Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/222 E. 2022/545 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/222 Esas
KARAR NO : 2022/545

DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 15/01/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı adına kayıtlı ……… plaka sayılı araç ile TEM Kuzey Yanyol Halkalı Altınşehir istikametinde seyir halinde iken Olimpiyat Stadı ayrımına 200 metre kala meydana gelen trafik kazası sonucunda oto korkuluklarda 2.052,00-TL hasar oluştuğu, bu hasarın yasal faizi ile birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin “…… Cad. ….. Sitesi No: 8 Kule:1 Kat: 0-6 Ümraniye/İSTANBUL” olup HMK genel yetki kuralları gereğince davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiğini, ticari davalarda getirilen zorunlu arabuluculuk başvurusu dava şartı yerine getirilmediğinden, davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiği, dava dilekçesinde bahsi geçen ……… plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde ……. No’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile 08/10/2018-08/10/2019 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde doğacak rizikolara karşı teminat altına alındığını, müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın 14/04/2019 tarihinde davacıya ait oto korkuluklara çarptığı iddiası ile meydana gelen hasar talebiyle 25/07/2019 tarihinde yapılan ihbar üzerine …….. No’lu hasar dosyası açıldığını, dava dilekçesinde ……… plakalı aracın kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunun iddia edildiğini, müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsüne kusur atfedilemeyeceğini belirterek yargılamanın öncelikle görevsizlik kararı ile görevli Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiği yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……… davaya cevap vermemiş, ancak öninceleme duruşmasına katılım göstermiştir.
DELİLLER , DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, 14/04/2019 tarihinde gerçekleşen trafik kazasından kaynaklı davacı kuruma ait emtiada gerçekleşen hasar bedelinin tazminine yönelik olduğu anlaşıldı.
Davanın 15/01/2020 tarihinde açıldığı Küçükçekmece ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. Esas – …….. Karar sayılı dosyasında verilen 16/12/2020 tarihli görevsizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize 09/03/2021 tarihinde tevzi olduğu tespit olundu.
HMK 16. Maddesi gereğince haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemelerinin de yetkili olması sebebiyle davalı sigorta şirketinin yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi Adli Bilimler ve Trafik Kazaları Kusur Hasar Değer Tespit Uzmanı Makine Yüksek Mühendisi…….. 15/11/2021 havale tarihli raporunda; davalı tarafa sigortalı ……… plaka sayılı ……. marka/ tip otomobil sürücüsünün (Firari sürücü) %100 oranında kusurlu olduğu, dava konusu bariyer hasarı ile ilgili toplam zarar tutarın 2.052,61-TL olabileceği hesaplanmış olup, hesaplanan bu zarar tutarının kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında kabul edilebilir makul fiyat aralığında, günün rayicine ve dosya kapsamına uygun olabileceği bildirilmiştir.
7155 sayılı yasanın 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 20. maddesiyle eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinde “(1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmüne yer verilmiştir.
7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23. maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinde “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” düzenlemesi getirilmiştir.
Mahkememizce 24/03/2021 tarihli tensip zaptı ile davacı tarafa Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A/2 gereğince arabuluculuk son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretini 1 haftalık kesin süre içerisinde sunulması, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği usulüne uygun olarak ihtar edilmiştir. Davacı vekilince bunun üzerine arabuluculuğa başvuruda bulunmak için süre talep edilmişse de arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir dava şartlarından olmaması nedeniyle talebi kabul edilmemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; 6102 sayılı kanunun 5/A maddesi uyarınca söz konusu talebe ilişkin davanın davalı sigorta şirketi bakımından dava şartı olarak arabuluculuğa tabi işlerden olduğu ve dava açılmadan evvel arabulucuya başvurulmasının somut olay bakımından zorunlu olduğu ve bunun aynı zamanda 6100 sayılı HMK gereği dava şartları arasında sayıldığı kanaatine varılmıştır. Davacı tarafından arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşılmakla, Kanun gereği davanın sigorta şirketi bakımından dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Ancak açılan bu dava sadece sigorta şirketi bakımından zorunlu arabuluculuğa tabi olup diğer davalı bakımından böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. Kolluk Görevlileri tarafından hazırlanan Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve kaza yeri krokisine göre; olay mahallinin Tem Otoyolu Yan Yol Altınşehir istikameti olduğu, otomobilin sağ ve soldaki oto korkuluklara çarparak zarar verdiği, 2 boy bariyer ve 5 adet dikmenin hasar gördüğü, firari otomobil sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nun 52/1-b maddesini ihlal ettiği belirtilmiştir. Dosya kapsamında “Oto Korkuluk Hasar Keşif Özeti” başlıklı tespitte, sürücüsü tespit edilemeyen ……… plakalı araç ile 14/04/2019 tarihinde TEM Kuzey Yan Yol Halkalı – Altınşehir istikametine seyir halinde iken Olimpiyat Stadı ayrımına 200 metre kala mevkinde oto korkuluklara çarpması sonucu maddi hasarlı kazaya neden olduğunu, oto korkuluk kısımlarında hasar oluştuğu, oluşan hasar ile ilgili toplam parça malzeme ve işçilik tutarının 2.052,6-TL hesaplandığı görülmüştür. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda da ……… plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olup zarar tutarının kaza tarihi itibariyle uyumlu olduğu bildirilmiştir. Bu sebeplerle davanın davalı ……… bakımından kabulüne, davalı …… Sigorta A.Ş. Bakımından arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davalılardan ……… bakımından kabulü ile , 2.052,00 TL’nin 14/04/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte belirtilen davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Davanın davalı ……. sigorta A.Ş. Bakımından arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
3-Alınması gerekli 140,17-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 85,77-TL harcın davalı ………’dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harç olmak üzere toplam 108,80-TL’nin davalı ………’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta/ tebligat/ bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.680,10-TL yargılama giderinin davalı ………’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2,052,00-TL ücreti vekaletin davalı ………’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın sigorta şirketi bakımından reddedilmiş olması nedeniyle yürürlükteki AAÜT 7/2. maddesi gereğince hesap edilen 307,80-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı …… Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun ilgili maddeleri gereğince dava değerinin istinaf/temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar davacı yüzünde davalıların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.31/05/2022

Katip ……
(e-imzalıdır)

……
(e-imzalıdır)