Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/790 E. 2021/310 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/790
KARAR NO : 2021/310

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 25/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davalı borçlu …… Tekstil İnş. Tur. Otom. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri tahtında borçlu şirkete krediler tesis edilerek kullandırıldığını, şirket kredi kartı tahsis edildiğini, çek hesabı açılarak çek karnelerinin teslim edildiğini, davalı borçlu şirket tarafından kredi geri ödemelerinin vadesinde yapılmaması sebebiyle kredi hesaplarının Bakırköy ….. Noterliği’nin 15.04.2019 tarih ve ……. yevmiye nolu ihtarnamesi ile kat edildiğini, borç ödenmesinde sıkıntıya düşüldüğü gerekçe gösterilerek, davalı borçlu şirket tarafından, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… E. sayılı dosyasından 04.04.2019 tarihinde konkordato talepli olarak dava ikame edildiğini, mahkeme tarafından davalı borçlu şirket hakkında 10.04.2019 tarihinden başlamak üzere geçici mühlet, 03.09.2019 tarihinden başlamak üzere de kesin mühlet kararı verildiğini, konkordato komiserliği tarafından alacaklıların alacaklarını bildirmesi için 26.09.2019 tarihinde ilan yayınlandığını, müvekkili banka tarafından komiserlik heyetine sunulan dilekçe ile borçlu şirketten 03.09.2019 tarihi itibariyle nakdi ve gayrinakdi kredi alacakları olmak üzere toplam 425.146,98-TL alacağı olduğunun bildirildiğini, konkordato komiserliği tarafından müvekkiline tebliğ edilen 09.03.2020 tarihli komiserlik kararında, alacağın 10.04.2019 tarihi itibariyle 247.883,00-TL olduğu ve bu miktarda nisaba dahil edileceğinin taraflarına bildirildiğini, alacağının reddedilen 177.263,98-TL’lik kısmı için Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… E. sayılı dosyasına itirazlar sunulmuş ve anılan mahkemenin 30.03.2020 tarihli ara kararıyla alacağın hesaba katılıp katılmayacağı konusunda komiser heyetinden görüş istendiğini, komiser heyeti tarafından mahkeme dosyasına sunulan 07.07.2020 tarihli Konkordato Komiseri Ara Raporunda, müvekkil banka alacağının 376.927,12-TL olarak nisaba dahil edilmesi gerektiğini belirttiğini ancak komiser heyeti tarafından anılan mahkeme dosyasına sunulan rapor hakkında herhangi bir karar oluşturulmadığından müvekkil bankanın alacağı konkordato projesine 247.883,00-TL miktarında dahil edilmek durumunda kaldığını, yapılan yargılama sonucunda, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E. sayılı dosyasında 21.10.2020 tarihinde verilen karar neticesinde davalı şirketin konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, tasdik kararının 26.10.2020 tarihinde ilan edildiğinden çekişmeli hale gelen alacağın tespiti için İİK 308/b maddesi kapsamında ilan tarihinden itibaren 1 ay içinde alacağın tespitine yönelik dava açmaları gerektiğini, konkordato tasdikine ilişkin gerekçeli karar henüz yazılmadığından, tasdik edilen proje kapsamında, müvekkil bankaya hangi tarihlerde ve ne kadar ödeme yapılacağının bilinmediğini ancak, anılan mahkeme dosyasına sunulan konkordato revize ön projesinde, ödemelerin 2021 tarihinden başlamak üzere, aylık ödemeler halinde, toplam 36 ay süresinde yapılacağı belirtildiğini, müvekkil banka alacağının 10.04.2019 tarihi itibariyle davalı borçlu şirketten nakdi ve gayrinakdi olmak üzere toplam 376.927,12-TL alacağı bulunduğu komiser heyeti raporunda tespit edilmiş olmasına rağmen alacağın çok daha az bir kısmının (247.883,00-TL) hesaba dahil edilmesi hukuka uygun bulunmadığını, davalı şirketin müvekkil bankaya 15.04.2019 hesap kat tarihi itibariyle; …… nolu kredi kartı sebebiyle 19.468,46-TL, …… nolu Kredili Mevduat hesabı sebebiyle 15.036,23-TL, …… nolu Destek kredisi sebebiyle 218.592,42-TL, 5941 sayılı Çek Kanununa tabi 61 adet iade edilmemiş/karşılık çek yaprağı sebebiyle 123.830,00-TL olmak üzere nakdi ve gayrinakdi alacak olarak toplam 376.927,11-TL alacağı bulunduğunu, müvekkil bankanın, tasdik edilen konkordato projesinde 129.044,12-TL’lik alacağı reddedildiğinde, reddedilen 129.044,12-TL lik alacağın konkordato projesine kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmamış olduğundan dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi kararı verilmesi gerektiğini, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E. Sayılı dosyasında müvekkilin hakkında 10/04/2019 tarihinde geçici mühlet kararı verildiğini, iş bu mühletin 03/07/2019 tarihinde 2 ay uzatıldığını, 03/09/2019 tarihinde kesin mühlet verildiğini ve 21/10/2020 tarihinde konkordatonun tasdikine karar verildiğini, davacı tarafın Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E. Sayılı dosyasında 425.146,98 TL alacak kaydı yapılması yönünde bildirimde bulunduğunu, 10/04/2019 tarihinde alacak kaydının 247.883,00 TL’lik kısmının kabulüne karar verildiğini, bunun üzerine davacı tarafından yapılan talep üzerine 08/07/2020 tarihli ara karar ile davacı tarafın alacak kaydı yönünden 376.927,12 TL olarak ara karar oluşturulduğunu, davacı tarafın 376.927,12 TL ile 247.883,00 TL arasındaki fark olan 129.044,12 TL alacağına dair dava açmış olup, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/07/2020 tarihli ara kararı ile hali hazırda alacağın hesaba katılmasına karar verilmiş olup, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dava, davacının davalıdan olan alacağının tespiti, alacağının konkordato projesine dahil edilmesi gerektiği ve bu kapsamda istem konusunun alacağın tahsili talebine ilişkindir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin…… E.- ….. K. Sayılı ilamında da belirtildiği gibi;
İİK 308/b m de,”Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.
Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler, bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” şeklindedir.
7155 sayılı yasanın 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.maddesiyle eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinde “(1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmüne yer verilmiştir.
7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinde “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” düzenlemesi getirilmiştir.
Davamızın konusunun 129.044,12 TL’nin tespit ve tahsili istemine ilişkin alacak davası olduğu değerlendirilmekle, değişik 6102 sayılı yasanın 5/A maddesi uyarınca söz konusu talebe ilişkin davanın dava şartı olarak arabuluculuğa tabi dava işlerden olduğu ve dava açılmadan evvel arabulucuya başvurulmasının somut olay bakımından zorunlu olduğu ve bunun aynı zamanda 6100 sayılı HMK gereği dava şartları arasında sayıldığı kanaatine varılmıştır. Davacı vekilinin duruşmada arabuluculuk yoluna başvurmadıkları yönündeki beyanı dikkate alınarak, davacıya anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunmak için süre verilmesine gerek olmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiği sonucuna ulaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/2 yollaması, 6325 sayılı yasanın 18/A-2 ve 6100 sayılı HMK’nın 115/2 gereği dava şartı noksanlığı sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 2.203,76 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.144,46 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansının bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/03/2021
Katip ……
e-imzalıdır

Hakim …..
e-imzalıdır