Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/881 E. 2021/120 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/881 Esas
KARAR NO : 2021/120

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dilekçesinde özetle; yetkilisi olduğu şirkete ilişkin tüm evrak ve faturaları koli halinde ortaklık ilişkisi kuracağı ……’e verdiğini, ancak sonrasında ortaklık ilişkisi kurulmadığını ve söz konusu evrak ve faturaları teslim aldığını, bir süre sonra şirketin incelemeye girdiğini, bu nedenle evrakları müfettişe teslim ettiğini, kendisine evraklarda eksikliklerin bulunduğunu, eksik bulunan evrakların …… tarafından çalınıp kullanıldığını, matbaayla iletişime geçtiğinde bu kişinin fatura bastırdığını, kendisi adına sahte evrak düzenleyip kullandığının anlaşıldığını, kendisi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, zayi konusu evrakların …… tarafından çalındığını belirterek bu evraklar ve defterler için zayi belgesi düzenlenerek verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibariyle 6102 sayılı TTK’nun 82/7.maddesinde belirtilen tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin zayi olması sebebiyle kendisine bir belge verilmesi istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Kanunun 82/7. Maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” hükmünü düzenlemiştir.
Davacının anılan yasa maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin ve belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyağa uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması zorunludur.
İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmelidir.
Davacı yasada sayılı mücbir sebeplere dayanmamış, davacı asil duruşmadaki beyanında; iş ortaklığı amacıyla şirketine ait defter, belge ve faturaları ……’e teslim ettiğini, ancak sonrasında ortaklık ilişkisinin gerçekleşmediğini, evrakları kendisinden koli halinde teslim aldığını, ancak müfettiş incelemesi sırasında bir kısım evrakların eksik olduğunun bildirildiğini, eksik olduğu bildirilen evrakların …… tarafından çalındığını anladığını, nitekim daha sonra kendisi adına 5 koçan daha fatura bastırıp imzaladığını matbaa yetkililerinden öğrendiğini, ancak ……’in adresine ulaşılamadığından hakkında işlem yapılamadığını bildirmiştir.
Davacı tarafından bildirilen İstanbul CBS’na ait …. soruşturma sayılı dosyası uyaptan celbedilmiş ve davacı tarafça ……’ten kendisi adına ait evrakları alıp kullandığından bahisle şikayetçi olduğu soruşturma aşamasının devam ettiği görülmüştür.
Tacirin TTK’nun 82/7. maddesindeki düzenlemeden faydalanabilmesi için öncelikle ticari defterlerin korunması amacıyla gerekli dikkat ve ihtimamı göstermiş olması zorunludur.
Tüm dosya kapsamına nazaran; davacı iddiasının mücbir sebep sayılmadığı, gerekli dikkat ve ihtimamı göstermediği, diğer taraftanda zıyaa uğramanın onun iradesinin dışında meydana gelmiş olmasının zorunlu olduğu, somut olayda davacının defter, belge ve faturalarını basiretli tacir ilkesine aykırı olarak aynı gün içerisinde tanıştığını savcılık dosyasında alınan ifade tutanağında belirttiği anlaşılan ……’e teslim etmesi ve ardından ortaklığın kurulamaması nedeniyle yine koli halinde teslim alıp, herhangi bir işlem yapmadan 2017 yılında olduğu anlaşılan olay sonrası şirketinin incelemeye girmesi sonucu 2020 yılında evrakları kontrol ederken eksiklik olduğunu anlamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi basiretli tacir ilkesine de uygun düşmeyerek TTK 68/4 maddesi uyarınca davacının bunların saklanmasında gerekli özen ve ihtimamı göstermediği sonucunu doğurduğundan, kaldı ki, davacının kaybolan evraklarını ……’in aldığından bahisle şikayette bulunduğu dikkate alındığında bu davanın hasımsız olarak dahi açılamayacağı göz önünde bulundurularak savcılık dosyasının sonuçlanması beklenmemiş ve davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 54,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 4,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı asilin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2021

Katip …

Hakim …