Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1000 E. 2022/388 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1000 Esas
KARAR NO : 2022/388

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
KARAR YAZILMA TARİHİ : 20/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafına ait …… Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi isimli ticari işletmesinin, 30/11/2021 tarihinde Genel Kurul toplantı ve müzakere defterini kaybettiğini, bunun yerel gazete ve maliyeye tarafından bildirildiğini, ticari faaliyetini devam ettirebilmesi adına tarafına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı müzekkere yanıtı, Bağcılar SGK müzekkere yanıtı, tüm dosya kapsamı toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle 6102 sayılı TTK’nun 82/7.maddesinde belirtilen tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin zayi olması sebebiyle kendisine bir belge verilmesi istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanunu Madde 82/7. maddesine göre; Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.
Davacı dava dilekçesinde; öncelikle davacı olarak şahsını göstermiş ise de imzasını atarken davacı şirket yetkilisi olarak imzasını atmış, delilleri arasına yetkilisi olduğu …… Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait imza sirkülerini sunmuştur. Davacının şahsı adına davayı açma yetkisi bulunmamakta olup aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Ancak dava dilekçisini vekil aracılığı ile değil kendisinin hazırladığı, imzasını attığı bölümde “davacı şirket yetkilisi” ibaresini kullanmış oması nedeniyle davanın şirket adına açıldığı kanaatine varılmıştır.
Davacının delilleri arasında yer alan gazete ilanının hangi tarihe ait olduğu tespit edilememiştir. Ancak davacı tarafından delilleri arasında sunulan Güneşli Vergi Dairesi’ne hitaben düzenlenen dilekçede “mahkeme yoluna gidilip zayi belgesi alınması için başvuruda bulunulacağı” ibaresi yer almakta olup dilekçe onay tarihi 13/10/2021’dir. Oysa dava dilekçesinde defterlerin kaybedildiği tarih 30/11/2021 olarak belirtilmiştir. Davacının şirket genel kurul toplantı ve müzakere defterinin kaybedildiğini belirtip zayi belgesi verilmesi talepli eldeki davayı açmış ise de, dava dilekçesi ekinde bu defterinin ne şekilde ve ne zaman kaybedildiğine dair belge ibraz edilmediği, tensip tutanağında bu hususlarda kendisine kesin süre verilerek ihtar edildiği ancak kesin sürede de beyan ve belge sunmadığı tespit olunmuştur. Defterlerin kaybedildiğe tarihe ilişkin çelişki doğmuş olması karşısında resmi kuruma yapılan başvuru tarihi göz önüne alındığında dava tarihi 03/12/2021 itibariyle hak düşürücü süre geçmiştir.
Davacı ve dava dışı şirket hakkında Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan soruşturma bulunup bulunmadığı ile ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan müzekkereye Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosundan gelen yanıtta davacı hakkında Bakırköy ….. Asliye Ceza Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı bildirilmiştir.
Davacının söz konusu TTK 82/7. maddesindeki düzenlemeden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin ve belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziya uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması gerekmektedir. İleri sürülen sebebin de defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamına göre somut olayda; davacı kanunda yazılı sebeplere dayanmamış, şirket genel kurul toplantı ve müzakere defterinin kaybolduğunu ileri sürmüştür. Defterlerin kaybı halinin kanunda gösterilen sebebler sebebiyle meydana geldiği ileri sürülmemiştir. Tacirin öncelikle ticari defterlerin korunması amacıyla gerekli dikkat ve ihtimamı göstermiş olması gerekmektedir. Defterin ne şekilde kaybolduğu belirtilmediğinden, kaybetmesine dair delil sunmadığından, davacının şirket genel kurul toplantı ve müzakere defterini korumada gerekli dikkat ve özeni göstermediği anlaşılmaktadır. Yine davacının davayı açması için hak düşürücü süre de geçmiş bulunmaktadır. Her ne kadar davacı şahsın aktif husumet ehliyeti bulunmasa da davayı şirketi adına açtığı değerlendirilmiş bu konuda ayrıca davanın usulden reddi yoluna gidilmemiştir. Davacı şirket yetkilisinin, zayii belgesi verilmesi koşulları mevcut olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
– Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 59,30-TL harcın mahsubuyla bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
– Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
– Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacının yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)