Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/837 E. 2021/305 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/837 Esas
KARAR NO : 2021/305

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2020
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkiline ait imzanın taklit edilerek 22/03/2020 vade tarihli, 5.000,00 TL bedelli bono düzenlendiğini, taraflar arasında herhangi bir borç ilişkisininde bulunmadığını, davalı tarafça bu bono üzerinden müvekkiline icra takibi başlatılabileceği ihtimali bulunduğundan işbu davanın açıldığını belirterek söz konusu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine, icra tehdidi altında ödemek zorunda kalınması halinde davanın istirdat davası olarak devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 22/02/2020 tarihli tellaliye sözleşmesi imzalandığını ve davaya konu senedin bu sözleşmeye istinaden aracılık/komisyon bedeli keşide edildiğini, taşınmazın davacıya gösterilip, beğenilmesi üzerine aracılık sözleşmesi imzalandığını, herhangi bir geçerli sebep bildirilmeden satış işleminden vazgeçildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, İİK’nın 72. maddesi uyarınca, senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı, duruşmadaki beyanında; müvekkilinin konut almak amacıyla davalı ile görüştüğünü ve davalı tarafça sunulan 22/02/2020 tarihli sözleşmenin müvekkili tarafından imzalandığını beyan etmiş olup, taraflar arasında tellallık sözleşmesi bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmamakta olup, bu sözleşme nedeniyle düzenlenen senette bulunan imzanın davacıya ait olmadığı beyan edilmiştir.
27/05/2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6502 Sayılı Yasanın 3/ı bendi yarınca ”Sağlayıcı: Kamu düzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir.
Aynı maddenin k bendi uyarınca, “‘Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ” ifade etmektedir.
Aynı maddenin l bendi uyarınca, ”Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu düzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb. sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ” olarak tanımlanmıştır.
Bu durumda, davacı yanın dava dilekçesindeki iddiasına göre, davalının davacıya simsarlık hizmet verdiği, buna göre 6502 Sayılı Yasa kapsamında sağlayıcı konumda olduğu, davacının da konut almak amacıyla hareket etmesi nedeniyle aynı yasa kapsamında tüketici sıfatını haiz olmasına göre, dava tarihi itibariyle 6502 Sayılı Yasa yürürlükte olup davacı ile davalı arasındaki tüketici işleminden kaynaklandığı iddia edilen iş bu davaya bakma görevi, anılan Yasa’nın 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemesine ait olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/03/2021

Katip …

Hakim …