Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/108 E. 2021/625 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/108 Esas
KARAR NO : 2021/625

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan … irasında oto yedek parça alım-satımı konusunda sözleşme akdedildiğini, müvekkilinin sözleşmeye konu malları davalıdan teslim aldığını, buna karşılık 30 adet 100.000’er TL’lik çek ile toplam değeri 1.000.000,00 USD olan 30 adet çek verdiğini, davalı şirketin bu çeklerin tamamını diğer davalı …’ne ciro ettiğini, müvekkili şirketin ticari emtiayı teslim aldıktan sonra çek ödemelerinin tamamını son ciranta ve meşru hamil olan davalı …… Petrol’e yaptığını, müvekkili şirketin davalılara verdiği USD cinsinden çekler hakkında mal tesliminden sonra vadeleri gelince yaptığı ödemeler esnasında kur farkı oluştuğunu, oluşan kur farkı hakkında davalılarca fatura düzenlenmemesi sebebiyle müvekkilinin KDV ve Kurumlar Vergisi mahsubu konusunda şimdilik 300.000,00 TL zararının oluştuğunu, davalılarca ödeme tarihinde meydana gelen kur farkının kazanç olarak değerlendirilerek fatura düzenlenmesi gerekmesine rağmen düzenlenmeyerek müvekkili şirketin uğradığı zarar açısından KDV mahsubuyla ilgili 150.000,00 TL, kurumlar vergisi zararı açısından 150.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde de bahsedildiği üzere müvekkili ile davacı arasında 01/08/2016 tarihinde akdolunan protokol gereği davacıya ABD Doları cinsinden faturalar keşide edildiğini, faturalarını 2016 ve 2017 yılına ait olduğunu, fatura bedellerine karşılık davacının sözleşmede kararlaştırıldığı biçimde ileri tarihli ABD doları cinsinden çekler keşide edip teslim ettiğini, çek bedellerinin vadelerinde tahsil edildiğini, çekin ödeme aracı olduğu ve keşide edilerek teslim edildiği tarihte borçlu borcundan kurtulduğundan kurdaki dalgalanma nedeniyle fark talep edemeyeceğini, davacının yasal olarak KDV Kanunu’nun 24.maddesinde kur farkı ibaresinin 17/01/2019 tarihinde eklendiğini, bu tarihten önce gerçekleşen sözleşme ve ticari işlemler nedeniyle oluşan kur farklarının matrahına dahil olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, 17/01/2019 tarihinde KDV Kanunu’nda yapılan yasal değişiklikle faturalaşmanın vergiye tabi işleme doğrudan taraf olanlar arasında yapılacak olup, ciro silsilesindeki diğer cirantalar arasında kur farkları nedeniyle bir faturalaşma söz konusu olmayacağını, bedelin döviz cinsinden ifade edildiği vadeli satışlarda çek veya senet alınmış ise, çekin ciro edildiği tarihin ödemenin yapıldığı tarih olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki gereği verilen döviz çeklerinde oluşan kur farkından kaynaklı KDV mahsubu ve Kurumlar vergisi zararının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 01/08/2016 tarihinde oto yedek parça alım satımına ilişkin yapılan anlaşma doğrultusunda davacı, davalı Demirören’den aldığı mallara karşılık 100.000,00 TL tutarında muhtelif tarihli 30 adet TL cinsinden çeki de toplam değeri 1.000.000,00 Amerikan Doları olan yine muhtelif tarihli 30 adet çek verdiği ve bu çeklerin tamamının diğer davalı …… Petrol’e ciro edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı çek ödemelerini, davalı …… Petrol’e yapmıştır. Çeklere konu faturalar 2016 ve 2017 tarihli olup, Amerikan Doları cinsinden düzenlenmiştir.
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 24.maddesi aşağıdaki şekildedir.
Madde 24-Aşağıda yazılı unsurlar matraha dahildir.
a) Teslim alanın gösterdiği yere kadar satıcı tarafından yapılan taşıma, yükleme ve boşaltma giderleri,
b) Ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurlar,
c) Vade farkı, fiyat farkı, kur farkı,faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler. (17/1/2019 tarihli ve 7161 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle bu bende “fiyat farkı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “kur farkı,” ibaresi eklenmiştir.)
Davacı, davalıya ödenen çeklerden kaynaklanan kur farkının KDV matrahına yansıtılmaması sonucu uğradığını iddia ettiği zarar talebinin bu maddeye dayandırmış olup, maddeye eklenen değişiklik yani kur farkının matraha dahil olduğu tarih 17.01.2019 olup iş bu tarihten önce gerçekleşen sözleşme ve ticari işlemler nedeniyle oluşan kur farkları matraha dahil değildir.
Kaldı ki, vergiyi doğruran olay ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farkı için lehine kur farkı çıkan alıcı veya satıcı tarafından bu farkın oluştuğu tarihte fatura düzenlenmesi gerekmekte olup, bu faturalaşma vergiye tabi işleme doğrudan taraf olanlar arasında yapılacak olup, ciro silsilesindeki diğer cirantalar arasında kur farkları nedeniyle bir faturalaşma olmayacaktır. Ayrıca bedelin döviz cinsinden ifade edildiği vadeli satışlarda çekin ciro edildiği tarih, ödeme tarihi olup, davaya konu çeklerin 15/08/2016 tarihinde davacı ile sözleşme ilişkisi olan ….. tarafından diğer davalı …… Petrol’e ciro edildiği dikkate alındığında, davacı, davasında haklı görülmemiş ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 5.123,25 TL harcın mahsubuyla fazla alınan ‭5.063,95‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 29.450,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/06/2021

Katip …

Hakim …