Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/923 E. 2022/232 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/923 Esas
KARAR NO : 2022/232

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında 15/06/2017 tarihinden itibaren ticaret yapıldığını, davacı carisinde gözüken malların davalıya satıp teslim ettiğini, davalının cari hesaptan kaynaklı 70.990,34 TL borcunu ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı tarafa karşı Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’lik alacağının en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, davasını 70.990,34 TL’ye arttırarak ıslah etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalarda kendini vekille temsil ettirmiştir.
Dava, cari hesap alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasında; 70.990,34 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 24/05/2021 havale tarihli raporunda; davacının ticari defterlerini ibraz ettiği, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, davacının defter kayıtlarına göre davalıdan 70.990,34 TL alacaklı göründüğü, davacının 2020 yılında 28 adet belge karşılığı KDV hariç 524.628,00 TL BS formuyla bildirimde bulunduğu, davalının 2020 yılına ilişkin 19 adet belge karşılığı KDV hariç 89.752,00 TL BA formuyla bildirim yaptığını bildirmiştir.
Davacı vekiline, bilirkişi raporunda belirtilen cari hesaba konu faturalar yönünden mal ya da hizmet teslimine ilişkin irsaliyeli faturalar ya da diğer belgelerini sunmak üzere süre verilmiş ve davaı vekili tarafından sunulan irsaliye faturalarında bulunan isimlerden bahisle SGK’na müzekkere yazılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan imzalı irsaliye faturalarındaki imzalardan bahisle davalıya ihtaratlı isticvab davetiyesi çıkartılmış, davalı isticvaba icabet etmemiştir.
Davacı, cari hesap alacağının tahsili talebiyle eldeki davayı açmış olup, cari hesap içeriğindeki uyuşmazlığa konu faturalar bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiş, faturalara ilişkin imzalı irsaliye faturaları sunulmuş, irsaliye faturalarında adı geçen ……. ‘ın davalı şirket çalışanları olduğuna ilişkin SGK müzekkere cevabı dosya içerisine alınmış, BA formundaki fatura kayıtları ile ilgili araştırma ve inceleme yaptırılmış olup bu kayıtların bir bütün olarak davacı lehine ve davalı aleyhine sonuç doğurduğu kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 19. HD. 2011/8941 E. – 2012/969 K sayılı kararından hareket edilmiştir. )
Sonuç olarak, incelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları içeriğine göre; davacı tarafça, davaya konu edilen cari hesaba ilişkin faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edildiği gerek SGK cevabı, gerek imzalı sevk irsaliyelerinden anlaşılmış olup, davalıya çıkartılan ihtaratlı isticvaba rağmen davalı şirket yetkilisinin isticvaba icabet etmeyerek irsaliyelerdeki imzaları kabul ettiği anlaşılmakla davacının, davasının ıslah edilmiş talebi doğrultusunda kabulüne karar verilmiş ve takip tarihi olan 11/11/2020’den itibaren avans faizi talebi de bu tarih itibariyle davalının temerrüde düştüğü anlaşılmakla yerinde görülmekle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 70.990,34 TL alacağın, temerrüt tarihi olan 11/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 4.849,35 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 170,78 TL peşin harç ve 1.041,57 TL ıslah harcının mahsubuyla bakiye 3.637,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç ve 1.041,57 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.266,75‬TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 873,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 10.028,74 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2022

Katip …

Hakim …