Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/115 E. 2022/153 K. 11.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/115
KARAR NO : 2022/153

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2021
KARAR TARİHİ : 11/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tekstil işi ile iştigal ettiğini, davalı ile aralarında alım satıma dayalı ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirketten 71.610 TL faturaya dayalı cari hesap alacağı olduğunu, davalı borçlu tarafından işbu borcun ödenememesi üzerine alacağının tahsili için 19.10.2020 tarihinde Bakırköy …… İcra dairesinde ……. esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, yürütülen takipte ödeme emrinin davalı borçluya 10.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirketin süresinde icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunarak takibi durdurduklarını, borçlunun itirazının haksız ve dayanıksız olduğunu, amaçlarının icra takibini sürüncemede bırakmak olduklarını, haksız ve dayanıksız olan itirazın, alacağında likit olması nedeni ile icra inkar tazminatı talep ettikleri, resen tespit edilecek gerekçeler ile her türlü dava ve sair haklarının saklı kalması kaydıyla davalının haksız itirazının iptali ile takibin işlemiş faiz ve sair ferileri ile birlikte devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere İcra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı şirket ile ihracat yapılmak üzere fason üretim için anlaştıklarını, davacının 20.102 adet pamuklu örme kumaştan mamul muhtelif erkek, bayan ve çocuk ürünün dikimi ile ambalajını (ütü paket) gerçekleştireceğini, müvekkilinin bu anlaşmaya istinaden kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirerek ürünlere ait kumaşları kesimi yapılarak davacıya eksiksiz olarak teslim edildiğini, imalatın devam ederken ve sonrasında yapılan kontrollerde ürünlerde bozukluklar ve üretim hatası tespit edildiğini, davacı firma yetkilisinin uyarıldığını düzelteceklerini beyan ettiklerini, ürünlerde yağ lekesi, sair lekeler, ütü kaynaklı katlama ve iz bozuklukları, dikim kalitesizliği gibi ürünlerdeki sorunlar nedeni ile kalite kontrolden geçemediğini, yaptırılan kalite kontrol ve uygunluk kontrolü (impection) raporunun red olunduğunu, yükleme yapılamadığını, sorunun çözümü için davacı taraf ile görüşülüp ürünlerin tekrar elden geçirildiğini, bu nedenle 3 kez daha ücreti müvekkili tarafından ödenmek suretiyle kalite kontrolden geçirildiğini, ürünlerin zamanında teslim ve yüklenmediği için müvekkili firmanın alıcı firmaya 10.538,44 Euro indirim yaptıklarını, ayrıca 2400 Euro nakliye bedelini ödemek zorunda kaldıklarını, ürünlerin bundan sonra yüklenerek yurt dışına gönderildiğini, kalite kontrol raporları ile indirim ve nakliye faturalarının dilekçe ekinde olduğunu, görüleceği üzere müvekkilinin 12.938,44 Euro karşılığı 115.540 TL zararının söz konusu olduğunu, bu bedeli talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, müvekkili firmanın davacıya herhangi bir borcu bulunmadıklarını, müvekkili aleyhine yapılan icra takibinin haksız ve yersiz olarak icra takibini sürüncemede bırakmak için itiraz edildiğinin iddiasının tamamen asılsız olduğunu, resen nazara alınacak hususlar ışığında davacının açtığı davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekâlet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, faturadan kaynaklı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkili şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 71.610,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 (ticari) değişen oranlarda faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları ve bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı şirketin 2020 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK hükümlerine tabi olduğu, 2020 yılına ait ticari defterlerini fiziki ortamda tuttukları, 6102 sayılı TTK’nun 64/3 maddesi hükümlerine göre açılış tasdiklerini kanuni süresinde yaptırdıkları, yine aynı madde hükmüne istinaden yapılması zorunlu Yevmiye Defteri Kapanış tasdikini yaptırmadıkları, davacı şirkete ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK hükümlerine göre kendi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı, davalı şirketin 2020 yılında e-defter mükellefi oldukları, açılış ve kapanış e-defter beratlarını 213 Sayılı V.U.K. hükümlerine istinaden kanuni süresinde onayladıkları, 2020 yılına ait fiziki olarak tutulması mecburi Envanter Defterini ibraz etmedikleri, davalı şirkete ait 2020 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı T.T.K. ve 231 sayılı V.U.K. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve Envanter Defterini ibraz etmediğinden tüm ticari defterlerin bütünlük açısından birbirini teyit edip etmediği doğrultusunda kanaate varılamadığı tespitleri doğrultusu ile her ne kadar bilirkişi raporu devamında, taraflar arasında mal ve hizmet satışından kaynaklı ticari bir ilişkinin varlığının mevcut olduğu, davacı şirketin dava tarihi itibari ile ticari defter kayıtlarına göre davalı şirketten 117.904,80 TL tutarında alacaklı göründüğü, davalı tarafça yapılan 2 adet ödemeyi kayıtlarına almadığı, icra takibinde ise bu ödemelerin düşülmesi sonucu davalı taraftan 71.610,88 TL tutarındaki alacak miktarı için icra takibi başlattığı, davalı şirketçe düzenlenen 2 adet 21.587,04 TL ve 50.023,84 TL tutarındaki iade faturalarının davacı şirket kayıtlarında görünmediği, davalı şirket tarafından dava dilekçesinde ve fason sözleşmelerinde belirtilen order numaralarına göre, davacı şirketten temin etmiş olduğu, ihracatını yaptığı ürünlerden kaynaklı yurtdışı firmasından reklamasyon gider faturalarının içeriğinin incelenmesinde; “…… firmasının davalı şirkete “ ….. ” geç sevkiyat indirimi adı altında 28.10.2020 tarihli 10.538,44 Euro tutarında fatura düzenledikleri, açıklama kısmında sevkiyatın geç yapılmasından ötürü indirim faturasının düzenlendiğinin belirtildiği, ayrıca ……. firmasının davalı şirkete “ ….. ” 28.360,00 Euro üzerinden X 10 olmak üzere 17.09.2020 tarihli 2.836,00 Euro indirim faturası düzenlediği, düzenlenen bu fatura içeriğinde “ ….. olarak belirtikleri ” bu indirim faturasının davalı şirketin …… firmasına gönderilen ….. numaralı mal bedelli fatura ile ilgisinin olmadığı, yurtdışına gönderilen ürünlerin fason sözleşmelerinde belirtilen order numaralarındaki ürünlerden, bu raporun sonuç bölümünün 6 maddesinde tespit edilen durumların aksinin ispatı halinde davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun olamayacağı, davacı şirketin bu nedenler ve dosyadaki belgeler dahilinde mevcut duruma göre davalı şirketten icra takip ve dava tarihi itibariyle 71.610,88 TL alacaklı olması gerektiği görüşü bildirilmiş ise de, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davalının da ticari defterlerini usulüne uygun tutulup tutulmadığına dair tespit yapılamadığı dolayısı ile ticari defterlerin lehe delil teşkil etmediği hususu ve dosyada davacının iddialarını ispata yarar başkaca bir delil bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 864,87 TL harcın mahsubuyla bakiye 784,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap edilen 10.109,30 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)