Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/168 E. 2022/885 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/168 Esas
KARAR NO : 2022/885

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2021
KARAR TARİHİ : 03/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …… Bankası ….. Şubesi (…….) ATM’sinden; 23.10.2016 tarihinde 900TL, 26.10.2016 tarihinde 340TL, 28.11.2016 tarihinde 800TL, 11.11.2016 tarihinde 470TL, 16.11.2016 tarihinde 1.500TL, 17.11.2016 tarihinde 500TL, 17.11.2016 tarihinde 50TL olmak üzere toplam 4.560TL nakit paranın müvekkilinin bilgisi ve rızası olmaksızın … numaralı şirketi adına çıkarılmış olan banka kartından çekildiğini, durumun farkına varan müvekkilinin 17.11.2016 tarihinde derhal bankayı arayarak ….. numaralı şirket hesabına bağlı ….. numaralı bankamatik kartının iptalini ve bilgisi dışında yapılan bu işlemin araştırılmasını talep ettiğini, konuya ilişkin araştırma banka tarafından yapılıyorken müvekkilinin de hız kesmeksizin 23.11.2016 tarihinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Bürosuna ……. soruşturma numarasıyla dolandırıcılık suçu nedeniyle suç duyurusunda bulunduğunu, ilgili suç duyurusu sonrası, 29.04.2017 tarihinde Bakırköy Asayiş Büro Amirliği müvekkilinin ifadesini aldıklarını ve olaya ilişkin kamera kayıtları kendisine izletildiğinde müvekkilinin şahsı tanımadığı, kartın kopyalanmak suretiyle suçlunun eline geçtiği kolluk kuvvetince tespit edildiğini, bu süre zarfında da davalı yan olan …’nın 30.11.2016 tarihinde müvekkiline cevap vererek kartın kopyalanmasına ilişkin herhangi bir bulgunun tespit edilemediğini beyan ettiğini, müvekkilinin kart şifresini banka çalışanları dahil hiç kimseyle paylaşmadığı gibi şifresini de yazılı herhangi bir kağıda yazmadığını, bunu dijital herhangi bir yere kaydetmediğini, kartını kendisinden başka hiç kimseye kullandırmadığını, hiç kimseyle kartının son kullanma tarihi ile arka yüzündeki güvenlik numarasını paylaşmadığını ve POS ya da ATM’lerde şifre girişi yaparken şifrenin kimse tarafından gözükmemesi için gerekli tüm tedbirleri aldığından herhangi bir kusuru bulunmadığını, davalı yanın, ATM cihazlarının kullanımı ile ilgili gerekli güvenlik önlemlerini alamadığı için müvekkilini 4.560 TL kadar maddi zarara uğrattığını, 5464 sayılı Kanunun 8/3 hükmü gereği “Kart çıkaran kuruluşlar, kartların düzenli ve güvenli kullanımı ile bildirim, talep, şikayet ve itirazlara ilişkin gerekli tedbirleri almaya yönelik sistemi kurmak ve kesintisiz olarak açık tutmakla yükümlü” olmasına rağmen davalı yanın işbu yükümlülüğünü yerine getiremediği ve müşterisini koruyamadığı için kusurlu olduğunu, dolandırıcıların halen daha ATM cihazlarında kart haznesinin ön kısmına yerleştirilen düzenek ile kart bilgilerini kopyaladığını ya da tuş takımını görecek şekilde kayıt yapan mikro kameralar yerleştirmek suretiyle veya tuş takımının altına kart hamilinin şifresini hafızasına alabilecek bir çipli düzenek koymak suretiyle şifre kaydedip sonrasında kablosuz ağ ile uzaktan veya cihaz üzerindeki eklentileri sökmek suretiyle bu bilgileri elde ettiklerini, müvekkilinin de kart bilgileri bu şekilde elde edildiğinden müvekkilinin maddi zarara uğradığını beyan ederek davalı yanın kusurundan dolayı meydana gelen dolandırıcılık suçu neticesinde müvekkilinin 4.560 TL maddi zarara uğradığını, işbu maddi zararın, zararların meydana geldiği tarihler baz alınmak suretiyle ve mevzuata uygun ilgili faiz türü de işletilerek müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının olayı öğrendiği tarih olan (bankaya hesap dökümünün kendileri tarafından yapılmadığı ve hesaba ait bankamatik kartının iptalini istedikleri tarih) 17.11.2016 yılı olduğunu, taraflarına karşı açılmış olan davanın başvuru tarihinin ise 22.02.2021 olduğunu, dava konusu olan haksız fiilden kaynaklı tazminat istemine ilişkin istemler süreye bağlandığını, TBK madde 72;”Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.”, kanun hükmünde belirtilen zamanaşımı süresi dolmuş olup, açılan davanın HMK’nın ilgili maddesi gereğince usul yönünden reddi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde dava konusu kartın kopyalandığının kolluk kuvvetlerince tespit edildiğini öne sürdüğünü, fakat bununla ilgili herhangi bir delil teşkil edici bilimsel bir rapor sunmadığını, müvekkil bankanın hiçbir kusuru olmadığı halde, kendi kusurlarından kaynaklı olan olayın sorumluluğunu müvekkiline atfedilmesinin kabulü mümkün olmadığını, kart hamilinin, kartı ve kartın kullanılması için gerekli şifre bilgilerini güvenli bir şekilde koruması ve bu bilgilerin başkaları tarafından kullanılmasına engel olacak önlemleri alması gerektiği izahtan vareste olduğunu, 5464 sayılı “Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu”’nun Kart Hamillerinin Yükümlülükleri” başlıklı 15. Maddesinde: “Kart kullanımından doğan sorumluluk, sözleşme imzalandığı ve kartın zilyetliğine geçtiği veya fiziki varlığı bulunmayan kart numarasının öğrenildiği andan itibaren, kart hamiline aittir.”, aynı sayılı kanunun “Bildirim Zorunluluğu” başlıklı, 16. maddesinde: “Kart hamili, kendisine tevdi edilen kartı ve kartın kullanılması bir kod numarası, şifre veya kimliği belirleyici başka bir yöntemin kullanılmasını gerektiriyorsa bu bilgileri güvenli bir şekilde korumak ve başkaları tarafından kullanılmasına engel olacak önlemleri almak, kartın kaybolması, çalınması veya iradesi dışında gerçekleşmiş herhangi bir işlemi öğrenmesi halinde kart çıkaran kuruluşu derhal haberdar etmek zorundadır.”, yine taraflar arasındaki kredi kartı sözleşmesinin Banka Kartlarının Kullanımı” başlıklı 20. maddesinde de, banka kartı ve şifresinin özenle muhafaza edilmesi gerektiği, kart ve şifrenin kullanılması suretiyle gerçekleştirilen işlemlerden kart sahibinin sorumlu olduğu belirtildiğini, davacının kartının şifresine ulaşılmış olması, şifrenin güvenli bir şekilde seçilmediğini ya da muhafaza edilmediğini gösterdiğini, kaldı ki dosya kapsamındaki delillerden dava konusu kartın her ne kadar davacı tarafından kartın kopyalandığı iddia edilse de çalındığı ya da kopyalandığı yönünde bir bulguya da rastlanmadığı anlaşıldığını, davacının olayda ağır kusurunun olduğu ve 5464 sayılı yasanın 12. Maddesinden yararlanamayacağı ortaya çıktığını, bu durumda, kartın hukuka aykırı kullanımında ağır kusuru olan davacının, bankaca kendisine bildirim yapıldığı tarihe kadar olan harcamalardan ve nakit çekimlerden sorumluluğu bulunduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının ….. CBS sayılı soruşturma dosyası, bilirkişi incelemeleri, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacıya ait banka kartının kopyalanıp kopyalanmadığı, davacının bilgisi ve rızası dışında hesabından para çekilip çekilmediği, ve davacının iddiaları doğrultusunda uğradığı maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesileri yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler Bilgisayar Yüksek Mühendisi …. ve Banka Hukukçusu …… 23/12/2021 tarihli raporunda; Davacının davalı banka nezdindeki …… numaralı hesaba bağlı …. numaralı banka kartından 23.10.2016 tarihinde 900,00 TL, 26.10.2016 tarihinde 340,00 TL, 28.10.2016 tarihinde 800,00 TL, 11.11.2016 tarihinde 470,00 TL, 16.11.2016 tarihinde 1.500,00 TL, 17.11.2016 tarihinde 500,00 TL ve 50,00 TL olmak üzere toplamda 4.560,00 TL tutarında ATM’den nakit çekim işlemleri yapıldığı, Somut olayda, yaklaşık 1 ay içerisinde farklı zaman dilimlerinde fiziki kartın ve şifre bilgisinin kullanılması suretiyle gerçekleştirilen işlemlerde kart sahibinin sorumlu olduğu, davacıya ait kartın şifresine ulaşılmasının şifrenin güvenli bir şekilde seçilmediğini veya korunamadığını gösterdiği, dosya kapsamında davacıya ait kartın çalındığına ya da kopyalandığına dair herhangi bir bulguya rastlanılmadığı gibi işlemlerin yapıldığı ATM cihazlarında diğer şüpheli kopyalama işlemlerine de rastlanmadığı, Takdir sayın mahkemenize ait olmak üzere somut olayda davalı banka tarafından uygulanmış güvenlik zafiyetine sebebiyet verebilecek ölçüde herhangi bir şüphe doğurucu bir aktivitenin gözlenmediği, somut olayda 23.10.2016 – 17.11.2016 tarihleri arasında gerçekleştirilen işlemlerde fiziki kartın ve şifrenin kullanılmasından davacının sorumlu olduğu sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine ulaştıklarını bildirmişlerdir.
Mahkememizin 10/05/2022 tarihli 3 nolu celsesinde davacının bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda dosyanın bilirkişi listesinde yer alan reesen seçilecek banka (ikiz kartlar alanında uzman) bilirkişisine tevdine karar verilmiştir.
Bilirkişi Bankacı …… 07/06/2022 tarihli raporunda; Davacı sayın vekilin iddiasında kartın kopyalanmış olduğu iddiasına ilişkin bulgu olmadığı, dava konusu edilen eylemlerin “şifre kullanımı” ile mülkiyeti kart hamiline ait şifre sorumluluğunda gerçekleştirildiği, kartın kopyalandığı iddiasında dava konusu olayın öyküsünün bunu desteklemediği, yine davacı sayın vekilin beyanı ile de ortaya konduğu üzere şirket hesaplarının takip edilerek kontrol edildiği ile gelen paralar yönünden ATM üzerinden fiziki kart ve şifre kullanımı ile küçük parçalı para çekme işlemleri ile olayın gerçekleştirildiği, kopyalanan kartlarda olayın tek işlem ve tüm bakiye ile sonuçlandırıldığı, kopyalanan kartlarda fiziki kart kullanımında eylem bulunmadığı, daha çok kopyalanan kart bilgilerinin uzak doğu bankalarına yönelik işlemlerde kullanıldığı ile her halde kartın şifresinin bilinmesinin ya da 3D güvenlik adımlarında yüksek tutarlı işlemlerde kart hamili kayıtlı telefon üzerine SMS ile ek güvenlik adımında işlemin teyit ettirildiği, dava konusu olayda işlemin şirinler yöntemi ile gerçekleştirildiği küçük tutarlı işlemlerin şifre adımı ile sonuçlandırıldığının anlaşıldığı, her ne kadar olayın gerçekleşme zamanı 2016 yılı olsa da işlemlerden bir tanesinin gerçekletiği …. Banka şubesi ATM cihazı yerinde inceleme ile incelenmiş ve kartların kopyalanmasına etki edecek eklentilerin olup olmadığı fiziken kontrol edilmiş olup yine olası öncesi eklenti parçaların takılıp sökülmesi ile iz kaydı kalıp (yapışkanlı parçalar yönünden ) kalmadığı incelenmiş olup; ATM cihazı üzerinden eklenti parçalar yönünden tespit bulunmadığı, dava konusu olay yönünden davacının husumetinin bankaya olmayacağı, davalı bankanın bildirim anı itibari ile ilk güvenlik adımı ile kartı iptal ettiği, davacının itirazlarının incelenmesinde karta yönelik işlemlerin şifre kullanımı ile gerçekleştiğinin tespit edildiği, Savcılık şikayeti ile incelenen ATM kamera görüntülerinde eylemlerin kişi ya da kişilerce ortaya konulduğunun görüldüğü, şikayetçi davacının izlediği kamera görüntülerinde sanıkları tanımadığının anlaşıldığı ile savcılık dosyasında sanıklar yönünden kimlik tespiti çalışmalarının devam ettirildiği ile faili meçhul olarak dosyanın derdest olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının davalı banka nezdindeki …… numaralı hesaba bağlı …… numaralı banka kartından, yaklaşık 1 ay içerisinde farklı zaman dilimlerinde fiziki kartın ve şifre bilgisinin kullanılması suretiyle gerçekleştirilen 23.10.2016 tarihinde 900,00 TL, 26.10.2016 tarihinde 340,00 TL, 28.10.2016 tarihinde 800,00 TL, 11.11.2016 tarihinde 470,00 TL, 16.11.2016 tarihinde 1.500,00 TL, 17.11.2016 tarihinde 500,00 TL ve 50,00 TL olmak üzere toplamda 4.560,00 TL tutarında ATM’den nakit çekim işlemleri bulunmaktadır. Dava konusu işlemlerde davacının fiziki kartının ve şifre bilgisinin kullanılması suretiyle gerçekleştirildiği, dosya kapsamında davacıya ait kartın çalındığına ya da kopyalandığına dair herhangi bir bulguya rastlanılmadığı, davalı bankanın bildirim anı itibari ile ilk güvenlik adımı ile kartı iptal ettiği, davacının itirazlarının incelenmesinde karta yönelik işlemlerin şifre kullanımı ile gerçekleştiğinin tespit edilmesi karşısında gerçekleştirilen işlemlerde kart sahibinin sorumlu olduğu sonucuna ulaşılmış olup bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 77,88 TL harcın mahsubuyla bakiye 2,82 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 4.560,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır