Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/121 E. 2022/303 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/121 Esas
KARAR NO : 2022/303

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı ………. Lojistik Taşımacılık Tic. Ltd. Şti.’ne ait emtianın 24/02/2020 tarihinde sigortalıya ait araca sevk irsaliyesi ile yüklendiğini, yükleme sonrası 25/02/2020 tarihinde araç işletmecisinin davalı şirket olduğu ……… Tır Parkı’na çekildiğini, 26/02/2020 tarihinde gümrüğe yönlendirilmek üzere araç başına gelindiğinde aracın brandası kesilmek, kapı kilidi üzerindeki tel koparılmak ve arka kapakları açılmak suretiyle soyulduğunu, içerisinde tekstil malzemeleri bulunan rulo ve çuvalların kısmen eksik olduğunu, yapılan kontrolde 25 çuval tekstil malzemesinin çalındığının tespit edildiğini, hasar hesabında yükleme tarihindeki kur esas alındığını, sigortalı şirketin uğradığı zararın 01/07/2020 tarihinde 115.831,50 TL hasar tazminatı olarak ödendiğini, eksper raporuna göre zararın davalı kusuru sonucu meydana geldiğini, alacağın tahsili talebiyle Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, TTK 579.maddesine göre işleten özel olarak taşıtı bırakana ait eşyaların saklanmasını üstlenmedikçe sorumlu tutulamayacağını, garaj veya otopark işleteninin sorumluluğunun 579.maddesinin emredici nitelikte olmadığını, davaya konu aracın bırakıldığı parkta müvekkili tarafından araç içerisinde bulunan eşyalara ilişkin özel bir sorumluluk üstlenilmediğini, hatta araçlarda park halindeki araçların kabin ve dorse içerisindeki mallardan garajın sorumlu tutulamayacağının açıkça yazılı olduğunu, tüm müşterilerinin bilgilendirildiğini, meydana gelen hırsızlık olayında davacının kusurlu olduğunu, TBK 579/2.maddesine göre taşıtın değeri ne olursa olsun talep edilebilecek tazminatın günlük saklama ücretinin 10 katını aşamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, saklama sözleşmesinden kaynaklı zararın tazmini istemiyle davacının, davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 115.831,50 TL asıl alacak, 3.941,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 119.772,94 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuş ise de, hırsızlık fiiline konu eşyaların çalındığı, saklama sözleşmesinin ifa edilidiği otoparkın Küçükçekmece ilçe sınırları içerisinde yer aldığı anlaşıldığından davalının yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış, …… Polis Merkezi Amirliği soruşturma dosyası ve Küçükçekmece CBS’nın …….. soruşturma sayılı dosyaları celbedilmiş, savcılık dosyasında daimi arama kararı verildiği görülmüş ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan Güvenlik uzmanı ve tekstil mühendisinden oluşan heyetle bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti 13/12/2021 tarihli raporunda; dava dışı sigortalıya ait …….. çekici ve ……… plakalı dorsesine sevk irsaliyesi ile Almanya’ya gönderilmek üzere tekstil emtiası yüklendiğini, bahse konu araç yükleme işleminin tamamlanmasından sonra, sürücüsü tarafından tespit edilen arıza sebebiyle davalıya ait tır garajında tamir ettirlmek üzere 25.02.2020 günü saat 19:00 sıralarında götürüldüğünü, aracın tamirinin bitmemesi üzerine sürücü tarafından araç davalı …….. Turizm Ve Residince İşletmeleri İnş. ve Tic. A.Ş.’ye ait ……… Tır Garajına bırakıldığını, tır parkının kamera kayıtlarının incelenmesinde, hırsızların panelvan tarzı minibüs kullandıklarını, zararın öğrenilmesinin akabinde sigortalı firma yetkilisi ve araç sürücüsünün durumu garaj işletenine bildirdiğini, dava dışı sigortalı firmaya ait aracın dorsesinin branda ile kapalı olduğunu, arka kapısının asma kilitle kilitli olmadığını, tır çekicilerinin branda ile örtülü olduğunu, kapıların kilitli olması durumunda bile hırsızlığın maket bıçağı ile brandayı kesmek suretiyle gerçekleştirdiğinden kapının açık ya da kilitli olmasının hırsızlar açısından bir zorluk oluşturmayacağını, sigortalı firmaya ait araç dorsesi içinde bulunan tekstil ürünlerinin bir kısmı anılan tarihte çalındığını, olayın vukuu bulduğu tarihte Tır Garajının güvenlik tedbirleri bakımından yetersiz olduğunu, araçların giriş ve çıkışlarının denetim altında tutulmadığını, hırsızlık eyleminin akabinde garaj girişine güvenlik kulübesi ve bariyer sistemi yerleştirilerek giriş ve çıkışların kontrol altına alındığının anlaşıldığını, yukarıda detayları açıklandığı üzere davalı …….. Turizm Ve Residince İşletmeleri İnş. ve Tic. A.Ş.’ye ait ……… Tır Garajında meydana gelen hırsızlık olayından davalı yanın sorumluluğuna terk edilen araçların özenle koruma yükümlülüğünü yerine getirmediğinin saptandığını, davacının sigortalısının aracından 25.02.2021 tarihinde 27.145,00 USD (166.474,86 TL) değerinde brüt 2.051,13 kg ağırlığında konfeksiyon ürünü çalındığını, CMR m. 23/3 hükmü uygulanması halinde, taşımacının ödemekle yükümlü olduğu tazminatın 23.341,75 USD (143.150,28 TL) (21.515,12 Euro) olarak hesaplandığını, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına hasar tazminatı olarak 115.831,50 TL ödendiğini bildirmiştir.
Davacının tazminat isteminin temeli TBK.’nın 561 ve devamı maddelerinde düzenlenen saklama sözleşmesine dayanmaktadır. Gerçekten de saklama bir sözleşmedir ki onunla saklayıcı, saklatanca kendisine bırakılan taşınır bir malı kabul etme ve onu güvenli bir yerde koruma borcu altına girer. Davacı, bu davasında davalının sözleşmenin kendisine yüklediği güven ve özenle koruma borcuna aykırı davranması nedeniyle oluşan zararının rücuen tazminini istemiştir.
Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğunu düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 579.maddesi “Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenler, kendilerine bırakılan veya çalışanlarınca kabul edilen hayvan, at arabası, bunlara ait koşum ve benzeri eşya ile motorlu taşıt ve eklentilerinin yok olmasından, zarara uğramasından veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğinden doğduğunu ispat etmekle, bu sorumluktan kurtulurlar.Ancak, garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğu, kendilerine veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikçe, saklananların her biri için alınan günlük saklama ücretinin on katını aşamaz.” hükmünü içermektedir.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının ……. Soruşturma sayılı dosyası içerisinde bulunan ve Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Raporuna göre; davacının sigortalısına ait aracın dorsesinin sol tarafındaki brandanın kesilerek hırsızlar tarafından bir kısım eşyalarının çalındığı anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanununun 579. maddesine göre davalının sorumluluktan kurtulması için zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğinden doğduğunu ispat etmek zorundadır.
Davalı otopark işletmeciliği yapan bir şirket olup, aldığı ücret karşılığı bu hizmeti vermektedir. Dolayısıyla davalının kendisine teslim edilen araçları ve araç içinde mutad olarak bulunabilecek eşylaları korumak gibi bir sorumluluğu bulunmaktadır. İnsanların araçlarını otoparka bırakmalarının en önemli sebeplerinden biri de güvenlik kaygısıdır.
Davalıya ait otoparkta bulunan aracın, davalının gözetim ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle brandanın kesilerek davacının sigortalısının yaptığı işin niteliği gereği araç içerisinde bulunması mutad olabilecek eşyaların çalınmasında sigortalıya bir kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığı, tüm kusurun davalı tarafta olduğu bu nedenle Türk Borçlar Kanununun 579/2.maddesinin uygulanmasının mümkün olmaması nedeniyle davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir. TBK’nın 579. Maddesinde otopark işletenlerin sorumluluğu düzenlenmiş olup, maddenin birinci fıkrasına göre işletenler kendilerine bırakılan veya çalışanlarınca kabul edilen motorlu taşıt ve eklentilerinin zarara uğramasından sorumludurlar. Maddenin son fıkrasına göre işleten böyle bir sorumluluğu üstlenmediğini veya sorumluluğu bu kanunda gösterilmemiş olan bir koşula bağladığını, herhangi bir yolla ilan etse bile sorumluluktan kurtulamaz.
Açıklanan gerekçelerle mahkememizce teknik olarak yeterli bulunduğundan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda olayın vuku bulduğu tarihte tır garajının güvenlik tedbirleri bakımından yetersiz olduğu, araç giriş ve çıkışlarının denetim altında tutulmadığı, meydana gelen hırsızlık olayında davalı yanın sorumluluğuna terkedilen araçların özenle koruma yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının sigortalısının aracından 27.145,00 USD değerinde konfeksiyon ürününün çalındığı, CMR 23/3 uygulanması halinde davalının 21.515,12 USD’den sorumlu olduğunu bildirmiştir. Davacı tarafça sigortalısına yapılan ödeme miktarı 115.831,50 TL olup, davalının sorumluluk limitinde kaldığından, davacının ödeme yaparak sigortalının haklarına halef olduğu anlaşıldığından davacının, asıl alacak ve ödeme tarihinden itibaren işlemiş faiz talebi yerinde görülerek davanın kabulüne karar verilmiş, asıl alacak miktarı yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden icra inkar tazminat talebinin, alacak likit olmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 115.831,50 TL asıl alacak, 3.941,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 119.772,94 TL alacak yönünden davalının Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranını geçmemek üzere talep doğrultusunda yasal faiz oranının uygulanmasına,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Alınması gerekli 8.181,68 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.446,57‬ TL harcın mahsubuyla bakiye 6.735,11 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.446,57‬ TL TL peşin harç olmak üzere toplam 1.505,87‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.870,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 15.328,43 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2022

Katip ………

Hakim…….