Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/804 E. 2023/721 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/804 Esas
KARAR NO : 2023/721

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Borçtan Kurtulma Davası
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 19/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 14.11.2018 Tarihli 3 yıl süreli “Eksklüziv Distribütörlük izleşmesi” imzalandığı Taraflar arasında 1. Yıl için 385.000, 2. Yıl için 465.000 kutu ve 3. Yıl için 535.000 kutu ( %80’inin altında olmamak koşulu ile) asgari alım taahhüdünde bulunduğu, imzalanan sözleşmenin davalı tarafından Kadıköy …. Noterl 03.10.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 13.11.2019 tarihi itibarıyla feshedildiğini, bu fesih ihtarnamesine müvekkilinin Büyükçekmece …. Noterl 11.10.2019 tarih ve … sayılı ihtarnamemiz ile cevap verilerek feshin haksız olduğu ve fesih nedeni ile tüm menfi ve müspet zararlarının saklı tutulduğunun belirtildiğini, daha sonra davalıya Ankara …. Noterliğinin 02-06,2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek sözleşmenin haksız feshi nedeni ile taleplerinin bildirildiği; sözleşmenin 3. 4 maddesinde “Distribütör, sözleşmenin sona ermesi veya feshi halinde, isterse stoklarında mevcut ürünün miktarını üreticiye bildirmek kaydı ile satışını en geç 6 (altı) ay içerisinde tamamlayacaktır. 6 (altı) ay sonra satışa devam edemez.” 3.5 maddesinde ise “Distribütör, sözleşmenin sona ermesi veya feshi halinde, stoklarında mevcut ürünü satmak istemez ise, üretici ayıpsız olan ürünleri, distribütörün satın aldığı fiyat üzerinden 60 (altmış) iş günü içerisinde ödemek kaydıyla geri iade alacaktır..” hükümlerinin mevcut olduğu ve buna göre 6 aylık sürenin 13.05.2020 tarihi itibarıyla dolduğu ancak sözleşmeyi feshetmelerine rağmen, 3.4 madde gereği stoklarında mevcut ürünü müvekkiline bildirmedikleri gibi 6 aylık sürede satacaklarını veya iade edeceklerini de bildirmedikleri belirtildiğini, bu gelişme ışığında tek taraflı olarak sözleşme süresinin dolmasına 2 yıl kala feshinden dolayı; Sözleşmede tanınan 6 aylık sürenin de 13.05.2020 tarihinde dolmuş olması nedeni ile ecza depoları ile mutabakat yaparak clinoper ile ilgili bakiye olup olmadığını, var ise miktarını ve ellerinde bulunan stok miktarının 7 gün içinde bildirmeleri ve ellerinde bulunan stokları 7 gün içinde bedelsiz olarak imha edilmek üzere taraflarına teslim etmeleri, Sözleşmeden kaynaklanan tazminat, cezai şart vs. hakları ile n haklarının saklı kalmak kaydı ile sözleşmenin 6.3 maddesi gereği 2. Yıl için alım taahhüdü olan 385.000 kutunun (%20 eksiği ile) 308.000 kutunun, 3. yıl için alım taahhüdü olan 535.000 kutunun (%20 eksiği ile) 428.000 kutu olmak üzere toplam 736.000 kutu bedelinin en geç 7 gün içerisinde müvekkili şirketin hesabına ödemeleri talep edildiği, sözleşmenin davalı tarafından süresinden önce feshinden kaynaklı olarak davalının asgari alım taahhüdünü yerine getirmemesi nedeni ile sözleşme süresi olan 3 yıl için almayı taahhüt edip eksik aldığı ürün bedelinden şimdilik sözleşmenin 6.3 maddesi gereği 2. Yıl için alım taahhüdü olan 385.000 kutunun (9420 eksiği ile) 308.000 kutu, 3. Yıl için alım taahhüdü olan 535.000 kutunun (%20 eksiği ile) 428.000 kutu olmak üzere toplam 736.000 kutu bedeli 20.000 TL, satılması gereken ürünün satılmaması nedeni ile müvekkili şirketin kar kaybı nedeni ile şimdilik 5.000 TL, ürünlerin pazarlaması ve satılması ile oluşacak tanınma, reklam ve pazar payının kaybından kaynaklı zararlarından dolayı şimdilik 5.000 TL, olmak üzere toplam 30.000 TL” nin 01.07.2020 tarihinden, mümkün görülmez ise dava inden itibaren sözleşmenin 9. Maddesi ile belirlenen aylık 44 faizi, mümkün görülmez ise ticari le birlikte tahsili talep ettiklerini ifade ederek; ödemelerin gecikmesinden dolayı 1.000,00 TL olmak üzere taplam 31.000 TL’nin arabuluculuğa başvuru tarihi olan 01.07.2020 tarihinden, mümkün görülmez ise dava tarihinden itibaren sözleşmenin 9. Maddesi ile belirlenen aylık 964 faizi, mümkün görülmez ise ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekâlet ücreti alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “Tek Satıcılık”Münhasır Bayilik” sözleşmesi olduğunu, rekabet hukuku anlamında da dikey anlaşmayı teşkil ettiğini, müvekkili şirketin sözleşmeye konu … isimli ürünün satışını müşterilerine kendi adına ve hesabına yaptığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin davacıdan ürün satın aldığını ve bayi olarak bunları kendi müşterilerine sattığını, taraflar arasındaki sözleşmenin RKHK Kanunu kapsamında herhangi bir muafiyetten yararlanmadığı için baştan itibaren geçersiz olup davacı tarafın söz konusu sözleşmeden doğan edimlerini RKHK m. 56 uyarınca talep edemeyeceğini, bir an için sözleşmenin kesin hükümsüz olmadığı varsayılırsa dahi davacı tarafın sözleşmesel yükümlülüklere aykırı hareket ett sözleşmeye konu … : mli ilaçta … (…) sorunları çıktığını, piyasaya sunulan ilk 3 seride kalite sorunları yaşandığını, ürünlerin geri toplatıldı vekkili şirketin bu sebeple ciddi zarara uğradı; bu zararın davacı firma tarafından karşılanmadığını, ayıplı üretim ve kalite sorunlarının davacı firma tarafından alışkanlık haline getirildiğini, satış rakamlarının yarı yarıya düşmesi, piyasada … isimli ürüne karşı güvensizlik oluşması ve müvekkili şirketin maddi kayıplarının yanında ticari itibarının zedelenmesinin tek sebebinin kötü üretimden kaynaklandığını, taraflar arasından imzalanan 14.11.2018 tarihli Distribütörlük Sözleşmesi’nin imzalanmasından sonra dosyaya sunulan belgelerde müvekkilinin sözleşmeye konu … isimli ilaçla alakalı olarak ilacın kalitesiyle ilgili olumsuz bildirimlerin geldiği ve bu geri dönüşlerin hekimlerden ve eczacılardan gelmiş olup bu kişilerin alanında uzman kişiler olmaları dikkate alındığında ürünün piyasada tutunabilmesinin mümkün olmadığı, 15.02.2019 tarihli faturalardan da anlaşılacağı üzere, davacı 42.921 kutu … isimli ilacı ayıp nedeniyle müvekkilden iade aldığı, Bu miktar ilk yıl için öngörülen asgari alım tutarının %10’undan fazla olduğu, piyasaya sunulan ilk 3 serinin kötü çıkması satışları ciddi anlamda olumsuz etkilemekle birlikte dolayısıyla müşteri kitlesinde de ürüne karşı güvensizlik duyulmasına sebebiyet verdiği ve müvekkilinin davacının hatalı ve kalitesiz üretimleri sonucu ciddi anlamda hem doğrudan hem de dolaylı yönden büyük zararlara uğradığını, davacı firma tarafından üretilen ürünlerde … (…) hususunda ciddi anlamda sorunlar oluşmuş, bu sorunlardan önce ortalama 25.000 kutu …. müvekkil şirket tarafından satılabilir iken, … sorunlarından sonra bu ortalama satış rakamları ciddi oranda düşerek 15.000 kutu civarına kadar indiği ve tüketici/müşteri nezdinde olumsuz şekilde yanıt bulduğunu, davacı firma sözleşmenin 12.1. ve devamı maddelerine göre ürün kalitesine ilişkin taahhütte bulunmasına ve 4.2. ile 4.3. Maddelerine göre ürünlerin, üretim hatası sebebiyle toplatılması nedeniyle doğacak masraflardan ve zarardan sorumlu olmasına rağmen bu yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, ayrıca davacının hukuka aykırı bir şekilde müvekkilinin kar marjını belirlediğini, bu nedenle sözleşmenin kesin hükümsüz olduğunu ancak bir an için bu durumda sözleşmenin kesin hükümsüz olmadığı kabul edilse dahi, üretim hatasının sebep olduğu zararlarla birlikte ülke genelinde yaşanan ekonomik kriz ve USD’nin hızla yükselmesinin müvekkilini her ay ciddi anlamda zarara uğrattığını ve sözleşmenin devamının çekilmez hale gelmesine sebebiyet verdiğini, Kadıköy …. noterliğinin 03.10.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde de belirtildiği gibi davacı şirkete fesih tarihinde stoklarda bulunan ürünlerin de satılacağı rildiği, davacı şirketin ilk yıl taahhüt edilen miktar eksiksiz olarak davacı firmadan satın alınmış ve ödemesinin yapıldığını, Kadıköy …. Noterliği’nin 03.10.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde de belirtildiği gibi davacı şirkete fesih tarihinde stoklarda bulunan ürünlerin de satılacağının bildirildiğini, davacı şirketin müvekkili şirkete yönelttiği bu doğrultudaki beyanlarının da haksız olduğunu, ilk yıl taahhüt edilen miktarın eksiksiz olarak davacı firmadan satın alındığını, Sözleşmenin kesin hükümsüz olmadığı ihtimalinde dahi müvekkilinin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinden davacının haksız ve kötü niyetli haksız çıkar sağlamaya yönelik taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini ifade ederek, davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının,14/11/2018 tarihli distüribütörlük sözleşmesinden kaynaklı alacağın oluşup oluşmadığına yönelik olduğu anlaşıldı.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan Mali Müşavir… , Eczacı …., Nitelikli Hesaplama Uzmanı … tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti 27/09/2022
tarihli raporunda; “Taraflar arasında akdedilen Sözleşme ile “tek satıcılık” ilişkisi kurulduğu, bu ilişkinin aynı zamanda dikey anlaşma teşkil ettiği, incelemeye konu dikey anlaşmanın …. sayılı Tebliğ kapsamına grup Muafiyeti incelemesine tabi tutulabileceği, buna karşılık Sözleşme’nin, davacının davalının kâr marjına müdahale etmesi sebebiyle grup muafiyetinden yararlanamayacağı, Sözleşme’nin bireysel muafiyetten yararlanabileceği: ise şüpheli olduğu, o nedenle davaya konu Sözleşme’nin RKHK m. 4 hükmüne aykırılık teşkil ettiğinden Sözleşme’nin, anılan Kanun’un 56. maddesi uyarınca hükümsüz olabileceğinden davacının tazminat talep etme hakkının bulunmayacağı Mütalaa edilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, sayın mahkemece Davalının sözleşmeyi haksız fesih ettiği hakkında karar ittihazı halinde de; sözleşmenin davalı tarafından süresinden önce feshinden kaynaklı olarak davalının asgari alım taahhüdünü yerine getirmemesi nedeni ile sözleşme süresi olan 3 yıl için almayı taahhüt edip eksik aldığı ürün bedelinden şimdilik sözleşmenin 6.3 maddesi gereği 2. Yıl için alım taahhüdü olan 385.000 kutunun (9620 eksiği ile) 308.000 kutu, 3. Yıl için alım taahhüdü olan 535.000 kutunun (9620 eksiği ile) 428.000 kutu olmak üzere toplam 736.000 kutu bedeli şimdilik 20.000 TL olarak yapılan incelemede, mahkeme tarafından sözleşmenin haksız olarak fesih edildiği hakkında karar ittihazı halinde davacının talep edebileceği 2.3 yıl için tazminat bedeli hesabı, 258.734 Kutu x 13,14 Maliyet =3.399.765,00 TL, 428.000 Kutu x 13,14 TL maliyet fiyatı ile = 5.623.920,00 TL olmak üzere, 9.023.685,00 TL brüt olarak hesaplandığını, ancak bu hesaplamada Yargıtay kararlarında belirtilen kar kaybı açısından makul sürenin 3 ay olduğu veya bu 3 aylık sürede davacının ticari defterlerinin incelenerek, brüt kardan, yapılacak giderlerin düşülmesi ile NET kar kaybı hesabının yapılması gerekir. Sözleşmenin davalı tarafından haklı olarak fesih edildiğinin kabul görmesi halinde davacının taleplerinin reddi gerekecektir. Satılması Gereken Ürünün Satılmaması Nedeni İle Müvekkili Şirketin Kar Kaybı Nedeni İle Şimdilik 5.000 TL hakkında inceleme Davacı dava dilekçesinde satılması gereken ürünün satılmaması nedeniyle uğranılan zarar ile Sözleşme devam etseydi alınması gereken miktarda ilaç bedelinin ayrı ayrı talep ettiği davacı tarafın bu talebi A bendinde değerlendirilmiş olup Dosya içeriği belgelerden her iki talebin aynı anlama geldiği bilirkişi heyetimizce mütalaa edilmiştir. Ürünlerin Pazarlaması Ve Satılması İle Oluşacak Tanınma, Reklam Ve Pazar Payının Kaybından Kaynaklı Zararlarından Dolayı Şimdilik 5.000 TL hakkında; davacının talep etmiş olduğu masraflar, müspet karın elde edilmesi için yapılması gereken zorunlu menfi giderler olduklarından, bir başka deyişle bu giderler yapılmadan kar elde edilmesi ve faaliyette bulunulması mümkün olmadığından, davacının yoksun kalınan kar tazminatı gibi müsbet zarar talepleri bulunduğundan, aynı anda hem müsbet hem menfi zarar talep edilemeyeceğinden, davacının sözleşmenin feshinden sonra oluşabilecek masraflara ilişkin tazminat talebi verinde olmadığı değerlendirilmiştir. Mahkemenin aksi görüşte olması halinde de, davacı tarafından davalının haksız eylemi nedeniyle ticari işletmelerinin ne şekilde olumsuz etkilendiğini, maddi verilerle/yazılı belge ile dosyaya sunmak durumda oldukları mütalaa edildiğini, Ödemelerin Gecikmesinden Dolayı 1.000,00 TL Hakkında İncelemede, davacının “Ödemelerin gecikmesinden dolayı 1.000,00 TL “ talebinin ne olduğu hususu tarafımızdan anlaşılamamıştır. Eğer davacı taraf cari hesap alacağından dolayı şimdilik 1.000 TL talebi var ise, tarafımdan incelenen davalının yevmiye defterinde davacıdan 381.336,86 TL alacaklı olduğu kayıtlıdır. Bu durumda davacının bu talebini somutlaştırması gerekir.” sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davacı vekili 01/06/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili 01/06/2023 tarihli dilekçesi ile feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK 307.md.) Feragat ve kabul, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK 309. Md.) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (HMK 310. md.) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. (HMK 311. Md.) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir. (HMK 312.md.) Vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamede buna ilişkin özel yetki bulunması gerekir. (HMK 74/1.md.) Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh mahkemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri daha sonra olursa üçte ikisi alınır. (Harçlar Kanunu 22/1.md.) Anlaşmazlık, feragat nedeniyle öninceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretlerin yarısına, öninceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. (AAÜT 6.md.) Feragat edilmiş olmasından dolayı davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden genel kurallardan farklı uygulamayı gerektiren davacı lehine bir beyanı olduğu takdirde bu beyana göre işlem yapılmalıdır.
Feragat tek taraflı irade beyanı ile davayı sonlandıran işlemlerden olduğundan feragat tarihi itibariyle esasen dava sonuçlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 529,41 TL harçtan mahsubuyla bakiye 349,51 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücretine karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır