Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1056 E. 2022/338 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1056 Esas
KARAR NO : 2022/338

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde; Süresi içerisinde istirdat davamızı açtıklarını beyan etmekle , söz konusu icra takibinin 17.12.2021 tarihinde işleme alındığını, dosyaya konu alacağın taraflarınca ilgili icra dairesine daha sonraki tarihlerde ödendiğini, söz konusu icra dosyasından davalı tarafça tahsil edilen paranın tamamen hukuka aykırı olup bu sebepten işbu davayı açtıklarını, müvekkilinin mimar olması dolayısıyla dizayn işi yapmakta olduğunu, dizayn işi yaptığı bir kafenin tente ihtiyacı dolayısıyla davalıyla tentelerin yapımı için görüşmelerde bulunduğunu, davalının tenteleri belirlenen ölçülerde yaptığını ve kendisine belirtilen …. Cafe’de kurulumuna başlandığını, … Mah. ….. Cad. No: 84 Sarıyer/İSTANBUL adresinde bulunan kafede kurulum yaptığı sırada bölgeye zabıta ekiplerinin geldiğini, zabıtaların ……. Cafe sahibinin tente-açık alan bölümünün kapatılmasına ilişkin ruhsat başvurusunun bulunmaması ve buna ilişkin herhangi bir idari izin olmadığı gerekçesiyle tentelerin kaldırılmasını istediğini, davalının bunun üzerine tenteleri kaldırarak deposuna götürdüğünü, davalı tenteleri teslim aldığını, kendisine verilmiş olan davaya konu senedi icraya koymayacağını beyan ederek, “senedi yırttım, attım, tenteleri ben kullanırım” diyerek olayı kapattığını, aradan geçen 2 yıllık zamanda müvekkilimin kendisine tentelerin bedelini teminat amacıyla verdiği senedi Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. E. Sayılı dosyası ile icraya koyduğunu ve senette yazan bedelin tamamını tahsil ettiğini, müvekkilinin icra dosyasına ödeme yapmadan önce para kendisine ödenirse ilgili tenteleri ona vereceğini beyan ederek kandırdığını ve müvekkilinin icra baskısı altında da kalarak senedin tamamını ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin daha sonra davalıyı arayıp tenteleri istediğinde tenteleri kafasına göre çok öncesinde hurdaya saydığını işine gelirse 2.000,00 TL hurda bedelini belki verebileceğini beyan ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin verdiği senedin tahsil edilmesi ve fakat malın kendisinde olamaması dolayısıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na bedelsiz senet kullanmadan dolayı suç duyurusunda bulunduğunu ve davalı ifadesinde hem senedin tamamını tahsil ettiğini hem de tenteleri müvekkilime vermediğini Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …… Sor. Numaralı dosyasında vermiş olduğu ifade de ikrar ettiğini, bu davanın açılma amacı avam tabirle köfte varsa ekmek nerede, ekmek varsa köfte nerededen ibaret olduğunu, dolayısıyla hem tentelere davalı tarafca el konulması, hem de verilmeyen tentelere konu senedin tüm faizi, vekalet ücreti ve ferileri ile birlikte tahsil edilmesi dolayısıyla müvekkilin mağdur durumda kalması sebebiyle işbu davayı açılmak zorunda olduğunu, bu kapsamda mahkemeden taleplerinin haksız icra takibinden elde edilen tüm anapara ve ferilerinin vekalet ücreti ile birlikte taraflarına iadesine karar verilmesini, aksi takdirde söz konusu tentelerin bedelinin belirlenmesi suretiyle yapılan haksız tahsilatın belirlenerek bu oranda ferileri ve vekalet ücreti ile birlikte tarafımıza iadesi talebinden ibaret olduğunu, davalının ifadesinden de açıkça anlaşılacağı üzere takibe konu senet bu tente işi için verilmiş olduğunu, davalının hem tenteleri nezdinde tutmuş hem de tentelerin bedeli olan senedi icraya koyduğunu, açıklanan nedenlerle davamızın kabulüne karar verilmesini, bu hususta haksız icra takibinden elde edilen tüm anapara ve ferilerinin taraflarına ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesine karar verilmesini, aksi takdirde tentelerin bedelinin belirlenerek yapılan haksız tahsilatın bu oranda ferileri ile birlikte taraflarına yasal faizi ile iadesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalının üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin, ….. Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi‘nin sahibi olup tente imalatı işi ile iştigal ettiğini, tente üretiminin tahmin edileceği üzere müşterinin montajını istediği yerin ölçülerini bildirmesi ile meydana geldiğini, davacının, müvekkili ile iletişime geçerek istediği ölçüleri bildirdiğini ve tente imalatı konusunda müvekkili ile anlaştıklarını, ödeme için tarafların 11.000,00 TL olarak mutabık kaldıklarını ve karşı tarafın ödemeyi teslim ile yapacağını beyan ettiğini, fakat karşı tarafın istediği ölçülere göre üretilen tentenun …. Mah…… Cad. No:84 Sarıyer/İstanbul adresinde yer alan ……. Cafe’ye montaj için götürüldüğünde davacının dava dilekçesinde de belirttiği üzere bölgeye zabıta ekiplerinin geldiğini ve montaj için gerekli yasal izinlerin davacı tarafından temin edilmemesi sebebi ile tentelerin kaldırılması gerektiğini, karşı tarafın taşınır satımında malın teslimi ile beraber yapması gereken ve taahhüt ettiği ödemeyi yapmadığını ve müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkilinin imal ettiği tentelerin montajı ile alakalı bütün idari izinlerin davacı tarafından alınması gerekliliği izahtan vareste olduğunu, montaj işleminin gerçekleşmemesinin akabinde davacı tarafın teslimden imtina ettiğini ve söz konusu tentenin müvekkilinin iş yerine götürüldüğünü, tamamen davacının istekleri ve verdiği ölçülere göre yalnızca davacıya özel olarak üretilen tentenin müvekkilinin işyerinde 2 sene boyunca beklediğini, bu süreçte müvekkilinin karşı tarafa defaatle ürünü teslim etmek istediğini ve yine sözleşme bedelinin kendisine ödenmesi gerektiğini bildirdiğini, davacının ise ürünü teslim alacağını, gerekli izinleri tamamlayacağını ve ödemeyi kendisine yapacağını beyan ederek tabiri caizse müvekkilini 2 sene boyunca oyaladığını, ardından davacı tarafın ödemeyi bono ile yapmak istediğini müvekkiline bildirdiğini ve müvekkiline 21.07.2018 tanzim, 05.08.2018 vade tarihli, 11.000,00 TL bedelli icra takibine konu bonoyu verdiğini, ardından teslim ile alakalı olarak hiçbir girişimde bulunmayan ve vadesi geldiği halde bononun ödemesini yapmayan davacıya karşı Bakırköy …… İcra Müdürlüğü ……. E. Sayılı icra dosyası ile icra takibi ikame edildiğini ve dosya borcunun karşı tarafça ödenmiş olmakla dosyanın infaz olduğunu, icra takibi sürecinde karşı tarafça Bakırköy ……. İcra Hukuk Mahkemesi …. E. ….. K. Sayılı Takibin İptali Davası ikame edildiğini, fakat yine karşı tarafça davadan feragat edildiğini, bu hususun dahi karşı tarafın iddialarının mesnetsiz olduğunu ortaya koyduğunu, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan bütün yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, fakat karşı tarafın açıkça temerrüde düştüğünü, üretilen tentenin niteliği itibari ile karşı tarafın istek ve ölçülerine göre üretilmiş olduğundan müvekkilin bu ürünü bir başkasına satma imkanın bulunmadığını, müvekkilinin yine bu ürünü muhafaza masraflarını da karşılamak üzere 2 sene zımnında tuttuğunu, teslim ile alakalı davacı tarafla defalarca iletişime geçildiğini, fakat müspet hiçbir yanıt alınamadığını, bu hususa ilişkin tanıklarının mevcut olduğunu, ayrıca yine müvekkilinin iş yerinde üretimin devam ettiğini, bu ürünü muhafaza edebilecek bir alanının bulunmadığını, bu halde dahi kanuni haddinden çok daha uzun bir süre olan 2 yıl boyunca malı muhafaza ettiğini ve teslime hazır tuttuğunu, borcun ifasını haklı bir sebep olmaksızın kabul etmeyen alacaklının, borçlu tarafından malın muhafazası için yapılan masrafları, vekâletsiz iş görme kuralları gereğince ödemesi gerektiği hususunun yerleşik Yargıtay içtihatlarında açıkça kabul edildiğini, müvekkilinin muhafaza masrafları karşılanamaz hale gelen ve işyerinde depoya ayırabileceği bir yerinin kalmaması ve karşı tarafça teslim alınmayacağının kendisine bildirildiğinden dolayı tenteyi geri dönüşüme verdiğini, bu sebeplerle davacı tarafın taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, mahkeme aksi kanaatte ise hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte verilecek kararda müvekkilinin harcadığı malzeme gideri, işçilik ücreti, muhafaza gideri, kira bedeli, tentenin sökülmesine yönelik işçilik, tentenin işyerine geri nakliyesi giderlerinin hükmedilecek meblağdan mahsup edilmesi gerekmekte olduğunu, mahsup edilecek meblağ takip tutarını aşıyor ise müvekkili lehine ödenecek bir tutara ilişkin karar oluşturulması gerektiğini, dosyanın bilirkişiye tevdii ile beraber müvekkilin sözleşmeden kaynaklı müspet zararının açıkça hesaplanabileceğini, hesaplama yapılırken üretilen ürünün kişiye özel üretildiği ve başka hiçbir ticari ilişkide kullanılamayacağı hususlarının da göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, davacının, icra takibi nedeniyle yapmış olduğu ödemenin istirdadı talebine ilişkindir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında; dosyamız davalısı …’in alacaklı davacı …’nun borçlu olarak yer aldığı ve 05/08/2018 vade tarihli, 11.000,00 TL bedelli senede istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatılmış olup, borçlu …(…..) tarafından icra dairesince ibraz edilen kapak hesabına göre 19.063,55 TL’nin icra dosyasına yatırılarak takibin kapatıldığı ve davacının takibe dayanak senedin tentelerin bedelinin teminat amacıyla verildiği, müvekkiline icra dosyasına ödeme yapmadan önce para kendisine ödenirse ilgili tenteleri ona vereceği beyan edilerek kandırıldığı ve icra baskısı altında kalarak senedin tamamını ödemek zorunda kaldığını belirterek iş bu istirdat davasını açmıştır.
Davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde senedin teminat amacıyla verildiğini, icra dosyasına ödeme yapması halinde tentelerin kendisine verileceğinin beyan edilerek kandırılmış olması nedeniyle icra baskısı altında senet bedelini ödediğini beyan etmiş ise de, TBK 470.maddesinde tanımını bulan eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibininde bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Yine TBK’nun 97.maddeside karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde ifada sıra düzenlemesi bulunmakta olup, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir. TBK’nun 479.maddesinde ise iş sahibinin borçlarından bedelin muacceliyeti düzenlemesine göre iş sahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.
Ön inceleme duruşmasında, davacı vekili, davaya konu tentelerin müvekkilinin müşterisi olan kafeye getirilip takıldığını, montaj işlemi yapılıp tamamlandıktan sonra zabıtaların ihtarı nedeniyle tentelerin tekrar sökülüp ve davalının tenteleri iade alarak götürdüğü, yani zilyetliği ve mülkiyeti müvekkilinin alanına geçmiş olan tenteler davalı tarafça herhangi bir ihtarda bulunulmaksızın ve tevdi mahalli tayini talebi de istenilmeksizin hurdacıya satıldığı, davaya konu senet ürün bedeline karşılık verilmiş ise de davalının senetleri yırtacağını beyan ederek tenteleri götürdüğü, tentelerin zilyetliği ve mülkiyeti müvekkiline geçmişken davalı tarafça senetlerin yırtılmayıp, tahsile konu edildiği halde bu konuda müvekkiline bir ihtar gönderilmeksizin tentelerin satılmış olmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin mimar olduğu ve dizayn işi kapsamında tenteyi davalıya yaptırdığını beyan etmiş, davalı vekili aynı duruşmada tentelerin özel olarak üretilmiş ve eser sözleşmesi kapsamında ifa edildiğini, alıcının temerrüde düştüğünü, tentelerin müvekkili tarafından muhafaza edilmesinin davacının talebi doğrultusunda olduğu, temerrütle beraber ücrete hak kazandığını beyan etmiştir.
Davacı tarafça davalı hakkında bedelsiz senedi kullanma suçlamasıyla yapılan şikayet üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….. soruşturma sayılı dosyasında davalı ifadesinde “tentenin davacının talebi üzerine saklanmak amacıyla fabrikaya götürüldüğü, davacının teslim almadığı, 3 yıla yakın bir süre teslim almadığından hurdaya verildiğini” belirtmiş ve soruşturma dosyasında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafça Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasına konu edilen 05/08/2018 vade tarihli, 11.000,00 TL bedelli malen kaydı bulunan keşidecesinin ……., lehtarının … olduğu senede istinaden takip başlatılmış olup, senedin taraflar arasındaki tente yapımına ilişkin eser sözleşmesi kapsamında tente bedeli olarak verildiği, tentenin davalı yüklenici tarafından, davacı iş sahibinin siparişine uygun olarak yerine getirildiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı yüklenici tarafından davacının talebine göre yerine getirilen eser sözleşmesi kapsamında, iş sahibinin müşterisinin işyerinin ruhsatının olmaması nedeniyle davalı yüklenici tarafından takılan tentelerin sökülmek suretiyle geri çıkartıldığı, yine davacı vekilinin ön inceleme duruşmasındaki beyanından ve dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davalı yüklenici tarafından, davacı iş sahibinin siparişi doğrultusunda eser meydana getirildiği gibi bu eser davacı iş sahibinin müşterisinin işyerine davalı tarafça montajının yapılarak tamamlandığı ve daha sonra tekrardan sökülmek zorunda kalındığı dikkate alındığında davacının eser sözleşmesi kapsamında yalnızca tenteyi yapmak olan edimini fazlasıyla yerine getirdiği, davacı tarafça kabul edildiği üzere zilyetlik ve mülkiyetin iş sahibi alanına geçtiği, böylece davacının TBK 479.maddesi gereğince bedel ödeme borcunu eserin teslimi anında muaccel olduğu, davaya konu takipteki senedin ise, eser bedeli olarak kararlaştırıldığı dikkate alındığında takibe konu senedin ödenmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, davacı tarafça daha sonra davalının tenteleri alıp götürdüğüne ilişkin iddialarının saklama akdine ilişkin iddialar olup, davanın tente bedeline ilişkin başlatılan takipte yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından davacı talebinde haklı görülmeyerek davanın reddine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 354,66 TL harcın mahsubuyla bakiye 273,96‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin(davalı vekili e-duruşma) yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2022

Katip …

Hakim …