Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1018 E. 2023/941 K. 29.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1018 Esas
KARAR NO : 2023/941

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı taraf arasında ticari iş ilişkisi kurulmuş olduğunu, işbu ilişkiden kaynaklı taraflar arasında cari hesap bulunduğunu, taraflar arasında oluşan cari alacak ilişkisi çerçevesinde davalının belirlenen fatura bedellerini müvekkil şirkete ödemesi gerektiğini, müvekkili şirketin yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmiş olmasına rağmen taraflar arasında tutulan cari hesap ilişkisinden kaynaklı olarak 14.09.2021 tarihi itibariyle müvekkil şirkete davalının 1.065,79 Euro borcu bulunduğunu, Küçükçekmece İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden davacı aleyhine 1.065,79 Euro tutar üzerinden icra takibine başlandığını, davalı tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğini, beyanla itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın arabuluculuk anlaşmama tutanağının onaylı örneğini süresinde sunmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin davacı firma ile yurt dışından satın almış olduğu ham meddelerin işyerine getirilmesi konusunda anlaşıldığını, nakliye işlemlerine ilişkin bütün borçların zamanında ödendiğini, davacı tarafa herhangi bir borcun bulunmadığını, faturalar ve cari hesap listesinden de anlaşıldığını, davacı şirket nakliye işlemlerini yaparken zamanla müvekkiline atfedilemeyecek sebeplerden dolayı bir takım ek faturalar kestiğini, davacı tarafın 2.100 Euro dışındaki faturalara gerekçesi ise tırların müvekkilinden kaynaklamayan sebeplerden dolayı beklemesinin zararını müvekkilinden çıkarmak istediğini, davacı tarafın kendi kusurundan kaynaklanan zararların tazminini haksız hukuka aykırı olarak müvekkilinden tahsil etmeye çalıştığını, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dava, davacının cari hesap alacağının tahsili talebiyle başlatılan Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 1.065,79 Euro asıl alacağın tahsili için cari hesap alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Muhasebe bilirkişisi 11/05/2022 havale tarihli raporunda; davacı tarafın sunduğu ticari defterlere göre, davacının davalıdan bakiye 1.065,79 Euro alacağının bulunduğunu, davalı ticari defterine göre davalının davacıya borçlu olmadığının görüldüğünü, davacı ticari defterlerinde 41 adet faturanın, davalı defterlerinde 37 adet faturanın kayıtlı olduğunu, ancak durum bu olmakla beraber, davalı tarafın ticari defterlerine yansıtılmayan 4 adet faturadan 3 adedinin bedelini ödediğinin anlaşıldığınu, son 1 adet fatura bedelinin 14,00 Euro kısmının da ödendiği, ancak takibe konu edilen 1.065,79 Euro’luk kısmın ödenmediği, davalı tarafça taşıma hususunda bekleme ücretlerin taraflarına yüklenemeyeceğini ileri sürmüşse de, taraflar arasında taşıma aşamasında gümrükte oluşan gecikme nedeniyle ödenmek zorunda kalınan bekleme ücretlerinin taşımacı uhdesinde kalacağına dair yazılı bir anlaşmanın dosyasına sunulmadığını, Sayın Mahkemece bekleme ücretleri nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinin talep edilebileceğinin kabul edilmesi durumunda, icra takibinde talep edilebilecek bakiye alacağın 1.065,79 Euro olarak hesap ve tespit edildiğini bildirmiştir.
Muhasebe ve taşıma bilirkişisi 03/08/2023 havale tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki ihtilafın davacı şirket tarafından davalı üzerine “ek navlun farkı” açıklaması ile keşide edilen bekleme ücreti fatura bedelinden davalının sorumlu olup olmadığı, davacının talep edip edemeyeceği ve miktarı hususunda olduğunu; Gümrük işlemlerinin davacı tarafından ayrıca üstlenildiğine ilişkin bir sözleşme bulunmaması ve gümrüklerde oluşan beklemenin taşıyıcının risk alanında doğan bir sebepten nedeniyle ortaya çıkmamasından dolayı dava konusu beklemelerin davalının risk alanından doğduğu ve davacı taşıyıcı lehine makul bir ücrete sebebiyet verdiği değerlendirildiğini, (TTK m.863/3); davacının “ek navlun bedeli” açıklaması ile davalı üzerine keşide ettiği bekleme ücretine ilişkin e-faturalara davalı … itiraz edilmemesinden dolayı faturanın mutat içeriğinden olan bekleme hizmeti ve bedeli açısında davacı lehine delil oluştuğu ve aksinin davalı tarafça ispat edilmesi gerektiğinin düşünüldüğü (TTKm.21/2); davalının bu hususta kendi ticari defterlerine dayandığı ancak kendi ticari defterlerinde e-fatura olarak sistem üzerinde aldığı bekleme ücretine ilişkin faturaların kaydedilmediğinin tespit edildiği, bu nedenle davalını defterlerinin TTK m.64 vd hükümlerine uygun olduğundan söz edilemeyeceğinin düşünüldüğü gibi davacını defterlerinin usulüne uygun tutulması ve aksi yönde kayıt içermesinden dolayı HMK md 2242 hükmünde davalının delterlerinin sahibi lehine delil olup olmayacağının değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğunu, davacının davalı tarafından itiraz edilmeyen faturaları ve davalının bekleme olmadığını veya beklemenin taşıyıcının risk alanında doğduğunu ispat edilmediği kabul edilmesi durumunda, davacının davalıda 1.065,79 Euro bekleme ücreti alacağının bulunduğunun değerlendirildiğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında taşıma ilişkisinin mevcut olduğu ve uyuşmazlığın bekleme ücretinden kaynaklanan ek navlun ücretine ilişkin olduğu, TTK m. 863/3 uyarınca taşıyıcının bekleme ücreti olarak uygun bir ücrete hak kazanacağının düzenlendiği, davacı taşıyıcının bekleme sürelerinden sorumluluğu üstlendiğine dair bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığı yine beklemenin taşıyıcının risk alanından kaynaklandığına ilişkin bir delilinin de bulunmadığı, tacir olan davalının bekleme ücretine ilişkin faturalara itiraz etmediği hatta bir kısım bekleme ücretine ilişkin faturalara karşı ödemelerin yapıldığı anlaşılmakla bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli kabul edildiğinden davalı vekilinin rapora karşı itirazlarının reddi ile davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defter kayıtları dikkate alınarak davanın kabulüne, faturadan kaynaklanan likit alacak nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 1.065,79 Euro asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca en yüksek temerrüd faizi uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’sine tekamül eden 2.127,85 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.123,09 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 227,58 TL harcın mahsubuyla bakiye 895,51 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 227,58 TL peşin harç olmak üzere toplam 286,88 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.517,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 16.441,10 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/09/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.