Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/82 Esas
KARAR NO : 2022/127
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/09/2015
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya yemek hizmeti verdiğini, davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını,davalı-borçlu şirketin dosya borcunun tamamına ve faize itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline,takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş yerinde yemek yemediklerini, yenmiş ise de yendiği anda bedelin ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde 07/05/2015 tarihli fatura gereğince 29.862,00.-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren 132,50.-TL yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen 04/05/2016 tarih ve ….. Esas ….. sayılı kararı Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 04/05/2016 tarih ve ….. esas ……. Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dosyanın Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin … esas ……. sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda; davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin lehine delil niteliği taşıdığını, davacı tarafından davalı adına 23/03/2011 tarihinde 07/05/2015 tarihine kadar toplam 51.632,00.-TL lik fatura düzenlendiğini, faturaların büyük bir kısmının davalı şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan …… ve …..’un kredi kartları ile ödenmiş gözüktüğünü, davacının defterlerine göre 07/05/2015 tarihli dava konusu faturanın ödenmediğinin gözüktüğünü, davalı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin lehine delil niteliği taşıdığını, davacının ticari defterlerinde gözüken faturaların hiçbirisinin davalının ticari defterlerinde yer almadığını, takibin dayanağı faturanın davacı tarafından ……. Kargo Yurt İçi-Yurt Dışı AŞ ile davalı şirkete gönderildiğini ancak belge aslının yada ilgili kargo firmaca konuya ilişkin resmi yazının dosyaya sunulması gerektiğini bildirmiştir.
Mahkememizin …… esas …… sayılı kararında özetle; Tarafların ticari defter ve belgeleri, takip dosyası ve tüm dosya kapsamına nazaran; salt faturanın düzenlenmesi yada bildirilmesinin alacak hakkını doğurmayacağı, satış sözleşmesine dayanan tacirin bu ilişkiyi ve mal/hizmet teslimini kanıtlamakla yükümlü bulunduğu, davacının sözleşme ilişkisi ve hizmet teslimini kanıtlayacak ispat vasıtası getiremediği, davanın 6100 Sayılı HMK nun yürürlük tarihinden sonra açıldığı, açıkça yemin delilinin de bulunmadığı, davalının kötü niyetli takip yaptığı konusunda delilin de mevcut bulunmadığı, bu sebeple kötü niyet tazminat şartlarının oluşmadığı, davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin 04/05/2016 tarih ve …… esas ….. Karar sayılı kararında özetle; mahkemece taraflar arasında bir sözleşme ve ticari ilişki varlığından hareketle düzenlenen faturaya ilişkin hizmetin verilmiş olup olmadığı, faturaya itiraz edilip edilmediği, faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususlarında bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak sonucu itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı belirlenip bir karar verilmesi gerekirken dosyadaki delillerle uyumlu olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozulmasına karar verilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış, Yargıtay bozması üzerine bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi Mali Müşavir – Bağımsız Denetçi – Adli Muhasebeci ……. 08/12/2021 tarihli raporunda; davalı defterlerinde, dava konusu alacağın dayanağı faturanın kayıtlı olmadığını, davacı lehine bir alacak kaydı bulunmadığını, buna karşılık davacının faturası defterlerinde kayıtlı ise de, bu kaydın davacı lehine delil oluşturup oluşturmayacağının mutlak takdirinin mahkemeye ait olduğunu, mahkemece tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden Ba/Bs Formu Bildirimleri sorgulamalarının yapıldığını, Davacı …’nın 2015 döneminde işletme defteri tutmuş olduğundan mal veya hizmet satışlarını Bs Formu ile bildirme yükümlülüğünün bulunmadığını, davalının 2015 yılı Mayıs ve Haziran dönemlerinde mal ve/veya hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu Form Ba ile davacı unvanına bildirimde bulunmadığını, tüm dosya içeriğinde, taraflar arasında vadenin belirlendiği mevcut yazılı bir sözleşme, borcun ifa edileceği tarihi kararlaştırdıkları ya da borçlunun borcunu ne zaman ifa edeceğini gösterir bir belge ve bilgiye rastlanılmadığını, dosya kapsamında takip tarihinden önce davacı/alacaklı tarafından davalı/borçluya yapılmış ödetme isteği içeren bir ihtar ya da ihbar da görülemediğini, davacının icra takibinden önce temerrüde düşürülmemiş olan davalı/borçludan 26.05.2015 tarih Bakırköy ….İcra Müdürlüğü …… Esas sayılı icra takibindeki 132,54-TL işlemiş faiz talebinin tamamıyla mahkemenin takdirinde olduğunu, alacağa hak kazanılması halinde davacı/alacaklının takip talebinde belirttiği faizin işlemeye başladığı gün esas alınarak 07.05.2015 – 25.05.2015 tarihleri arası 132,54.-TL yasal faiz talep edebileceğini, takdirinin ise mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, Yargıtay bozma ilamı, incelemeye sunulan defter ve belgeler, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; Mahkememizce Yargıtay ilamında bozma konusu dışında kalan hususlarda ayrıca inceleme yapılmamış olmakla, Yargıtay ilamı gereği taraflar arasında bir sözleşme ve ticari ilişki varlığından hareketle düzenlenen faturaya ilişkin hizmetin verilmiş olup olmadığı, faturaya itiraz edilip edilmediği, faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususlarında bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış olmakla, neticeten davalının defterlerinde, dava konusu alacağın dayanağı olan faturanın kayıtlı olmadığı ve davacı lehine bir alacak kaydı bulunmadığı, davacı …’nın 2015 döneminde işletme defteri tutmuş olduğundan mal veya hizmet satışlarını Bs Formu ile bildirme yükümlülüğü bulunmamakta ise de, davalının 2015 yılı Mayıs ve Haziran dönemlerinde mal ve/veya hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu Form Ba ile davacı unvanına bildirimde bulunmadığı, davacı tarafça düzenlenen faturaya ilişkin hizmetin verildiği hususunun ispatlanamadığı öte yandan dava konusu faturalar davalı ticari defterlerinde yer almadığından davalının faturalara itiraz etmesinin beklenemeyeceği anlaşılmakla; davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminat talebinin şartların oluşmaması nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminat talebinin şartların oluşmaması nedeni ile reddine,
3-Alınması gerekli 80,70.-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 362,27.-TL harcın mahsubuyla bakiye 281,57.-TL karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT gereğince 5.100,00.-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3.maddesi gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 15 günlük süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili Yargıtay Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/02/2022
Katip …
¸(e-imzalıdır)
Hakim …
¸(e-imzalıdır)