Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/920 E. 2021/1161 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/920 Esas
KARAR NO : 2021/1161

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın Büyükçekmece ……… İcra Müdürlüğü’nün ………. Talimat sayılı dosyası üzerinden haciz ve muhafaza işlemi yaptığını, bu işlem sonucunda muhafaza altına alınan menkullerin alacaklı vekili ile müvekkili arasında imzalanan 28/08/2019 tarihli yediemin teslim zabtı ücret sözleşmesi uyarınca günlük 30,00.-TL bedelle müvekkiline teslim edildiğini, davalı taraf ile 28/08/2019 tarihinden itibaren günlük işleyen depo ücreti için yapılan Şifa-i görüşmeler sonuçsuz kalmış, davalı ödeme yapmadığı gibi menkul malları satışa çıkarmamış veya yediemin değişikliği de yapmadığını, bu nedenle Büyükçekmece ………. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyası ile 28/08/2019 tarihinden 29/07/2020 tarihine kadar birikmiş 335 günlük alacağa tekabül eden 4.200,00 TL bedel üzerinden icra takibine geçildiğini, peşin ödenen 5 .850,00 TL düşüldüğünü, davalı taraf itiraz dilekçesinde borca ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. Menkul mallar üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen hala müvekkilin uhdesinde olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özT.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/910
KARAR NO : 2021/1115

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2020
KARAR TARİHİ : 10/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili şirketin ortaklarından biri olduğunu, şirketin kuruluş sermayesinin her birinin 25,00 TL değerinde 40.000 paya ayrıldığını, 1.000.000,00 TL olduğunu, 13333 paya karşılık olan 333.325,00 TL ……, …… paya karşılık olan 333.350,00 TL ……, …… paya karşılık olan 333.325,00 TL ……’e ait olacak şekilde belirlendiğini, tamamen taahhüt edilen esas sermaye paylarının 1/4’ü şirketin tescilinden önce ödendiğini, geriye kalan kısmın ise şirketin tescilini izleyen günden itibaren 24 ay içinde ödeneceğinin taahhüt edildiğini, ayrıca bu sermayenin tamamının nakit olarak karşılandığını, bilahare ortaklardan ……’ın 12/02/2016 tarihinde şirkette mevcut …… paya karşılık 66.650,00 TL’sini diğer ortaklardan ……’e, yine …… paya karşılık 66.650,00 TL’si hissesini de diğer ortaklardan ……..’a devrettiğini, daha sonra da 18/10/2018 tarihinde …… paya karşılık 100.000,00 TL hissesini davalı …… ‘a devrettiğini, davalı şirket ortağı tarafından tescili takiben 24 ay içinde ödenmesi gereken sermaye taahhüdünün ödenmediğini, bunun üzerine şirket müdürü tarafından şirket ortaklarının sermaye taahhüdü borcunu yerine getirmesi yönünde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan yapıldığını, yine taahhüt borcunun ödenmesi için davalıya ihtarname çekildiğini, ancak borcun yerine getirilmediğini, bunun üzerine Büyükçekmece……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, bu sebeplerle davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ortaklar arasındaki tüm uyuşmazlıklar arasında hukuki ve fiili bağ bulunduğundan usul ekonomisi gereğince davanın Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmesini, müvekkilinin sermaye borcunun bulunmadığını, davacı şirketin talebinin gerçek dışı olduğunu, kötü niyetli ve eşit işlem ilkesine açıkça aykırı olduğunu, müvekkiline diğer ortakların kendi sermaye taahhütlerini ne zaman ve ne suretle karşıladığı hususunda bilgi verilmediğini, müvekkilinin yüksek kâr payı alacaklarının ödenmediğini, bu durumda müvekkilinin sermaye borcu olduğu düşünülse dahi takas mahsuba konu olmasının muhtemel olduğunu, davacının iddiasının, müvekkilinin mâli haklarını ve yönetsel haklarını temin taleplerinin önüne geçme maksatlı ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle dava ile bağlantılı bulunan Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Celp edilen Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dava dosyasının tetkikinde; davacıları … ve …… olan davanın, davalı …… TABAN VE AYAKKABI SAN. TİC. LTD. ŞTİ. aleyhine davalı şirketle ve diğer ortaklarla aralarında birden çok hukuki ihtilaf bulunan ve ortaklık içerisinde kalmaları mümkün bulunmayan davacıların davalı limited şirket ortaklığından TTK m. 638/2 kapsamında haklı sebeplerle çıkmasına; davalı şirket tarafından dağıtılmayan kâr paylarından davacıların hissesine isabet eden kâr payı tutarının ve ayrılışa bağlı ayrılma akçesinin tespiti ile davacılara hisseleri oranında ödenmesi talepli olarak açıldığı, dosyanın derdest duruşmasının 09/02/2022 tarihine bırakıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 166.maddesi uyarınca:
(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
Dava, itirazın iptali talebinden ibaret olup, yukarıda müşahadesi yapılan Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dava dosyası ile davamız arasında hukuki, şahsi ve fiili irtibatın bulunduğu anlaşılmakla usul ekonomisi ve Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesindeki dosyanın geldiği yargılama aşaması göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Usulün 166.maddesi uyarınca iş bu dava dosyasının Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Kararın derhal Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne bildirilmesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/12/2021

Katip …….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

etle; Bakırköy ………. İcra Müdürlüğü’nün …….. E. Sayılı dosyası ile dava dışı borçlu ………. Ltd.Şti. Hakkında icra takibine başlandığını, borçlunun bazı menkullerinin Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün ……….. Talimat sayılı dosyasından 28.08.2019 tarihinde muhafaza altına alındığını, yediemin ücretine mahsuben de 28.08.2019 tarihinde 5.820,00 TL ödendiğini, ancak icra dosyasınin haricen tahsil edildiğinden 04.09.2019 tarihinde icra dosyasının haricen tahsil ile kapatılması talep edilmiş ve dosya kapatılarak, malların borçluya teslimi için Büyükçekmece ………. İcra Müdürlüğü ……… Tal. Sayılı dosyasına talimat yazıldığını, muhafaza işleminden tam 7 gün sonra dosyanın infaz edildiğini, fazladan alınan yediemin ücretinin iadesi için davacı yan ile görüşüldüğünü, ancak davacı yan fazladan aldığı parayı iade etmediği gibi haksız kazanç peşinde olduğundan haksız icra takibi başlatıldığını, davası da haksız olup reddini talep ettiğini, yediemin ücreti de takip giderlerinden olup bu giderlerden de borçlunun sorumlu olduğunu, davanın husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, velev ki müvekkilimize bir sorumluluk addedilebileceği düşünülse dahi icra dosyasının infaz edildiği 04.09.2019 tarihinden sonraki dönem için müvekkilinin sorumluluğu olmadığını, belirterek davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili 21/12/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili 21/12/2021 tarihli dilekçesi ile davacı yan ile imzalanan protokol kapsamında davadan feragat ettiklerini karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK 307.md.) Feragat ve kabul, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK 309. Md.) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (HMK 310. md.) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. (HMK 311. Md.) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir. (HMK 312.md.) Vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamede buna ilişkin özel yetki bulunması gerekir. (HMK 74/1.md.) Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh mahkemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri daha sonra olursa üçte ikisi alınır. (Harçlar Kanunu 22/1.md.) Anlaşmazlık, feragat nedeniyle öninceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretlerin yarısına, öninceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. (AAÜT 6.md.) Feragat edilmiş olmasından dolayı davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden genel kurallardan farklı uygulamayı gerektiren davacı lehine bir beyanı olduğu takdirde bu beyana göre işlem yapılmalıdır.
Feragat tek taraflı irade beyanı ile davayı sonlandıran işlemlerden olduğundan feragat tarihi itibariyle esasen dava sonuçlanmış olup davacı vekilinin ve davalı vekilinin vekaletnamelerinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
7-Arabulucu ücreti 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde verilen karar tarafların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …….
e-imzalıdır

Hakim ……….
e-imzalıdır