Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/24 E. 2022/493 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/24 Esas
KARAR NO : 2022/493

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin müşteri talepleri doğrultusunda tasarımlar yaparak sattığını, …… projesi için de davalı şirketten 01.06.2020 tarihli …… no.lu 147.500,00 TL bedelli, 08.07.2020 tarihli …… no.lu 1.475,00 TL bedelli, 11.06.2020 tarihli ……. no.lu 73.750,00 TL bedelli ve 07.07.2020 tarihli …… no.lu 16.815 TL bedelli faturalar ile toplamda 500 adet sprey dispenser aldığını, bu ürünlerin dahil edildiği proje neticesinde üretim ve tedarik yapıldığını, müşterilerden gelen şikayetler neticesinde iade alınan ürünlerde davalı şirketten alınan dispenser ürünlerin arızalı olduğunun tespit edildiğini, davalıya ayıp ihbarında bulunulduğunu, davalı şirket tarafından 302 adet ürünün iade alınarak bedel iadesi yapıldığını, geriye kalan 198 ürünle ilgili ise ihraç edilmiş ülkelerden Covid-19 tedbirleri kapsamında nakliye işlemlerinin aksaması nedeniyle iadelerin gerçekleştirilemediğini, bu ürünlerin de müvekkili şirkete ulaşmasının ardından davalı şirkete iadesinin yapılacağını, bunlara ait yurtdışı kargo ücretleri ve ithalat süreçleri ile ilgili masrafların davalı tarafça karşılanması gerektiğini, bu hususlar ile ilgili davalı şirkete Beyoğlu …… Noterliği…… yevmiye no.lu 03.09.2020 tarihli ihtarnamenin çekildiğini, davalı şirketin de cevap olarak Beyoğlu ….. Noterliği ……. yevmiye no.lu 10.09.2020 tarihli ihtarnameyi keşide ederek taleplerin kabul edilmediğini ihtar ettiğini beyanla; davalı tarafça ayıplı ifa edildiği sabit olan 198 adet Otomatik Dispenser Ürünü için müvekkili şirket tarafından ödenen bedelin fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’sinin, ürünlerin ayıplı çıkması nedeniyle müvekkili şirketin uğramış olduğu zararların kesin olarak belirlendiği anda artırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi zararın, 1.000,00 TL kâr kaybının ve 2.000,00 TL ticari itibar zararının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olduğunu, ancak talep edilen tüm kalemlerin davacı şirket tarafından hesaplanabilir olduğunu, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca davacı şirkete 500 adet ürün satıldığını, müvekkili şirketin bu anlaşmadan doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, söz konusu satışın ticari iş sıfatına haiz olup, TTK hükümlerine tabi olduğunu, yasal süresi içinde taraflarına geçerli şekle sahip herhangi bir ayıp bildirimi yapılmadığını, satışı yapılan ürünlerin teslim tarihinden 3 ay geçtikten sonra bildirimin kabul edilemeyeceğini, davacı şirketin, farklı markalardan ürünler alarak bir set (metal ayaklı dezenfektan) kurduğunu, bu setin çalışmamasından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını,
Yine satışı yapılan ürünlerin ayıplı olduğu düşünülse bile ürünün diğer ürünlerle birlikte proje edilerek satıldığını, yani biçim değişikliği yapılmış olduğunu, ilgili kanun hükümlerince davacı şirket haklı kabul edilse dahi alıcı taraf olarak sadece satış bedelinden indirim isteyebileceğini, satılan 500 üründen 302 adedinin çeşitli nedenlerle iadesi gerçekleşmiş olsa da geri kalan 198 adet ürünün bunlarla bağlantılı olduğunun kabul edilemeyeceğini, kaldı ki iade alınan ürünlerin ayıplı olmalarından değil, tarafların ticari ilişkileri ve şirket vizyon-misyon politikası gereği alınmış olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, ayıplı satış nedeniyle ödenen bedelin iadesi, uğranılan zarar, kâr kaybı ve ticari itibar kaybı taleplerine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti 01/09/2022 tarihli raporunda; tarafların ticari defterlerine göre, davalı şirket tarafından davacıya satışı yapılan sprey dispanserinin sayısının 505 adet olduğu, bunlardan 307 adedinin iadesinin yapıldığı, bu konuda tanzim edilen davacı iade faturalarının davalı defterlerine kaydedildiği, kalan miktarın 198 olduğu, bu miktarın 32 adedi için davacı tarafından 9.440,00 TL tutarlı iade faturasının düzenlendiği, ancak bu faturanın iadesine ilişkin davacı tarafından ürünlerin iadesinin gerçekleşmediğinden bahisle aynı miktarlı iadenin geri iadesine ilişkin fatura düzenlendiği, bu faturanın davacı defterlerine kaydedilmiş olduğu, davacı defterlerine göre davacının davalıdan bu manada bir alacağının bulunmadığı, keza, dosyasında 198 adet sprey dispanserinin davalıya iade edildiğini gösteren belgenin ibraz edilmediği, yine iade faturasına konu edilen 32 adet sprey dispanserinin de davalı şirkete sevk/iade edildiğini gösteren belgenin ibraz edilmediği, iadenin gerçekleştiği ispat edilmediği sürece, 198 adet sprey dispanseri yönünden davacının ücret iadesi için yeterli koşulların sağlanmamış olduğu kanaatinin hasıl olduğu, nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, davacının bir diğer talebinin, sprey dispanserlerinin kusurlu çıkması nedeniyle ticari kar ve itibar kaybının telafi edilmesine ilişkin olduğu, davacının davalıdan almış olduğu ürünleri üçlü set olarak ihraç ettiği, bu üçlü setin satışı iade ile sonuçlandığından, 307 adet setin iadesinden kaynaklı davacının kar kabının 66.665,05 TL olarak hesap ve tespit edildiğini bildirmiştir.
Bilirkişi raporuna yapılan itirazlar üzerine, bilirkişi heyetinden 20/01/2022 tarihli ek rapor alınmış olup, raporda; otomatik sensörlü dispenseri üzerinde bulunduran yeni bir ürün elde edilirken, girdi kalite kontrol uygulaması yapılmaksızın üretimde doğrudan yeni ürünün kullanılması sırasında hataların ortaya çıkmasına sebep olabileceği, değişimi talep edilen otomatik sensörlü dispenserler üretim hatasından kaynaklanabileceği gibi, kullanıcı hatalarından da kaynaklanabileceği, mıknatıs eksil sebebiyle iade edilen otomatik sensörlü dispenser olmasının, açık bir üretim hatası olduğu, otomatik sensörlü dispenserin nihai kullanıcıda üretim hataları tespit edildiğinde ve/veya ortaya çıktığında önce doğrudan davacı sorumlu olurken, bu sorumluluğun rücu hakkını kullanarak otomatik sensörlü dispenser üreticisine yüklenebileceği, otomatik sensörlü dispenserin gürültülü çalıştığı keşif sırasında belirlendiği halde, rastlantısal seçilen ve kullanılmamış bir numunede ise normal ve gürültüsüz çalıştığının görüldüğü, gürültünün dişlilerin üretimindeki hatalardan ve/veya dezenfektanın doldurulması sırasında dişlilere temas etmesi sonucu hasar oluşabileceği, otomatik sensörlü dispenserin, …… standardına uygun üretimi 2017 yılında belirlenmiş olmakla birlikte, kullanılacak dezenfektana ait tanım ve uyarılar yapılmamış olması sebebiyle nihai kullanıcının kullanım hataları nedeniyle oluşacak hataları önlemediği için üretim hatası olduğu sonucuna ulaşıldığı, yerinde yapılan incelemede, davalı tarafça iadesi kabul edilmeyen 32 adet pispenserin davacı deposunda bulunduğunun görüldüğü, kalan 166 adet dispencerin ise gösterilemediği, ayıplı olduğu, anlaşılan bu 32 adet dispencer dahil edildiğinde, toplam miktarın 339 olduğu, davacının tüm satış miktarı olan 505 adet üzerinden hesaplama yapılması talebinin, kalan 166 adet dispanser gösterilmemiş ve ayıplı olduğu ispat edilmemiş olması sebebiyle uygun görülemediği, ancak bu konuda ve yukarıda sözü edilen bütün konularda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, sayın Mahkemenin aynı kanaate ulaşması halinde; kök raporda belirtilen 307 adet iadeye yine davacı deposunda tutulan 32 adet dispencer seti dahil edilerek, davacının mahrum kaldığı kar kaybı tutarının; 217,15 TL x 339 adet – 73.647,75 TL (yetmiş üç bin altı yüz kırk yedi lira yetmiş beş kuruş) olacağı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden iade edilen ürünlerin kâr kaybı dışında teknik olarak satış bedelinin değerlendirilmediği anlaşıldığından ek rapor talep edilmiş, ibraz edilen 17/02/2022 tarihli ek raporda; kök raporda 307 adet spreyin iadesi gerçekleştirilerek karşılıklı mahsup yapıldığı hususu belirtildiğini, kalan 198 adet yönünden iade hususu ispat edilmediğinden, ürün iadesi için bedel hesaplaması da yapılamadığını, kök rapora müteakip düzenlenen ek raporda, 32 adet ürünün davacı deposunda olduğu belirlenmiş ve bu ürün için de kar kaybı bedeli hesaplandığını, ancak, ürün teslimi gerçekleşmediğinden ve ürünler davacı yedinde olduğundan ürün bedeli yönünden hesaplama yapılamadığını, 32 adet ürün için düzenlenmiş olan iade faturası her iki tarafın cari hesaplarında görüldüğü üzere 9.440,00 TL olduğunu, davacının tarafın kesmiş olduğu iade faturası davalı defterlerine işlenmiş, müteakiben de bu fatura bedelinin tekrar davacıya iadesi için davalı tarafından fatura düzenlenmiş ve davacı tarafça da bu fatura iade edilmeyerek deftere işlenmiş olduğundan, taraflar arasında mahsuplaşma yönünde mutabakat oluştuğu düşünülerek 32 adet ürünün iadesi için hesaplama yapılmadığını, ancak, mevcut durumda depoda buluna 32 adet ürünün depolu olması sebebiyle davacı tarafından satışı yapılamayacağından davalı tarafından ürünler iade alınmamış olmamasının davacının mevcut zararının tazminine engel teşkil etmeyeceğinin düşünüldüğünü, mahkemece oluşacak kanaatin de bu yönde olması halinde, 32 adet dispancer için KDV dahil 9.440,00 TL’nin davalıdan tahsilinin talep edilebileceğine dair tespitlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekili, talep arttırım dilekçesi ile kâr kaybı talebini 73.647,75 TL, ayıplı ürün bedeli talebini 9.440,00 TL olarak arttırmıştır.
TBK’nın 227.maddesi, “(1) Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. (2) Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.(3) Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. (4)Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. (5)Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” hükmünü haizdir.
Davaya konu ürünlerin nihai kullanıcıda üretim hataları tespit edildiğinden kullanıcıya karşı doğrudan sorumlu olan davacının ayıp nedeniyle üreticiye başvurma hakkı bulunmaktadır. Yaptırılan bilirkişi incelemesinde otomatik sensörlü dispanserin standardına uygun üretiminin 2017 yılında belirlenmiş olmakla kullanılacak dezenfektana ait tanım ve uyarılar yapılmamış olması sebebiyle kullanıcının, kullanım hataları nedeniyle oluşacak hataları önlemediği için üretim hatası olduğu bildirilmiş olup, üretim hatası olduğu anlaşılan ayıptan dolayı davacı, TBK’nın 227.m seçimlik haklarından birini kullanabileceği anlaşılmıştır. Buna ilişkin davacı, 227/1-1 m.gereğince satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır. Davacı, Beyoğlu …… Noterliği’nin 03/09/2021 tarihli, ….. yevmiye no’lu ihtarında, iadesi gerçekleştirilecek bakiye ürünlerin bedelleri ve uğranılan zararlarının tazminini talep etmiş ise de, devam eden süreçte bakiye ürünün davalıya iade edilmediği ve davalı tarafça da müşterilerden alınarak incelemeye hazır edilemediği görülmüştür.
