Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/880 E. 2022/617 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/880 Esas
KARAR NO : 2022/617

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacılar vekili özetle; müvekkillerinin davalı ……. Hizmetleri Limited Şirketi’nin azlık hissedarları olduğunu, davalı şirketin 28.09.2020 tarihinde yapılan ve 23.10.2020 tarihinde tescil edilen genel kurul
kararında 500.000 TL olan şirket sermayesinin 1.500.000 TL ye çıkarıldığını, Sermaye artırımı sonrasında davacıların hissedarlık oranlarının ciddi oranda düştüğünü, şirket yöneticisi ……. ve birlikte hareket ettiği hissedarların oranı korunduğunu, davalı şirket tarafından, sermaye artırımına ilişkin yapılacak olan genel kurul için herhangi bir
çağrı kağıdının gönderilmediğini ve bu hususun ilan edilmediğini, müvekkillerinin sermaye artırımından haberdar edilmediğini, yapılan sermaye artırımı ve genel kurulun kötü niyetli olarak yapıldığını, davalı şirketin en büyük hissedarı ve münferit imza yetkilisi olan …….’ın şirket müdürü sıfatıyla kanunun yüklediği özen ve bağlılık yükümlülüklerini yerine getirmediğini, şirketin esas sözleşmesine aykırı hareket ettiğini ve şirket ortaklarının haklarını zedeleyici nitelikte hareket ettiği için TTK 630 uyarınca yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin sınırlandırılması ve davalı şirkete Yönetici Kayyım atanması talebiyle Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……… Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını beyan ederek Kanunun emredici hükümlerine, ana sözleşme ve dürüstlük kurallarına aykırı yollarla alınan, ayrıca yokluk ve butlan sebebiyle hükümsüz olan 28.09.2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Kararının yok hükmünde olduğunun tespitini, mahkeme butlan sebeplerinin oluşmadığı kanaatine varması halinde, 28.09.2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Kararının TTK 446 hükmü uyarınca iptaline ve ticaret sicil kayıtlarından kaldırılmasına, anılan Genel Kurul kararlarına dayanılarak yapılan tüm işlemlerin geçmişe etkili olarak ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müdürler kurulu kararı, 21.05.2020 Tarih ve …….. Sayı ile müdürler kurulu kararı alındığını, alınan kararın genel kurul toplantısına ilişkin olduğunu ve kararın PTT yoluyla davacılara gönderildiğini, akabinde bu hususun Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, davacıların; şirket ortakları ile yaşamış olduğu ihtilaf sebebiyle en yüksek pay sahibi vasfına haiz olan …….’a husumet beslediklerini, açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, kanundan doğan hakların kişisel menfaatler amacı ile hakkın kötüye kullanımı şeklinde ifa edildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Olağanüstü Genel Kurul Kararının yok hükmünde olduğunun tespiti, TTK 446 hükmü uyarınca iptaline ve ticaret sicil kayıtlarından kaldırılması taleplerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 28/03/2022 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Davalı ……… Ltd.Şti’ nin. incelemeye sunulan Karar Defteri incelemesinde; 25.03.2015.tarih …….. nolu karar ile Sınırsız süreli Müdür olarak tescil edilen …….. 06.05.2020 tarih …… nolu karar ile hissesinin tamamını …….. ’a devir ederek ortaklık
ve müdürlük görevini sona erdiği …… sayılı 01.10.2020 tarihli Ticaret sicili gazetesinde ilan
edilerek tescil edilmiştir.
27.12.02012 tarihinden itibaren Ortak müdür olarak görevi devam eden …….’ ın
25.06.2021 tarih ……. kararı ile görev süresinin uzatılmasına, 08.09.2021 tarih …….. sayılı kararı ile görev süresinin sonlandırılmasına,
08.09.2021 tarih …….. sayılı karar ile ortak dışı …….. ve ……… ile ortak ………’ ın müdür olarak tescil edildikleri tespit edilmiştir.
21.05.2020 tarih ……. nolu Müdürler Kurulu kararı ile Müdürler kurulu başkanı ……. ve Müdür …….. imzalı aşağıdaki gündemli,
1- 12.06.2020 tarih saat 14.00 te Şirket Ana sözleşmesinin Sermaye başlıklı 6. Maddesinde
mevcut 500.000,00 TL sermayenin 1.500,000,00 TL nakdi artışla çıkarılmasına karar vermek,
2- Şirketin 2020 yılı kazancının 30.04.2021 yılına kadar dağıtılmamasına kararı vermek,
Karar 28.05.2020 tarih …….. sayı ile ticaret sicil gazetesinde tescil edilmiştir.
Celp edilen Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……… Esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacılar tarafından davalı aleyhine, TTK 630/2 uyarınca haklı sebeplerle yöneticinin azli talepli dava açıldığı, mahkemece verilen 25/11/2021 tarihli karar ile, davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Limited Şirketlerde genel kurul sürekli toplanarak karar alan bir organ değildir. Limited şirket
genel kurullarının da Anonim Şirketler gibi yılda en az bir kez toplanması gerekmektedir. TTK
617/1. Md. “ Genel Kurul müdürler tarafından toplantıya çağrılır. Olağan Genel kurul
toplantısı her yıl hesap dönemi sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılır. Şirket Sözleşmesi
uyarınca ve gerektikçe genel kurul olağanüstü toplantıya çağrılır.
25.06.2020 tarihinde Şirket merkezinde yapılan Olağan Genel Kurula,
….. pay sahibi ………, ….. pay sahibi ……., …… Pay sahibi ……… ve …… Pay sahibi ……… TOPLAM …… Pay olarak dört ortak
toplantıya katılmadıkları görülmüştür. Gündem maddesi gereği Şirket Ana sözleşmesinin 6. Maddesinde mevcut 500.000,00 TL
sermayenin 1.500,000,00 TL nakdi artış ile çıkarılmasına müzakere edilerek itirazların
olmadığından yapılan oylamada sermayenin nakdi artışla 1.500.000,00 TL çıkartılması oy
birliği ile kabul edildiği,
– Gündemin diğer maddesi gereği oluşur ise 2020 yılı kar’ ının 30.0.42021 tarihine kadar
dağıtılmaması maddesi müzakere edilerek itiraz olmadığından yapılan oylamada Şirketin 2020
oluşur ise 2020 yılı karının30.04.2021 tarihine kadar dağıtılmaması oy birliği ile kabul edildiği,
Gündemin 5 maddesi gereği 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait
Yönetim Kurulu faaliyet raporları, Bilanço kar/ Zarar tabloları ile Müdürler Kurulu ibraları ayrı
ayrı okunarak itiraz eden olmadığından oylamada oy birliği ile kabul edildiği,
Gündemin diğer maddeleri de oy birliği ile kabul edilerek toplantıya katılan beş ortak
tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.
TTK m. 589’a göre limited şirketlerde, aksi şirket sözleşmesinde öngörülmediği takdirde,
esas sermayenin üçte ikisini temsil eden ortakların kararıyla değiştirilebilir.
Yapılan toplantıda ortaklardan toplantıya katılmayan veya sermaye artırımı için olumsuz oy
kullanan ortak olur ise TTK 461’inci maddesi uyarınca rüçhan hakkı için yönetim kurulu kararı
alınır ve bu karar ticaret siciline tescil edilir. Bu kararda asgari 15 gün süre ile rüçhan
haklarının kullanılması için süre tanınır. 25.06.2020 tarih …….. Kararında 25.06.2020 tarihli Genel Kurul kararı ile mevcut
500.000,00 TL sermayenin 1.500.000,00 TL nakdi olarak çıkarılması ¼ ‘ ü tescil tarihinden
önce diğer kısmı 6 ay içinde ödenecektir. Yapılacak nakdi sermaye artışında sermaye artırımına
katılmayan hissedarların artırılacak kısmını diğer ortaklar hissesi oranında ilgili pay
tamamlama hakkına sahip olur bu durumda da hisse payı tamamlama işlemi gerçekleşmezse
ortaklardan herhangi biri artırılan kısmı tamamlama hakkına sahiptir. Kararın devamına şirketin
……. bank iban nosu yazılarak hissedarlara satın alması konusunda tescil tarihinden itibaren 15
gün süre verilir. Kararı Müdürler Kurulu ……. ve …….. tarafından imzalanmıştır.
Somut olayda, Hissedarlardan ……… ‘un % 5 hisse
payının 25.000,00 TL tamamını diğer hissedar ……..’a devrederek ortaklıktan
ayrıldığı ve Ticaret sicil de ilan ve tescil edilmiş olduğu görülmüştür.
Şirket Ortaklık dağılım 28.09.2020 tarihinde ……… sayılı kararı ile Hissedarlardan Aslı
………. hissesinin tamamını diğer hissedar ……..’ a devretmiş, devir sonrası 8 kişi olarak değişen ortaklık yapısı katılan ortaklardan ……., ……. imzalamış şirket hisse ve ortaklık yapısının tablo da
görüldüğü şekilde Sermaye artırımına katılmayan ………, ……… ve ……. ten oluşan davacı ortaklarında hisse oranlarının azalması şeklinde değişmiş olduğu
bu kararın Ticaret sicil gazetesinde 23.10.2020 tarihinde …….. sayı ile tescil ve ilan edildiği
görülmüştür.
Şirket Hissedarlarından …….. 06.05.2020 tarih ……. sayılı karar ile devrettiği
ve müdürlük görevini sona erdiği ……. sayılı 01.10.2020 tarihli Ticaret sicili gazetesinde ilan
edilerek tescil edilen ortaklı devir ve müdürlük görenin sona erdiği toplantı kararının Bakırköy
…….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …….. Esas sayılı ve …… karar no su ile iptal edilmesi
nedeniyle tekraren 02.02.2021 tarih ……. sayılı kararı ile hisse satış ve müdürlük görevinin sona
ermesi kararı alınarak Toplantıya Davacı ortakların katılmadığı toplantıya katılan 5 ortak …….. imzaladıkları
görülmüştür.
HMK Madde 115-(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.

6102 sayılı TTK m. 445 uyarınca: “446’ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme
hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden
itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası
açabilirler.” Her kanuna aykırılık, genel kurul kararlarının iptali kurumuna tabi değildir. Mutlak
emredici hükümlere yani kamu düzenine aykırı bir boyuttaki kanuna aykırılık var ise burada
genel kurul kararının butlanı gündeme gelecektir. Ancak kamu düzenine aykırı olmayan,
daha çok şirket pay sahiplerini ilgilendiren kanuna aykırılıklar ise nispi emredici olarak kabul
edilecektir ve bu durumda ise genel kurul kararlarının iptali gündeme gelecektir. Dürüstlük
kuralına aykırı kararlar da iptal edilebilirlik kurumuna bağlıdır.
Sonucu etkileyebilecek oranda bir oy hakkı hesaba katılmaksızın alınan bir genel kurul kararı
iptal edilebilir; halka kapalı ortaklıkta, o yılın karının tamamının sermaye artırımında
kullanılmasına dair karar iptal edilebilir; TTK. 437’de öngörülen ve bazı belgelerin genel kurulun
olağan toplantısından önce incelemeye açık tutulmasına dair hükme uyulmadan alınan finansal
tablolar ve kar dağıtımı ile ilgili karar iptal edilebilir, davetin toplantıdan en az iki hafta önce
yapılmasına dair TTK. 414/1 nisbi emredici olup, toplantıdan on gün önceki davetle toplantı
yapılmış ise alınan karar iptal edilebilir; gündemin açıklanmasına ilişkin m. 413, 414’e
uyulmaksızın alınan karar iptal edilebilir; TTK. 436 uyarınca oydan yoksun kişilerin de katılımı
ile alınan karar iptal edilebilir; her payın kural olarak en az bir oy hakkı sağlayacağını öngören
m. 434’e aykırı olarak bir ortağın oy kullanması engellenir veya asgari oy hakki çiğnenirse, yine
alınan karar iptal edilebilir niteliktedir.

İptal davası açılmasının maddi hukuka ilişkin şartlarından ilki ise ortada bir genel kurul kararının
bulunmasıdır. Ortada şeklen dahi geçerli bir genel kurul kararı yok ise bu halde yokluk yaptırımı
ile karşılaşılır. İkinci olarak kararın kanuna, ana sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırılık
taşıması iptal için gerekli bir diğer maddi hukuk şartıdır (TK. 445). Üçüncü olarak aranacak şart
ise karar ile aykırılık arasında illiyet bağı bulunmasıdır.

Konu ile ilgili olarak, Yargıtay 11. H.D. 2016-5401 E. 2017-4832 K. sayılı kararında da “bilgi alma
ve inceleme hakkının TTK’nın 437. maddesi gereğince dava konusu yapılabileceği ancak bilgi alma
hakkının ihlali nedeniyle genel kurul toplantısında yanlış bir karar alınmış olması bir başka deyişle bilgi
vermeme ile alınan kararlar arasında illiyet bağının bulunması halinde kararların iptalinin söz
konusu olabileceği,” belirtilmiştir.
Pay sahibinin talebi üzerine verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından
özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır (TK m. 437/2, 3. cümle). Maddenin gerekçesinde, “özenli”
kavramının, baştan savma olmayan, sorunun karşılığı niteliğini taşıyan, ilgisiz konuları
içermeyen anlamında olduğu; “gerçeğe uygunluk” ile gerçeği aynen yansıtan doğru, yalan ve
aldatıcı olmayan bilgiler kastedildiği; “hesap verme ilkesine uygun olma” kavramıyla da, hesap
verme konumunda bir kişinin hesap vereceği, yani sorumlu olduğu kişiye vermekle yükümlü
olduğu kapsamlı, içerikli ve (belgelere dayanan somut) bilgilerin kastedildiği belirtilmektedir.
Genel kurul kararları aleyhine iptal davası açma hakkına sahip kişiler pay sahipleri, organ
olarak yönetim kurulu üyeleri ve yönetim kurulu üyelerinden her birisidir (TTK. m.446).
TTK. m.446/1(a) uyarınca genel kurul kararlarına karşı iptal davası açılabilmesi için toplantı
tutanağına mutlaka muhalefet şerhinin geçirilmesi gereklidir. Bununla beraber, muhalefet
şerhinin toplantı tutanağında bulunması dışında, toplantı tutanağına ekli bir belge ile toplantı
başkanlığına sunulabileceği ve toplantı tutanağında bu hususa yer verilebileceği de kabul
edilmektedir.
TTK’nın 408. maddesinin ikinci fıkrası emredici bir düzenleme içermekte olup, bu hükme aykırı
işlemler TTK’nın 391. maddesinin (d) bendi uyarınca batıldır.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, genel kurul toplantısından önce “genel kurulu toplantıya çağrıya
yetkili organ tarafından” genel kurulun usulüne uygun olarak genel kurul toplantısına davet
edilmesi gerekmektedir. Genel kurula çağrı konusunda kural olarak yönetim kurulu yetkilidir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 446. maddesi (b) bendi uyarınca, toplantıda hazır bulunsun veya
bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın, çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilân edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya
temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını ve genel kurula katılmasına ve oy
kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ileri süren pay sahipleri, genel kurul kararlarının
iptali davası açabilirler.

Ayrıca, TTK’nın 414’üncü maddesi kapsamında genel kurul toplantıya, esas sözleşmede
gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan
ilanla çağrılır. Bu çağrı, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki
hafta önce yapılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay
sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem
ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, ticaret sicil kayıtları, alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına binaen; davacılar tarafından her ne kadar 28.09.2020 tarihli olağanüstü Genel Kurul Kararının yok hükmünde olduğunun tespitini, olmadığı takdirde TTK 446. hükmü uyarınca iptaline ve ticaret sicil kayıtlarından kaldırılmasını talep etmiş ise de, gerçekleştirilen Genel Kurul Toplantısının TTK 589’uncu maddede belirlenen toplanma yeter sayısına uygun olduğu, davacıların da yararlanabileceği şekilde Rüçhan hakkının sicile tescil ve ilan edilmiş olduğu, davaya konu edilen 28.09.2020 tarihli olağanüstü Genel Kurul toplantısının yapılacağının Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 11/09/2020 tarihli, 637 sayfasında yayınlandığı, bu haliyle TTK. 414/1 maddesine uygun olarak davetin toplantıdan en az iki hafta önce yapıldığı, toplantı usul hükümlerinin kanuna uygun şekilde tatbik edilmiş olduğu, Sermaye artış ve diğer konuların ele alındığı son Genel Kurulda TTK hükümleri gereği ortakların üçte ikisinin kararlara katıldıkları diğer ortakların yasal 15 günlük sürede kararlaştırılan rüçhan haklarını kullanmadıklarından
Genel Kurulun iptalinin gerekmediği,
Usulüne uygun olarak toplantıya davet edildikleri halde toplantıya katılmayan
davacıların TTK. m. 446 hükmü ve HMK 115/1-2 maddeleri uyarınca iptal davası açma haklarının da bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-TTK 446 ve HMK 115/1-2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik 26,30 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacılara iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,

Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere yukarıda isimleri yazılı tarafların yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2022

Başkan ……. Üye …… Üye …… Katip ……..
¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır)