Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1079 E. 2023/638 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1079 Esas
KARAR NO : 2023/638

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2021
KARŞI DAVA TARİHİ : 14/02/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkil şirketin tarım ürünlerinin işlenmesi ve gıda üretimi alanlarında hububat, bakliyat, kuruyemiş ve kuru meyve meslek gruplarında belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda kuruyemiş perakende ticareti gibi konularda faaliyet gösterdiği, davalı … şirketinin ise kuruyemiş sektöründe faaliyet gösteren toptan kuruyemiş satışının yanı sıra perakende alanında da hizmet veren bir şirket olduğunu, müvekkil şirketin, mesleki faaliyetleri doğrultusunda, davalı şirkete ait … /…’de faaliyet gösteren işletmeyi devralmak ve akabinde davalı … şirketiyle bir bayilik ilişkisi kurmak için davalı şirket ile görüşmeler yapmış olduğu, işletmenin devri, kiracılık ilişkisinin kurulması, bayilik şartları, vergi yükümlülükleri, işletme çalışanlarının iş akitleri hususları taraflar arasında sözlü olarak görüşülmüş ve işletmenin devri konusunda anlaşma sağlandığını, ancak yazılı olarak herhangi bir sözleşme hazırlanmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin varılması istenen tek amacı, davalı şirkete ait işletmenin müvekkile şirkete devrinin gerçekleşmesi, yani asıl olan sözleşmenin , taraflar arasında sözlü olarak kurulmuş olan işletmenin devri sözleşmesi olduğunu, bu nedenle devir sözleşmesinin işleyişine yönelik olarak devir sözleşmesine istinaden 09/10/2021 tarihinde taraflar arasında bir adet bayilik sözleşmesi imza edildiğini, tarafların imza ettiği bayilik sözleşmesinde sadece bayilik şartlarının belirlendiğini, bayiliğin hiç bir rakama dayandırılmadığını, sözleşmede yer alması gereken hiç bir unsura yer verilmediğini, davalı şirketin işletme devri ile yüklendiği edimlerin belirlenmediğini, karşılıklı edimler ve işletme devrinden kaynaklı borcun sadece sözlü olarak görüşüldüğünü, süresinde , ivedilikle ve tüm mali , idari ve hukuki garantiler verilerek yapılacağı davalı şirket tarafından müvekkil şirkete bildirildiğini, tarafların iradelerinin işletme devrini sağlamaktan ibaret olduğunu, taraflar arasında işletmenin devrine istinaden imzalanan bayilik sözleşmesinin ” Ürünün ve Markasının Korunması ” başlıklı 5.4 maddesinde bayiden isim kullanım bedeli olarak herhangi bir ücret alınmadığı bilgisinin yer alması da taraflar arasındaki asıl olan sözleşmenin işletmenin devri sözleşmesi olduğunun göstergesi olduğunu, tarafların işletmenin devir bedeli olarak 1.125.000,00-TL mal bedeli olarak ise 400.000,00-TL kararlaştırılmış olup davalı şirkete ödenecek meblağın toplam 1.525.000,00-TL olduğu konusunda anlaştıklarını, müvekkil şirket tarafından davalı şirkete verilen paralar, çekler ve sözleşme gereği davalı şirketçe müvekkil şirkete teslim edilecek mallar içinde herhangi bir fatura kesilmeyecek olmasının bildirildiğini, müvekkil şirkete 400.000,00-TL karşılığında verilecek mallar için fatura kesilmeyeceği, davalı şirketçe 18/10/2021 tarihli e irsaliye evrakında da ” ürünler şubeler arası sevk amaçlı olduğundan fatura edilmeyecektir.” notuyla kayıt altına alındığının görüldüğü, ayrıca davalı şirketin müvekkil şirketten devir ve mal bedeli olarak aldığı meblağı da faturalandırmadığı, ticari defterine kaydettirmediğini, yaklaşık olarak sekiz gün devre konu iş yerinde müvekkil şirket tarafından işlemlerin tamamlanması beklendiği, bu süre zarfından ne mali ne de hukuki olarak devrin gerçekleşmediği, iş yerine bir tabela dahi asılmadığı veya kaldırılmadığı ve müvekkil şirketin devre konu iş yerinde devralan sıfatında değil adeta çalışan sıfatında bekletildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin hiç kurulamadığı ve davalının şirketçe askıda bırakıldığı, davalı şirkete nakit ve çeklerin iadesine ilişkin gönderilen ihtarname, davalı şirkete 28/10/2021 tarihinde tebliğ olduğu, 3 iş günü olan ödeme/ teslim sürelerinde müvekkil şirkete yapılan herhangi bir ödeme olmadığı için temerrüte 04/11/2021 tarihinde düşüldüğü, bu nedenle müvekkil şirket tarafından devir bedeli olarak 525.000,00-TL nakit paradan müvekkil şirketin davalı şirketin işletmesinde bulunduğu 8 gün boyunca yapmış olduğu toplam 86.000,00-TL tahsilat mahsup edilerek 439.000,00-TL ‘nin temerrüt tarihinden işleyecek faizi ve bu bedelin iadesi için davalı tarafa göndermiş oludğu ihtarname masrafının tahsili için 440.226,41-TL üzerinden Büyükçekmece …İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasından davalı şirket aleyhine takip başlatıldığı, ihtiyati haciz talebinin kabulü ile borçlu/ davalının menkul/gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların ihtiyaten haczine karar verilmesine, davanın kabulü ile Büyükçekmece ….İcra Dairesi … Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, takip miktarı asıl alacağın temerrüt tarihi olan 04/11/2021 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline, icra inkar tazminatına karar tarihinden itibaren avans faiz işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; tarafların karşılıklı uygun iradesi ve kabulü ile taraf arasında imzalanan sözleşme doğrultusunda bayilik bedeli için anlaşılan 1.125.000,00- TL karşılığı davacı tarafından müvekkile 125.000,00-TL nakit, 1.000.000,00-TL bedelli ileri vadeli 7 adet çek verildiği, ürün bedeli olarak da 400.000,00-TL havale gönderildiği, taraflar arasında rakamlar konusunda bir uyuşmazlık bulunmamakla birlikte iş bu bedelin , iddia edildiği gibi işletmenin devir bedeli olarak değil taraflarca imzalanmış olan Bayilik sözleşmesine istinaden ödeneceğinin açık olduğu, davacı şirket yetkililerinin de bulunduğu, 16/10/2021 tarihinde ilgili bayide sayım yapılarak 17/10/2021 tarihinde bayi fiilen muhatap şirkete mallar ve demirbaşlar ile devir ve teslim edilmiş, iş yeri anahtarı muhatap şirket yetkililerine verildiği, devir işlemi tamamlanması akabinde bayi faaliyete geçtiği, yapılan satışlar üzerine yeni ürün listesi bildirilerek ürün sevkiyatı dahi gerçekleştiği, muhatabın dava dilekçesinde de ikrar ettiği üzere sözleşme süresi boyunca 86.000,00-TL bayiden gelir dahi elde ettiği, taraflar arasında Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, bayinin davacıya teslim edildiği, davacı tarafından işletilmeye başlandığı ve kazanç elde edilmişken davacı tarafından taraflar arasında asıl olanın, sözlü olarak kurulan işletme devri sözleşmesi olduğunun ve karşılıklı edimler ve işletme devrinden kaynaklı borcun sözlü olarak kurulan işletme devri sözleşmesi olduğu iddiasının kabul edilemeyeceği, kaldı ki davacının iddialarının kabulü anlamına gelmemek üzere müvekkil şirket sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren her türlü yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirdiği, sözleşme kapsamında davacının iddia ettiğinin aksine mali ve hukuki açıdan bayinin devrine ilişkin tüm işlemler yapıldığı ve devrin gerçekleşmesi adına gereken tüm yükümlülüklerinin ifa edildiğini, davacı karşı davalının davasının ve tüm taleplerinin reddine, fazlaya ilişkin haklar saklı tutmak kaydı ile bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilecek olan maddi zararın ıslah talebi ile arttırmak üzere HMK 109.maddesi uyarınca şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın davacı karşı davalıdan haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin haklar saklı tutmak kaydıyla ; henüz doğmamış ve hesaplanamayan ancak bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilecek olan maddi zararın değer arttırım talebiyle arttırmak üzere HMK 