Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/932 E. 2021/582 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/932
KARAR NO : 2021/582

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 03/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından …… numaralı İşyeri Sigorta Poliçesi ile sigorta edilen ve sigortalı ……’ın maliki olduğu binanın 07.09.2019 tarihinde davalılara ait işyerinden kaynaklı ve davalıların işyerinde çıkan yangın sebebiyle ağır hasara maruz kaldığını, davalıların, sigortalıya ait binada hasara sebebiyet veren yangının meydana geldiği işyerinin maliki ve işleticisi olduğundan meydana gelen hasar ve zarardan hukuken sorumlu olduklarını, müvekkili şirkete sigortalı işyerinde, davalılara ait işyerinde çıkan yangının sebep olduğu itfaiye Yangın Raporu, Ekspertiz Raporu, fotoğraflar ve diğer belgeler ile sabit olduğunu, müvekkili tarafından yaptırılan ekspertiz sonucu sigortalı taşınmazda 35.122,00.-TL değerinde hasar ve zararının meydana geldiğinin tespit edildiğini, tespit edilen hasar/zarar bedeli olan 35.122,00.-TL hasar tazminatın müvekkili tarafından 01.11.2019 tarihinde sigortalısına ödendiğini, hasar tazminatını ödeyen müvekkilinin, sigortalısının haklarına halef olduğundan bu kanuni halefiyete dayanılarak dava açılması zorunluluğu ortaya çıktığını belirterek 35.122,00.-TL tazminatın ödenme tarihi olan 01.11.2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığından reddinin gerektiğini, sigorta sözleşmesinden doğan anlaşmazlıklar nedeniyle açılacak davada rizikonun gerçekleştiği yer mahkemesinde açılması gerektiğini, davacı yanın iddialarında rizikonun Bayrampaşa’da gerçekleştiği yönünde olduğunu, İstanbul Adliyesi Mahkemelerinde açılması gerekirken davanın Bakırköy’de açılmış olmasının usule aykırı olup davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkillerinden … ile mevcut davanın ilgisi bulunmadığını, her ne kadar, dava dilekçesinde yangının meydana geldiği işyerinin maliki ve işleticisi olduğundan meydana gelen hasar ve zarardan hukuken sorumludur denilmişse de müvekkillerinden …’un yerin maliki de, iş yerinin işleticisi de olmadığını, iş yeri işleticisinin, müvekkili firma olduğunu, dolayısıyla … yönünden husumet nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, müvekkillerinin, taşınmazın maliki konumunda olmadığını, müvekkili firma ile dava konusu taşınmazın mülk sahipleri olan dava dışı kişiler arasında 01.01.2018 tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, dava dışı olan bu kişilerin dava konusu taşınmazın maliki konumunda olduklarını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 69. maddesine göre bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür hükmüne göre söz konusu davanın yangının meydana geldiği taşınmazın maliklerine yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin dava konusu yeri tekstil ürünleri ve perde imalatı için iş yeri olarak kullanmak amacı ile kiralandığımı ve bu hususun açıkça kira sözleşmesine yazıldığını, müvekkilinin kiracısı olduğu ve muhtelif tekstil makineleri ve malzemelerinin bulunduğu 4 katlı betonarme binanın çatı kısmında 07.09.2019 tarihinde bilinmeyen bir nedenle yangın çıktığını, bu yangın sonucunda binada ve özellikle çatı kısmında, ilgili teknik uygulamalara, mevzuata aykırı kullanılan malzemeler ve imalat nedeni ile yangının tetiklenmesi sureti ile büyüyerek binada ve müvekkili firmaya ait makinelerin ve tekstil imalatında kullanılan malzemelerin zarar görmesine sebebiyet vererek müvekkili firmanın da zarara uğradığını, dava konusu olay ile alakalı mülk sahipleri ve kiralayan konumunda olan ve davanın ihbar edilmesi istenen kişilere Zeytinburnu ….. Noterliğinin 19.11.2019 tarih ve ….. Yevmiye numaralı İhtarnamesi ile ihtarname çekilerek meydana gelen yangında sorumlulukları bulunduğundan müvekkili firmanın uğradığı zararın tazminin talep edildiğini, yangının yayılmasının müvekkilinin kusurundan kaynaklanmadığını, herhangi bir kasıt, ihmal, dikkatsizlik ve tedbirsizliğinin olmadığını, söz konusu yangının müvekkili firmadan kaynaklanmadığının açıkça ortada olduğunu davacı yanın, sigortalısına ödediği hasar bedeli için davalılara rücu etmesinin hukuken mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı … şirketinin, İşyeri Sigorta Poliçesi kapsamında, iş yerinde meydana gelen yangın sonucu sigortalısına ödediği hasar tazminatının rücuen tazmini istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre; …… numaralı İşyeri Sigorta Poliçesi ile sigortalı …… ‘ın “…… Mahallesi” nde bulunan işyerinde meydana gelen yangın nedeniyle davacının sigortalısına hasar tazminatı ödediği, ödenen tazminatın rücuen tahsili için davalılara karşı iş bu davayı ikame ettği anlaşılmıştır.
Sigortacının TTK.nun 1472/1 inci maddesine dayalı olarak giriştiği dava da mahkemenin yetkisinin belirlenmesinde, halefiyet ilkesinin dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle, sigortalı zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesince açması gerekiyor ise, halefiyet ilkesi gereğince, sigortacının rücu talebini aynı yer mahkemesin de açması gerekir.
HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. ” 7. Maddesinde, ” davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Uyuşmazlıkta; davalıların yerleşim yeri olan Bayrampaşa ve Eyüpsultan ilçelerinin İstanbul Adliyesi yargı sınırları içinde bulunduğu, sigortalı ve yangının meydana geldiği işyerinin Bayrampaşa ilçesinde bulunduğu, Bayrampaşa ilçesinin İstanbul Adliyesi yargı sınırı içerisinde bulunduğu, davalıların cevap dilekçesinde yetkisizlik ilk itirazını ileri sürdüğü anlaşılmakla, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu değerlendirilerek, Mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin yetkilili olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(ç) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE;
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır