Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/142 E. 2022/402 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/142
KARAR NO : 2022/402

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/01/2020 tarihinde müvekkili tarafından sigortalı bulunan ……. plakalı aracın sürücüsünün dava dışı müvekkilinin sigortalısı ……’un saat 15:00 civarında Maltepe yolunda aracını sol şerit dışına telefonla konuşmak için park ettiğini ve davalıya ait …… plakalı tır ile sigortalı aracın ön kısmına çarpması sonucu maddi hasar meydana geldiğini, davalı şirkete ait …… plakalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmiş olması sebebiyle tutanağın tutulamadığını, görgü tanıklarının, dava dışı sigortalının beyanı ve olay sonrasında çekilmiş olan fotoğraflar ile plakalının tespit olunduğunu, kaza sonucu müvekkili tarafından sigortalı bulunan araç sürücüsüne maddi tazminat ödendiğini, ödenen bu tazminatı halefiyet ilkesinin de gereği kusurlu araç sahibinden rücu etme talebiyle Bakırköy ….. İcra Dairesinin ….. esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, bu sebeple yapılan itirazın iptali ile davanın kabulüne, davalının %20 den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mevcut uyuşmazlığa konu kazanın meydana geldiği tarih olan 23/01/2020 tarihinde müvekkili şirkete ait araç hakkında yapılan inceleme neticesinde icra takibinin akabinde araçta bulunan GPS’in incelendiğini ve güzergahı, durma noktaları, ve aracı kullanan şoförün beyanları doğrultusunda olay günü müvekkili şirkete ait tır’ın kusurunun olmadığının tespit edildiğini, olay günü uyuşmazlığa konu aracın 14:00 ile 16:00 saatleri arasında GPS kaydına bakıldığında saat 15:02:03 sırasında “….. Kavşağı, …… Mahallesi Ümraniye İstanbul”‘ adresinden yola çıkan aracın saat 15.55.16 sırasında “…… Durağı, ….. Cd., ….. OSB, Ümraniye İSTANBUL” adresine vardığını, olay günü söz konusu adresler arasında mevcutta trafik söz konusu olmadığını, Gps kaydında da görüleceği üzere aracın mezkur mahalde hız limitini geçmeden sağ şeritte seyir halinde oluştuğunu, ……. Kavşağı, …… Mahallesi Ümraniye İstanbul adresinden yola çıkan aracın, İstanbul Çevre yoluna bağlandığını ve ….. Çıkışı-K1,….. Mah. çıkışına kadar bu güzergahta çevre yolundan ilerlediğini, kazaya konu aracın İstanbul Çevre Yolunda ilerlerken saat 15:07:15 sırasında yapılan kaza neticesinde durduğunu, şöförün beyanı üzere aşikar olunan durumda “Müvekkil şirkete ait TIR sağ şeritte hız limitinde, yolunda seyrederken sağ şeritte arkadan davacı şirketin sigortalısı olarak bilinen ……. plakalı araç müvekkil şirketin aracı olan …… plakalı TIR’a tarafımıza ait araçta hasar oluşturmayacak şekilde arkadan çarpmıştır. Daha sonrasında duran aracımızın şoförü TIR’dan inmiş ve aracımıza arkadan çarpıldığı için araçta hasar olup olmadığını incelemek üzere aracın arka tarafına geçmiştir. Olay nihayetinde kusurlu olan ……. plakalı araç sahibi ile müvekkil şirkete ait tır sürücüsü ……. aralarında konuşmuş ve müvekkilimize ait tır’da herhangi bir hasar meydana gelmediği ve kusur arkadan çarpan araca ait olduğu için tır şoförümüz duraklamanın ardından devam etmiştir.” Belirtildiği üzere olayın bu şekilde vuku bulduğunu, davacı tarafın tır geri geri gelirken araca çarptı iddiasının tamamen gerçeğe aykırı ve asılsız olduğu, çevre yolunda GPS ve Araç Takip Sisteminden sunulacağı üzere ve delil doğrultusunda inceleme nihayetinde de görüleceği üzere aracın kesinlikle yolunda seyrederken kazanın gerçekleştiğini ve herhangi bir şekilde tır’ın geri gelmesi durumunun söz konusu olmadığını, zaten “Trafiğin olmadığı” ve “Çıkış noktası ile Varış noktası arasındaki güzergaha bakılacak olursa sapak kaçırma durumu da söz konusu olmadığı, böyle bir durumda tır’ın çevre yolunda geri gelmesinin akıl ve mantık ilkelerine tamamen aykırı ve izahtan vareste olduğu, bu sebeplerle davanın reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, ……. ile …… plakalı araçlar arasında 23/01/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle sigortalısına ödenen maddi tazminatın halefiyet ilkesi gereği kusurlu araç sahibinden rücu etmek amacıyla açılan icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Bakırköy ….. İcra Dairesinin ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 3.662,88 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi davacı, davasını TTK’nın 1472. maddesinde yazılı halefiyet hakkına dayandırmıştır. Böyle bir davada sigortacı, ödediği tazminatı değil, ödenmesi gerekli gerçek zarar miktarını zarar sorumlusundan isteyebilir. Davalının kusur oranın ve araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için mahkemece konusunda uzman bilirkişiden kusur oranı ve hasar bedeline ilişkin rapor alınarak sonucuna gidilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi 28/02/2022 tarihli raporunda; Dava konusu kazanın meydana gelişinde; …… plaka no’lu kamyon sürücüsü’nün (davalının aracının sürücüsü) %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, ……. plaka no’lu aracın sürücüsü ……. ‘un (aracı davacı şirkete kasko sigortalı) kusursuz olduğu, davacı şirkete kasko sigortalı ……. plaka no’lu araçtaki zarar ve ziyan miktarının 3.440,00 TL’den (üçbindörtyüzkırk) olarak hesaplanmış olup, davalı taraf sürücüsünün kazadaki kusur durumu dikkate alındığında, tamamından davalı tarafın sorumlu olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, hükme esas alınan bilirkişi raporlarına göre, davacının sigortalısının aracında 23/01/2020 tarihinde haksız fiilden kaynaklı zararı aralarındaki sigorta ilişkisi gereği karşıladığı, TTK 1472. Maddesi gereği sigortalısının haklarına halef olduğu, davalıya ait kazaya karışan …… plakalı araç sürücüsünün %100 oranında gerçekleşen kazada kusurlu olduğu, davalının da bu doğrultuda araç maliki olarak kusursuz sorumlu olduğu, takip çıkışı 3.800,16-TL olsa da davacının davada 3.340,00-TL talep ettiği davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan, meydana gelen kazadan kaynaklı gerçek zarar miktarı olarak 3.3340,00 TL rücuen tazmine dayalı alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının bu değer bakımından icra takibine yapmış olduğu itirazının iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne ve yine taleple bağlı kalmak ve şartları oluşması sebebiyle icra inkar tazminatının da kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 3.340,00 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin kabul edilen asıl alacak yönünden devamına; fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacağın kabul miktar yönüyle %20’si üzerinden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 228,15 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 168,85 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 127,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 938,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 825,44 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 3.340,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 460,16 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranı üzerinden takdiren 159,84 TL’nin davacıdan, 1.160,16 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır