Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/138 E. 2023/280 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/138 Esas
KARAR NO : 2023/280

DAVA : Ticari Şirket
DAVA TARİHİ : 11/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin, davalı şirkette “ Şirket Müdürü “ olarak çalışmakta iken “Bakırköy … Noterliği ‘nin 20.02.2012 tarih ve … sayılı Limited Şirket Hisse Devri Senedi” ile “… Ltd. Şti.” nin hissedarlarından … a ait hisselerin tamamını devraldığını, müvekkilinin hisse devrinin gerçekleştiği tarihten itibaren, hem şirket ortağı olarak hem de şirketi temsile yetkili müdür olarak görev yaptığını,
müvekkilinin şirketteki hissesi resmiyette her ne kadar %1 olarak görülmekte ise de aslen şirketteki ortaklık (hisse) payı %25 olduğunu beyan ederek Müvekkilinin davalı şirketteki ortaklık payının %25 olduğunun tespiti ile müvekkil adına tescilini, yargılama harç ve masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkillerinden … ve … ‘nin davalı olarak gösterilmesinin hukuka aykırı olduğunu, zorunlu arabuluculuk müessesi yerine getirilmeksizin işbu davanın açıldığını,
davacının sembolik olarak %1 oranında hisse payına sahip olduğunu, imzasını kullanması
karşılığında ücret yerine net kardan %25 oranında pay teklifinde bulunulduğu, müdürlük görevine binaen yönetim payı olarak % 15 oranında net kardan ödeme yapıldığı, müdürü ve sembolik olarak hissedarı olduğu şirketin içini boşalttıktan sonra personel ve müşterilerini paravan şirkete transfer ettiğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile ikame edilen davada dinlenen tanıkların hisse oranı ile ilgili bilgi sahibi olmadıkları, beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, davacının tüm hak edişlerini aldığını, zor durumda olmadığını, herkesten çok kar payı aldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:Mahkememizin … E. Sayılı
dosyası, mail yazışmaları, ihtarname örnekleri, fatura suretleri, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı …’ın davalı … Ltd. Şti.’deki ortaklık payının %25 olduğunun tespiti ile tescili taleplerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre, davalı şirketin 22.08.1997 tarihinde tescil edilerek kurulmuş olduğu, şirket sermayesinin
1.150.000,00 TL olduğu, davacı …’ın şirkette 11.500,00 TL karşılık %1 hissesinin
mevcut olduğu görülmüştür.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ticaret sicil kayıtları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; davacının iddiası, davalı şirketteki payının %25 olduğunun tespitine ilişkindir. Limited şirketlerde payın devri, TTK, eski TTK’daki hükümlerle aynı mahiyette hükümler öngörmüştür. Pay defterine ilişkin TTK. m. 594/1 hükmüne göre: “Şirket, esas sermaye paylarını içeren bir pay defteri tutar. Ortakların, adları, adresleri, her ortağın sahip olduğu esas sermaye payının sayısı, esas sermaye paylarının devirleri ve geçişleri itibarî değerleri, grupları ve esas sermaye payları üzerindeki intifa ve rehin hakları, sahiplerinin adları ve
adresleri bu deftere yazılır”.
Limited şirket payının devrine ilişkin TTK. m. 595 hükmüne göre: “Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır…. Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur”.
İspat kuralına ilişkin TMK. m. 6 hükmüne göre: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”. HMK. m. 190/1 hükmüne göre: “İspat Yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vahaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”. Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. Anılan ispat kuralları gereği, davacı tarafından, imzaları noterce onaylanmış yazılı bir pay devriyle dava konusu payların kendisine devredildiğini ve bu devir keyfiyetinin genel kurul tarafından onaylandığını geçerli delillerle ispat etmesi gerekli olup, davacı tarafından bu hususlara ilişkin olarak bir delil sunulmadığı, fiili olarak ortaklığın tespiti talebi bakımından, devir, nakil, şirketin kendi paylarını iktisabı ve cebri icra yoluyla da kazandığına ilişkin bir delil olmadığı, %1’lik hissesinin gümrük mevzuatına uygun olarak hak kazandığı, payın devredebileceğine ilişkin olarak yazılı şekilde ve Noter onayının bulunması gerektiği, limited şirketlerde esas sermaye payının devredilebilir olması ortaklık sıfatının devren kazanılması anlamına gelmemekte olup esas sermaye payının hukuki işlem ile devredilebilmesi TTK’nın ilgili hükümleri gereği yazılı şekil şartlarına tabi tutulduğu anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
7-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerini yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır