Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/897 E. 2021/1071 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/897
KARAR NO : 2021/1071

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı taraf aleyhine Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, iş bu ödeme emrinde banka hesaplarına haciz konulmasından sonra haberdar olduklarını, süresi içinde takibe itiraz edemediklerinden takibin kesinleştiğini, icra dosyasına ödemenin yapıldığını, taraflar arasında herhangi bir vade farkına yönelik sözleşme olmadığını, davalının temerrüt ihtarında bulunmadığını, davalı tarafa borçlarının olmadığını bu nedenlerle, ödemek zorunda oldukları 69.023,16 TL tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile ticaretin 19.07.2019 tarihinde başladığını, taraflar arasında yapılan mutabakata göre mal alımı veya satışı yapılmadığı takdirde cari hesap ilişkisine göre borçlu olan tarafın 19.07.2019 tarihinden 05.06.2020 tarihine kadar cari hesap ilişkisinin devam ettiğini, 06.06.2020 tarihinden itibaren davalı tarafından davacıya satılan malların bedeline ilişkin ödeme yapılmadığını veya anlaşma gereğince verilmesi gereken 150 gün vadeli çekin verilmediğini, oluşan 183.305,00 TL bakiye için kesilen faturaların vadesinin 150 günü geçtiğini ve verilen çeklerin 300 güne tekabül ettiği için davacı tarafa …… nolu iade faturasının gönderildiğini, davacı tarafın faturaları iade ettiğini, daha donra …… nolu faturanın düzenlendiğini, davacı tarafın iade ettiğini, bunun üzerine icra takibine geçildiğini bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
21/06/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davacı tarafın 2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın 2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın davacı tarafa düzenlediği takibe kanu olan 1 adet faturanın olduğu, 15.09.2020 tarihli ……. numaralı KDV dâhil 55.154,97 TL tutarlı faturanın, açıklama kısmına “VADE FARKI FATURASI” diye yazıldığı, faturanın e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, iş bu faturanın davacı ve davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davacı tarafın iş bu faturaya Beyoğlu ……. Noterliğinin ……. yevmiye madde numaralı 18.09.2020 tarihli ihtarname ile itiraz ettiği, ihtarnamenin 23.09.2020 tarihinde daimi çalışana teslim edildiği görülmüştür. Taraflar arasında ilk “VADE FARKI FATURASI”nın, davalı tarafından davacı tarafa düzenlenen 26.08.2020 tarihli ……. KDV dâhil 55.154,97 TL tutarlı fatura olduğu, iş bu faturanın davacı ve davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, toplam olaraktan davalı tarafın 7 adet fatura, davacı tarafın 6 adet fatura düzenlediği ve iş bu faturaların tarafların ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, tarafından BA formu ile beyan edilmediği, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2020 yılı: 01.01.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 30.757,02 TL alacaklı olduğu, 14.09.2020 tarihinde davacı tarafın davalı tarafa 2.193,62 TL tutarında borçlu olduğu, 15.09.2020 tarihli 55.154,97 TL tutarlı kayıt işlemi ile davacı tarafın davalı tarafa 57.348,59 TL tutarında borçlu olduğu, 28.10.2020 tarihli “7115 POZİTİF KOLİ-…….. ” açıklamalı, 55.154,97 TL tutarlı kayıt işlemi ile davacı tarafın davalı tarafa 2.193,62 TL tutarında borçlu olduğu, davalı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2020 yılı: 01.01.2020 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 30.757,02 TL borçlu olduğu,14.09.2020 tarihinde davalı tarafın davacı taraftan 2.193,62 TL tutarında alacaklı olduğu, 15.09.2020 tarihli 55.154,97 TL tutarlı kayıt işlemi ile davalı tarafın davacı taraftan 57.348,59 TL tutarında alacaklı olduğu, 10.11.2020 tarihli “MAHSUP,BANKA EVRAK İLE PRİPAK OFSET L“ açıklamalı 55.154,97 TL tutarlı kayıt işlemi ile davalı tarafın davacı taraftan 2.193,62 TL tutarında alacaklı olduğu, davalı tarafın 26.09.2020 tarihinde Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün……. Esas sayılı dosyası üzerinden “15.09.2020 TARİHLİ VADE FARKI FATURA ALACAĞI” açıklaması ve 55.154,97 TL üzerinden takibe geçtiği, Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası için 27.10.2020 tarihinde yaptığı kapak hesabında bakiye borç miktarının 69.023,16 TL olduğu, Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası için düzenlenen 28.10.2020 tarihli tahsilât makbuzunda davacı tarafın alacaklıya verilmek üzere 69.023,16 TL tutarı ödediği, dosya muhteviyatında taraflar arasında vade farkı uygulanmasına yönelik herhangi bir sözleşme olmadığı, tarafların 2020 yılı ticari defter ve kayıtlarında başkaca bir vade farkı faturasının kayıtlı olmadığı, davacı tarafın 69.023,16 TL tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsil talebinin değerlendirmesinin mahkemenin takdirine bırakıldığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasında anlaşma olmadığı halde davalı tarafından vade farkı bedeli olarak tahsil edilen fatura bedellerinin iadesi istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi ……. ‘ ın 21/06/2021 tarihli raporunda; davalının, davacı tarafa 26.09.2020 tarihinde Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası üzerinden ”15.09.2020 tarihli vade farkı fatura alacağı” açıklaması ile 55.154,97TL üzerinden takip başlattığı, takip dosyası kapak hesabı ile belirlenen borç miktarının tamamının 69.023,16 TL olarak 28.10.2020 tarihli tahsilat makbuzu ile davacı tarafından, kesinleşen takip sonucu ödendiği, dosya muhteviyatında taraflar arasında vade farkı uygulamasına yönelik herhangi bir sözleşme olmadığı yine, tarafların 2020 yılı ticari defter ve kayıtlarında başkaca bir vade farkı faturasının kayıtlı olmadığı hususları tespit edilmiştir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; aralarında ticari ilişki bulunan tarafların vade farkı isteyebilmesi için, yanlar arasında bu yönde yazılı bir sözleşmenin ya da bu doğrultuda oluşmuş bir teamülün bulunması şarttır (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 27.06.2003 gün ve E:2001/1, K:2003/1 sayılı ilamı). Yargıtay uygulamasına göre de, teamülün mevcut olduğunun kabulü için en az iki ya da daha fazla vade farkı faturasının davacı tarafça itirazsız olarak ödenmiş olması gerekmektedir. Dosya kapsamına göre, taraflar arasında vade farkı ödeneceği yönünde yazılı bir anlaşmanın bulunmadığı ve yine vade farkı uygulamasına yönelik fiili bir uygulamanın yani zımni bir anlaşmanın da bulunmadığı anlaşılmakla, davalı tarafından davacıya haksız olarak başlatılan icra takibinin süresinde itiraz edilmemesi sebebiyle kesinleşmesine istinaden, takip dosyasına davacı tarafça yapılan ödemenin usul ve yasaya aykırı olduğu kanaati ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Alınması gerekli 4.714,98 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.178,75 TL harcın mahsubuyla bakiye 3.536,23 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.178,50 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.240,95 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 799,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-AAÜT gereğince hesap edilen 9.773,01 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/12/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)