Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/753 E. 2022/222 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/753
KARAR NO : 2022/222

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/10/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin dünyaca ünlü “………… ” logosu ile yurtiçi ve yurt dışı paket ve kargo taşımacılığı işi ile iştigal ettiğini, davacı müvekkili şirketin davalı / borçlu şirket arasında Taşıma Sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden davalı / borçlu şirkete ait gönderilerin ……… müşteri kodu ile taşıyıcı müvekkili şirket tarafından taşındığını ve alıcılarına teslim edildiğini, müvekkili şirketin şirket taşıma sözleşmesinden doğan edimini gereği gibi ifa ettiğini ve taşıma ücretine hak kazandığını, davalı / borçlu şirket tarafından gerçekleştirilen taşıma işinin karşılığı olarak keşide olunan taşıma ücreti faturaları tutarından 6.103,43 TL tutarındaki kısmını tediye etmediklerini, ödenmeyen kısım ile ilgili olarak davalı / borçlu aleyhine 04.03.2020 tarihinde Bakırköy ………. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı İcra takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalı / borçlu şirketin 19.03.2020 tarihli itiraz dilekçesi ile icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunduklarını, aynı itiraz dilekçesi ile davalı / borçlu şirket tarafından iade faturaları keşide edildiğini, bu sebeple taşıyıcı müvekkili şirkete borcu bulunmadığını, zira anılan iade faturalarının müvekkil şirket tarafından yapılan indirim ve davalı / borçlu şirketten iade faturası kesmesini talep etmesi sebebiyle keşide edildiği iddia olunduğunu, taşıyıcı müvekkili şirkete borcu bulunmadığını belirttiklerini, icra takibine itiraz ettiklerini, Taşıma ücreti faturalarının davalı / borçlu şirkete teslim edildiğini, davalı / borçlu şirketin taşıma bedeli faturalarına yasal süresi içerisinde itirazı veya ihtirazi kaydının vuku bulmadığını, keşide olunan ücreti faturaların ve davalı borçlu şirket tarafından yapılan ödemeleri, keşide edilen iade faturaları gösterir cari hesap ekstresinde, huzurdaki davadaki ihtilafın müvekkili şirket tarafından keşide olunan taşıma ücreti faturalarının davalı/borçlu şirket tarafından ticari defter ve kayıtlarına alındıktan sonra taraflar arasında mutabakat olmaksızın kendi kendine iade faturaları keşide etmesinden kaynaklandığını, bu hususun davalı/borçlu şirketin itiraz dilekçesi ile açıkça kabul edildiğinin belirtildiğini, itiraz dilekçesinde iddia edildiği şekilde iade faturası keşide edilmesi hususunda taraflar arasında herhangi bir yazılı mutabakatın bulunmadığını, davalı borçlu şirketin keşide ettiği iade faturalarının müvekkili şirket tarafından kabul edilmediğini, kayıtlara alınmadığını ve tanzim olunan iade faturalarının davalı tarafa iade edildiğini, bu faturaları delilleri arasında ibraz ettiklerini, cari hesap ekstresinde davalı/borçlu şirketin 04.04.2019 tarihli ………. numaralı 979,97 TL tutarlı, 04.04.2019 tarihli ……… numaralı 3.163,39 TL tutarlı ve 04.04.2019 tarihli ……… numaralı 1.233,94 TL tutarlı iade faturalarını müvekkili şirketin kayıtlara almadığını, davalı edildiğini, davalı tarafça kendi kendine keşide edilen faturaları dayanağının bulunmadığı, icra takibine itiraz eden davalı borçlu şirketin itiraz dilekçelerinde 26.12.2019 tarihli ………. numaralı 1.233,94 TL tutarlı ve 26.12.2019 tarihli ………. numaralı 3.163,39 TL tutarlı iade faturaların cari hesap ekstresi üzere davalı/borçlu şirketin kendi kendine keşide ettiği iade faturaların müvekkili şirket tarafından kabul edilmeyip iade olunması sebebiyle davalı/borçlu şirket tarafından tekraren kesilen ve müvekkili şirket tarafından tekrar iade olunan faturalar olduğunu, davalı borçlu şirketin icra takibinin dayanağı olan taşıma ücreti faturalarını ticari defter ve kayıtlarına işlediğini, buna rağmen kendi kendine iade faturası keşide etmesinin Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, müvekkili şirket ile davalı/borçlu şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile icra takip tarihi itibariyle müvekkili şirketin 6.103,43 TL tutarında bakiyeden oluşan taşıma ücreti alacağının bulunduğunun sübut bulacağını, arz ve izah edilen gerekçelerle davalı/borçlu şirketin müvekkili şirketin icra takip tarihi itibari ile davalı/borçlu şirketten 6.103,43 TL tutarında bakiye taşıma ücreti alacağının bulunduğunu, ticari defter ve kayıtların incelenmesinde gerçeğin ortaya çıkacağını, bu sebeple de davalı şirketin vaki itirazının iptaline, icra takibinin devamına, icra takibine konu edilen alacağın likit olması sebebi ile davalı/borçlu şirketin %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmil kılınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin tekstil-gelinlik işi ile iştigal ettiğini, davaya konu icra takibine haklı olarak itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin ekte sunulan faturalara aynen iade faturası kestiklerini, davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların yerinde olmadığını, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, yapmış olduğu indirimlere dair faturayı müvekkiline tekrar alacak bakiyesi şeklinde faturalandırdıklarını, müvekkili şirket tarafından iade faturası ile iade edildiğini, haksız ticari örf ve adete aykırı taleplerin reddini ve davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, talep ettiği bedeli ve itirazın iptali taleplerinin reddi ile davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi 21/05/2021 havale tarihli raporunda; Davacı şirketin 2019 yılında e-defter mükellefi oldukları, 2019 yılına ait e-defter beratlarını kanuni süresinde onayladıkları, 6102 sayılı T.T.K.’nın 64/3 maddesi hükümleri gereği fiziki ortamda tutulması zorunlu Envanter Defterinin açılış tasdiklerini kanuni süresinde yaptırdıkları,dava konusu ile ilgili tüm fatura ve tahsilatları muhasebe ilkelerine uygun olarak ticari defterlerinde kayıt altına aldıkları, davacı şirkete ait ticari defterlerinin 6102 sayılı T.T.K. hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu (H.M.K. Md.222/2), davalı şirketin 2019 yılında ticari defterlerini fiziki ortamda tuttukları, 6102 sayılı TTK.’nın 64/3 maddesi hükümleri gereği açılış tasdiklerini kanuni süresinde yaptırdıkları, yapılması zorunlu Yevmiye Defteri kapanış tasdiklerini de – kanuni süresinde yaptırdıkları, davalı şirkete ait ticari defterlerinin 6102 sayılı T.T.K. hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu (H.M.K. Md.222/2), dava konusu husumetin taşıma hizmetinden kaynaklanmadığı, davacının davalı şirkete “indirim” yaptığı iddiasından kaynaklandığı, davalı şirketçe davacı şirket tarafından yapılan bu “indirim”e ait bir belge sun(a)madığı, bu iddiasını somutlaştırmadığı, tarafların karşılıklı olarak dava konusu faturaları birbirilerine iade faturası olarak düzenledikleri, davalı şirket kayıtlarının incelenmesinde 2019 yılı sonu itibariyle davacı şirketten 17.516,13 TL tutarında alacaklı göründükleri, davacı şirketin ise 2019 yılı sonu itibariyle davalı şirketten 1.706,10 TL tutarında alacaklı göründükleri, bu tutara 2020 yılında davalı şirkete düzenlenen iade faturalarına karşılık- iade faturalarını eklediğimizde davalı şirket hakkında icra takip ve dava konusu yaptıkları ( 1.706,10 TL + 1.233,94 TL + 3.163,39 TL) = 6.103,43 TL tutarında alacaklı oldukları, davalı şirketin “indirimler” ile ilgili iddiasını belgelendirmeleri şartıyla, davacı şirkete 1.706,10 TL tutarında borçlu olması gerektiği, davacı alacak konusu faturalar bakımından konusu taşıma işinin görülmesi konusunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın davalı yanca ileri sürülen indirim iddialarının taraflar arasında mutabık olup olunmadığı hususunda kaldığı, davalı yan bu indirim iddiasını ortaya koymadığı takdirde, davacının ticari defterlerinde sabit borcu ödemesi gerektiğinin değerlendirildiği, tüm bu tespitler doğrultusunda davacı şirketin davalı şirketten 6.103,43 TL tutarında alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü’nün ……… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 6.103,43 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bu kapsamda, davacı şirkete ait ticari defterlerinin 6102 sayılı T.T.K. hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalı şirketin 2019 yılında ticari defterlerini fiziki ortamda tuttukları, 6102 sayılı TTK.’nın 64/3 maddesi hükümleri gereği açılış tasdiklerini kanuni süresinde yaptırdıkları, yapılması zorunlu Yevmiye Defteri kapanış tasdiklerini de – kanuni süresinde yaptırdıkları, davalı şirkete ait ticari defterlerinin 6102 sayılı T.T.K. hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, dava konusu husumetin taşıma hizmetinden kaynaklanmadığı, davacının davalı şirkete “indirim” yaptığı iddiasından kaynaklandığı, davalı şirketçe davacı şirket tarafından yapılan bu “indirim”e ait bir belge sunmadığı, bu iddiasını somutlaştırmadığı, tarafların karşılıklı olarak dava konusu faturaları birbirilerine iade faturası olarak düzenledikleri, davalı şirket kayıtlarının incelenmesinde 2019 yılı sonu itibariyle davacı şirketten 17.516,13 TL tutarında alacaklı göründükleri, davacı şirketin ise 2019 yılı sonu itibariyle davalı şirketten 1.706,10 TL tutarında alacaklı göründükleri, bu tutara 2020 yılında davalı şirkete düzenlenen iade faturalarına karşılık- iade faturalarını eklediğimizde davalı şirket hakkında icra takip ve dava konusu yaptıkları ( 1.706,10 TL + 1.233,94 TL + 3.163,39 TL) = 6.103,43 TL tutarında alacaklı oldukları anlaşılmakla davacı şirketin davalı şirketten 6.103,43 TL tutarında alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile asıl alacak yönünden davalının Bakırköy ………. İcra Müdürlüğü’nün ……… esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 1.226,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 416,92 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 73,72 TL harcın mahsubuyla bakiye 343,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 73,72 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 135,92 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 785,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dava değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacının vekilinin yüzünde davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2022

Katip ……….
(e-imzalıdır)

Hakim …….
(e-imzalıdır)