Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1034 E. 2022/642 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1034 Esas
KARAR NO : 2022/642

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 02/03/2021 tarihli sözleşmede 3 adet kalıbın hazırlanması için anlaşma yapıldığını ve sözleşme gereği davalı tarafa numune verildiğini, müvekkilinin sözleşme gereği 63.000,00 TL + KDV olarak anlaşılan işin ön ödemesi için 32.170,00 TL ve çizim ücreti 2.000,00 TL olmak üzere toplam 34.170,00 TL ödeme yaptığı, davalının teslim borcunu yerine getirmediğini, sözleşmede açıkça teslim tarihi yazılı olmasına karşın teslimin gerçekleştirilmediğini, davalı tarafa sözleşme ile taahhüt edilen 3 adet kalıbın kusurlu olması ve zamanında teslim edilmemesine yönelik Bakırköy ……. Noterliği’nin 09/08/2021 tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarın tebliğ alınmasına rağmen cevap verilmeyip, ön ödemenin iade edilmediği veya kalıbın hazır halde teslim edilmediğini, TBK 125.maddesinin 2.fıkrasına göre müvekkilinin ifadan vazgeçip, müsbet zararın tazminini isteyebileceğini, müvekkilinin borcun ifasından vazgeçip gereği gibi yerine getirilmeyen borca karşılık vermiş olduğu ödemenin iadesi ile borcun ifa edilmemesinden kaynaklı davalının sebep olduğu menfi, müspet ve munzam zararların tazminini istemiştir.
Davacı vekili, ön inceleme duruşmasındaki beyanında; dava dilekçesinde çizim ücretinin 2.000,00 TL olarak belirtilmiş ise de, 18/03/2021 tarihli dekontla 1.500,00 TL olarak ödendiğinden, çizim ücreti talebinin 1.500,00 TL olduğunu, davalının yönlendirmesi ile çizimi yapacak kişinin ……… olduğundan ödemenin ona yapıldığını, davalının sözleşmenin davalı tarafça hiç yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi ile sözleşme kapsamında yapılan ödemenin tazminin istemine ilişkin olduğunu, menfi ve müspet zararla ilgili herhangi bir taleplerinin olmadığını, bu husustaki haklarını saklı tuttuklarını beyan etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, eser sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen satış peşinatı tutarının iadesi istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır.
Davacı, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalı tarafa 3 adet kalıbın hazırlanması için numunelerin verildiğini, sözleşme gereğince 32.170,00 TL ön ödemenin davalıya ödendiği, ancak sözleşme konusu ürünlerin teslimatlarının zamanında yapılmadığını bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini ileri sürmüş, davalı ise davaya cevap vermemiştir.
Taraflar arasında sipariş üzerine eser yapımı konusunda ticari ilişki olduğu, davacının peşinat olarak 32.170,00 TL ödeme yaptığı, dava dilekçesi ekinde ibraz edilen ve “ön ödeme sözleşmeye istinaden” açıklamalı 5.000,00 TL bedelli ……. bank 01/06/2021 tarihli dekont ve 02/03/2021 tarihli tahsilat makbuzunda belirtilen …….. no’lu çekin tahsil edildiğine ilişkin ……. bank 26/04/2022 tarihli müzekkere cevaplarından anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık sözleşmeye konu ürünün kararlaştırılan sürede teslime hazır hale getirilip getirilmediği, buna bağlı olarak sözleşmenin davacı tarafça feshinin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında mevcut olup tarafların kaşe ve imzalarını içeren 02/03/2021 tarihli “iş sözleşmesi” başlıklı belgenin incelenmesinde yapılacak işin detayı olarak 3 adet kalıbın sayıldığı, sözleşmede bedelin 74.340,00 TL olduğu ve %40 ön ödeme yapılacağının düzenlendiği, ödemenin 27.170,00 TL 3 ayrı çek ile yapılacağının sözleşmede kararlaştırıldığı, kalıpların teslimat tarihinin ise ön ödeme yapıldıktan 50 gün sonra denenmiş çalışır durumda olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Davacının peşinat ödemesini 01/06/2021 tarihinde banka havalesiyle ve 02/03/2021 tarihinde çek tahsilat makbuzu ile yaptığı ve davalının ödenen bu tutara itiraz etmediği dikkate alındığında, ürünün davalı tarafça en geç 21/07/2021 tarihinde teslim edilmesi gerekecektir. Ne var ki ürün teslimi için kararlaştırılan vadenin, kesin nitelikte olmayan bir vade olduğu, dolayısıyla davacının bu hususta davalıyı temerrüde düşürmesi gerektiği düşünülebilir. Davacı tarafça ürünün süresinde teslimi gerektiğine ilişkin Bakırköy …… Noterliği’nin 09/08/2021 tarihli ihtarnamesinin davalıya gönderildiği, kaldı ki, davalı tarafça ürünün süresi içerisinde teslime hazır edildiği yönünde bir beyanda bulunulmamış olup, davaya konu sözleşme nedeniyle davalıya çıkartılan isticvab davetiyesine de davalı tarafça icabet edilmemiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 26.maddesi uyarınca taraflar sözleşmenin içeriğini serbestçe belirleyebilir. İstinası ise TBK’nun 27.maddesidir. Sözleşme özgürlüğü, tarafların hem sözleşme yapıp yapmamaktaki özgürlüğünü hem de sözleşmenin içeriğini serbestçe belirleme özgürülüğünü içerir. Her iki tarafın tacir olduğu dikkate alındığında tarafların sözleşmenin içeriğini serbestçe ve özgürce ve tedbirli bir tacir gibi belirledikleri kural olarak benimsendiğinden, taraflar özgür iradeleriyle düzenledikleri sözleşme hükümleriyle bağlıdır.
TBK’da borcun ifa zamanına ilişkin “diğer sürelerde vade” başlıklı 92.maddesine göre “Bir borcun veya taraflardan birine düşen herhangi bir yükümlülüğün sözleşmenin kurulmasından başlayarak belli bir sürenin sonunda ifası gerekiyorsa, ifa zamanı aşağıdaki biçimde belirlenir:
1. Gün olarak belirlenmiş süre, sözleşmenin kurulduğu gün sayılmaksızın, bu sürenin son günü dolmuş olur. Sekiz veya onbeş gün olarak belirlenmiş süre ise, bir veya iki haftayı değil, tam sekiz veya onbeş günü ifade eder…
Bu kurallar, sürenin sözleşmenin kurulmasından başka bir andan işlemeye başladığı durumlarda da uygulanır.
Borçlu, belirli bir süre içinde yerine getirilmesi gereken bir borcu, bu sürenin dolmasından önce ifa etmekle yükümlüdür.”
Somut dosyada taraflar, sözleşme ile kararlaştırdıkları vade hükmüne bağlıdır. Sözleşme gereğince davacı tarafça ön ödeme yapıldığı ispat edilmiş olup, davalı ürün teslimini gerçekleştirdiğini, ispatlayamadığından davacının sözleşmenin feshinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu haliyle davacının yapmış olduğu ön ödeme miktarı olan 32.170,00 TL’nin davalıdan tahsili talebi yerinde görülmüş ve bu kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bakiye 1.500,00 TL çizim ücreti yönünden sözleşmede hüküm bulunmayıp, yapılan ödemeninde dava dışı ……… ‘ya elden alınan iade açıklamasıyla yapıldığı, davalı tarafa sözleşmeye istinaden yapılan bir ödeme olduğu hususu davacı tarafça ispatlanamadığından fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 32.170,00 TL alacağın, dava tarihi olan 13/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gerekli 2.197,53 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 583,54‬ TL harcın mahsubuyla bakiye 1.613,99 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 583,54‬ TL peşin harç olmak üzere toplam 642,84‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 48,10 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 45,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2022

Katip …….

Hakim …….