Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/784 E. 2021/991 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/784 Esas
KARAR NO : 2021/991

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile borçlu ….. Mobilya Dekarasyon San ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasında ticari iş ilişkisi mevcut olduğunu ve borçlu iş bu ilişki sebebi ile müvekkiline 15.08.2016 tarihli,……. Bankası ….. Şubesi, …… çek numaralı, 37.500,00 tl bedelli çeki ciro ettiğini, diğer ciranta ……’in ise davalı …… Mobilya’nın yetkilisi ve tek ortağı olduğunu, davalı tarafların; mobilya ve dekorasyon malzemelerinin fason olarak üretimini müvekkili şirkete yaptırmakta olduğunu ve ilgili işlemlerden kaynaklanan borç sebebiyle müvekkiline bu çeki verdiklerini, çekin ödeme tarihinde karşılıksız çıkması üzerine müvekkilinin ….. Yapı Mobilya Dekarasyon Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti ve …… ile olan ticari ilişkilerini göz önüne alarak iş bu ilişkinin bozulmaması sebebi ile sadece çek keşidecisi ……….’a karşı ankara …… icra müdürlüğü …… esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, iş bu takipten kaynaklı müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, huzurdaki davanın davalıları yönünden ise müvekkili, ticari ilişkilerinin zedelenmemesi amacıyla uzunca bir süre ödeme yapmalarını beklediğini ancak müvekkilinin iyi niyetinin davalılar tarafından suiistimal edildiğini, davalıların bu çeke ilişkin ödemeyi ısrarla yapmaması üzerine müvekkilinin, aleyhlerine 17.10.2019 tarihinde Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü ….. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalılar tarafından 12.11.2019 tarihinde bu takibe de haksız bir şekilde itiraz edildiğini, detayıyla açıklandığı üzere 15.08.2016 tarihli çeki ciro eden davalı cirantaların bu kambiyo senedinden kaynaklı olarak haksız bir şekilde kazanç elde ettiklerini ve zenginleştiklerini beyanla itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı …… Mimarlık ile sözleşme imzaladığını ve bu kapsamda yüklendiği işi yapması için davacı ile anlaştığını, davacının taşeron şirket olduğunu, …… Mimarlık tarafından kendisine verilen tüm çeklerin yapılacak işe avans olarak davacıya ciroladığını, 37.500’er TL bedelli 2 adet çekin …… Mobilya tarafından davacı şirkete yapılan iş karşılığında ödendiğini, müvekkilinin dava dışı 3.kişiden avans olarak almış olduğu dava konusu çeki de, davacıya iş avansı olarak verdiğini, dava dışı 3.şahsın öteleme talep ettiği anda müvekkilinin davacıya işi durdurttuğunu, diğer çekler içinde …… Mimarlık’ın öteleme talep ettiğini ve bu durumun müvekkili tarafından davacıya bildirilerek işin durdurulmasının söylendiğini, bu bildirimden sonra herhangi bir iş teslimi yapılmayıp, fatura kesilmediğini, bir alacak doğmadığını, müvekkillerinin de taşeron üzerinden herhangi bir kazanç sağlamadıklarından sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olmadığını, davacı iddia ettiği alacağı fatura vb. belgelerle destekleyemediğinden itirazın iptali davası açmak yerine bu davayı açtığını, hukuki yararı olmadığını, davacının müvekkiline teslim etmiş olduğu, tüm ürünlerin bedelinin 70.000,00 TL olup, dava dışı 3.kişi tarafından davacı tarafa ödendiğini, davacının avans olarak verilen çek bedelini talep ettiğini, buna rağmen çeke karşılık ürün teslimi yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, cari hesaptan kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 01/09/2021 tarihli raporunda; tarafların incelenen 2016 yılı defterlerinden ihtilafın sadece bu çek bedelinden kaynaklanmadığının anlaşıldığı, davacının dosyasına sunduğu 2020 yılı muavin defter kaydına göre, 173.000,00 TL tutarında çek için karşılıksız kaydı yapıldığı, mevcut durumda faturalar yönünden ihtilaf bulunmadığı, davacı faturalarının tümünün davalı defterlerine kayıtlı olduğu, karşılıksız 4 adet çek tutarı olan 173.000,00 TL her iki tarafın cari hesabından mahsup edildiğinde, davacının davalı şirketten bakiye 15.613,39 TL alacağı kaldığının hesap ve tespit edildiği, ancak karşılıksız çek kaydı yapılan 4 adet çekten 3 adedine ait nüsha sunulmuşsa da, …… Bankası ….. no.lu. 17.7.2016 vadeli 37.500,00 TL tutarlı çeke ait nüshanın sunulmadığı, bu çek nüshası ibraz edilmediğinden ilgili bankasından çekin ödenip ödenmediğinin, karşılıksız kaydının yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiği, gelecek cevapta karşılıksız olduğu bildirilmesi durumunda davacının talep edebileceği alacak tutarın 15.613,39 TL’den ibaret olacağı, söz konusu çekin ödendiğinin bildirilmesi halinde ise, davacı davalıdan alacaklı olmadığından, aksine fazla ödeme yapılmış olacağından, davacının davalıdan talep edebileceği alacağın bulunmayacağını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı, davalı şirket ile arasındaki ticari ilişkiye istinaden davaya konu 37.500,00 TL bedelli çekin kendilerine verildiğini, ancak çekin ödeme tarihinde karşılıksız çıktığını ve çekten dolayı davalıların haksız kazanç elde etmiş olup, sebepsiz zenginleştiklerini belirterek eldeki davayı açtıklarını belirtmiş ise de, davanın hukuki nitelendirmesini yapmak hakimin görevi olup, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu ve bu nedenle verilen dava konusu çekin karşılıksız kalması nedeniyle talep edilen alacağın tahsiline ilişkin olduğu tespit edilen iş bu davada yapılan incelemede, taraflar arasında ticari alışverişe dayalı cari hesap ilişkisinin bulunduğu ve bilirkişisi tarafından defterler üzerinde yapılan incelemede davacının 2016 yılı ticari defterlerine göre davalıya 157.386,61 TL borçlu iken davalı tarafça dava konusu 15/08/2016 vadeli çekle birlikte 15/05/2016, 15/06/2016 ve 15/07/2016 vadeli ve her biri 37.500,00 TL tutarlı çeklerin verilmesi üzerine bunların hesaba işlendiği ve çekler verilmeden önce 36.271,07 TL tutarında davacı, alacaklı iken bu 4 adet çekten sonra davalı şirketin davacıdan 113.728,93 TL alacaklı durumuna geçtiği, çeklerin 36.271,07 TL’lik borcun kapatılması yanı sıra yaptırılacak işler içinde avans olarak verildiği inceleme ile tespit edilmiştir. Nitekim, davalıların savunması da, bu yöndedir.
Avans olarak verilen çekler nedeniyle davacı, davalı şirkete 157.386,61 TL borçlu duruma geçmiş olup, karşılıksız çıkan dava konusu 15/08/2016 vadeli, 37.500,00 TL bedelli çek mahsup edildiğinde davacının, kendi defterlerine göre davalıya borcun 119.886,61 TL olmaktadır. 2020 yılına ilişkin e-defter kayıtlarında karşılıksız çıktığından bahisle 173.000,00 TL tutarında çek çıkış kaydı yapılmış olup, davalı tarafça ibraz edilen çek suretlerinin incelenmesinde, 15/12/2016 vadeli, 45.000,00 TL tutarlı çekin 43.710,00 TL’lik kısmının ve 15/09/2016 vadeli, 53.000,00 TL tutarlı çekin 51.170,00 TL’lik kısmının karşılıksız çıktığı görülmüş olup, bu haliyle davaya konu çek bedeli de eklendiğinde toplam 135.500,00 TL karşılıksız çıkan çeklerin toplam tutarı olup, bilirkişi tarafından tespiti talep edilen 15/07/2016 vadeli, 37.500,00 TL’lik çekinde karşılıksız olduğu …….. Bankası’na yazılan müzekkere cevabından anlaşılmıştır. 15/07/2016 vadeli çekinde eklenmesi ile karşılıksız çek tutarı toplamının 173.000,00 TL olduğu anlaşılmış olup, davacının fatura bedellerinden kalan alacağı mahsup edildiğinde 15.613,39 TL yönünden davacıdan alacaklı olduğu ve karşılıksız çıkan dava konusu çekinde mahsup edilmesi sonucu bakiye alacağın tespit edilmesi karşısında davacının bu miktar yönünden davalılardan alacaklı olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 15.613,39 TL alacağa dava tarihi olan 10/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gerekli 1.066,55 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 640,41 TL harcın mahsubuyla bakiye 426,14 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 640,41 TL peşin harç olmak üzere toplam 694,81 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 193,70 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 80,64 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.000,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 583,64 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalılar tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalılara iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2021

Katip …

Hakim …