Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/128 Esas
KARAR NO : 2022/1287
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin perde ve döşeme kadife imalatı yaptığını, davalı tarafın döşemelik kadife kumaş
alımı yaptığını, taraflar arasında 10 yıldan fazla ticari ilişki mevcut olduğunu, taraflar arasında alım satım için yazılı bir sözleşme olmadığını, ancak yıllara yayılan döviz mal
bedeli ödemelerinin gerçekleştiğini, davalının 2018/-2019 yıllarındaki son ödemeleri nazara alındığında, ödemelerin USD havaleler olarak yapıldığını, taraflar arasındaki alım satım bedelinin yabancı para ile yapıldığını beyan ederek davacının davalıdan olan USD alacak miktarının uzman bilirkişi tarafından tespiti ile, döviz alacağının kısmi dava olarak şimdilik 5.000 USD alacağının, fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kur karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, safahatta sunduğu 16/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, bilirkişi raporundaki tespitle bağlı kalınarak, 106.095,26 -USD arttırımla ıslahı, bilirkişi raporuyla miktar tespiti yapılan toplam 111.095,26-USD alacağın davalıdan tahsilini talep etmiş, 16/03/2022 tarihinde 26.773,40-TL ıslah harcını yatırmıştır.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2008 yılından beri devam ettiğini, davacı tarafın 2018
yılından beridir faturalarını tek taraflı olarak döviz olarak düzenlemeye başladığını, davacı
tarafa itiraz edildiğini daha sonra mal alımının sonlandırıldığını,
taraflar arasındaki mal alım satımının dövize endeksli olmadığını, davacı tarafa 49.016,79 TL borçlarını kabul
ettiklerini, bu miktarı aşan talepleri kabul etmediklerini beyan etmiştir.
DELİLLER:Alacak/borç mutabakat yazışmaları, e-mail yazışmaları, fatura suretleri, ödeme dekontları, banka kayıtları, vergi kayıtları, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki alım satım bedelinin fatura değerlerinin USD üzerinden satış olmasına rağmen davalının alım satım iradesine ve ödeme şekillerine muhalifinden kaynaklı temerrüdü sebepli iddiası ile davacının davalıdan USD alacak miktarının tespiti ve tahsili taleplerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 11/12/2021 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Celp edilen vergi kayıtlarına göre, davacı şirketin bs formu ile davalı şirkete ait 7 adet faturayı KDV hariç 1.932.142,00 TL
üzerinden beyan ettiği, davalı şirkete ait 2018-2019 yılı ba form
bilgilerinde,
davalı şirketin ba formu ile davacı şirkete ait 7 adet faturayı KDV hariç 1.932.142,00 TL
üzerinden beyan ettiği, taraflar arasında 2018 yılında BS-BA Formu beyanı yönünden herhangi bir adet ve
tutar farkının bulunmadığı, taraf beyanlarının birbirini karşılıklı olarak teyit ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili 11/04/2022 tarihli dilekçe ile cevap dilekçesini ıslah ederek, zamanaşımı aşımı itirazında bulunarak artırılan miktar yönünden dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi talebinin yasal dayanağı olmadığından, bu talebin de reddini talep etmiştir.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve “alacağın dava edilebilme özelliği”ni ortadan kaldırır.
Kısmi dava ile belirsiz alacak davasının en büyük farkı kısmi davada zamanaşımının dava dilekçesindeki miktarla sınırlı olarak kesilmesi, belirsiz alacak davasında ise miktara bakılmaksızın tüm hak bakımından zamanaşımının kesilmesidir. Diğer bir fark ise, kısmi davada faiz başlangıç tarihinin dava ve ıslah tarihi ayrımı yapılarak başlatılması söz konusu iken, belirsiz alacak davasında faizin tüm alacak miktarı bakımından dava tarihinden itibaren başlatılmasıdır. (Yargıtay 22. HD. 2017/21535 esas 2019/9437 karar) Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayda, temerrüd tarihi, ıslah ve dava tarihi dikkate alındığında davalının zaman aşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Borcun kararlaştırılan gündeki döviz kuru üzerinden ödenmiş olması halinde kur farkı istenemeyeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, kararlaştırılan günde ödenmesi gereken döviz karşılığı borcun, Vergi Usul Kanunu gereğince zorunlu olarak TL üzerinden faturalandırılıp ödeme günü yerine daha sonraki bir günde ödenmesi halinde ise fiili ödeme günündeki kur ile sözleşme uyarınca ödenmesi gereken tarihteki kur arasındaki kur farkının istenebileceğinin kabulü gerekir. (Yargıtay 19. HD. 2012/9853 esas 2013/14066 karar sayılı ilamı)
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, bu hususun tarafların kabulünde olduğu, itibar edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafın 2017-2018-2019-2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunduğu,
davalı tarafın 2017 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği
bulunmadığı, 2019-2020-2021 yılına ait ticari
defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, davacı tarafından davalı tarafa 2018 yılında 1.932.144,27 TL = 397.413,19 USD
tutarında toplam 7 adet fatura düzenlendiği, faturalar üzerine döviz karşılığının ve
cinsinin yazıldığı, 2019-2020-2021 yıllarında taraflar arasında başka herhangi bir
faturanın veya fatura kaydının bulunmadığı, faturaların açıklama kısmının, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturalardan 3065 sayılı KDV kanunu hükümlerine göre ihraç edilmek kaydıyla teslim edildiğinden KDV tahsil
edilmediği,
iş bu faturaların davacı ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına karşılıklı olarak
işlendiğinin tespit edildiği, davalı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik
edici belge bulunmadığı, dosyaya sunulan ödeme dekontları ve banka kayıtlarına göre, davalı tarafın davacı tarafa faturalar karşılığı yaptığı ödemelerinin ağırlıklı olarak USD para cinsi ve tutarları üzerinden yapıldığı, 08.04.2019 tarihinde davalı tarafından davacı tarafa yapılan 111.846,00 TL tutarlı ödemenin yine 08.04.2019 tarihinde davalı tarafa 111.846,00 TL olarak geri iade edildiği, işlemlerin dekontlar ve tarafların ticari defter kayıtlarıyla sabit olduğu, Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonrasında düzenlenmiş bilirkişi raporuna göre, dava tarihili itibariyle, davacının, davalıdan 111.095,26-USD alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, kararlaştırılan ödeme tarihindeki kur üzerinden döviz karşılığı borcun zorunlu olarak TL üzerinden faturalandırılıp ödeme günü yerine daha sonraki bir günde ödenmesi halinde oluşacak kur farkının istenebileceği, borcun kararlaştırılan gündeki döviz kuru üzerinden ödenmiş olması halinde kur farkı istenemeyeceği kararlaştırılan günde ödenmesi gereken döviz karşılığı borcun daha sonra ödenmesi halinde fiili ödeme günündeki kur ile ödemesi gereken tarihteki kur farkının istenebileceği, dövizli faturanın kesilme tarihi ile takip tarihi arasındaki geçen süredeki kur farkı faturası geçici vergi döneminin kapandığı tarih itibariyle VUK. Değerlendirmeye ilişkin hükümlerin dikkate alınması gerektiği, değerleme işlemleri ise geçici vergi döneminin kapandığı tarih itibarı ile kur farkı faturası düzenlenmeden istenebileceği, (Yargıtay 19. HD. 2018/965 esas 2019/5447 karar sayılı ilamı), temerrüt için ihtarnamenin bulunmadığı, mutabakat tarihinin 21/08/2019 olduğu, fiili ödeme tarihinin 31/12/2018 olarak kabul edilmesi gerektiği, faiz başlangıç tarihi dava ve ıslah tarihi ayrımı yapılarak başlatılması söz konusu iken belirsiz alacak davasında dava tarihinden faiz yürütülmesi gerektiği sonucuna varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2022/564 esas 2022/572 karar )
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile 111.095,26 USD alacağın fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 109.514,87 TL harçtan peşin alınan 605,32 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 26.773,40 TL harcın mahsubu ile eksik 82.136,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.349,50 TL (posta masrafı ve bilirkişi ücreti) + 605,32 TL peşin harç + 26.773,40 TL ıslah harcı + 59,30 TL başvurma harcı + 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 28.796,02 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 176.256,32 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
7-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/12/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip ….
¸e-imzalıdır