödemenin iadesini istemiş olduğundan davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilerek belirterek davanın reddini istemiştir.
Birleşen dosya davacısının dava dilekçesinde özetle, Taraflar arasında 04.09.2020 tarihli “Son Kullanıcı Lisans ve Satış Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davalının satın almış olduğu yazılım programının aynı tarihte teslim edildiğini ve bu yazılıma istinaden 48.000 TL fatura kesilerek satış bedelinin davalı tarafça ödendiğini, aynı sözleşmenin 9. Maddesi ve daha sonrasında sözleşme dışında şifahen bildirilen taleplerle karşı tarafın programda bir takım özelleştirmeler yapılmasını istediğini, bunun için de ayrıca 72.000 TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşme ile belirlenen özelleştirmelerin belirlenen tarihe kadar tamamlanmasına rağmen karşı tarafça belirlenen tarihten önce ve özellikle sonra da yeni bir takım özelleştirme taleplerinin geldiğini, belirlenen tarihin … olmasına rağmen … ve ilk ihtarın gönderildiği … tarihinden hemen … gün öncesi olan … tarihinde dahi yeni özelleştirme isteklerinin yapıldığını, sözleşme dışında özelleştirme talepleri gelmesine rağmen karşı tarafın son talebinden 2 gün sonra tamamen kötü niyetli olarak sözleşmeyi feshettiğine ilişkin ihtarname gönderildiğini, bahse konu ihtar ile de özelleştirmelerin dışında tamamen çalışır vaziyette teslim alınan ve bilgisayarlarına kurulan ana programın ödenen bedelin de iadesinin talep edildiğini, buna rağmen müvekkilinin iyi niyetli bir yaklaşım ile Beşiktaş …. Noterliği’nin … T. … Y. No.lu ihtarı ile sözleşme ile belirlenen edimlerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiğini buna rağmen sözleşme ile belirlenmeyen özelleştirmeler üzerinde çalışıldığını ve sözleşme ile belirlenmeyen özelleştirmeler için de ayrıca ücret talep edilmeyeceğinin dile getirildiğini, karşı tarafça sözleşme dışında özelleştirmeler talep edildiğini ve bu özelleştirmeler için sözleşmeye dayanma hakkı olmadığı halde sözleşmeyi ileri sürerek yapılan ödemenin iadesinin talep edildiğini, karşı tarafın açıkça kendi kusuruna dayanarak çıkar elde etmeye çalıştığını, bu sebeplerle müvekkilinin alacağının tespiti ile fazlaya ilişkin talep ve haklar saklı kalmak kaydıyla 72.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile karşı taraftan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davalısının cevap dilekçesinde özetle, Öncelikle süresi içerisinde açılmayan karşı davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, karşı tarafın bir takım özelleştirmelerin yapılmasının şifahen istendiği hususu ve bu özelleştirmelerin sözleşme dışı özelleştirmeler olduğu belirtilmiş ise de, işbu husus gerçek olmadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile yazılımın teslimi, ödeme takvimi, özelleştirme şartları, özelleştirme için öngörülen 40+10 günlük süre, yazılımın özelleştirmeler ile bir bütün olarak değerlendirilmesi, teknik destek ve sair hususların belirlendiğini, mezkur sözleşme gereğince özelleştirilmesi yapılmayan ilk yazılımın yüklemesinin yapıldığını, müvekkili tarafından davacıya 50.000 TL ödeme yapıldığını ve bunun karşılığında tahsilat makbuzu düzenlendiğini, müvekkili şirket tarafından sürekli olarak yazılım ile ilgili sıkıntıların bildirildiğini, yazılım özelleştirme sürecenin tamamlanmasının talep edildiğini, ancak yeterli teknik destek sağlanamadığı gibi gereken yazılım özelleştirme işlemlerinin de tüm