Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1013 E. 2022/439 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1013
KARAR NO : 2022/439

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2021
KARAR TARİHİ : 22/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun sorumluluğunda bulunan …….. Beylikdüzü-Esenyurt Doğa Enerji(l-2) …… 01/06/1999 yılında tesis edilmiş olup …….. ‘na ait 28 no’lu direğin etrafına 2010 yılından bu yana muhtelif tarihlerde ….. Belediyesi, ……… Atık Su Arıtma Daire Başkanlığı tarafından hafriyat döküldüğünü, toprak dolgunun baskısı ile direk ayaklarının ve alt montaj bağlantılarının eğilip büküldüğü, direk ayaklarında ve payandalarında büyük hasar verildiğini verilen hasardan dolayı direğin devrilme tehlikesinin bulunması nedeniyle, enerji iletim hattı alt güzergahında yakın çevrede meskun konutların bulunması, yeni yapılan okulun eğitime başlayacak olması, işsağlığı ve güvenliği açısından tehlike oluşturması, enterkonnekte sistem arz güvenliği için risk oluşturması nedeniyle direğin ivedi olarak deplase edilmesi çalışmalarının yapılması için davalılara gerekli yazılı ihtarların gönderildiğini, …… Başkanlığı ve …….. tarafından yapılan çalışmalar nedeniyle hasar gören 28 nolu direğin can ve mal güvenliliğinin sağlaması için İletim Hatları Tesis Dairesi Başkanlığınca hazırlanan projeye göre deplase edilmesi için davalılara gerekli yazılı uyarılar yapılmasına rağmen davalıların yazılı uyarılara cevap vermediklerini ve hasar gören direği deplase etmeyerek can ve mal güvenliğinin tehlikeye girmesine neden olduklarını, hasar gören 28 nolu direğin, yapılan yazılı uyarılara rağmen ……. Başkanlığı ve…….. tarafından yaptırılmaması nedeniyle l. Bölge Müdürlüğünce (İstanbul) ihale edilerek yaptırılmasına karar verildiğini, karar ile birlikte ……… firması ile müvekkili kurum arasında imzalanan 282.800,00 TL bedelli 04.11.2019 tarih ve ……. numaralı sözleşme gereği, …… Beylikdüzü – Esenyurt Doğa Enerji 1-2(Ambarlı DGKÇS-Küçükköy) ……. Hattının ……. No’lu direğinin deplase edilmesi yapım işinin 02.12.2019 tarihinde tamamlandığını, fiili olarak gerçekleştirilen iş tutarının (Kdv Hariç) 294.130,00 TL olmak üzere, yüklenici firmaya söz konusu iş kapsamında KDV (%18) dahil 347.073,40 TL ödeme yapıldığını, davalılar tarafından gerçekleştiren haksız fiil nedeniyle müvekkili kurumun zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla davalıların haksız fiili nedeniyle meydana gelen zarar nedeniyle doğan Kdv (%18) dahil 347.073,40 TL alacağın 04.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …….. Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından İdareye yöneltilen kusur atfının kabul edilmesinin imkansız olduğunu, davacılarca talep edilen tazminat miktarı çok fahiş olduğunu, İdarenin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü tüm iddiaların haksız ve hukuki temelden yoksun olduğunu ayrıca davacının taleplerinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve hukuka aykırı davanın usulden reddine, kabul görmemesi halinde esastan reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan dava ile 347.073,40 TL tazminat talebinde bulunulduğunu ancak bu dava usul ve esas yönünden haksız ve mesnetsiz olduğunu, dava konusu mahalde idarenin kusurundan kaynaklanan bir zararın varlığının ispatlanamadığını, davacı tarafından 2010 yılından bu yana muhtelif tarihlerde idare ve diğer davalılar tarafından hafriyat döküldüğünden bahisle 28 nolu direğin zarar gördüğünün iddia edildiğini ve direğin deplasesi için yapılan giderin tazmininin talep edildidiğini, İdarenin ilgili birimleriyle yapılan yazışmalarda 28 nolu direğin bulunduğu mahalde herhangi bir çalışma yapılmadığı bilgisi verildiğini davacı tarafından daha önce 28 nolu direkte oluşan hasar nedeniyle deplase edilmesi gerektiği ve hasarın oluşmasına sebep olanların belirlenmesine ilişkin resmi bir tespit yapılmadığını, davacının iddialarının son derece afaki olduğunu, idarece hafriyat döküldüğüne ilişkin kendi kurumları tarafından yapılmış bir tespitlerinin de bulunmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın usul ve esas yönlerinden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……… vekili cevap dilekçesinde özetle; İddia edilen hasarın meydana geldiği yerin Beylikdüzü-Esenyurt olduğunu, görevli mahkemenin Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacı tarafın beyan etiği üzere olayın gerçekleştiği tarihin davacı tarafından ……… Beylikdüzü-Esenyurt Doğal Enerji (1-2) …….. 01/06/1999 yılında tesisi edilen; 2010 yılından bu yana muhtelif tarihlerde, …….. Başkanlığı, …… Atık Su Arıtma Daire Başkanlığı tarafından hafriyat dökülmek suretiyle hasar verildiğinin beyan edildiğini, davanın zamanaşımı talebiyle reddini talep ettiğini, öncelikle zararın mevcut ise zarara sebebiyet verenin tespit edilmesi gerektiğini, idarenin ilgili birimleri tarafından belirtilen tarihlerde ,belirtilen bölgede bir çalışma mevcut olmadığını, davayı kabul etmemekle birlikte dava dilekçesi bağlamında öncelikle ……. ‘nin belediyenin kurduğu bir şirket değil 2560 sayılı kanuna göre kurulmuş tüzel kişiliğe sahip amme hizmeti gören ve özel hukuk kuralları altında çalışan bir ticari işletme olmadığını, bu eylemin hangi İdare tarafından yaptırıldığının tespiti ve sonrasında hangi iş kapsamında taşeronu müteahit firma tarafından yapılıp yapılmadığı, yaptırıldığının tespiti halinde Özel Teknik Şartnamenin ilgili maddelerinde sorumluluğa ilişkin hükümlerin irdelenmesi gerektiğini, müteahhit firmanın sorumluluğunun tespitinde davanın ihbarının gerektiğini, belirterek cevap ve delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle davanın görev/işbölümü yönünden, husumet yönünden ve esastan reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, davalıların haksız fiili nedeniyle meydana gelen zarardan doğan KDV dahil 347.073,40 TL alacağının bulunduğu iddiası ile alacak istemine ilişkindir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; yapılan araştırmalar neticesinde davalıların tacir olmadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle uyuşmazlığı çözmede mahkememiz görevli olmadığından ticari olmayan davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2.maddesi gereğince aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/04/2022

Katip ……..
e-imzalıdır

Hakim …….
e-imzalıdır