Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1072 E. 2022/337 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1072 Esas
KARAR NO : 2022/337

DAVA : Alacak (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davaya konu 367 parsel sayılı taşınmazın müvekkilinin babasına aitken vefatından sonra müvekkilinin taşınmazın hissedarı olduğunu, bu nedenle taşınmazda inşaat yapılması hususunda müteveffa ile dava dışı ……. arasında sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkilinin parseller üzerinde yapılacak dönüşümün finansörü olacağını, …… İnşaat …….’ın ise yüklenici sıfatına haiz olacağını, …….’ın ilk olarak müvekkilinin babası ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, kentsel dönüşüme girecek diğer parsellerin maliklerinde bu nedenle güven duygusu oluşturduğunu, kentsel dönüşüm noktasında müvekkili ve …….’ın diğer parsel malikleriyle görüştüklerini, taşınmazlarda diğer firmalarında sürece dahil olup, satın almalar yaptığını, bu nedenle müvekkili tarafından taşınmazlarla ilgili şufa davaları açıldığını, müvekkilinin anılan projenin gerçekleşmesi için birçok emek ve mesai harcadığını, müvekkili ile yüklenici ……. arasında sorunlar başlayınca iki tarafın ortak kararı ile projenin …… A.Ş.’ne devredildiğini, taraflar arasında 02/03/2018 tarihli sözleşme imzalandığını, davalı şirket yetkililerinin şahsen sözleşmeye imza attıklarını, süreç içinde ……’ın vefat etmesi, vasiyetname bırakması, ……’ın kendine ortak alması, sözleşmelerin kasten yapılmaması, ödemelerin zamanında yapılmaması, müvekkilinin sürecin dışına itilmesi, babasının vefatı nedeniyle müvekkilinin ve kardeşlerinin hisselerinin davalılar tarafından satın alınmak istenmesi, mirasçı hisselerinin davalılarca satın alınmasından sonra görüşme ve diyalog kapılarının kapatılması gibi sebeplerle müvekkilinin imar artışı nedeniyle alması gereken 3.000.000,00 TL’nin kendisine ödenmediğini belirterek 50.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında imzalanan 02/03/2018 tarihli sözleşmedeki ve dava dilekçesinin ilk 7 maddesinde anlatılan taahhütlerin hiçbirinin yerine getirilmediğini, sözleşmenin geçersiz bir sözleşme olduğunun cevaben davacıya ihtar edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca itiraz edilmese de mahkemece resen incelenmesi gerektiğinden davacı hakkında tacir araştırması yapılmıştır.
Davacı hakkında yaptırılan tacir araştırması nedeniyle ticaret sicil müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında davacının gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Esenler vergi dairesine yazılan müzekkere cevabında, …’ın 01/01/2007 tarihinden itibaren gayrimenkul sermaye iradı gelir unsurundan dolayı vergi kaydının bulunduğu, kira gelirinden dolayı herhangi bir defter tutmadığı, ……. Yapı A.Ş.’nin 01/04/2016 tarihinden itibaren ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu belirtilmiş olup, şirkete ait beyannameler ibraz edilmiş ise de, davaya konu sözleşmenin şirket adına yapılmadığı, sözleşmenin bizzat davacı … tarafından imzalandığı ve herhangi bir şirket kaşesinin de bulunmadığı, şirket ortağı ya da temsilcisi olmak kendiliğinden ortağa tacir sıfatı kazandırmadığından şirket ortaklığından dolayı davacının tacir olduğu kabul edilmemiş, davacının gerçek kişi olarakta tacir sıfatına haiz olmadığı müzekkere cevaplarından anlaşılmıştır.
TTK’nun 4/1 maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına da bakılmaksızın aynı maddenin alt bentlerinde yazılı istisna hallerin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olduğu hüküm altına alınmıştır. Söz konusu yasa maddesine göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte sayılabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi ya da söz konusu maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Açılan dava mutlak ticari dava niteliğini de taşımamaktadır. Dava TTK’nun 4/1 bendinde yazılı davalardan olmadığı gibi aynı maddenin alt bentlerinde yazılı istisnalar kapsamında da bulunmamaktadır. Dolayısıyla davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. Açıklanan gerekçelerle mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2022

Katip …

Hakim …