Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1067 E. 2023/146 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1067 Esas
KARAR NO : 2023/146

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil … yaklaşık 25 yıldır unlu mamuller (pizza, sandviç vb.) satan bu ürünleri tüketiciye hazır bir hale getiren ve bu ürünlerin nihai tüketici ile buluşmasının sağlandığı kantin, büfe vb. işletmelere pazarlayan bir şahıs şirketi olduğunu, müvekkilin ürettiği bu ürünler, yıllardan beri tüketicinin beğenisini kazanmakta olup memnuniyetle karşılandığını, müvekkil bu işi gördüğü sırada davalıya da bu ürünleri satmıştır. Ancak davalı ekte görüleceği üzere söz konusu ürünlere ilişkin bir kısım ödemeler yapmış büyük çoğunlukla da ödemelerini yapmadığını, ekte sunulan muavin defter kaydından anlaşılacağı üzere ağırlıklı olarak davalı ödemelerini gerçekleştirmediğini, müvekkil de buna rağmen ürünlerini portföy kaybı olmaması açısından davalı yine de sattığını, davalı müvekkilin bu iyiniyetine rağmen ödemeler konusunda müvekkili zor durumda bırakmış ve müvekkilin gelir gider dengesi bozulmuş ve yıllardan beri sürdürdüğü işi yapamayacak noktaya geldiğini, ekte sunulan müvekkile ait muavin defterden anlaşılacağı üzere davalıya 10.135,08 TL’lik ürün satıldığını, ancak yine muavin defterden anlaşılacağı üzere bu miktarın büyük kısmı ödenmediğini, verilen bu ürünler ise davalı talep ve ihtiyacı üzerine gerçekleştiğini, davalı ile müvekkil bu konuda şifahi olarak görüşmüş olup davalı tarafından bakiye kısmın ödemelerinin yapıldığı iddia edildiğini, ancak davalının iddia ettiği bu ödemelerin kime yapıldığı ve hangi ürüne ilişkin yapıldığı tespit edilemediğini, nitekim müvekkilin banka hesap kayıtlarında davalı adına herhangi bir kayıt bulunmadığını, bunun yanı sıra müvekkil tarafından imzalanmış ve müvekkile ait herhangi bir makbuz da bulunmadığını, sonuç olarak davalı, bu iddiası ile haksız bir şekilde ödemelerden kaçınma yoluna giriştiğini, bunun üzerine tarafımızca Bakırköy Arabuluculuk Bürosu’na başvuru yapıldığını, Bakırköy Arabuluculuk Bürosu … büro dosya numaralı dosyada yapılan 29.11.2021 tarihli son tutanaktan da anlaşılacağı üzere anlaşma sağlanamadığını, bu sebeple tahsilde tekerrüre mahal vermemek kaydıyla işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, davalı ile müvekkil arasındaki iş tarafların tacir olması ve aradaki işin ticari olması vesilesi ile ticari iş niteliğinde olup yürütülmesi gereken faiz ticari faiz olduğunu, dolayısıyla yukarıda açıklanan bu sebepler ile işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, davanın kabulüne, 500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama harç ve giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Bilirkişi 25/06/2022 tarihli raporunda; Davacı tarafın 2017-2018-2019 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı İlyasbey Vergi Dairesi Müdürlüğünün 10.12.2019 Tarihli E-Yoklama Fişinde, davacı tarafın işi bırakma/terk etme tarihinin 30.11.2019 tarihi olduğu, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesi yer aldığı, davalı tarafın 06.06.2022 tarihli defter inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafın ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, bu husustaki takdirin sayın mahkemenize bırakıldığı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 11.01.2022 Tarihli Yolladığı Üst Yazıda, en son sicil kayıtlarında davalı tarafın … sicil numarası ile limited şirket olarak kaydının bulunduğu, son tescil işleminin 16.11.2021 tarihinde yapıldığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlendiği ve takibe konu ettiği cari hesap ekstresine ait 2018 yılında 37 adet ve KDV dâhil 9.550,17 TL tutarlı faturanın olduğu, faturaların açıklama kısımlarına ürün, miktar ve birim fiyatı bilgilerinin belirtildiği, faturaların irsaliyeli fatura olduğu ve teslim eden ile teslime alan kısımlarının boş ve imzasız olduğu, imza karşılığından teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, iş bu faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, davalı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında teşvik edici belgeye rastlanılmadığı, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesinin yer aldığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği faturaların ilgili oldukları dönemde/ayda BS-BA FORMU yasal beyan sınırının altında kaldığından taraflarca beyan edilmediği /edilemediği, davacı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, 2018 yılı: davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 01.01.2018 tarihli 584,91 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 30.05.2018-31.12.2018 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 9.553,77 TL alacaklı olduğu, 2019 yılı: 01.01.2019-31.12.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 9.553,77 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında dava tat bariyle davalı taraftan 9.553,77 TL alacaklı olduğu, Davalı tarafın ticari defter, kayıt, belge ve bilgilerini dosya muhteviyatına sunmadığı, nihai takdirin sayın mahkemeye bırakıldığı, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerin mahkeme kanaatine bırakıldığını belirtmiştir.
Dava, davacı tarafından davalıya satılan 10.135,08 TL bedelli ürünlerin davalı tarafından ödenmemesine ilişkin alacak taleplerine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi Raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; davacı tarafça davalıya mal satımına dayalı alacağının tahsili talebiyle davanın açıldığı, ispat yükü üzerinde bulunan davacının tek taraflı olarak sunmuş olduğu ticari defterler dikkate alındığında davalıdan alacaklı göründüğü ve ancak davalının ticari defterlerinin incelenmemiş olması sebebiyle karşılıklı incelemenin yapılamadığı ve yine davaya konu mal veya hizmetin davacı tarafından verildiği davalı tarafından da alındığına karine olan ba-bs formlarının ilgili vergi dairelerinden istendiği ve ancak fatura miktarları dikkate alındığında bildirim sınırının altında kaldığı ve dava konusu edilen faturaların taraflarca beyan edilmediği, anılan sebeplerle davacının iddialarının ispata muhtaç kaldığı, bu aşamada davacıya takibe konu faturalar yönünden fatura konusu malların davalıya verildiğine dair dayanmış olduğu yemin delili hatırlatılmış ve ancak davacı vekilinin 14/02/2023 tarihli tahkikat beyanı doğrultusunda davalıya yemin teklif etmeyeceklerini bildirdiği, bu haliyle davacının iddialarını ispat edemediği anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 120,6 -TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-AAÜT gereğince hesap edilen 500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır