Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1064 E. 2023/424 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1064 Esas
KARAR NO : 2023/424

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.08.2019 günü saat 1000 da … İlçesi …. Mahallesi … Caddesi ile … Sokak kesişiminde müteahhitliğini İSKİ’nin yapmış olduğu altyapı kazı çalışmaları esnasında koparılmak ve kırılmak sureti ile … … 3000,5 mm kablosuna ait hasar meydana geldiğini, işbu hasarın tazmini sebebiyle davacı şirket, hasarın tazmini için 06.05.2021 tarihinde, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü nezdinde … E. numarası tahtında icra takibi başlatıldığını, söz konu hasarlar nedeniyle davacı şirket çalışanı (Tekniker) … tarafından Hasar Tespit Tutanağı düzenlendiğini, hasar sebebiyle davacı şirket zarara uğramış olup, sunduğu hizmetlerin aksamaması adına onarım gerçekleştirildiğini, davalı tarafından usule ve esasa aykırı şekilde itiraz edildiğini, iş bu itirazın iptali davasını ikame etmeden evvel davacı müvekkil, dava şartı olan zorunlu ticari arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmeleri anlaşmama ile sonuçlandığını, beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, haksız itirazın iptalini, takibin devamını, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede açılmadığını, görevli mahkemenin İdare Mahkemeleri olduğunu, tek tarafın beyanına istinaden hazırlanmış bir hasar tesbit tutanağına dayanak göstererek davalı idarenin sorumlu olduğunu iddia etmenin ne ölçüde hakkaniyetle bağdaştığı tartışmaya açık bir konu olduğunu, idaremizin ilgili birimleriyle yapılan yazışmalar neticesinde belirtilen tarihte idarenin ya da herhangi bir müteahhit firma tarafından kazı çalışması yapılmadığı bilgisi verildiğini, bu tarihte idareye ulaşmış bir arıza kaydı da mevcut olmadığını, … A.Ş. görevlileri tarafından tutulan hasar tesbit tutanağı tek taraflı tutulmuş ve imzalanmış olup, iski görevlilerinin herhangi bir imzası olmadığını, hasarla ilgili olarak idaremize yapılmış bir tebligat da olmadığını, faiz başlangıç tarihlerine ilişkin talepleri kabul etmediklerini, dava tarihi itibariyle yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, beyanla anılan sebeplerle davanın usul ve esas yönünden reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : (Kapatılan)Küçükçekmece … İcra Dairesi ’nün … E., Arabuluculuk Son Tutanağı, Hasar Keşif Tutarı Formu, E – Fatura, Hasar Tespit Tutanağı, Fotoğraflar, Hasar Krokisi, Günlük Şantiye Defteri, Şematik, Arız Ölçü Muayene Eski – Yeni Raporu, Kazı Hesaplama Tablosu ve şirketimiz Üst Yazısı ile Bilirkişi incelemesi, Tanık, Keşif, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 24/08/2019 tarihinde davacıya ait kabloların davalı tarafından yapılan altyapı kazı çalışmaları esnasında hasara uğraması nedeni ile hasar bedelinin davalıdan tahsiline yönelik başlatılan Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Davalı vekili icra dosyasına yapmış olduğu itirazında; müvekkilleri şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, söz konusu zararın meydana gelmesinde idarenin bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, yetkiye itiraz ettiklerini, yetkili icra dairelerinin İstanbul İcra Dairesi olduğunu, borca, faize itiraz ederek takibin durdurulmasını beyan etmiştir.
(Kapatılan)Küçükçekmece … İcra Dairesi’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 7.938,83 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren 2.096,34 TL yasal faizi ile birlikte toplam 10.035,17 TL’nin tahsili için hasar tazmin bedeline dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış, tanık dinlenmiş ve zarar miktarının tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Davacı Tanığı … beyanında; “Ben … müdürlüğünde tekniker olarak çalışmaktayım. Dosyada bana gösterilen 07/10/2019 düzenleme tarihli imza bana aittir. Sistemlerimize telefon ve internet arızası olduğuna ilişkin bilgiler düştü. Belirtilen adrese gittiğimde iiskiye ait altyapı çalışması olduğunu ve kabloların orada hasarlı , kopmuş bir şekilde idi. Daha sonra tarafımızca kablo değişimi yapılarak arıza giderildi. Orada bulunan çalışanlar imzadan imtina ettiklerinden kendilerinden imza almadık. Bu kopan kablolar Bizim ana güzergahımızda bulunan yüksek kapasiteli kablolardır. Belli bir mesafenin altına döşenir. Yerine göre değişmekle beraber takribi olarak 50-80 cm civarındadır. İski cadde boyunca ana güzergah çalışması yapmak için kazı yapmıştır. Yaptıkları kazının derinliği 1 metreden daha fazladır. İskiye ait kazı yapıldığına dair bir levha vardı fakat işlemi yapan müteahhit firmanın bir levhası yoktu. Bizim kablo olan yerlerimiz yeşil ya da sarı şeritle belirlenir. Aynı zamanda kablonun üzerine ince kum serilir. Davalı taraf şirketimize kazı yapacağına ilişkin bir bildirimde bulunmamıştır. Normalde büyük kazılarda tarafımıza bildirmesi gerekir. Çünkü bizim personelimiz kazıda yanlarında başında bekler. Dava konusu kazı küçük bir kazı olmamasına rağmen, cadde boyunca olmasına rağmen tarafımıza bildirim yapılmamıştır. “şeklinde beyanda bulunmuştur.

Bilirkişi … 04/11/2022 tarihli raporunda; Davalı … veya … Genel Müdürlüğünün tam veya tamamen ya da % 100 (Y. Yüz) oranında kusurlu olduğu, kabloların hasarlanması ve değiştirilmesi sebebiyle oluşan veya ortaya çıkan toplam şirket zararının (hasar bedeli ve işletme zararı dahil) vergiler hariç 7.938,83-TL (26,18-TL işletme zararı +7.912,65-TL mal ve hizmet tutarı / hasar bedeli =7.938,83-TL) ya da vergiler dahil 8.940,54-TL (8.909,65-TL mal ve hizmet tutarı / hasar bedeli +30,89-TL işletme zararı= 8.940,54-TL) olarak kabulünün piyasa koşullarına uygun olacağını bildirmiştir.
Bilirkişi Doç. Dr. … 12/03/2023 tarihli raporunda; Davacı kuruma ait yer altı kablo tesislerine verilen hasara ilişkin KDV hariç olmak üzere malzeme bedelleri toplamı 5.677,94 TL, işçilik Bedelleri Toplamı 2.234,71 TL, ara Toplam (KDV Hariç) 7.912,65 TL, KDV (%18) 1.424.28 TL, olmak üzere toplam 9.336.93 TL olduğu, ilgili hasarın oluşmasında, dosyada, somut ve kesin veri (davacı kurumun beyanları ve tespitleri dışında) olmadığından, tarafımızca, kusur durumunun (tam ve kesin olarak kimin kusurlu olduğu) değerlendirilemediği, ancak, davacı kurumun tespitlerine göre, yani bu beyanların (davalı kurumun hasar verdiği yönündeki tespit, ilgili adreste İSKİ tarafından çalışma yapıldığını gösteren tabelanın olmasına ilişkin beyan) doğru olduğu kabulü altında değerlendirme yapılması halinde, hasara sebebiyet veren davalı kurumun, tam kusurlu (%100) olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; 24/08/2019 tarihinde … ilçesi, … Mahallesi, Dr … Caddesi ile … Sokak kesişim adresinde … … mm kablosunun davalı şirketin yaptığı kazı çalışmaları esnasında kırılmak ve koparılmak suretiyle hasara uğratıldığı ve uğranılan gerçek zarar miktarının bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, davalı şirket tarafından kazı yapılması nedeniyle oluşan olay yerindeki hasardan davalı şirketin sorumlu olduğu, 3095 sayılı yasanın 2/3 maddesi uyarınca gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda istek halinde avans faizi oranında faize hükmedilmesi gerektiği, alacak miktarı yargılama sonucu belirlendiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı kamu kurumu olup kamu hizmeti niteliğindeki çalışmalarını özel hukuk kuralları kapsamında yapmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 16’ya göre; kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlarının dahi tacir sayılacakları belirtilmiştir.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda, İSKİ Genel Müdürlüğü’nün genel kurul, yönetim kurulu ve genel müdürlük ile yönetileceği, denetçileri vasıtasıyla denetleneceği, yıllık çalışma ve yatırımlarının bilançolarda belirlenerek genel kurulun onayına sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülünde düzenleneceği belirtilmiştir.
Bu kapsamda İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün de 2560 sayılı Kanun kapsamında bir kamu kurumu olduğu ve kamu hizmeti yaptığı ancak, çalışmalarının özel hukuk hükümlerine bağlı bulunduğu ve tacir sıfatını taşıdığı kabul edilmelidir. (Emsal; Yargıtay 17 HD-2015/18972 Esas,2018/9516 Karar sayılı ilamı)
Davalının haksız eylem teşkil eden faaliyetinden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlığın da, yerleşik yargısal uygulamalarda görüldüğü gibi, adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği (HGK’nın 21/09/1983 gün ve 1980/11-2721; 1983/823 ile 29/11/1995 gün ve 1995/11-647; 1995/1043 sayılı kararları) göz önüne alınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile 7.938,83-TL yönünden davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin aynı koşullarda devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmaması sebebiyle reddine,
3-Alınması gerekli 542,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 121,20 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 421,10 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 121,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 180,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.357,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 7.938,83 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak alınarak hazineye irat kaydına,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun ilgili maddeleri gereğince dava değerinin istinaf/temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır