Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1058 E. 2022/511 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1058 Esas
KARAR NO : 2022/511

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/12/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ……… ‘e, 30/09/2011 tarihinde Silivri İlçesi, ……. mevkiinde dava dışı ………’un sevk ve idaresindeki …….. plakalı aracın çarptığını, çarpmanın etkisi ile yolda yere düşen davacının, yerde düşmüş vaziyette iken dava dışı ……….’ın maliki ve sürücüsü olduğu ……… plakalı tanker ile ayaklarının üzerinden geçmesi neticesinde ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından hastaneye sevki yapılan davacının hayati tehlikesinin bulunması nedeniyle 97 gün boyunca …….. Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavi gördüğünü, fakat davacının tüm tedavilere ve kazanın üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, davacı ile davaya konu trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi zarara uğrayan eşi …….. ve çocukları ……. adına, davalı şirket ile dava dışı ………, …….Sigorta A.Ş., ……..Sigorta A.Ş. aleyhine trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi zararın tazmini için 14/02/2002 tarihinde Silivri …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. Esas (ilk esas ……) sayılı dosyasından dava ikame edildiğini, iş bu dava dosyasından yapılan yargılama esnasında; Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ……… Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 26/12/2018 tarihli ……… numaralı raporunda, davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle E cetveline göre % 71 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olacağı belirtildiğini, müvekkilinin davaya konu trafik kazası nedeniyle % 71 oranında malul kaldığını, eşinin ve çocuklarının bakımına muhtaç hale geldiğini, davacının eşi ……..’in bu elim kaza nedeniyle 97 gün boyunca davacının hayata tutunmasını beklediğini, sonraki süreçte ise hem davacının hem de kaza tarihi itibariyle 6 ve 11 yaşlarında olan çocuklarının bakımı ile ilgilendiğini, bu dönemde işine ara vermek durumunda kalan dava dışı eşin, yakınlarının maddi desteğine muhtaç hale geldiğini, davacının maddi zararının asgari düzeydeki miktarı Silivri ……… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……… esas sayılı dosyasından verilen karar ile belirli hale geldiğini, bahsi edilen bu dava dosyasından verilen karar takibe konu edilmişse de, karar tehiri icra talepli olarak istinaf edilmiş olmakla, davacının maddi zararının giderilmediğini, huzurdaki davanın ikame edildiği tarih itibariyle maddi zararı giderilmeyen ve başkaca da maddi geliri bulunmayan davacının, yargılama giderlerini karşılayacak imkanı bulunmadığını, Silivri ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …….. Esas sayılı dosyasında da adli yardım talep edildiğini, mahkemenin bu taleplerinin kabulüne karar verdiğini, belirtilen nedenlerle, adli yardım talebinin kabul edilmesini belirterek davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle görev yönünden reddinin gerektiğini, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, HMK 6 ve 16. Maddelerinde ortaya çıkan yetki alanının mahkemenin alanınında bulunmadığını ve mahkemenin yetkisiz olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen Silivri …….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …….. esas sayılı dosyasının incelenmesinin Yargıtay …….. HD.’nin …….. Esas dosya numarası nezdinde devam etmekte olduğunu; yargılama henüz kesinleşmeden işbu davada hüküm kurulmasının yasaya aykırı olacağını, bu sebeple bekletici mesele yapılmasını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER: Silivri …….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyası, ….. Emniyet Müdürlüğü müzekkere yanıtı, Silivri Vergi Dairesi kayıtları, Ticaret Sicili Müdürlüğü müzekkere yanıtları, Türkiye Noterler Birliği müzekkere yanıtı, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava konusunun 30/09/2011 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde Silivri ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …….. esas sayılı davasında ıslah sonrası fazlaya ilişkin tespit edilen miktarın davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’nda ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E. 2018/2531 K. 2018/11280 T. 19.06.2018)
Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; Silivri Vergi Dairesinden ve İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünden gelen müzekkere yanıtlarına göre tacir vasfının bulunmadığı, taraflar arasındaki davanın cismani zarar nedeniyle haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası olmakla bankacılık işlemi ile ilgisinin bulunmadığı, davada taraf olarak sigorta şirketinin de bulunmadığı anlaşılmakla davanın mutlak ticari davalardan olmadığı, kazanın Silivri ilçesinde gerçekleşmiş olması, davacının Silivri ilçesinde ikamet etmesi ve Silivri ilçesinin Ticaret Mahkemeleri olarak HSK kararı gereği mahkememiz yargı çevresinde kaldığı anlaşıldığından görevli mahkemenin Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, davalı her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de cevap dilekçesinde açıkça yetkili mahkemenin bildirilmemiş olmadığı anlaşıldığından yetki itirazının usulüne uygun olmadığı netice itibari ile davanın mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmakla, Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Silivri Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/05/2022

Katip …….
(e-imzalıdır)

Hakim …….
(e-imzalıdır)