Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/184 E. 2022/948 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/184 Esas
KARAR NO : 2022/948

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu davalı ile müvekkili şirket arasında, …… Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi akdedildiğini, Sözleşme kapsamında elektrik aboneliğinin ” ……. Mah. …… Sk. No :8 Şişli/ İstanbul ” adresinde kullanılması amacıyla satışın gerçekleştiğini, davalı borçlunun belirtilen adreste bulunan ticarethane vasıflı yerde elektrik enerjisi kullandığını, ancak kullandığı enerji bedelini ödememesi üzerine aleyhine Bakırköy …… İcra Müdürlüğü …… esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, Borçlu aleyhine Bakırköy …… İcra Müdürlüğü ……. E. Sayılı dosyası üzerinden ödenmeyen fatura borcu için yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu, Davalı borçlunun ” …….. Mah. ……. Sk. No: ….. Şişli/ İstanbul ” adresindeki ticarethane vasıflı yere ait elektrik aboneliğini sözleşme imzalayarak kullanmaya başladığını, Ekte sundukları abonelik sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere davalı borçlu ………’ın abonelik sözleşmesini imzalarken, sözleşme formunda belirtilen kimlik bilgileri kısmının tamamını doldurduğunu ve imza altına aldığını, Kuşkusuz borçlu ……… kendi hür iradesi ile abonelik sözleşmesini başlattığını, Ekte sundukları faturalardan da anlaşılacağı üzere sözleşme kapsamında sağlanan elektrik hizmetinin davalı borçlu tarafından kullanıldığını, yukarıda izah edilen ve Sayın Mahkemenizce resen nazara alınacak sebeplerle, Davalarının kabulü ile davalı borçlunun Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, icra takibinin devamına, İtirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı ……., ……. Mahallesi …….. Sokak No: 8 Şişli/İstanbul adresinde; 10/03/1989 işletmesini açmış ve 30/08/1993 tarihinde işletmesinin faaliyetlerine son verdiğini, Müvekkil aleyhine ileri sürülmüş olan Bakırköy ….. İcra Müdi …… E. Sayılı dosyada ise iddia edilen borcun26/10/2010 son ödeme tarihli ve 5.069.50 TL bedelli fatura borcu olduğunun ileri sürüldüğünü, Müvekkil işletmesine 30/08/1993 tarihinde son vermiş olup, belirtilen tarih itibariyle firma ile arasındaki elektrik kullanım sözleşmesini de feshettiğini ve o döneme kadar olan tüm fatura bedellerini ödediğini, Müvekkilin işletmesine son verdiği İstanbul Vergi Dairesi’ne ait Tahakkuk Fişlerinden de anlaşıldığını, Davacının yöneltmiş olduğu iddiaların haksız ve hukuka aykırı olduğunu ve davanın reddinin gerektiğini, ayrıca davacının başlatmış olduğu icra takibinde borcun hangi ay ya da aylara ilişkin olduğu belirtilmemiş olup, müvekkilin nereden kaynaklandığını bilmediği bir borçtan dolayı sorumlu tutmanın hukuka ve ahlaka aykırı olduğunu, Ayrıca davacı tarafın borca dayanak olacak faturayı icra takibine dahi eklemediğini, Kaldı ki 30/08/1993 yılında müvekkil tarafından terk olunmuş olan adreste, müvekkilin bir borcu olduğu varsayımında dahi borca karşı aşağıda açıklandığı üzere yönetmeliklerce amir hüküm öngörüldüğünü, Buna göre ilk olarak, 09/11/1995 Tarihli 22458 Sayılı Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 50.maddesine göre “Fatura bedeli son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde 20 gün içerisinde Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılacağı, bu tebligattan sonra fatura bedeli 10 gün içinde ödenmediği takdirde abonenin elektriği kesilir.”şeklinde belirtildiğini, 01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24. maddesi ne göre, “Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde nihai tüketicilere enerji tedarik eden lisans sahibi şirketlerin bildirimi üzerine en az 5 iş günü içerisinde müşterinin perakende satış sözleşmesi öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde nihai tüketicilere enerji tedarik eden lisans sahibi şirketlerin bildirimi üzerine en az 5 iş günü içerisinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilir” Yine 08.05.2014 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 15 maddesi gereğince, Borcun elektrik faturasının son ödeme tarihine kadar ödenmemesi sonucunda, Firma tarafından tüketiciye yazılı olarak bildirim yapılarak, borcun en az beş iş günü içinde ödenmesi gerektiği, verilen süre içinde borcun ödenmemesi durumunda elektrik enerjisinin kesileceğinin bildirildiğini, Yönetmeliklerde de açıkça belirtilmiş olduğu gibi, enerji tüketiminden kaynaklı faturanın ödenmemesi halinde firmanın bahsi geçen sürede enerjinin kesimini gerçekleştirmesinin gerektiğini, Davacı firmanın ise ilgili sürede enerji kesintisini kötü niyetli olarak gerçekleştirmediğini, Bahsedilen 08.05.2014 tarihli yönetmeliğin 15. Maddesinin devamında; Tüketicinin yazılı ikinci bildirime rağmen borcunu ödememesi durumunda, elektrik enerjisi kesilir, bu işlemle ilgili olarak kesme bildirimi düzenlenir ve tüketiciye bildirilir. Firmaya borcun ödenmemesi halinde enerjinin kesileceği ve bu doğrultuda müvekkile bildirim yapılması gerektiğinin öngörüldüğünü, Ancak davacı firma ilgili yönetmelikte belirtilen bildirim ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacı firmanın yasal yollara başvurması hakkında ise; tüketicinin borcunu ödememesi durumunda, firma tarafından hakkında yasal yollara başvurulabilmesi için; elektriğin fiilen kesilmiş olması, sözleşmenin feshedilmiş olması ve güvence bedelinin geciken borca mahsup edilmiş olmasının gerekli olduğunu, Davacı firmanın yükümlü olduğu enerji kesimi işlemini gerçekleştirmediğini, Bu sebeple davacı alacaklı konumunda bulunan firma alacağı olduğu tutarı kendi hatası ve ihmali nedeniyle artırdığını ve bunu borçlu olmadığı halde müvekkile yansıtmaya çalıştığını, İhbarların, bildirilerin ve enerji kesim işlemlerinin kasıtlı şekilde davacı firma tarafından yapılmadığının ortada olduğunu, Bu suretle davacı firmanın ileri sürmüş olduğu enerji kullanımından kaynaklanan borcun takriben 30/10/1993 yılında yasal işlemlere konu olabileceğini, Ancak davacı firmanın haksız kazanç elde etme güdüsüyle işlemleri yerine getirmediğini, Kaldı ki borç ilişkisinin, Türk Borçlar Kanunu’nun 125. Maddesinde öngördüğü 10 yıllık zamanaşımı süresini aştığını, bu sebeplerle muvacehesinde fazlaya ilişkin haklarımız kalması kaydıyla, İtirazın iptali davasının reddine ve icra takibinin İptaline, Mahkeme masraf ve vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini, Kötüniyetli olarak icra takibinde bulunan ve itirazın iptali davası açan davacıya 9620’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy …… İcra Dairesi ’nün …… esas sayılı dosyası, faturalar, abonelik sözleşmesi, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağının tahsiline yönelik başlatılan Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, belirtilen adresten 1990 yılında ayrıldığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Bakırköy ……. İcra Dairesi’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 5.069,50 TL asıl alacak, 3.055,55 gecikme cezası, 550,01 KDV olmak üzere toplam 8.675,06 TL ile alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek reeskont avans faizi ve faizin %18 KDV si ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişi …… marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 21/10/2021 tarihli raporunda; Davalı ……… ile ……. Elektrik Dağıtım Müessesi arasında …… Mah. …… Sk. No: 8 Şişli/ İstanbul adresinde işyerinde kurulu bulunan …… numaralı abonelik üzerinden 21.02.1989 tarihinde Elektrik Satış Sözleşmesi imzalandığı, Davalı tarafından, aboneliğin 30/08/1993 tarihinde yada fatura tarihi olan 14.06.2010 tarihinden önce iptal ettiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı, Bu nedenle faturanın düzenlendiği 14.06.2010 tarihinde davalının aboneliğinin devam ettiğinin kabulünün gerekeceği, davalı tarafından, aboneliğinin, tüketimlerin yapıldığı ve faturaların düzenlendiği tarihlerde iptal edildiğinin ispatlanmaması durumunda, davalının, dava konusu işyerindeki faaliyetlerine son verip dava konusu adresten taşınmış olsa dahi aboneliğini iptal ettirmediğinden dava konusu tüketim bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, taraflar arasında sözleşmenin fatura tarihi itibariyle devam ettiğinin kabulü durumunda, taraflar arasındaki hukuki ilişki, sözleşmeye (aboneliğe) dayalı olduğundan (10) yıllık zamanaşımına tabi olacağı, Fatura tarihleri ile icra takibi birlikte değerlendirildiğinde dava konusu faturanın ve fatura alacağının zaman aşımına uğramadığı, davacı elektrik şirketi tarafından, dava konusu faturanın 788 günlük tüketim üzerinden hazırlanması ve hesaplanmasının, yönetmeliklere ve sözleşmesine aykırılık teşkil etmediği, davalı tarafından, abon fatura tarihinden önce iptal ettiğine dair herhangi somut bir belge sunulmaması durumunda, davalının 5.069.50 TL tutarındaki fatura bedelinden sorumlu olacağı, icra dosyası dava dosyasına sunulmadığından ve takip tarihi bilinmediğinden, gecikme faizi ve gecikme faizinin KDV’si hesaplanamadığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi 15/06/2022 tarihli raporunda; Davalı ……… ile …… Elektrik Dağıtım Müessesi arasında …… Mah. …… Sk. No: …… Şişli/ İstanbul adresinde işyerinde kurulu bulunan ….. numaralı abonelik üzerinden 21.02.1989 tarihinde Elektrik Satış Sözleşmesi imzalandığı, Davalı tarafından, aboneliğin 30/08/1993 tarihinde yada fatura tarihi olan 14.06.2010 tarihinden önce iptal ettiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı, Bu nedenle faturanın düzenlendiği 14.06.2010 tarihinde davalının aboneliğinin devam ettiğinin kabulünün gerekeceği, davalı tarafından, aboneliğinin, tüketimlerin yapıldığı ve faturaların düzenlendiği tarihlerde iptal edildiğinin ispatlanmaması durumunda, davalının, dava konusu işyerindeki faaliyetlerine son verip dava konusu adresten taşınmış olsa dahi aboneliğini iptal ettirmediğinden dava konusu tüketim bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, davalının, İcra dosyası kapsamında, 5.069.50 TL asıl alacak, 3.054,12 TL gecikme faizi ve 549,74 TL KDV’nin faizi olmak üzere, Toplam 8.673,36 TL borçlu olacağı, sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı ile davalı arasında 21/02/1989 tarihinde elektrik enerjisi satışına ilişkin abonelik sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafça da aboneliğin kendi üzerinde olduğunun beyan edilip, bu hususta uyuşmazlık bulunmadığı, her ne kadar davalı işletmesine 30/08/1993 tarihinde son vermiş olup, belirtilen tarih itibariyle firma ile arasındaki elektrik kullanım sözleşmesini de feshettiğini ve o döneme kadar olan tüm fatura bedellerini ödediğini iddia etmiş ise de aboneliğin 30/08/1993 tarihinde yada fatura tarihi olan 14.06.2010 tarihinden önce iptal ettiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı, 14.06.2010 tarihli fatura ve faizinden kaynaklı alacak talebiyle davacı tarafça davalıya takip yapıldığı, davalı her ne kadar borcu olmadığından bahisle itiraz etmiş ise de; sözleşmenin tarafı olan davalının, sözleşmenin varlığı süresince elektrik tüketim borcundan sorumlu olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi ile hesaplanan yasal faiz ve faizin KDV’sinin de mahkememizce denetime elverişli ve yetekli kabul edildiği, bu haliyle davacının davalıdan 5.069,50 TL asıl alacak, 3,054,12 TL gecikme faizi, 549,74 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 8.673,36 TL yönünden alacaklı olduğu, alacağın zamanaşımına uğramadığı, tek fatura olması nedeniyle müterafik kusur indirimi uygulanamayacağı anlaşılarak, davanın kısmen kabulü ile takibe bu miktar yönünden yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın miktarı bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiş olup, belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatına ilişkin talebin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Emsal İstanbul BAM 3. Hukuk Dairesi’nin 2020/11 E. 2021/2192 K. Sayılı kararı)
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 5.069,50 TL asıl alacak, 3,054,12 TL gecikme faizi, 549,74 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 8.673,36 TL alacak yönünden davalının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin 8.673,36 TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 592,48 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 104,90 TL harcın mahsubuyla bakiye 487,58 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 104,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 164,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 902,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 901,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının diğer davalı yönünden yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-AAÜT gereğince hesap edilen 8.673,36 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 4,48 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip ……
e-imzalıdır

Hakim …….
e-imzalıdır