Sonuç itibariyle incelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafça davalıdan 505 adet sensörlü doldurmalı sprey dispanser satın alındığı ve bunlardan 307 adedinin ayıplı çıkması nedeniyle davalı tarafça geri alınarak ücret iadesinin yapıldığı, kalan 198 adet ürünün ücret iadesinin yapılmaması nedeniyle ayıplı teslim edilen ürünlere yönelik kısmi bedel, ayıplı ifa nedeniyle uğranılan maddi zarar, kâr kaybı ve ticari itibar kaybı talepleriyle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Yaptırılan bilirkişi incelemelerinde, taraflar arasındaki satışa konu dispanserlerde açık bir üretim hatası olduğu tespit edilmiş olup, davacı tarafça yurtdışına ihraç edildiğinden nakliyesi geldiğinde davalıya iade edileceği belirtilen 198 adet ürünün 32 adedinin davacı deposunda bulunduğu, kalan 166 adet dispanserin davalı şirkete iadesinin yapıldığını ortaya koyan bir delil ibraz edilmediği, bu nedenle incelemeyi tabi tutulamadığı, davalı tarafça iadesi kabul edilen 307 adet dispanser ve davacı deposunda olduğu bilirkişi incelemesiyle tespit edilen 32 adet ürünün ayıplı olduğu ve iadesininde gerçekleştiği anlaşılmakla davacının bu ürün bedelleri üzerinden mahrum kaldığı kâr tutarı olarak belirlenen 73.647,75 TL yönünden talebinde haklı bulunmuştur.
Yine davacı deposunda bulunduğu anlaşılan 32 adet ürün yönünden masrafın davalı tarafça karşılanmak suretiyle davalıya iadesi ile bu ürünler yönünden davacının kısmi bedel talebi yerinde görülerek bu talebinde kabulüne karar verilmiştir.
Davacı her ne kadar ayıplı ifa nedeniyle yurtdışına gönderilen ürünlerin iadesi için gerekli kargo, vergi, harç masraflarının davalı şirketçe tazmini talebiyle maddi zarar isteminde bulunmuş ise de, uğranıldığı iddia olunan maddi zarara ilişkin herhangi bir delil ibraz edilmediğinden bu hususta bir inceleme yaptırılmamış ve ispatlanamayan talebin reddine karar verilmiştir.
Yine davacının ticari itibar kaybı talepleri yönünden de davacının ticari itibar kaybına uğradığına ilişkin ispata elverişli bir delil ibraz edilmemiş olduğundan ispatlanmayan bu talebinde reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile davacı yedinde bulunduğu anlaşılan 32 adet dispanserin masrafı davalı tarafça karşılanmak suretiyle davalıya iadesine,
Davacının kısmi bedel talebinin kabulü ile 32 adet dispanser ürün bedeli olan 9.440,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının kâr kaybı talebinin kabulü ile 73.647,75 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Ayıplı ifa nedeniyle uğranılan maddi zarar ve ticari itibar kaybı taleplerinin ispatlanamadığından reddine,
Alınması gerekli 5.675,72 TL harçtan davacı tarafça yatırılan ‭85,39‬ TL peşin harç ve 1.873‬,00 TL tamamlama harcının mahsubuyla bakiye 3.717,33 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 85,39 TL peşin harç ve 1.873,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 2.017,69‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.679,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 2.586,12 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 11.601,41 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 3.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/05/2022
Katip …

Hakim …