107.maddesi uyarınca ( Belirsiz Alacak Davası) şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın davacı karşı davalıdan haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin haklar saklı tutmak kaydıyla ; 10.000,00-TL manevi tazminatın davacı karşı davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı karşı davalı karşı davaya cevap dilekçesinde; Karşı davanın hem belirsiz alacak davası hem de kısmi alacak davası olarak açıldığı ancak kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil şirketin sebebiyet vermiş olduğu bir zarar tespit edilmiş olsa bile aynı zarar sebebiyle iki farklı talepte bulunulamayacağı , davanın kabulüne , davalı karşı davacı tarafından açılan haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli açılan davanın ve tüm taleplerin reddine, yargılama giderlerinin davalı karşı davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Taraflar arasındaki kurulmaya çalışılan işletmenin devri sözleşmesi için, davacı tarafından davalıya ödenen meblağın iadesi talebiyle başlatılan Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı taleplerinin subut ve miktarı, karşı dava yönünden 09/10/2021 tarihli sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı maddi manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Davalı vekili icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkil şirketin takip yapana ödeme emrinde belirtildiği şekilde asıl alacak ve asıl alacağa işlemiş faiz miktarında borcu bulunmadığı, borçlu müvekkil şirketin takip yapana bu miktarda borcu bulunmaması sebebiyle ilamsız icra takibindeki takip konusu yapılan borç miktarına faize ve bu borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 805,84-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren 440.226,41 -TL yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 19/11/2022 tarihli raporunda; Davacı tarafın 2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, davalı tarafın 2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye bırakıldığı, asıl dava davacı tarafın talebi, davacı tarafın davalı taraf hakkında mağaza devri nedeniyle elden ve banka yoluyla ödenen toplam 525.000,00 TL tutarın sözleşme kurulamaması nedeniyle 439.000,00 TL bakiyesinin iadesi talebi ile 805,84 TL işlemiş faizi ve 420,57 TL noter masrafi ile işlemiş faizi olmak üzere toplam 440.226,41 TL alacak üzerinden takibe geçtiği, 439.000,00 TL Mağaza Devir İade Bedeli Talebi, davacı tarafın dosya muhteviyatına talebi için 1 adet dekont ile 1 adet tahsilat makbuzu sunduğu, 11.10.2021 tarihli dekontun 400.000,00 TL tutarlı olduğu, gönderen kısmında davacı tarafın, alıcı kısmında davalı tarafın olduğu, açıklama kısmına mağaza devir bedeli diye yazıldığı, 09.10.2021 tarihli tahsilat makbuzunun 125.000,00 TL olduğu, davalı tarafından düzenlenen makbuzda ödeyen kısmında davacı tarafın olduğu, davacı tarafın davalı tarafa ödediği 525.000,00 TL tutardan, elde ettiği ciro tutarı olarak beyan ettiği 86.000,00 TL tutarı mahsup etmesi sonucu 439.000,00 TL tutara ulaştığı, davalı tarafın cevap dilekçesinde davacı tarafın 1.525.000,00 TL çek ve nakit olarak ödediğini, 400.000,00 TL havale ve 125.000,00 TL nakit ödendiğini kabul ettiği ve taraflar arasında rakamsal olarak uyuşmazlık olmadığını beyan ettiği, 420,16 TL Noter Makbuzu Bedeli Talebi, davacı tarafın dosya muhteviyatına talebi adet noter makbuzu sunduğu, 26.10.2021 tarihli makbuzun 420,16 TL tutarlı olduğu, davalı tarafa gönderilen … numaralı ihtarnamenin bedeline ait olduğu, işlemiş faiz talebi, Antalya …. Noterliğinin 26.10.2021 tarihli … yevmiye madde numaralı ihtarnamesi ile davacı taraf davalı taraftan 439.000,00 TL tutarı tebliğ tarihinden itibaren 3 iş günü içerisinde talep ettiği, PTT gönderi takibinde ihtarnamenin 28.10.2021 tarihinde işyeri daimi çalışanına teslim edildiği, davacı taraf davalı tarafın 04.11.2021 tarihinde temerrüde düştüğünü beyan ettiği, 439.000,00 TL için 04.11.2021-08.11.2021 tarihleri arasında işlemiş faizin 805,84 TL olarak hesaplandığı, 420,16 TL için 04.11.2021-08.11.2021 tarihleri arasında işlemiş faizin 0,77 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafın asıl dava talebi ile ilgili takdirin sayın mahkemenize bırakıldığı, birleşen dava davalı karşı davacı tarafın talebi davalı-karşı davacı tarafın henüz doğmamış ve hesaplanamayan ancak bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilecek olan maddi zararın değer arttırım talebiyle arttırmak üzere HMK 107.maddesi uyarınca şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davacı-karşı davalıdan haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsili ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutmak kaydıyla; 10.000,00 TL manevi tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsilini talep ettiği, maddi Tazminat Talebi, Davalı-karşı davacı tarafın henüz doğmamış ve hesaplanamayan ancak bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilecek olan maddi zararın değer arttırım talebiyle arttırmak üzere HMK 107.maddesi uyarınca şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davacı- karşı davalıdan haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tahsilini talep ettiği, davalı-karşı davacı tarafın maddi tazminat talebi için 10 kalemden oluşan tablonun hazırladığı, talebe konu belgelerin davalı tarafından dosya muhteviyatı sunulduğu, 10 kalemin açıklamaların detaylı olarak tablo içinde yapıldığı, maddi tazminat talebine konu toplam tutarın 394.258,66 TL olarak hesaplandığı, iş bu talebin değerlendirmesinin takdirinin sayın mahkemeye bırakıldığı, manevi Tazminat Talebi, Davalı-karşı davacı tarafın 10.000,00 TL manevi tazminat talebinin olduğu, İş bu talebin değerlendirmesinin takdirinin sayın mahkemeye bırakıldığı, davalı karşı/davacı tarafın birleşen dava talebi ile ilgili takdirin mahkeme kanaatine bırakıldığı, davacı/karşı davalı ve Davalı/karşı davacı arasında akdedilen 09.10.2021 tarihli sözleşme 5 yıl süreli olarak düzenlendi 16.10.2021 Tarihli ihtarname ile fesih ihtarnamesi gönderildiği, yani sözleşmenin yürürlüğe girmesi ile fesih ihtarnamesi arasında geçen sürenin sadece 7 gün olduğunun görüldüğü ve işbu sözleşmeye göre en az 3 ay öncesinden fesih bildirimi yapılmaksızın sözleşmenin feshedilemeyeceği, sözleşme hükümlerine aykırılık bakımından Davacının ihtarnamesinde belirtilen hususların sözleşmeye aykırılık ile ilgili somut bir bilgi ve belge görülmediği ve davacının yaklaşık 8 günde devre konu iş yerinde, davalı şirket tarafından devre konu işlemlerin tamamlanmasının mümkün görünmediği, mahkemenin davalı/karşı davacının iddiası olan sözleşmenin haksız feshinin kabulü halinde; Davalı/karşı davacının maddi tazminat talebine konu toplam tutarın 394.258,66 TL olarak hesaplandığı ve manevi tazminat talebinin takdirinin ise tamamen mahkemede olduğu, davacı/ karşı davalı tarafından davalı/karşı davacıya ödenen meblağın iadesi talebiyle başlatılan Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine vaki itirazın iptali bakımından talep edilen tutarın; 439.000,00 TL olduğu ve bu tutarın 04.11.2021- 08.11.2021 tarihleri arasında işlemiş faizin 805,84 TL olarak hesaplandığı, sonuç ve kanaatine ulaşılmış olup; ancak, Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı kanaatlerine ulaşıldığı, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin mahkeme kanaatine bırakıldığı, yönünde rapor ibraz edilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları, taraflarca sunulan delilller ve müzekkere cevapları birlikte değerlendirildiğinde; asıl dava bakımından, taraflar arasında akdedilen 09/10/2021 tarihli bayilik sözleşmesinin 5 yıllık düzenlendiği, sözleşmenin feshedilmesine ilişkin düzenlenen hüküm gereğince, en az 3 ay öncesinden fesih bildiriminin karşı tarafa yapılması gerektiği ve ancak davacının 16/10/2021 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiği görülmekle davacı tarafından yapılan feshin sözleşme hükümleri çerçevesinde hukuka ve usulüne uyun bir fesih olmadığı anlaşılmakla bu doğrultuda davacı/karşı davalının sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesi talep hakkının bulunmadığından bahisle asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Karşı dava bakımından ise, davacının haksız feshinden kaynaklı davalı/karşı davacının, uğradığı maddi zarar kalemlerinin incelenmesi ve hesap edilmesi bakımından düzenlenen rapor doğrultusunda tespit edilen toplam 394.258,66 TL’ nin davalı/karşı davacının tazmin etme hakkı bulunduğu anlaşılmakla karşı dava bakımından maddi tazminat talebi yönüyle davanın kabulüne ve ancak manevi tazminat talebi yönüyle ise talebin davalı/karşı davacı tarafından, davacı/karşı davalının kusurlu olduğu hususu ispata muhtaç kaldığından bahisle manevi tazminat talebi yönüyle davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Asıl Davanın Reddine,
B- Karşı Davanın Kısmen Kabulü Kısmen Reddi İle;
1. Karşı davanın maddi tazminat talepleri yönüyle davanın Kabulü ile,
-Davacı-karşı davalının haksız feshinden kaynaklı maddi tazminat taleplerinin belirsiz alacak olarak açılan yönüyle, 277.258,66 TL bakımından 14/04/2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 1.000,00 TL bakımından ise 26/10/2021 haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte,
-Davacı-karşı davalının haksız feshinden kaynaklı maddi tazminat taleplerinin kısmi dava olarak açılan tazminat talebi yönüyle ise; 29.000,00 TL bakımından 14/04/2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 1.000,00 TL bakımından ise 26/10/2021 haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı- karşı davacıya verilmesine,
A- Asıl dava yönünden
1-Asıl davanın reddine karar verildiğinden alınması gerekli 179,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 5.316,84 TL harcın mahsubuyla fazla yatan 5.136,94‬ -TL’nin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı karşı davalı iadesine,
2-Davacı karşı davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
3-AAÜT gereğince hesap edilen 64.632,00 TL ücreti vekaletin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacı karşı davalı alınarak hazineye irat kaydına,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı karşı davalı iadesine,
B-Karşı dava yönünden
6-Karşı davanın manevi tazminat talepleri yönüyle davanın Reddine,
Manevi tazminat yönünden
7-Karşı dava reddedilen manevi tazminat üzerinden hesap edilen 9.200 TL ücreti vekaletin davalı karşı davacıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
Maddi tazminat bakımından
8-Karşı dava maddi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 20.988,83 TL harçtan davacı karşı davalı tarafça yatırılan 5.311,70 TL harcın mahsubuyla eksik 15.677,13‬ -TL’nin davalı karşı davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Karşı dava maddi tazminat talebi yönünden alınması AAÜT gereğince hesap edilen 46.016,00 TL ücreti vekaletin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
10-Davalı karşı davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1212,50 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre davacı karşı davalıdan alınarak Davalı karşı davacı tarafa verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 5.231,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam ‭ 5.392,40 TL’nin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
12–Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge , 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu gereği elektronik imza ile imzalanmıştır.