taleplere rağmen hiçbir şekilde yapılmadığını, karşı taraf her ne kadar özelleştirmelerin yapıldığını beyan etmiş ise de bu husus gerçek olmadığını, söz konusu işlemlerin ilk kurulan programın hatalarının giderilmesine dair teknik destekler olduğunu, sözleşme ile belirlenen özelleştirmeler olmadığını, özelleştirmede ki asıl beklenen amaç ve talep edilen özelleştirmelerin tamamen müvekkili şirketin iş ve işlemlerine uygun olarak programın yazılımlarının düzenlenmesi konusunda olduğunu, aksi halde programın kendisinin 48.000TL olduğu bir yerde teknik destek için 72.000TL ödenmesinin öngörülmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi basiretli bir tacirden beklenen bir işlemde olamayacağı, taraflar arasında tanzim edilen sözleşmede özelleştirmenin yazılım ile bir bütün olarak değerlendirilmesi, sözleşmenin 9.2 maddesine derc edildiğini, müvekkili yönünden önemli olanın yazılım değil, müvekkili şirketin kullanımına ve taleplerine uygun olarak yazılımın müvekkili şirketin kullanmına özgü özelleştirilmelerinin yapılması olduğunu, aksi halde yazılımın tek başına müvekkili için kullanıma uygun ve yeterli olmadığını, müvekkilinin bu yazılımdan asıl beklentisinin kendi şirketine özel kullanım amacına uygun hale getirilmesi yani özelleştirmelerin yapılması olduğunu, ancak karşı tarafın sözleşme ile belirlenen tarihte ve/veya kendisine ilave verilen tarihe ve yapılan bir çok görüşme ve talebe rağmen sözleşme şartlarını yerine getirmediğini, gerekli özelleştirmeleri yapmadığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere aleyhine tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 19/10/2022 tarih, … esas, … karar sayılı ilamıyla hukuki fiili bağlantı bulunduğu gerekçesiyle mahkememizin yukarıdaki esasıyla birleştirildiği anlaşılmıştır.
DELİLLER : İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, faturalar, ticari defterler ve belgeler, muavin defter kayıtları, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 4.09.2020 Tarihli Sözleşmenin davalı tarafından ifa edilip edilmediği, feshin haklı olup olmadığı, sözleşmenin feshi nedeniyle davacı tarafından ödenen 50.000,00 TL’nin tahsili talebiyle başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilleri şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün .. E. Sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 50.000 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 22/09/2022 havale tarihli raporunda; Davacı ticari defterleri sunmuş olup TTK’na göre defterler davacı lehine delil teşkil etmektedir. Davalı ticari defterleri sunmuş olup TTK’na göre defterle davacı lehine delil teşkil etmektedir. Davalı ve davacı tarafın cari hesap hareketlerinden 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin inceleme yapılmıştır. Bu hususta davacı şirketin talep etmiş olduğu bakiye 3.954,69 TL’nin, davalı şirketin kayıtlarında olmadığı görülmüştür. Takip talebinde 50.000,00 TL asıl alacak olarak talep edilmektedir. V.U.K kapsamında tevsik edici belgelerden davacı ve davalı tarafından düzenlenen faturalar, Davalı ve davacı tarafın cari hesap hareketlerinden 2020 yıllarına ilişkin inceleme yapılmıştır. Bu hususta davacı şirketin talep etmiş olduğu bakiye 50.000,00 TL’nin, davalı şirketin kayıtlarında olmadığı görülmüştür. Her iki tarafın bakiyelerine ilişkin mutabık olmama sebeplerinin davalı şirketin sürekli iade faturası keserek davacı … hesaplarını kapattığı, kayıtlarda izlenmiştir.
Bilirkişi 28/04/2023 havale tarihli raporunda; Tüm dosya kapsamında geçen mevcut bilgi, belge ve deliller ile sınırlı olarak yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde, kök raporda teknik yönden varılan tespit ve sonuçların özünü değiştirebilecek herhangi bir durumun doğmadığı, herhangi bir somut veriye ulaşılamadığı, davalıya ödendiği iddia edilen 50.000,00TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iadesinin gerektiğine, dair görüş ve kanaatine varılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; asıl dava bakımından, taraflar arasında akdedilen 04/09/2020 tarihli sözleşme hükümleri dahilinde, davalının davacıya iş yerinde kullanılmak üzere yazılım programı hazırlayacağı ve davacının işbu eser üzerinde anlaşılan bedeli ödeyeceği hususları üzerinde anlaşma sağlandığı, davalının sözleşme kapsamında özelleştirmesi yapılmadan ilk yazılım yüklemesini davacıya teslim ettiği ve ancak sözleşmenin 9.2 maddesine göre davalıya verilen süre içerisinde özelleştirmelerin yapılmadığı, davacının bunun üzerine davalıya Beyoğlu …. Noterliği’ nin 04/12/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide ederek sözleşmeyi feshettiği ve ödenen bedelin iadesini talep ettiği görülmekle, her ne kadar davalı cevap dilekçesinde sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiğini ve yaşanan gecikmenin davacının sözleşme dışı özelleştirme talepleri sebebiyle yaşandığını iddia etmiş ise de, davalının savunma ve başkaca iddialarını sunduğu cevap dilekçesinde delillerine yer vermediği ve ancak davanın basit yargılama usulüne tabi olarak yargılamaya başlandığı hususu tensip zabtı ile taraflara tebliğ edildiği görülmüş olup bu doğrultuda davalının asıl dava bakımından savunma beyanlarına ispat vasıtası getirmediği anlaşılmakla davacının sözleşme dışında bir özelleştirme talep ettiğine dair somut veri bulunmadığı, sözleşme kapsamında anlaşılan özelleştirme işlemleri ile yazılımın ilk halinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği ve eserin bu haliyle bitmiş sayılacağı sonuç ve kanaati ile davacının sözleşmeden dönme ile ödediği bedelin iadesine dayalı icra takibinde haklı olduğundan bahisle davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptaline ve alacağın likit olması sebebiyle icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiş ve asıl dava hakkında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Birleşen dava bakımından ise, davalı her ne kadar cevap dilekçesi ile davacıya sözleşme gereği yerine getirdiği edimlerine karşılık sözleşmede kararlaştırılan ancak ödenmeyen bedelin ödenmesine dair işnu davayı ikame etmiş ise de, asıl davada verilen cevap dilekçesi ile bu davaya konu iddialarına dair delillerini bildirmediği yibe işbu davanın da basit yargılama usulüne tabi olarak yargılama yapıldığının taraflara bildirildiği hususu da göz önüne alınarak asıl dava davalı-birleşen dava davacısının, taraflar arasındaki anlaşma kapsmaında edimlerini eksiksiz yerine getirdiği, gecikmenin karşı tarafın sözleşme haricindeki özelleştirme taleplerinden kaynaklı olduğu ve sözleşme gereği edimlerine karşılık bedele hak kazandığına dair iddialarını ispata yarar delil sunmadığı anlaşılmakla birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve birleşen dava hakkında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A- Asıl dava bakımından;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilecek olan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya/birleşen davalıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 3.415,5‬0- TL harçtan davacı/birleşen davalı tarafça yatırılan 603,88 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.811,62 TL harcın davalıdan/birleşen davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı/birleşen davalı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 603,88 TL peşin harç olmak üzere toplam 663,18 TL TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.882,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının diğer davalı yönünden yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B-Birleşen dava bakımından;
1- Davanın Reddine,
2-Alınması gerekli 4.918,32 TL harçtan davalı/birleşen davacı tarafça yatırılan 1.300,00-TL harcın mahsubuyla bakiye 3.618,32‬-TL harcın davalıdan/birleşen davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalı/birleşen davacıdan alınarak davacı/birleşen davalıya verilmesine,
4-Davalı ve davacı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/09/2023
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır