Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/190 E. 2022/706 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/190
KARAR NO : 2022/706

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın kozmetik ürünleri imalatı yaptığını, müvekkili firmanın ihtiyacı dahilinde 04.05.2020 tarihinde davalı borçlu ile çeşitli şişelerle beraber filiptop kapak kalıbının satın alımı konusunda anlaştıklarını, yapılan anlaşmaya göre davalı borçlu tarafından satışa konu kapak kalıbı için 90.000,00 TL ücret belirlendiğini ve kalıbın 30-35 gün içerisinde teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, müvekkil firmanın anlaşmanın yapıldığı 04.05.2020 tarihinde kalıp için belirlenen 90.000,00 TL’yi davalı borçlunun hesap numarasına gönderdiğini, ancak ücretin tamamının gönderilmesine rağmen 30-35 gün içinde teslim edilmesi gereken kalıbın, davalı borçlu tarafından teslim edilmediğini, davalı borçluyla iletişime geçen müvekkili firma yetkilisinin sürekli oyalandığını ve ertelendiğini, bir süre sonra kalıba ihtiyacı kalmayan müvekkili firma
yetkilisinin gönderdiği ücretin iadesini talep ettiğini, davalı borçlunun iade edeceğini belirttiğini ancak çeşitli bahanelerle ödemeyi ertelediğini, ödemenin yapılmayacağının
anlaşılması üzerine taraflarınca davalı borçluya gönderilen 90.000,00 TL’nin iadesi için Bakırköy ……. İcra Dairesi …… E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı yanın takibe itiraz ettiğini, itiraz sonrası taraflarınca ticari dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, dolayısıyla davalı tarafından Bakırköy ….. İcra Dairesi ……. E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve
davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar
verilmesi için huzurdaki davayı açma zaruretlerinin hasıl olduğunu, Bakırköy ……. İcra Dairesi
…… E. sayılı dosyasına karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı
aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama gideri
ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine haksız ve mesnetsiz bir
şekilde Bakırköy ….. İcra Dairesi ….. Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde, takibin herhangi bir belgeye dayanmadığını, davacının icra dosyasına bir belge sunmadığını, icra dosyası dışında da herhangi bir belgeye dayanamayacağını, davacı tarafın talebine
karşılık müvekkili ile 143.000,00 TL tutarında anlaşma yapıldığını, işbu sözleşmede dava konusu olan kapak kalıpları dışında çeşitli türde malların teslim edildiğine dair ibareler de bulunduğunu, 04.05.2020 tarihli tutanakla davacı tarafa 1 adet 500 ml kolonya şişe kalıbı ve 45 adet makina kafası teslim edildiğini, işbu malların teslimi sırasında orada olan iki işçinin de görgüye dayalı tanıklık ettiğini, davacı taraf ile müvekkili arasında daha önceden de çok kez mal alım satım işlemi gerçekleştiğini, müvekkilinin daima ticari ahlakına yakışır şekilde ürettiği malları eksiksiz bir şekilde teslim ettiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı borcunu ifa etmeyi hazır olduğunu davacıya bildirdiğini ancak davacının müvekkili tarafından hazırlanan kapak kalıplarını almayı kabul etmediğini, müvekkilinin üretmiş olduğu mallar açısından tevdi hakkını kullanarak borç ilişkini sonlandırmak istediğini, tevdi hakkını
mahkeme tarafından belirlenecek duruşma sırasında bile yapmaya hazır olduğunu, müvekkilinin ürettiği malları özenle, teslime hazır şekilde muhafaza ettiğini, temerrüde düşenin alacaklı olduğu için herhangi bir hasar doğmuş olsaydı dahi bundan davacı sorumlu
olacağını, müvekkilinin alacaklının temerrüde düşmesine bağlanan özel sonuçlardan biri olan sözleşmeden dönme hakkının da bulunduğunu, ancak müvekkilinin dava konusu malları tevdi etme hakkını kullanmak istediğini, teslim alınmayan mallar ile birlikte müvekkili tarafından 8.000,00 TL bedelinde 500 ml kalıbın davacı tarafa teslim edildiğini, ancak davacı tarafın işbu kalıpların ücretini ödemediğini, yine bu kalemlere ek olarak müvekkili tarafından 45 adet makine kafasının davacı tarafa teslim edildiğini ve işbu makine kafalarının ücretlerinin de davacı tarafça ödenmediğini, müvekkilinin iyi niyetinin sürekli olarak davacı tarafça suistimal edildiğini, öncelikle davanın usulden reddine, Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili hakkında açılmış olan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesine, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla talep etmiştir.
Bilirkişi 26/05/2022 havale tarihli raporunda; Dosya kapsamında taraflar arasında imzalanmış mevcut yazılı bir sözleşmenin görülmediği, tarafların dosyaya 04.05.2020 tarihli
ürünlerin cins, miktar, fiyat ve teslim tarihleri ile ödeme yöntemi ve vadelerin gösterildiği bir belgeyi sunduğu, iş bu belgede imza mevcut olup, isim gözükmediği, belgedeki ürünler için 90.000,00 TL nakit, kalanına ürünlerin tesliminde 2 aylık çek verileceğinin anlaşıldığı, belgede belirtilen ürünlerin davacıya teslimine ilişkin olarak dosya içerisine herhangi bir belge ibraz edilmediği, takip konusu alacağın dayanağı dekontta gönderilen para ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmadığı görülmüş ise de, takip dayanağı ….. Bankası A.Ş. 04.05.2020 tarihli dekontun davacı lehine delil oluşturup oluşturmayacağının mutlak takdirinin Mahkeme’ye ait olduğu, Mahkemece tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2020 yılı Ba/Bs Formu
bildirimleri sorgulamalarının yapıldığı, davacının 2020 yılı mal ve/veya hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu Form Ba ve mal ve/veya hizmet satışlarına ilişkin bildirim formu Form Bs ile davalı unvanına bildirimde bulunmadığı, davalının İşletme Defteri esasına göre defter tuttuğu, bu nedenle mal veya hizmet alımlarını/satışlarını Ba/Bs Formu ile bildirme yükümlülüğünün bulunmadığı ve bağlı bulunduğu vergi dairesine Ba/Bs Formu bildiriminde bulunmadığı, dosya kapsamında, taraflar arasında vadenin belirlendiği mevcut yazılı bir sözleşme veya takip tarihinden önce davacı tarafından davalıya yapılmış ödetme isteği içeren bir ihtar ya da ihbarın görülemediği, davacının davalıdan icra takibinde işlemiş faiz isteminin tamamıyla Mahkeme’nin takdirinde olduğu, bununla birlikte davacının davalıdan işlemiş faiz istemi açısından hesaplama yapılması, Mahkeme’nin takdirine sunulmasının doğru olacağı, davacının takip talebinde alacağın sebebi olarak gösterdiği asıl alacak miktarına yine takip
talebinde gösterdiği faizin işlemeye başladığı gün esas alınmak suretiyle 04.05.2020 tarihinden 30.11.2020 tarihine kadar 4.660,27 TL işlemiş faiz talep edebileceği, takdirinin ise Mahkeme’ye ait olduğu, davaya esas takip talebinde öngörülen faiz istemi gözetilerek Mahkeme’ce alacağın kabulü halinde, davacı yan icra takip tarihinden itibaren davacının asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari işlerdeki avans oranında faiz isteyebileceği, ancak davacının takip talebindeki talebine bağlı kalınarak Adi Kanuni Faiz talep edebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, takdirinin ise Mahkeme’ye ait olduğu, davacının icra inkâr tazminatı talebinin takdirinin ise Mahkeme’ye ait olduğu sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkillinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 90.000,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı her ne kadar davalı ile olan ticari ilişkileri kapsamında kendisinin 04/05/2020 tarihli belge ile davalıya aynı gün 90.000,00 TL ödeme yaptığını ancak davalının, kalıpları belirlenen günde göndermediğinden bahisle gönderdiği paranın iadesine dair davalıya takip yaptığını ve davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali talebini içerir eldeki davayı açmış ise de; davacı tacir ve davalının da gerçek kişi tacir olması sonucu mahkememizce tarafların delillerinde de bulunması ile ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilerek inceleme günü tayin edilmiştir. Belirlenen gün ve saatte davacı tarafından 2019 yılı defterleri incelemeye sunulmuş ise de uyuşmazlık yılı olan 2020 yılı defterleri incelemeye sunulmamış ve bulunamadığı beyan edilmiş, yine davalının inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye sunmadığı bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Yine davacının dava konusu para gönderme işlemine dair davalı adına herhangi bir bildirim yapmadığı ve davalının da işletme defteri esasına göre defter tuttuğu ve Ba-Bs ile bildirim yapma yükümlülüğünün bulunmadığı görülmüştür. Eldeki davada ispat yükü davacı üzerinde olmakla, davacının sözleşme ilişkisi veya hizmet teslimine ilişkin ispat vasıtası getiremediği anlaşılmakla gerek dava konusu bedelin davalıya gönderildiği gerek davalının bu bedel karşılığı malları teslim etmediği gerekse de malların teslim tarihinde teslim alınmadığı ve temerrüde düşüldüğünü yazılı olarak ispat edemediği yine delilleri arasında açıkça yemin delilinin de bulunmadığı görülmüş olup ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.063,68 TL harcın mahsubuyla bakiye 982,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır