Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/896 Esas
KARAR NO : 2023/864
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 18/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu hakkında 30/09/2016 tarih ve 10.000 USD ve 31/08/2016 tarih 10.000 USD bedelli 2 adet bonodan kaynaklı Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının senetlerin zamanaşımına uğradığı ve senetlerdeki ciranta imzasının kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibe itiraz ederek durdurduğunu, itirazın haksız olduğunu imzaların müvekkili yanında atıldığını, belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev itirazlarının olduğunu uyuşmazlığın ticari olmadığını, davanın haksız açıldığını senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, yapılacak imza incelemesi ile durumun ispatlanacağını, takibe konu senetlere dayalı olarak ilamsız icra takibi yapıldığını takip konusu senedin kambiyo vasfını yitirdiğini, takip konusu senetlerde müvekkilinin senette lehtar olarak yer aldığını alacaklı cirantanın müvekkile icra takibi yapmak hakkının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER : Bakırköy ….. İcra Dairesi ’nün ….. esas sayılı dosyası, stanbul Bölge Adliye Mahkemesinin ….. Hukuk Dairesi’nin 27/11/2020 tarih ve ….. Esas …… Karar sayılı ilamı, Adli Tıp Kurumu incelemesi, bilirkişi incelemeleri, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, 2 adet senede dayalı bakiye alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı vekili icra dosyasına yapmış olduğu itirazında; müvekkilleri şirketin takip konusu senette lehtar olarak ye aldığını cirantanın müvekkile icra takibi yapma hakkı TTK 749. Maddesine göre zamanaşımına uğradığını, imzaların müvekkiline ait olmadığını, alacaklı görünen tarafa müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 20.000 USD (131.312,90 TL) asıl alacak, 4.838,35 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.838,35 USD ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10 faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faiz ile birlikte tahsili için kombiyo senedine dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizden ….. Esas sayılı dava dosyası ile başlatılarak mahkememizce verilen 29/06/2020 tarih ve ….. Esas ….. sayılı kararı ile zaman aşımından davanın reddine karar verilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin …… Hukuk Dairesi’nin 27/11/2020 tarih ve ….. Esas …. Karar sayılı ilamıyla kaldırılmakla mahkememizin ….. esas sayısına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan grafoloji ve emekli icra müdürü bilirkişisi tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi Adli Belge İnceleme Uzmanı Prof. Dr…… 17/06/2021 tarihli raporunda; İnceleme konusu alacaklısı….. borçlusu … KUYUM TEKS.TAŞ. TURZ. İNŞ. SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ, tanzim tarihleri 09/07/2015 olan; 31/08/2016 ödeme tarihti, 10.006/ Onbin USD meblağlı ve 30/09/2016 ödeme tarihli, 10.000/ Onbin USD meblağlı şenetlerin arka yüzlerinde “…” isim yazıları ve … adına atılı 1.ciro imzalarının …’ün eli ürünü olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi 21/02/2022 tarihli raporunda; İnceleme konusu senetlerde 1.cirantada yer alan … adına atılı imzalar ile …’ün mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’ün eli ürünü olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirmişlerdir.
Bilirkişi Emekli İcra Müdürü …… 29/05/2023 tarihli raporunda; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı takip dosyasıyla takip konusu yapılan 31.08,2016 ödeme tarihli 10,000,00 USD ile 30.09.2016 ödeme tarihli 10.,000,00 USİB.Toplam 20.000,00 USD alacağının 15.02.2019 takip tarihi itibariyle işleyen faiz miktarının . 1.728,77 USD olduğu, davacı alacaklı Tarafın 3.109.58 USD faiz fazlası ile 4.858.35 USD tutarında faiz talebinde bulunulduğu, Fazla talep edilen 3.109.58 USD faiz miktarı için ödeme emrinin iptali gerektiği, takip tarihi olan 15.02.2019 tarihinde 1 USD nin döviz alış kuru karşılığı: 5.2601 TL olduğu dikkate alınarak; takip tarihi itibariyle 20,000,00 USD asıl alacağı,1.728.77 USD işlemiş faiz olmak üzere 21.728,77 USD toplam alacağın olduğu tespitle hesaplandığı, takip tarihi itibariyle 21.728.77 USD’nin TL cinsinden karşılığının,114.295,50 TL olduğu, 1.728,77 USD işlemiş faizin TL bazında takip tarihi itibariyle karşılığı 9.093,50 TL olduğu, 20.000,00 USD asıl alacağın takip tarihi itibariyle TL bazında karşılığı 105.202,00 TL olduğu, fazla talep edilip iptali gereken 3.109.58 USD nin TL bazında karşılığı 16.356,70 TL tutarında bulunduğu,hesaplamaların takip tarihine göre yapıldığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi Emekli İcra Müdürü …. 02/08/2023 tarihli ek raporunda; A-Seçeneği; 29.05.2023 tarihli kök raporunda mahkemelerden temin edilen kamu bankalarının en yüksek faiz oranlarına göre USD alacağı için belirtilen faiz oranlarına göre takip konusu edilen iki adet senet alacağı için takip tarihi olan 15/2/2019 tarihi esas alınarak raporun düzenlendiği, düzenlenen kök raporda hesaplama hatasının olmadığının anlaşıldığını, B-Seçeneği; davacı vekili 29/05/2023 tarihli kök rapora yapılan itirazlar gereği yapılan faiz hesaplamasına göre; Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyasıyla takip konusu yapılan 31/08/2016 ödeme tarihli 10.000,00 USD ile 30/09/2016 ödeme tarihli 10.000,00 USD toplam 20.000,00 USD alacağının 15/02/2019 takip tarihi itibariyle işleyen faiz miktarının 3.650,94 USD olduğu davacı alacaklı tarafın 1.187,41 USD faiz fazları ile 4.838,35 USD tutarında faiz talebinde bulunduğu fazla talep edilen 1.187,41 USD faz miktarı için ödeme emrinin iptali gerektiği, takip tarihi olan 15/09/2019 tarihinde 1 USD nin döviz alaş kuru TL karşılığı 5.2061 TL olduğu dikkate alınarak, takip tarihi itibariyle 20.000,00 USD asıl alacağı 3.650,94 USD işlemiş faiz olacağı olmak üzere 23.650,94 USD toplam alacağın olduğu tespitle hesaplandığı, takip tarihi itibariyle 23.650,94 USD nin TL cinsinden karşığı 124.406,30 TL olduğu, 3.650,94 USD işlemiş faizin TL bazında takip tarihi itibariyle karşılığının 19.204,30 TL olduğu, 20.000,00 USD asal alacağın takip tarihi itibariyle TL bazında karşlığı 105.202,00 TL olduğu, fazla talep edilen 1.187,41 USD nin TL bazında karşılığı 6.245,89 TL tutarında bulunduğu, hesaplamaların takip tarihine göre yapıldığı, faiz hesaplaması oranları ayrı ayrı olan A ve B seçeneklerinde belirtildiği gibi iki ayrı 29/05/2023 tarihli kök rapor ve 02/08/2023 tarihli ek rapor olmak üzere iki raporun düzenlendiği, hangisinin esas alınması gerektiği hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine verildiği bildirmiştir.
Davacı tanığı … tanıklık beyanında; davacı benim babam olur. Davalıyı ise 1993 – 1994 yılından bu yana tanıyorum. 1993-94 yıllarında üniversiteden mezun olmuştum. O dönemde …….. ve … ortak olarak deri işi yapıyorlardı. Ben üniversiteden mezun olduktan sonra kendilerinin yanında fabrikada mühendis olarak çalıştım. O dönem fabrikanın başında mehmet veysi gücüm vardı. Hatta bu çalışmam karşılığında sigortam dahi yatmamıştı. Çalıştığıma dair zaten tanıklarım da vardır. Davalı … borç olarak benden tahminimce tam olarak hatırlamamakla beraber 2017 yılının başlarında para istemişti. Ben de babamdan borç alarak kendisine parayı Zeytinburnundaki plazalarında bulunan ofisinde verdim. Bunun karşılığında bana dava konusu senetleri … yanımda imzalayarak verdi. Söz konusu para 20.000 USD di. Vadesi geldiğinde ben söz konusu parayı defalarca hem davalıdan hem de kardeşi mehmet veysi gücümden istedim . Davalı taraf ve kardeşi ile hukukumuz olduğu için bugün yarın diyerek beni oyaladılar. Halledeceklerini söylediler. Fakat ödeme yapmadılar. Sonrasında işbu dava açıldı. Bu davada da imzaya itirazda bulunuldu, davalının kardeşi ……. ile deri alışverişimizden dolayı ticari ilişkimiz vardır. kendisinden alacağımız da bulunmaktadır. Bu alacağımız bir kısmını tahsil ettik bir kısmını ise edemedik. Davalıdan aldığımız senet müşteri senedi idi. Kendisine güvendiğimiz için kendisinden bu senedi aldık. Resmi bir alışverişimiz ve işimiz olmadığı için bankadan gönderme gereği duymadık ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … tanıklık beyanında; ” davacı benim babam olur. Davalıyı da ticaret iş hayatından dolayı tanırım. Eski çalıştığım işyeri olan Tuzla deri sanayide ben muhasebe biriminde çalışıyordum aynı zamanda ithalat ihracat bölümüne de bakıyordum. Davalı ise çalıştığım işyerinin müşterisi idi. Kendisini hem bu nedenle hem de ablamın eski eşinin yakın arkadaşı olması nedeni ile tanıyorum. Ablamın eski eşinin ismi coşkun karakoçtur. Daha sonra soyismini değiştirerek kahramanoğlu yapmıştır. Hatırladığım kadarı ile 2008-2009 yılında davalının oğlunun mardindeki düğününe ben ablam ve eski eşi beraber katılmıştık. Davalıyı bu nedenle de tanıyorum. Hatta bir yıl sonra ablam ve eski eniştem davalı ve eşi ile Hatay a tatile gitmişlerdir. 2016 yılının tam hatırlamamakla beraber 2. Ve ya 3. Aylarında davalı abimden bir sıkışıklığı olduğunu söyleyerek 20.000 USD para istemiş. Sonrasında abim babamı arayarak kendisinden para istedi. Bu esnada ben babamın yanında olduğum için olayı öğrendim. Babam abime parayı verdi. O esnada ben de yanlarındaydım. Sonrasında abim parayı götürüp bizzat davalıya teslim etmiş. Karşılığında da 2016 yılı 8. Ve 9. Aylarına ait iki adet senet almış. Bu senetleri abim babama teslim etti. İlk senedin vadesi geldiğinde abim davalıyı aradı. İkinci senedin vadesi geldiğinde ödeneceğini davalı söyledi. Abim bu telefon görüşmesini yaparken ben de yanındaydım. İkinci senedin zamanı geldiğinde de o senet de ödenmedi. Abim yine bir kaç defa yanımda davalıyı aradı. Davalı Ödeyeceğini söyleyerek oyaladı. Davalının kardeşi olan veysi gücümü de arayarak senetlerin ödenmesi için abim veysi gücümden yardım rica etti. Buna rağmen senetler ödenmemiştir, davacı babam benim yanımda Tuzla ilçesinde yaşamaktadır. Dava konusu para ve senet alışverişi davalı … ile yapılmıştır. Dava konusu para alışverişi ve senet alışverişi yapıldığı esnada babam yine benim yanımda istanbulda idi. Emekli olduğu için bir işle uğraşmıyordu. Aileden herhangi birinin ……. ile bir ticaret yapıp yapmadığını ben bilmiyorum ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bonodan doğan borç tam olarak ifa edilince, temel borç ilişkisinden doğan borç da sona erer, Buna karşılık bononun zamanaşımına uğraması sebebiyle kambiyo hukukuna dayalı talep hakkının kaybedilmesi hâlinde temel borç İlişkisinden doğan talep hakkı varlığını sürdürmeye devam eder. Bu durumda hamil, uğradığı zararın tazmini amacıyla TTK’nin 732. maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme davasından yararlanabileceği gibi kendi cirantası İle arasındaki temel borç ilişkisine de dayanabilmektedir.
Temel borç ilişkisine dayalı olarak talebin ileri sürülmesi sadece doğrudan doğruya ilişkide bulunanlar arasında mümkün olduğu, bono her ciro edildiğinde yeni bir kambiyo taahhüdü ve bu kambiyo taahhüdüne ilişkin yeni bir borç ilişkisi söz konusudur. Bu nedenle her hamil ancak kendi temel borç ilişkisine dayanabilir.
Temel borç ilişkisi kambiyo hukukunun dışında kalan bir husustur. Bu sebeple kambiyo senetlerine mahsus zamanaşımı hükümleri temel borç ilişkisine uygulanmaz. Temel borç ilişkisine dayanılabilecek hâllerde o ilişkinin tabi olduğu zamanaşımı süresi uygulanır. Başka bir deyişle temel ilişkiye dayanıldığı durumlarda bonoya dayalı bir kambiyo talep hakkının ileri sürülmesi söz konusu olmadığından, zamanaşımı hakkında da TTK’nin 749. maddesi değil, temel borç ilişkisinin tabi olduğu zamanaşımı süreleri uygulama alanı bulacaktır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, icra dosyası, bilirkişi raporu ve ek raporu içeriğine göre; Dava konusu senette davacı ciro yoluyla hamil davalı ise lehtar ciranta konumundadır. Takibe ve davaya konu senetler 09.07.2015 düzenleme ve 31.08.2016 ile 30.09.2016 ödeme tarihli olup davalı aleyhine 15.02.2019 tarihinde takip başlatıldığı, takibe itiraz üzerine eldeki bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Bononun ciro yoluyla hamili bulunan davacı ile davalı dışındakilerle temel ilişki mevcut değildir, bunun yanında dava konusu bonoya ciro yoluyla hamil olan davacı ile davalı aralarındaki ilişki temel ilişki kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Olayda davalı senetteki ciro imzasının kendisine ait olmadığını beyan etmiş ise de, bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi tarihli alınan rapor kapsamında imzaların davalının eli ürünü olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği, diğer yandan davacı tarafından borç ilişkisi kapsamında senetlerin verildiği iddiasının tanık beyanlarıyla sabit olduğu anlaşılmakla, taraflar arasındaki temel borç ilişkisi kapsamında zamanaşımına uğramadığı sorucuna varılmıştır. Uyuşmazlıkta; icra takibine konu senetlerin taraflar arasındaki borç ilişkisinde yazılı delil başlangıcı teşkil ettiği, takibe konu senet ve tanık anlatımları karşısında davalının takibe konu senetten kaynaklanan borcun olmadığı veya ödendiğine dair delil sunmadığı, takibe konu senet ve tanık anlatımları itibariyle davacının davalıdan senet miktarı kadar alacaklı olduğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Borçlu tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesinde takipte talep edilen işlemiş faiz alacağına yönelik herhangi bir itirazının bulunmadığı tespit edilmiş olup İİK. nun 63.maddesi “itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez” hükmünü öngörmüştür. Bu nedenle borçlu vekili tarafından yargılama sırasında işlemiş faiz alacağına yapılan itirazın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Öte yandan; alacak miktarının yazılı delil başlangıcı niteliğindeki senette belirlenebilir miktarda olduğu davacının alacağını tanıkla ispat ettiği bu anlamda alacağın likit olduğu anlaşılmakla davacı lehine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davalının Bakırköy…….. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin aynı koşullar ile devamına,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 26.262,58-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 8.969,98 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 2.242,50 TL harcın mahsubuyla bakiye 6.727,48 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 44.40 TL başvurma harcı, 2.242,50 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.286,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.123,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 20.696,94 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/09/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır