Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/874 E. 2021/483 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/874 Esas
KARAR NO : 2021/483

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/12/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 26/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait tapuda ….. İlçesi, ….. pafta, ….. parselde kayıtlı, …. Mah. ….. Cad. No:…. de bulunan binanın ( Yapı Kimlik No:…..) 26/09/2019 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle hasara uğradığını, müvekkilinin söz konusu binada 7 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, deprem nedeniyle oluşan hasarın ilgili birimlere bildirildiğini, …… Belediyesi’nce riskli yapı araştırılması yapıldığını ve taşınmazın 26/09/2019 tarihli deprem nedeniyle ağır hasarlı olduğu gerekçesiyle 01/11/2019 tarihinde riskli yapı tespit raporu düzenlendiğini, işbu rapora göre söz konusu binanın riskli yapı olduğunun belirlendiğini, riskli yapı tespit raporunun kesinleşmesi üzerine …… Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 06/03/2020 tarihli …… sayılı yazısı ile söz konusu taşınmaz ile ilgili aboneliklerin sonlandırılması ve binanın tahliyesinin sağlandığını, bunun üzerine Belediye tarafından verilen yıkım kararına istinaden 2020 Mart ayında binanın yıkım işlemine geçildiğini ve bina yıkım masraflarının müvekkili tarafından karşılandığını, DASK zorunlu deprem sigortası kapsamında müvekkiline ait ….. Mah. …. Cad. No:7’de yer alan ve yıkılan binada yer alan 7 numaralı bağımsız bölümde kain daire için 30/06/2019 başlangıç ve 30/06/2020 bitiş tarihli 30/06/2020 tanzim tarihli ……numaralı DASK sigorta poliçesi düzenlendiğini, düzenlenen bu poliçe hükümlerine göre sigortalanan daire için 62.300,00-TL sigorta teminat bedeli belirlendiğini, Belediyenin yıkım kararında da binanın yıkım sebebi olarak da 26/09/2019 tarihli deprem nedeniyle uğradığı ağır hasar olarak belirtildiğini, bu nedenlere davanın kabulüne karar verilerek …… sayılı DASK Poliçesi kapsamında sigorta teminat bedeli olan 62.300,00-TL’nin hasarın meydana geldiği 26/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; DASK, önemli bir sosyal işlevi olan, kâr etme amacı bulunmayan, deprem ve diğer doğal afetlerin Devlete getirdiği mali yükü önemli ölçüde azaltacak olan ve esas gelirlerini sigorta primleri ile bunlardan elde edilen mali gelirlerin oluşturduğu bir kurum olduğunu, binada meydana gelen hasarın deprem sebebiyle meydana gelip gelmediğinin nasıl ve kimlerce yapılacağının ise yasal düzenlemelerle (Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları, Doğal Afet Sigortaları Kurumu Çalışma Esasları Yönetmeliği) açıkça belirlendiğini, somut olayda binanın yıkılmasına karar veren kamu otoritesinin yalnızca yıkıma karar verdiğini, binanın deprem öncesi durumu ile deprem sonrası durumu arasındaki deprem güvenliği farklılığına ilişkin bir değerlendirme içermediğini, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartlarının A.3.6 maddesi “Belirli bir deprem hadisesine bağlı olmaksızın binanın kendi kusur ve özellikleri nedeniyle zamanla oluşan zararlar”ın teminat dışında kalacağı hükmüne havi olduğunu, meydana gelen depremde taşıyıcı kolonları hasarlanmadığını ve rizikodan önceki haline onarımla getirilmesi mümkün olduğunun teknik açıdan belirlendiğini hasarların bulunduğu bir binada, binanın yapısal durumu da dikkate alınarak yeni mevzuat gereği afet dönüşüm kapsamına alınarak verilmiş yıkım kararı sonucu oluşan zarar ile deprem sonucu doğrudan meydana gelen hasarlar arasında nedensellik ilişkisi olmadığını, binanın yapısal sorunları ve mevcut yönetmeliklere uymaması nedeni ile yıkılıp yapılması yasal olarak iyileştirme olduğunu Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında olmadığını zorunlu deprem sigortası poliçeleri sigortalıların beyanlarına göre oluşturulduğunu, poliçedeki teminat miktarının DASK’ın sorumluluğunun üst sınırını teşkil etmekte ve zararın meydana geldiği tarihteki serbest piyasa rayiç birim fiyatlarına göre hasar bedelinin (davacıya ait konutun yeniden yapım maliyetinin) belirlenmesi gerektiğini, sigorta poliçesindeki deprem rizikosunun amacının deprem nedeniyle meydana gelen hasarın yani riziko nedeniyle oluşan gerçek zararın giderilmesi olup, rizikonun yapının yapım eksikliğinden mi yoksa depremden mi meydana gelip gelmediği, zararın Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, taraflar arasındaki ilişki her iki taraf için ticari iş niteliğinde olmadığından avans faizi talebi de yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren ve işbu dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2.maddesinde kanunun kapsamı; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Aynı kanunun “tanımlar” başlıklı 3/ı) bendinde sağlayıcı; “Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,” 3/k bendinde tüketici; “Ticari ya da mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,” 3/l bendinde ise tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
Ayrıca, 6502 sayılı kanunun 73. maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.
Somut uyuşmazlık, davacı ile davalı kurum arasında gerçekleştirilen sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davaya konu poliçede daire kullanım şeklinin mesken olarak belirtilmiş olması ve açıklanan yasal düzenlemer kapsamında, davacının tüketici olduğu, uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından davaya bakmakta görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Açıklanan nedenlerle görevli mahkemenin Tüketici mahkemeleri olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır