Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/194 E. 2022/489 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/194 Esas
KARAR NO : 2022/489

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin aldığı sipariş doğrultusunda davalı ……. Etiket ve Tekstil Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.’ye “……” yazılı etiketten 20.000 mt ve 14.000 mt olacak şekilde sipariş vermiş, baskıda kayma, silik, leke, dağınıklılık olmamasına özen gösterilmesini belirtildiğini, siparişi verilen ürünlerin …… için olacağından bahisle her hangi bir yasaklı madde olmaması gerektiği özellikle ve açıkça bildirildiğini, verilen siparişlerin davalı şirket tarafından müvekkiline teslim edildiği ve alınan ürünlerin müvekkilinin aldığı sipariş doğrultusunda eşortman altına ve üstüne dikilerek müşterisi dava dışı …… Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından İspanya’ya gönderildiğini, ancak ilgili ürünlerin, davalı şirketçe üretilen etiketlerde ….. maddesinin uygunluk oranının üzerinde olması nedeniyle İspanya’da imha edilmek üzere muhafaza altına alındığını, nitekim ürünlerin kabulü noktasında Anisidine maddesinin uygunluk oranının 20 mg/kg olması gerekirken davalı tarafça üretilen etiketlerde …… maddesi oranı 25 mg/kg olarak tespit edildiğini ve bu süreçte müvekkili şirket ve dava dışı aracı …… Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yetkililerinin ortak çaba sarfederek ürünlerin imhasına engel olunarak iadesinin sağlandığını, davacı müvekkili şirket, daha büyük zararın oluşumuna engel olarak kendisine iade edilen ürünler üzerinde …… maddesini haiz olan smiley etiketini ürünler üzerinden söktürerek, baskılarını sildirdiğini ve tekrardan ürettiği etiketleri diktirerek müşterisine teslim ettiğini, ancak müvekkili tarafından davalının kusuru nedeniyle meydana gelen zarar nedeniyle 16/10/2020 tarihli ve 175.000,00-TL ( KDV Dahil) bedelli ve 10/09/2020 tarih …… numaralı, 26/08/2020 tarih ……. numaralı ve 02/09/2020 tarih ……. numaralı faturalardan kaynaklı toplamda 12.295,80-TL (KDV Dahil ) olmak üzere genel toplamda 187.295,80-TL ( KDV Dahil ) tutarında zarara uğradığını, davalı şirketin ….. markasının da bağlı olduğu ……. Grubu tarafından onaylanmış bir şirket olması sebebiyle müvekkilinin ürünleri davalı şirkete yaptırdığını, davalı şirketin her ne kadar ……. Grubu tarafınca onaylanmış bir şirket olsa da kusurlu davranışı sebebiyle müvekkilini zarara uğrattığını ve ortaya çıkan zarar ile bir illiyet bağı bulunduğundan, davalıya Üsküdar ….. Noterliği’nin 03/12/2020 tarih ….. yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek zararlarının tazmininin talep edildiği halde davalı tarafça her hangi bir ödeme yapılmadığını ifade ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davalı şirketin kusuru nedeniyle uğranılan zararlarının şimdilik 1.000,00-TL’lik kısmının zararların ortaya çıktığı tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından sipariş üzerine davacı şirkete “……” etiketine ilişkin numune gönderildiğini, numune onayı alındıktan sonra sipariş alındığını ve gönderilen numuneye uygun olarak imalat yapıldığını, bu hususun davacı tarafın dava dilekçesinin ekinde sunmuş oldukları 30/07/2020 tarihli faturadan numune bedeli açıklamasıyla müvekkili tarafından davacı ….. Konfeksiyon Yan Ürünleri San. ve Tic. Ltd Şti’ye 30,00-TL tutarında fatura kesildiğini ve numuneye ilişkin onay alındıktan sonra müvekkili şirketin test yapma sorumluluğunun olmadığını, müvekkili şirketin davacı şirketin siparişine uygun olarak ürünleri hazırlayıp teslim ettiğini, davacının kendi müşterilerinin sipariş içeriğini bilmediği için kendi kusuru sebebiyle zarara uğradığını, ayrıca müvekkilinin siparişin alındığı dönemde ……. Grubu tarafından onaylanan kurumlar arasında olmadığını, ürün verildikten iki ay sonra …….’e üye olunduğunu, davacı tarafın sipariş yazısı açıklamasıyla mahkemeye sunmuş olduğu yazıyı kabul etmelerinin mümkün olmadığını, davacı tarafından sunulan ve el yazısıyla yazılmış HMK uyarınca hiç bir delil niteliğini haiz yalnızca bir not parçası görünümündeki kağıdın delil olarak kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin ürünlerde her hangi bir yasaklı madde kullanmadığını, taraflarından yapılmış bir iade olmamakla birlikte olayların gelişiminden sonra uyuşmazlık konusu olayın müvekkili ……. Etiketin kusuruyla gerçekleşmediği konusunda davacı şirketle anlaşıldığını ve hukuken bir sorumluluğu olmamasına rağmen müvekkilinin davacı şirkete yardımcı olunmak amacıyla ikinci kez aynı üründen yarı fiyatına fason üretim yapıldığını, buna ilişkin faturaların ekte ibraz edildiğini ve BA – BS raporlarından da 2020/9 döneminde müvekkili şirketin …… Aksesuar Konfeksiyon Yan Ürünleri San. ve Tic. Ltd Şti’ye 7400,00-TL tutarında mal satışı yaptığının gözüktüğünü, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın zararının net olarak tespit edilebilmesi için davacı tarafın hangi şirkete hangi nedenlerle ödeme yaptığını beyan etmesi ve bunun üzerine beyanın doğruluğunu tespit için ödeme yapıldığı iddia edilen şirketlerin ticari defterlerinin mahkemeye ibrazının gerektiğini, yine Eylül ve Ekim aylarına ilişkin BA-BS raporlarının celbine karar verilmiş olup dava konusu uyuşmazlık konusu satış Temmuz ayında gerçekleştiğinden Temmuz ayı BA-BS raporları getirtilmesi gerektiğini ifade ederek davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptının 24/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilince 29/03/2021 tarihinde ek 1 aylık cevap verme süresi talep edildiği tespit edilmiştir. HMK madde 127’de “(1) Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, cevap süresinin bitiminden itibaren işlemeye başlamak, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir.” hükmü düzenlenmiştir. Mahkememizce 31/03/2021 tarihinde yasal cevap verme süresinin bitiminden itibaren 2 hafta ek cevap süresi verilmesine dair ara karar oluşturulmuş, davalının gider avansı olması halinde kendisine tebliğe çıkartılmasına karar verilmiştir. Davalının gider avansı bulunmaması nedeniyle ara karar tebliğe çıkartılamamış ancak davalı vekilince işbu ara kararın 03/04/2021 tarihinde UYAP sisteminde okunduğu yapılan araştırma neticesinde tespit edilmiştir. Yine dava dilekçesi ve tensip zaptının davalıya tebliğ tarihi davalı vekilince de bilinmekte olup, cevap verme süresinin bitimi olan 07/04/2021 tarihinden itibaren ek 2 haftalık cevap verme süresinin sonunun 21/04/2021 olduğu sabittir. Davalının cevap dilekçisini 22/04/2022 tarihinde yine UYAP sisteminden sunduğu anlaşılmakla cevap süresinden sonra sunulan cevap dilekçesi mahkememizce kabul edilmemiştir.
DELİLLER : Üsküdar ….. Noterliğinin 03/12/2020 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamesi, faturalar, ticari defterler ve belgeler, muavin defter kayıtları, dava konusu ürün, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında ticari ilişki kapsamında davalının haksız fiili nedeniyle davacının uğramış olduğu hasara dair tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan mali müşavir ve tekstil mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mali Müşavir …… ve Tekstil Mühendisi …….’dan müteşekkil Bilirkişi Heyeti 04/02/2022 tarihli raporunda; davacı tarafından, davalı şirketten 23/07/2020 tarihli fatura ile 29000 mt 2,5 cm ….. ürünün 11.404,50-TL bedel ile satın alındığı, davacı tarafından davalı ……. Etiket Ve Tekstil Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.’nden 30/07/2020 tarihli fatura ile, 5.500 mt 2,5 cm ….. ürünün 2.126,20-TL bedel ile satın alındığı, davacının dava dışı …… Giyim San. Tic. Ltd. Şti.’ne 34.000 mt şerit 42.228,00-TL bedel ile fatura ettiği, dava dışı ….. Teks. Giyim San. Tic. Ltd. Şti tarafından, davacı şirkete 16/10/2020 tarihli 175.000-TL bedelli reklamasyon faturası kesildiği, davacının, davalı şirkete 03/12/2020 tarihinde Üsküdar ….. Noterliğinin ….. Yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek 175.000-TL + 12.295,80-TL olmak üzere satılan ürününde kimyasal çıkması nedeniyle 187.295,80-TL’nin ödenmesi ihtarını çektiği, ihtarnamenin davalı şirkete 04/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının dava dışı ….. şirketi tarafından kesilen Reklamasyon faturası bedellerini taksitlendirerek aylık tutarda ödemeye başladığı, dava konusu ürünlerde tespit edilen ayıbın (2,4 Xylidine-Ksilidin içeriğinin) ürün üzerinde yer alan şerit üzerine uygulanan baskı işlemleri sonucu meydana geldiği, ayıbın ürün tesliminde göz ile yapılacak kontroller ile tespit edilebilir nitelikte olmayıp, akredite test merkezlerinde yer alan laboratuarlarında uygulanılacak kimyasal testler ile tespit edilir nitelikte olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdiler.
Davacı vekili tarafından 14/03/2022 tarihli dilekçesi ile haksız fiilden kaynaklı uğradığı 187.295,80-TL zararının; 1000,00-TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, 286.295,80-TL’sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine dair davasını ıslah etmiştir.
Davalı vekilince 10/05/2022 tarihli 4 nolu celsede gelecek celse sözlü yargılama aşamasına geçilmesi ve esasa ilişkin beyanda bulunmak üzere süre talep ettiği ancak mahkememizce talebinin reddine karar verildiği tespit edilmiştir. HMK madde 321 “(1) Tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Taraflara beyanda bulunabilmeleri için ayrıca süre verilmez.” hükmü düzenlenmiştir. Yasanın açık hükmü gereği davalı vekilinin talebi kabul edilmemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, incelemeye sunulan defter ve belgeler, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki itilafın davalı tarafından davacıya satılan ürünlerin yine davacı tarafından ürünlerin dava dışı 3. bir şirkete satılması ve bu şirketin de ürünleri ihraç etmesi nedeniyle, ihraç edilen ülkede muayene/ kontrol edilen ürünlerde aşırı derecede kimyasal tespit edilmesi ile ürünlerin tekrar iade edilmesine ilişkin olduğu, ürünlerin iade edilmesi ile, iade alan dava dışı şirket tarafından davacıya 16/10/2020 tarihli 175.000,00-TL bedelli reklamasyon faturası kesildiği, kesilen reklamasyon faturası ile ilgili davacı ile dava dışı şirketin protokol yaptığı ve protokol ile 15/01/2021 tarihinden başlamak üzere sıralı olarak 15/02/2022 tarihini kapsayacak şekilde 14 adet her biri 12.500,00-TL tutarlı bono imzalandığı ve davacı tarafından dava dışı şirkete ödendiği, dava konusu ürünlerde tespit edilen ayıbın üzerinde yer alan şerit üzerine uvgulanan baskı işlemleri sonucu mevdana geldiği, ayıbın ürün tesliminde göz ile yapılacak kontroller ile tespit edilebilir nitelikte olmadığı, akredite test merkezlerinde yer alan laboratuarlarında uygulanılacak kimyasal testler ile tespit edilir nitelikte olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Ayıptan kaynaklı olarak davalının sorumlu olduğu tespit edilmiş olup, davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 187.295,80-TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 187.295,80 TL nin 1.000,00 TL sinin dava tarihi 01/03/2021 den itibaren , 186.295,80 TL sinin ıslah tarihi 14/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 12.794,18-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 3.198,54 TL ıslah harcı toplamnın mahsubuyla bakiye 9.536,34-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 59,30-TL peşin harç ve 3.198,54-TL ıslah harcı olmak üzere olmak üzere toplam 3.317,14-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça posta/ tebligat/ bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.646,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 21.560,71-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/05/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır