Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/967 E. 2022/882 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/967 Esas
KARAR NO : 2022/882

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ : 03/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davalı tarafa medikal cihaz bakım ve onarımı hizmeti verdiğini ve 46.797,74 TL tutarında faturayı düzenlediğini, alacağının olduğunu, davalı tarafın borcunu ödemediğini, Bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın iş bu takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu İzmir … icra Müdürlüğü’nün …. e. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibine konu alacağın aslı ile fer ‘ilerine ilişkin olarak yapılan itirazın, faizin merkez bankasınca belirlenen avans faizi olarak kabul edilerek kısmi iptaline, takip talebindeki miktar; asıl alacak, takip öncesi ve takip sorası asıl alacağa işletilecek avans faizi, icra giderleri, vekalet ücreti ve ferileri üzerinden takibin devamına, davalının dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafın yetki itirazının olduğunu, davacı tarafın yaptığı tıbbı cihazlara tamirat yaptığını ancak eksik ve hatalı yapıldığını, bu nedenle davacı tarafa ödeme yapılmadığını, davacı tarafın eksik ayıplı hizmet verdiğini, davanın reddinin gerektiğini öncelikle Mahkemenizin yetkili olmadığından söz konusu davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, dosyanın yetkili ve görevli İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davacının açmış olduğu iş bu kötü niyetli, hukuka usul ve yasaya aykırı mesnetsiz davanın reddine, davacı tarafça haksız ve kötü niyetli açılan iş bu itirazın iptali davası nedeniyle itiraz edilen asıl alacak olan 49.212.95TL’nin %20’sinden aşağı olmamak üzere davacının icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine, bu icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalı müvekkile verilmesine, yargılama süresinde yapılacak yargılama giderlerinin (mahkeme masrafları), harç giderleri ve avukatlık vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İzmir … İcra Dairesi ’nün ….. esas sayılı dosyası, faturalar, ticari defterler ve belgeler, muavin defter kayıtları, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında fatura alacağının tahsiline yönelik başlatılan İzmir …. İcra Müdürlüğünün …… sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilleri şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
İzmir …… İcra Dairesi’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 49.212,95 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemeleri yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti Mali Müşavir …… ve Makine Mühendisi …… 25/10/2021 tarihli raporunda; mali müşavir yönünden yapılan incelemede; 2020 ve 2021 yılına ait muavin hesap kayıtlarından görüleceği üzere taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunun tespit edildiği, davalının ticari defter kayıtlarında rapor düzenlenme tarihi itibariyle davacının 109.760,04 TL alacaklı olarak göründüğü tespit edildiği, incelemesi yapılan davalı …. Ekimi Medikal Estetik A.Ş.’ne ait 2020 yılı ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, ancak kapanış onayının yaptırılmadığı tespit edildiğinden 2020 yılı ticari defterlerin delil niteliğinin bulunmadığı yönünde kanaatine varıldığını, makine mühendisi yönünden yapılan incelemede; davalı şirkete ait tıbbi cihazların tamiratın yapılmış olduğu veya servis hizmetleri verilmiş olduğuna dair dosya içeriğinde serviş iş emri, bilgi formu, fatura v.b. herhangi bir dokumanın bulunmadığı, ayrıca davaya konu cihazların görülmesi ve tamir bakım form ve faturalarının temini için davalı vekili arandı ise de evrak ve cihazların temin edilemediği bilgisi verilmiş olduğundan dosya ile ilgili teknik olarak başkaca bir işlem yapılamadığını bildirmişlerdir
Bilirkişi Mali Müşavir …… 22/05/2022 tarihli raporunda; Davacı tarafın takibe konu ettiği 2020 yılında 1 adet ve KDV dâhil 46.797,74 TL tutarlı fatura düzenlediği, faturanın davacı ve davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, 05.03.2020 tarihli ….. numaralı KDV dahil 46.797,74 TL tutarlı faturanın, açıklama kısmına mal hizmet cinsinin, kodunun, miktarının, birim fiyatının yazıldığı, faturanın e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, Davalı tarafın iş bu faturaya itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığı, takibe konu faturanın davacı ve davalı tarafından BS-BA FORMU ile karşılıklı olarak beyan edildiği, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2020 yılı: Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 31.01.2020 tarihli 12.000,69 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 05.03.2020-31.12.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 86.035,84 TL alacaklı olduğu tespit edildiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları, 25.10.2021 tarihli bilirkişi raporu mali müşavir sonuç kısmında, davacının davalıdan 05.03.2020-31.12.2020 tarihlerinde 109.760,04 TL alacaklı olduğunun bildirildiği, tarafların ticari defter ve kayıtlarının karşılaştırılması davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle davalı taraftan 86.035,84 TL alacaklı olduğu, Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle davacı tarafa 109.760,04 TL borçlu olduğu, Taraflar arasında 23.724,20 TL cari hesap farkının olduğunun, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafın alacağının 23.724,20 TL daha fazla olduğu, farkın sebebinin tarafların birbirlerinin ticari defterlerinde olmayan kayıtlar – işlemlerinden kaynaklandığı, davacı tarafın 17.339,36 TL, davalı tarafın 6.384,84 TL tutarında kayıt işlemi yaptığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle takibe konu fatura tutarı,46.797,74 TL yi talep edebileceği, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belge bulunmadığı, davacı tarafın dava dilekçesi ile takip talebine konu alacağın maddi hata yapılarak 13,50 avans faiz oranı yerine %19,50 avans faizi oranı ile açıldığını ve faizin yasal faiz oranı ile hesaplandığını beyan ettiği, takip tarihine kadar avans faizi üzerinden işlemiş faizin takdir sayın mahkemenize bırakılarak 2.463,38 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafın takip tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, İzmir ….. İcra Dairesi’nün …… esas sayılı dosyası, fatura dökümleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunun her iki tarafın kabulünde olduğu, ticari ilişki içerisinde davalı şirketin davacı şirketten medikal cihaz bakım ve onarımı hizmeti aldığı, bu hususun davaya konu edildiği anlaşılmıştır. Davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen faturanın, tarafların incelenen ticari defter kayıtlarına göre; faturanın davacı ve davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği ve bu konuda tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği, davalı şirketin 6102 sayılı T.T.K.’nın 21/2 madde hükümleri çerçevesinde dosya münderacatında bu faturaların içeriğine itiraz ettiklerine dair bir belgeye rastlanmadığı, takibe konu faturanın davacı ve davalı tarafından Bs-Ba formu ile karşılıklı olarak beyan edildiği tespit edilmiş, bu haliyle ticari defterleri üzerine yapılan inceleme sonucu alınan ve mahkememizce de itibar edilen bilirkişi raporunda, davacının, davalıdan takip tarihi itibariyle 46.797,74- TL alacaklı olduğu, davalı vekili her ne kadar hizmetin ayıplı olduğunu beyan etmiş ise de; davalı şirkete ait tıbbi cihazların tamiratın yapılmış olduğu veya servis hizmetleri verilmiş olduğuna dair dosya içeriğinde serviş iş emri, bilgi formu, fatura v.b. herhangi bir dokumanın bulunmadığı, bu haliyle davacı tarafından dava konusu edilen faturalara ilişkin olarak yapılan hizmet üzerinde inceleme yapılamadığı ve dosya içerisinde faturalara itiraz edildiğine dair bilgi ve belgenin bulunmadığı dikkate alınarak davalının ayıp iddiasını ispatlayamadığı, bu haliyle davacının talebinde haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, ayrıca faturaya dayalı alacağın likit olması karşısında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi uygun görülmüş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 46.797,74 TL asıl alacak yönünden davalının İzmir …. İcra müdürlüğünün …… esas sayılı takibe vaki itirazının iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2. Md. Gereğince merkez bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişin oranlarda avans faiz oranının uygulanmasına,
2-İşlemiş faize ilişkin talebin reddine,
3-Asıl alacağın %20 si üzerinden hesap edilen 9.359,54 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 3.196,75 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 594,38 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.602,37 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 594,38 TL peşin harç olmak üzere toplam 648,78 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.393,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 2.275,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 2.415,21 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/10/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır