Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/928 E. 2022/660 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/928
KARAR NO : 2022/660

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın toptan gıda işi yaptığını, davalı tarafa ürün satıldığını ve bunun karşılığında fatura düzenlendiğini, davalı tarafın faturalara itiraz etmediğini ve borcu ödemediğini, bunun üzerine borçlu aleyhine icra takibi başlatma zorunluluğunun doğduğunu, davalı borçlunun itirazı neticesinde durdurulduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, tarafların tüccar olduğu göz önüne alınarak TTK MADDE 1530 gereği alacağın her fatura için ayrı ayrı başlangıç tarihinden 30 gün sonrası baz alınarak ticari temerrüt faizi uygulanmasına, davalının % 40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Bilirkişi 09/04/2022 havale tarihli raporunda; Davacı tarafın 2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
davalı tarafın 05.04.2022 tarihli inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin bulunmadığı, ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve takibe konu ettiği cari hesap ekstresine ait 2020 yılında toplam 6 adet ve KDV dâhil 19.145,37 TL tutarlı faturanın olduğu, fakat faturaların 18.858,88 TL olarak kaydedildiği, 286,49 TL tutarın davacı tarafın defterlerine eksik kaydedildiği, faturaların açıklama kısmının, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, teslim eden kısımlarının …… ismi yazılmak suretiyle imzalandığı, teslim alan kısımlarının ise sadece imzalandığı, davalı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığını,
davacı tarafın 2020 yılında davalı tarafa 6 adet fatura düzenlediği, 2 adet faturanın mart ve mayıs ayında Bs-Ba yasal beyan sınırının altında kaldığından taraflarca beyan edilmediği/edilemediği, 4 adet faturanın nisan ayında davacı tarafından Bs formu ile beyan edildiği, davalı tarafın Bs formu ile davacı tarafa ait herhangi bir faturayı beyan etmediği, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2020 yılı: davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 10.03.2021 tarihli 2.211,09 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 30.05.2020-31.12.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 18.858,88 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin olmadığı, dosya muhteviyatına ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın takip tarihi itibariyle ticari defterlerine göre 18.858,88 TL alacaklı olduğu, ancak davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve cari hesaba konu olan 6 adet ve 19.145,37 TL tutarlı faturanın 286,49 TL tutarının ticari defterlere eksik kaydedildiği, 18.858,88 TL + 286,49 TL = 19.145,37 TL
bu nedenle davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalı taraftan 19.145,37 TL tutarı
talep edebileceği, davacı tarafın dava dilekçesinde tarafların tüccar olduğu göz önüne alınarak TTK MADDE 1530 gereği alacağın her fatura için ayrı ayrı başlangıç tarihinden 30 gün sonrası baz alınarak ticari temerrüt faizi uygulanmasını talep ettiği, davacı tarafın takip talebinde 597,96 TL işlemiş faiz talebinin olduğu, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belge bulunmadığı, davacı tarafın dava dilekçesinde talebine göre takip öncesi işlemiş faizin 1.222,09 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafın takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden %15 faizi talep edebileceği sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilleri şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 19.145,37 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davacı tarafın 2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın 05.04.2022 tarihli inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin bulunmadığı, ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve takibe konu ettiği cari hesap ekstresine ait 2020 yılında toplam 6 adet ve KDV dâhil 19.145,37 TL tutarlı faturanın olduğu, fakat faturaların 18.858,88 TL olarak kaydedildiği, davalı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığını, bu 6 adet faturadan 2 adet faturanın mart ve mayıs ayında Bs-Ba yasal beyan sınırının altında kaldığından taraflarca beyan edilmediği, 4 adet faturanın nisan ayında davacı tarafından Bs formu ile beyan edildiği, davalı tarafın Ba formu ile davacı tarafa ait herhangi bir faturayı beyan etmediği, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve cari hesaba konu olan 6 adet ve 19.145,37 TL tutarlı faturanın 286,49 TL tutarının ticari defterlere eksik kaydedildiği, 18.858,88 TL + 286,49 TL = 19.145,37 TL
bu nedenle davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalı taraftan 19.145,37 TL tutarı
talep edebileceği hususları tespit edilmiş olup, davacının ticari defterlerinin tek başına davanın ispatında yeterli olmadığı, dava konusu edilen faturaların, davalının defterleri ile teyit edilmediği, davalının bu faturalara ilişkin olduğu düşünülebilecek Ba bildiriminin bulunmadığı , yine ava konusu faturalara ilişkin mal veya hizmetin davalıya verildiğine ilişkin karine teşkil edecek irsaliye faturası da bulunmadığı görülmekle davacının alacağının yazılı delille ispata muhtaç olduğu ve ancak davacının yemin deliline dayandığı anlaşılmakla;
Yemin delili 6100 Sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması sebebiyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür. iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için açıkça yemin deliline dayanılmış olması da gerekir. Davacı vekiline son celse yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususu sorulmuş olup, yemin deliline dayanılmayacağını beyan etmiştir. Mevcut davada ispat külfeti davacı tarafta olduğundan, mahkememizce, iddianın davacı tarafından sunulan tüm deliller ile kanıtlanamadığı kanaatine varılarak, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 238,45 TL harcın mahsubuyla bakiye 157,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır