Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/192 E. 2021/659 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/192 Esas
KARAR NO : 2021/659

DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2021
KARAR TARİHİ : 23/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalıya 05/04/2016 tarihinde 29.450,00 TL borç verdiğini, davalının bu bedeli ticari işlerinde kullanarak davacıya sermaye baki kalarak kâr payı vermeyi taahhüt ettiğini, davalının aralarındaki anlaşmaya göre ilk bir kaç ay kâr payı ödemesi yaptığını, ancak daha sonra hiçbir ödeme yapmayıp, ana paranında davalı uhdesinde kaldığını, davalıdan borcun iadesinin 13/08/2020 tarihli ihtarname ile talep edildiğini, alacağının tahsili talebiyle Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kendisine tebliğ edilmiş bir ihtarname bulunmadığını, davacının herhangi bir alacağı olmadığını, davacı tarafından gönderilen ödemeninde bir alışveriş ya da borç verme olarak gönderilmediğini, havale evrakında ödemeyle ilgili bir açıklama bulunmayıp, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre havalenin bir ödeme vasıtası olup, borç ödendiğinin gösterdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, kâr payı taahhüdü ile verildiği iddia olunan ana paranın tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı hakkında yaptırılan gerçek kişi tacir araştırmasına verilen müzekkere cevabında, davacının 11/09/2012 tarihi itibariyle faaliyetini sonlandırdığı, 2012 yılına ilişkin ve VUK 177/2. maddesinde belirtilen limitleri aşmadığı, işletme hesabına göre defter tutmakla yükümlü olduğu bildirilmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler; kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiğinden öncelikle göreve ilişkin değerlendirme yapılmıştır.
Davalının, 11/09/2012 tarihi itibariyle ticari faaliyetini sonlandırdığı, bu tarihten itibaren tacir olmadığı, davaya konu verildiği iddia olunan havalenin ise 05/04/2016 tarihinde yapıldığı, takibin ve davanın da bu tarihlerden sonra olduğu, davacının takip ve dava tarihi itibariyle tacir olmadığı, kaldı ki, davaya konu uyuşmazlığın davacı tarafça adi ortaklık ilişkisi kapsamında kâr payı taahhüdü üzerinden verilen ana paranın iadesi istemine ilişkin olduğu, tacir sıfatı olmayan davacı ile tacir olan davalı arasındaki davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/06/2021

Katip …

Hakim …