Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/125 E. 2022/1044 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/125 Esas
KARAR NO : 2022/1044

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 20.07.2016 tarih ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hâl kapsamında yürürlüğe konulan 668 sayılı Olağanüstü Kanun Hükmünde Kararname ile Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Başkanlığı mükellefi, … vergi numaralı, … A.Ş. Kapatılarak tüm malvarlığı Hazineye devrolmuştur. … A.Ş.’nin, “… Mah. … Cad. … İş Merkezi No:… …/….” adresinde 21.08.2020 tarihinde İstanbul Valiliği Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosu tespit memurlarınca yapılan sayım döküm çalışmaları esnasında keşidecinin … (TC:…) olduğunu, 15.000,00 TL (onbeşbin) bedelli, 31.10.2016 keşide tarihli, Tokat keşide yerli, Seri No:… nolu, …. Bankası …. Şubesi muhatap banka çeki tespit edildiğini, söz konusu çekle ilgili olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının böyle bir borcu bulunmadığından bahisle takibe itiraz ettiğini, Bu nedenle dava açmadan önce arabuluculuk yoluna gidilmişse de bir anlaşma sağlanamadığından TTK m.732’de düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre eldeki itirazın iptali davasının açılma zorunluluğu doğduğunu, davalının her ne kadar böyle bir borcu bulunmadığını ileri sürmüşse de; TTK m.732’de düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çek bedelinin ödendiğinin ve söz konusu çek nedeniyle herhangi bir borcun bulunmadığının davalı tarafça ispatlanması gerektiğini, söz konusu hükme göre çek aslı mahkemeye sunulmak suretiyle ispat yükümlülüğü taraflarınca yerine getirildiğini, bu durumda borçlunun malvarlığından bu çek bedelinin tahsil edilmiş olduğunun, başka bir deyişle, çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmenin gerçekleşmediğinin davalı tarafından ispatlanması gerektiğini, bu nedenle davanın belirtilen ispat kuralları çerçevesinde görülerek karara bağlanmasını talep ettiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptaline ile icra takibine devam edilmesine, davalı borçlu hakkında alacağın Y620’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı görünen idareye müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığını, davacının da dava dilekçesinde 21/08/2020 tarihinde yapılan incelemede davaya konu çekin ele geçirildiği ifade ettiğini, müvekkilinin, davacı ile herhangi bir şekilde ticareti olmadığını, ticari ilişki varlığı davacı kurumca ispat edilemediğini, her ne kadar OHAL inceleme komisyonu tarafından ele geçirildiği iddia edilse de kabul edilemediğini, Ele geçirilen her çek ticari ilişkiyi ispatlamadığı gibi keşidecinin borçlu olduğunu da göstermediğini, bu nedenle müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını, Ayrıca müvekkilinin, dava konusu çeki … A.Ş.’nin yapacakları ticaretlerine ön ödeme, yani bağlantı çeki olarak verdiğini, dava konusu çek karşılığı olarak müvekkile mal ve hizmet verilmediğini, dolayısıyla müvekkilin almadığı bir malın ödemesini yapmaya zorlandığını, başka bir husus ise davaya konu çekin keşide edilmiş olduğu …. A.Ş.’nin Ürünleri süreli yayınlardan olup bu şirketten alınmış ürünlerin karşılığı olmadığını, Zira 15 Temmuz darbe girişimi, okulların kapandığı yani sezon sonuna denk geldiğini, Yeni sezon da basılacak yeni ürünlerin bağlantısı olmak üzere dava konusu çek keşide edildiğini, Müvekkil, … A.Ş.’nin ulaşamadığı için kendileri ile irtibata geçememiş olduğundan çekler şirket nezdinde kaldığını, Yine dava konusu çekler zaman aşımına uğradığını, Diğer taraftan dava dilekçesinde belirtilen TTK 644 (TTK 732) kapsamında sebepsiz zenginleşme olarak belirtilmiş ise de madde metninde belirtilen 1 yıllık sürenin de dolduğunu, bu çeklerle ilgili alacaklı olduğunu davacı ispatlamak zorunda olduğunu, öncelikle davanın zaman aşımı nedeni ile reddine, uygun görülmediği takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı TTK m. 732 hükmüne dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 15.000,00 TL asıl alacak 4.533,75 TL işlemiş yasal faizi ile toplam 19.533,75 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 17/05/2022 havale tarihli raporunda; Davalı tarafın iddialarını ve takibe konu çek için borcu olmadığını ispat etmesi gerektiğini, dosya muhteviyatına ticari defter ve kayıtlarını sunmadığını, tanık beyanları ve dosyanın nihai takdirinin sayın mahkemenize bırakılarak davacı tarafın takibe konu olan 15.000,00 TL çek tutarını talep edebileceğini, Davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmadığını, Davacı tarafın 15.000,00 TL tutarlı 31.10.2016 ödeme vadeli çek için, 31.10.2016 tarihinden takip tarihine kadar 4.533,75 TL işlemiş faiz talep ettiği, 15.000,00 TL tutarlı 31.10.2016 ödeme vadeli senet için 31.10.2016 – 10.03.2020 tarihleri arasında yasal faiz ve 365 gün üzerinden işlemiş faiz 4.534,52 TL olarak hesaplandığını belirtmiştir.
Bilirkişi 25/06/2022 havale tarihli raporunda; Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını kök raporda talep edilmesine rağmen incelemeye sunmadığını, davalı tarafın davaya konu çekten dolayı borçlu olmadığını veya iddialarını somut olarak belge, kayıt ve bilgilerle ispat etmesi gerektiğini, Tarafların işlemiş faizle ilgili itirazlarına gelince, Davacı tarafın temerrütle ilgili itirazının değerlendirmesinin sayın mahkemenin takdirine bırakıldığını, dosya muhteviyatına davalı tarafın temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair herhangi bir belge sunulmadığını, Davalı tarafın işlemiş faizin oranının belirtilmediği beyanının yerinde olmadığını, İşlemiş faizin takip talebi doğrultunsa yasal faizi oranları ile detaylı olarak hesaplandığı ve tablo halinde sunulduğunu, Neticeten, kök rapordaki sonuç ve kanaati değiştirecek yeni bir durum oluşmadığını belirtmiştir.
Zamanaşımına uğramış kambiyo senedi nedeniyle düzenleyen aleyhine TTK hükümleri uyarınca sebepsiz zenginleşme nedeniyle açılacak tazminat davası mutlak ticarî dava niteliğindedir. Zira kambiyo senetlerinden doğan sebepsiz zenginleşme davası gerek TTK m. 732 ve gerekse mülga 6762 sayılı TTK m. 644 hükümlerinde özel olarak düzenlenmiştir. Söz konusu hüküm uyarınca zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden (çekten) doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene (keşideciye) aittir. 6102 sayılı TTK m. 4(1)-a hükmü uyarınca TTK m. 732 hükmünde düzenlenen dava, mutlak ticarî dava niteliğindedir (Yargıtay 11. HD, 15/11/2016, E. 2015/11852, K. 2016/8837). Bu nedenle, eldeki davanın mutlak ticarî dava olduğunda tereddüt bulunmamaktadır.
Çekin davalı tarafından KHK ile kapatılan ve hazineye devredilen … A.Ş’ne keşide edildiği, şirketin kapatılarak mal varlığının hazineye aktarılması sebebiyle çek alacaklasının davacı hazine olduğu anlaşılmıştır.
Davacı çeki OHAL süreci sebebiyle süresinde bankaya ibraz edemediğinden çek dolayısıyla ibraz yükümlülüğünü yerine getirilemediğini, TTK 732. Ve 818.maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çek bedelini talep ettikleri anlaşılmaktadır. Takipte ilamsız takip olarak yapılmıştır.
Çek dolayısıyla bir borcun bulunmadığı ve sebepsiz zenginleşilmediğini ispat yükü davalı taraf üzerinde olup, davalı tarafça bu husus ispat edilememiş, davacının takip miktarınca davalıdan alacaklı olduğu anlaşıldığından itirazın iptaline, asıl alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 15.000,00-TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına;Asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte devamına,
2-İşlemiş faize ilişkin talebin reddine,
3-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 3.000,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 1.024,65 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.495,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 1.151,53 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 4.533,75 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacının davalı yönünden yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranı üzerinden takdiren 1.016,40-TL’sinin davalıdan, 303,60-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzünde davacı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/11/2022

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)