Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1029 E. 2023/148 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1029 Esas
KARAR NO : 2023/148

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilin yaklaşık 25 yıldır unlu mamuller (pizza, sandviç vb.) satan, pazarlayan bir şahıs şirketi olduğunu, davalıya da bu ürünleri sattığını, davalının söz konusu ürünlere ilişkin ödemeler yaptığını fakat büyük çoğunlukla da ödemelerini yapmamış olduğunu, buna rağmen müvekkil portföy kaybı olmaması için satmaya devam ettiğini, ekte sunulan muavin defter kaydından anlaşılacağı üzere davalıya 30.824,47 TL’lik ürün satıldığını ve büyük kısmının ödenmediği, verilen ürünlerin davalı talep ve ihtiyaç üzerine gerçekleştiği, davalı ile müvekkilin bu konuda şifahi olarak görüşmüş olup davalının ödemeleri yaptığı iddia edildiğini, ödemelerin kime yapıldığı ve hangi ürün için yapıldığının tespit edilemediği, müvekkilinin banka hesap kayıtlarında davalı adına herhangi bir kayıt bulunmadığı, davalının bu iddiası ile haksız bir şekilde ödemelerden kaçınma yoluna girdiği, arabuluculuk son tutanağından da anlaşılacağı üzere anlaşma sağlanamadığını, davamızın kabulüne, 500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama harç ve giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, Taraflar arasında ürün alışverişinden kaynaklı oluşan borcun davalı tarafından ödenip ödenmediğinin tespitine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 01/08/2022 tarihli raporunda; Davacı tarafın 2016-2017-2018-2019 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı İlyasbey Vergi Dairesi Müdürlüğünün 10.12.2019 Tarihli E-Yoklama Fişinde, davacı tarafın işi bırakma/terk etme tarihinin 30.11.2019 tarihi olduğu, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesi yer aldığı, davalı tarafın 30.05.2022 tarihli defter inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafın ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 25.04.2022 Tarihli Yolladığı Üst Yazıda, en son sicil kayıtlarında davalı tarafın gerçek kişi kaydının bulunduğunun beyan edildiği, davacı tarafın davalı tarafa düzenlendiği ve takibe konu ettiği cari hesap ekstresine ait 2017 yılında 113 adet ve KDV dâhil 25.472,88 TL tutarlı, 2018 yılında 97 adet ve KDV dâhil 19.879,29 TL tutarlı toplam olarak 210 adet ve KDV dahil 45.352,17 TL tutarlı faturanın olduğu, faturaların açıklama kısımlarına ürün, miktar ve birim fiyatı bilgilerinin belirtildiği, faturaların irsaliyeli fatura olduğu ve teslim eden ile teslime alan kısımlarının boş ve imzasız olduğu, imza karşılığından teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, iş bu faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, davalı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında teşvik edici belgeye rastlanılmadığını, ” Türk Ticaret Kanununun MADDE 21- (2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer aldığını, Davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği faturaların ilgili oldukları dönemde/ayda BS-BA formu yasal beyan sınırının altında kaldığından taraflarca beyan edilmediği /edilemediği, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2017 yılı: davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 01.01.2017 tarihli 6.668,80 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2017 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 10.945,18 TL alacaklı olduğu, 2018 01.01.2018 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 10.945,18 TL alacaklı olduğu, 30.10.2018-31.12.2018 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 30.824,47 TL alacaklı olduğu, 2019 yılı: 01.01.2019-31.12.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 30.824,47 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davalı taraftan dava tarihi 30.824,47 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter, kayıt, belge ve bilgi muhteviyatına sunmadığı, nihai takdirin mahkemeye bırakıldığı, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin sonuç ve kanaatinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Dava, davacı tarafından davalıya satılan 10.135,08 TL bedelli ürünlerin davalı tarafından ödenmemesine ilişkin alacak taleplerine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi Raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; davacı tarafça davalıya mal satımına dayalı alacağının tahsili talebiyle davanın açıldığı, ispat yükü üzerinde bulunan davacının tek taraflı olarak sunmuş olduğu ticari defterler dikkate alındığında davalıdan alacaklı göründüğü ve ancak davalının ticari defterlerinin incelenmemiş olması sebebiyle karşılıklı incelemenin yapılamadığı ve yine davaya konu mal veya hizmetin davacı tarafından verildiği davalı tarafından da alındığına karine olan ba-bs formlarının ilgili vergi dairelerinden istendiği ve ancak fatura miktarları dikkate alındığında bildirim sınırının altında kaldığı ve dava konusu edilen faturaların taraflarca beyan edilmediği, anılan sebeplerle davacının iddialarının ispata muhtaç kaldığı, bu aşamada davacıya takibe konu faturalar yönünden fatura konusu malların davalıya verildiğine dair dayanmış olduğu yemin delili hatırlatılmış ve ancak davacı vekilinin 14/02/2023 tarihli tahkikat ve 23/11/2022 tarihli yazılı beyanı doğrultusunda davalıya yemin teklif etmeyeceklerini bildirdiği, bu haliyle davacının iddialarını ispat edemediği anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90- TL harçtan davacı tarafça yatırılan 59,90 TL harcın mahsubuyla bakiye 120,6‬ TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının davasının reddine karar verildiğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 14/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır