Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1116 E. 2023/974 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1116 Esas
KARAR NO : 2023/974

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 09/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı müvekkilim arasında ticari iş ilişkisinin kurulmuş olduğunu, vekkil şirketin muhasebe kayıtlarında, davalı şirketin 12.695,40-TL müvekkil şirkete borçlu olduğunu, davalı şirketin cari hesap ekstre borcunu ödememesi üzerine bu alacağa ilişkin olarak Bakırköy ……. İcra Dairesinin ……. esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak, davalı taraf söz konusu takibe, hiçbir gerekçe göstermeden, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, itirazın iptali ile takibin devamına ve borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında rulman alım satım işi yaptıklarını, 2019 yılından bu yana davalı müvekkil şirket, davacı şirkete rulman tedarik etmekte olduğunu, davacı şirketin davalı müvekkili şirketten malzeme tedarik etmesine rağmen ödemelerini aksatmış olduğunu sonrasında hiç ödeme yapmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkide en son, davalı müvekkili şirket tarafından davacı şirkete 6 adet rulman tedarik ve teslim edildiğini, bu alışverişe istinaden taraflar arasında 2021 yılı Şubat dönemi BS Mutabakatı cevabının bulunduğunu, ancak ödeme yapmadığını, rulmanların teslim edildiğinin hem 2021 yılı şubat dönemi BS Mutabakatı cevabı ile hem de mesajlarla sabit olmasına rağmen inkar ettiğini, işbu davanın davacısı şirket aleyhine davalı müvekkili şirketçe söz konusu bu ticari münasebetten kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla 07/04/2021 tarihli 24.780,00 TL bedelli fatura bakiyesine (12.084,38 TL) istinaden Ankara ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas Sayılı dosya ile ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibi başlatılmış olup işbu davanın davacısı tarafından ödeme emrine borca itiraz edilmesi nedeniyle icra takibi durduğunu, ve taraflarınca 19/08/2021 tarihli Ankara ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. Esas Sayılı dosyasına istinaden itirazın iptali davası açıldığını, Davacı şirket borçlu iken haksız ve hukuka aykırı olarak 31/08/2021 tarihli 12.695,40 TL bedelli cari hesap dokümanına istinaden Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası ile davalı müvekkili şirkete icra takibi başlatmış, borca itirazı üzerine işbu davayı açtığını, Mahkemenizde görülmekte olan işbu dava ile Ankara …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. Esas Sayılı dosyası arasında bağlantı bulunduğunu, davaların birleştirilmesi talebinde bulunduklarını, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, davalı müvekkili şirketin davacıya borcu bulunduğunu, başka bir ifadeyle davalı müvekkili şirket davacıdan alacaklı olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davanın reddine haksız ve kötü niyetli olan davacı/ alacaklı hakkında alacak konusu alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere tazminatı ödemesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası, Ankara …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyası, Ankara …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas Sayılı dosyası, ticari defterler ve belgeler, muavin defter kayıtları, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı takip dosyasına vaki davalı itirazının İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Dava, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 12.695,40 TL asıl alacak, 1.117.20-TL işlemiş faiz ile toplam 13.812,60-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranındaki yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi ……… 19/12/2022 havale tarihli raporunda; Tarafların arasında yazılı bir ticari (Cari Hesap) sözleşmenin bulunmadığı, Taraflar arasında yıllara sair bir cari hesap müşteri-tedarikçi ilişkisinin bulunduğu ve bu ticari borç/alacak ilişkisinden kaynaklanan işlemlerin yasal defterlere intikal eden ticari bir ilişkinin bulunduğu, Davalı şirketin 2021 yılına ait Yevmiye Defteri-Defteri Kebir, Envanter Defteri, muavin defteri ve Detaylı mizanında, yapılan incelemeler neticesinde davalı firmanın davacı firmaya, yukarıdaki tabloda ayrıntılı bir şekilde gösterildiği üzere 2020 yılı devir alacak bakiyesinin 12.096,74-TL olduğu, 26.01.2021 tarihinde kdv dahil 767,00TL, 24.02.2021 tarihinde 2.832,00-TL, 02.03.2021 tarihinde 2.341,12-TL ve 04.03.2021 tarihinde 3.658,00-TL olmak üzere toplam (767,004:2.832,004-2.341,124-3.658,00)-9.598,12-TL fatura kesdiği, 11.01.2021 tarihinde 4.000,00-TL ve 18.01.2021 tarihinde ise 5.000,00-TL olmak üzere toplam (4.000,004-5.000,00)-9.000,00-TL bankadan tahsilat yaptığı ve 10.02.2021 tarihinde ise Davalı firma davacı firmaya kdv dahil 24.780,00-TL fatura kestiği, Söz konusu uyuşmazlığın, 10.02.2021 tarihinde davalı şirket tarafından davacı şirkete kesilen ……. numaralı 21.000,00-TL, 3.780,00-TL Kdv ile birlikte Kdv Dahil toplam 24.780,00-TL olarak kesilen faturadan kaynaklandığı, ihtilaf konusu olan fatura içeriği ürün önce davalı şirket tarafından 10.02.2021 …… San. Makine Yedek Parça İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketinden, fatura içeriği ürünleri davalı firma kendi nam ve hesabına davacı firmaya teslim edilmek üzere satın alınarak, aynı tarihte aynı adet ve aynı ürün davacı şirkete fatura kesildiği, söz konusu fatura içeriği ürünlerin davacı firmaya teslim edildiğine dair yazılı bir belge (sevk irsaliyesi-teslim fişi-kargo makbuzu vb) olmadığı, sadece karşılıklı güvene dayalı olarak ……. yazışmalarında ürün teslimatları ile ilgili yazışmaların olduğu, söz konusu faturann kesildiği Şubat 2021 döneminde davalı firmanın davacı firmaya göndermiş olduğu BS (Beyanname Satış) beyannamesine davacı firma muhasebe elemanı ……… tarafından MUTABIKIZ cevabının mail olarak sistem üzerinden gönderildiği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’muzun 21. maddesinde yer alan; “bir fatura alan kişi aldı tarihten itibaren sekiz gü de, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır dendiğini ”Dava konusu olan faturaya ilişkin davacı tarafından yasal süresi içerinden itiraz-iptal ve iade talebi olmadığı, davacı ile davalı arasındaki 2020-2021 yılına hizmet alımından kaynaklanan ilişki nedeniyle, 04.03.2021 tarihi itibariyle; resmi defter-belge- beyanname- fatura-banka kayıtları (dekont) ve muhasebe kayıtları ve dosyaya sunulan delillerin incelenmesi neticesine göre; 10.02.2021 tarihinde davalı şirket tarafından davacı şirkete kesilen KDV dahil 24.780,00TL’lik faturanın kabul edilmemesi halinde; davacı şirketin davalı şirketten alacak bakiyesinin 12.694,86TL olduğu, 10.02.2021 tarihinde davalı şirket tarafından davacı şirkete kesilen KDV Dahil 24.780,00TL”lik faturanın kabul edilmesi halinde; davacı tarafın davalı firma nezdindeki cari hesap ilişkisinden kaynaklı 12.085,14 TL borçlu olduğu dolayısıyla davacının borçlu olmadığına dair bir tespit aracının bulunmadığı hususunu belirtmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi …….. 03/04/2023 havale tarihli raporunda; Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen faturadan kaynaklı oluşan 12.695,40 TL cari hesap bakiye alacağının davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacının 2020-2021 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Davacının incelenen ticari defterlerine göre; Davacının incelenen kendi ticari defterlerinde, davacı yan tarafından davalı adına düzenlenen faturaların davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturalardan kaynaklı davacı yanın ekstre bitim (04.03.2021) tarihi itibariyle davalı yandan 12.695,40 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, Davalı ……. Tek. Rul. Otom. Yed. Par. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defterleri üzerinde talimat yoluyla inceleme yapılmış olup Bilirkişi ……… tarafından tazni edilen 19.12.2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; “,.Söz konusu uyuşmazlığın 10.02.2021 tarihinde davalı şirket tarafında davacı şirkete kesilen …….. numaralı 21.000 + 3.780 TL KDV ile birlikte KDV dahil toplam 24.780,00 TL olarak kesilen faturadan kaynaklandığı, ihtilaf konusu olan fatura içeriği ürün önce davalı şirket tarafından 10.02.2021 …….. şirketinden, fatura içeriği ürünleri davalı firma kendi nam ve hesabına davacı firmaya teslim edilmek üzere satın alınarak aynı tarihte aynı adet ve aynı ürün davacı şirkete fatura kesildiği, söz konusu fatura içeriği ürünlerin davacı firmaya teslim edildiğine dair yazılı bir belge olmadığı, karşılıklı güvene dayalı olarak ……… yazışmalarında ürün teslimatları ile ilgili yazışmaların olduğu, söz konusu fatura kesildiği Şubat 2021 döneminde davalı firmanın davacı firmaya göndermiş olduğu BS formunda davacı firma muhasebe elemanı ……… tarafından mutabıkız cevabının mail olarak sistem üzerinden gönderildiği, dava konusu olan faturaya ilişkin davacı tarafından yasal süresi içerisinde itiraz olmadığı, Takdir Mahkemenize ait olmak üzere davacı ile davalı arasındaki hizmet alımından kaynaklı ilişki nedeniyle 04.03.2021 tarihi itibariyle resmi defter belge beyanname fatura banka kayıtları ve muhasebe kayıtları ve dosyaya sunulan delillerin incelenmesi neticesine göre… 24.780,00-TL’lik faturanın kabul edilmemesi halinde, davacı şirketin davalı şirketten alacak bakiyesinin 12.694,86-TL olduğu, 24.780,00-TL’lik faturanın kabul edilmesi halinde davacı tarafın davalı firma nezdindeki cari hesap ilişkisinden kaynaklı 12.085,14 TL borçlu olduğu…” şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği, Taraflar arasındaki cari hesap farklılığının davalı yan tarafından davacı adına tanzim edilen 10.02.2021 tarihli ve 24.780,00 TL bedelli faturanın davalı kayıtlarında mevcut olup davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından cari hesap farklılığının oluştuğu anlaşılmakla taraflar arasındaki asli ihtilafın iş bu faturadan kaynaklandığı kanaati edinildiği, Davacı yanın 2021 yılı BA formunda; Önce davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen 1 adet KDV Hariç 21.000,00 TL bedelli faturanın davacı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, sonrasında ilgili vergi dairesine düzeltme nedeni olarak “10.02.2021 tarih ……. nolu …… Ltd. Şti faturasının muhteviyatı bize ait olmadığı için fatura kayıtlarımızdan çıkarıldığı için beyanı düzeltmekteyiz.” denilmek suretiyle BA düzeltme beyanı verilerek faturanın kayıtlardan çıkarıldığı, Davalı yanın 2021 yılı BS formunda; Davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen 1 adet KDV Hariç 21.000,00 TL bedelli faturanın davacı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, Davalı …… Tek. Rul. Otom. Yed. Par. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. Tarafından davacı adına tanzim edilen cari hesap farklılığına konu faturanın E-Fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturanın davacı yanın ticari defter ve kayıtlarında mevcut olmamasına karşın davalı yanın kendi ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, söz konusu faturanın ürün bedeli muhteviyatın tanzim edildiği, davacı şirket tarafından iş bu fatura önce kabul edilip kayıtlara alınmış, Ba bildirimi verilmiş, mail yolu ile iş bu fatura yönünden mutabaka sağlandığı da görüldüğü, akabinde davacı tarafça ihtilafa konu fatura Ba bildiriminden ve kayıtlarından çıkarılmış olduğu, davacı yan bu konuda cevaba cevap dilekçesinde kısaca “davacı …… referans numaralı rulmanların alımı ile ilgili davalı şirket ile görüşmüş, fakat rulmanların alımını yapmaya karar vermeden fatura kesildiği, Daha sonra davacı bu rulmanları almaktan vazgeçmiş…” şeklinde ifade ettiği, ihtilaf konusu fatura içeriği 6 adet rulman adlı üründen oluşmakta olup bu ürünlerin davacı şirkete teslimine ilişkin herhangi bir kargo fişi, imzalı sevk irsaliyesi gibi yazılı somut hiçbir belge davalı tarafından dosya kapsamına ibraz edilmediği, buna karşın davacı tarafın da fatura karşı takipten önce somut bir itirazının görülmediği, gelinen durum itibariyle ihtilafa konu bahsi geçen faturanın kabul edilip/edilmeyeceği ile ilgili son karar, Nihai Takdir ve Hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olacağı kanaati hasıl olduğu ,Mahkemece davalı yan davacı adına tarafından tanzim edilen 10.02.2021 tarihli ……. sayılı ve 24.780,00 TL bedelli faturanın kabul edilmemesi halinde, davacı yanın ekstre bitim (04.03.2021) tarihi itibariyle davalı yandan 12.695,40 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, Mahkemece davalı yan davacı adına tarafından tanzim edilen 10.02.2021 tarihli …. sayılı ve 24.780,00 TL bedelli faturanın kabul edilmesi halinde, davacı yanın ekstre bitim (04.03.2021) tarihi itibariyle davalı yana 12.085,14 TL cari hesap bakiye borçlu olacağı belirtilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi …….. 10/08/2023 havale tarihli ek raporunda; Mahkemece davalı yan davacı adına tarafından tanzim edilen 10.02.2021 tarihli ……. sayılı ve 24.780,00 TL bedelli faturanın kabul edilmemesi halinde, davacı yanın ekstre bitim (04.03.2021) tarihi itibariyle davalı yandan 12.695,40 TL cari hesap bakiye alacaklı ve 466,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 13.161,83 TL alacaklı olduğu, Mahkemece davalı yan davacı adına tarafından tanzim edilen 10.02.2021 tarihli …… sayılı ve 24.780,00 TL bedelli faturanın kabul edilmesi halinde, davacı yanın ekstre bitim (04.03.2021) tarihi itibariyle davalı yana 12.085,14 TL cari hesap bakiye borçlu olacağı belirtilmiştir.
Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003.
Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle ispat edilebilir.
İddia veya savunmanın haklılığı, bu olay ve hukuki işlemlerin varlığının ispatlanmasına bağlıdır.
İspat hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde bir temel hak olarak garanti altına alınmıştır. Anayasal dayanağı olan ispat hakkını, usûl hukukunda taraflar, kanunda belirtilen süre ve usûle uygun olarak kullanırlar. Bu hak yalnızca kanunla sınırlanabilir.
İddia ve savunmaya dayanak gösterilen ve mahkemenin karar vermesinde etkili olacak olgulardan hangisinin kim tarafından ispat edileceği hususuna ise ispat yükü denir.
İspat yükü üzerine düşen taraf ispat etmesi gereken hususu ispat edemediği durumda ispatsızlık durumu söz konusu olacaktır. Hâkim bir husus ispatsız kalmış olsa dahi medeni yargılamada karar vermek durumundadır. TMK 6. Maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedelini ödemiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.
Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Bu yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gereklidir. Ticari işletmeye ilişkin olarak ve belli faaliyetlerde bulunma halinde tacirler tarafından o faaliyetle ilgili olan karşı taraf adına düzenlenmesi gereken ticari bir belge niteliğindeki fatura, sözleşmenin yapılması ile ilgili değil, taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Başka bir deyişle fatura, akdin şartlarını belirleyen değil, belirlenmiş olan şartların bir kısmını gösteren belgedir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir. Bu nedenle faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, icra dosyası, bilirkişi raporu ve ek raporu içeriğine göre; Tarafların arasında yazılı bir ticari (Cari Hesap) sözleşmenin bulunmadığı, Taraflar arasında yıllara sair bir cari hesap müşteri-tedarikçi ilişkisinin bulunduğu ve bu ticari borç/alacak ilişkisinden kaynaklanan işlemlerin yasal defterlere intikal eden ticari bir ilişkinin bulunduğu,Taraflar arasındaki cari hesap farklılığının davalı yan tarafından davacı adına tanzim edilen 10.02.2021 tarihli ve 24.780,00 TL bedelli faturanın davalı kayıtlarında mevcut olup davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından cari hesap farklılığının oluştuğu, Davacı yanın 2021 yılı BA formunda; Önce davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen 1 adet KDV Hariç 21.000,00 TL bedelli faturanın davacı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, sonrasında ilgili vergi dairesine düzeltme nedeni olarak “10.02.2021 tarih ……. nolu …… … Ltd. Şti faturasının muhteviyatı bize ait olmadığı için fatura kayıtlarımızdan çıkarıldığı için beyanı düzeltmekteyiz.” denilmek suretiyle BA düzeltme beyanı verilerek faturanın kayıtlardan çıkarıldığı, Davalı yanın 2021 yılı BS formunda; Davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen 1 adet KDV Hariç 21.000,00 TL bedelli faturanın davacı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, Davalı …… Tek. Rul. Otom. Yed. Par. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. Tarafından davacı adına tanzim edilen cari hesap farklılığına konu faturanın E-Fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturanın davacı yanın ticari defter ve kayıtlarında mevcut olmamasına karşın davalı yanın kendi ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, söz konusu faturanın ürün bedeli muhteviyatın tanzim edildiği, davacı şirket tarafından iş bu fatura önce kabul edilip kayıtlara alınmış, Ba bildirimi verilmiş, mail yolu ile iş bu fatura yönünden mutabaka sağlandığı da görüldüğü, akabinde davacı tarafça ihtilafa konu fatura Ba bildiriminden ve kayıtlarından çıkarılmış olduğu, ihtilaf konusu fatura içeriği 6 adet rulman adlı üründen oluşmakta olup bu ürünlerin davacı şirkete teslimine ilişkin herhangi bir kargo fişi, imzalı sevk irsaliyesi gibi yazılı somut hiçbir belge davalı tarafından dosya kapsamına ibraz edilmediği, bu haliyle davalı tarafından itilaf konusu malların davacı tarafa teslim edildiğinin ispatlanamadığı ve davacının talebinde haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davacı yanın ekstre bitim (04.03.2021) tarihi itibariyle davalı yandan 12.695,40 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, ayrıca faturaya dayalı alacağın likit olması karşısında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi uygun görülmüş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 12.695,40 TL asıl alacak ve 466,43 TL faiz olmak üzere toplam 13.161,83 TL yönünden davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin bu miktar yönünden aynen devamına; fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacağın %20’si olan 2.539,08 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 899,08 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 233,58 TL harcın mahsubuyla bakiye ‭1.132,66‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 233,58 TL peşin harç olmak üzere toplam ‭292,88‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.617,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 2.493,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının diğer davalı yönünden yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-AAÜT gereğince hesap edilen 13.161,83-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen ‭650,77-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davadaki haklılık oranına göre 1.257,00-TL’sinin davalıdan, 63,00-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun ilgili maddeleri gereğince dava değerinin istinaf/temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/10/2023

Katip ……
¸(e-imzalıdır)

Hakim ……
¸(e-imzalıdır)