Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/750 E. 2020/906 K. 28.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/750
KARAR NO : 2020/906

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 28/12/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen dava dosyasının tetkiki sonunda;
Her ne kadar Mahkememizin 20/10/2020 tarihli tensip tutanağında duruşma günü verilmiş ise de, yargılamanın uzamaması , usul ekonomisi ve HMK.nun 166/1 maddesi dikkate alınarak talep üzerine dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekilinin görevsiz mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde özetle; Muris ……’nun 20.07.2012 tarihinde vefat ettiğini, 31.07.2008 tarihinde … kurulduğunu, şirket kurulduğunda, …, …… ve müvekkil … kurucu sıfatını haiz olduğunu, davalı … ‘nun, ortaklar kurulu kararından hareketle yapmış olduğu bütün işlemlerin, işbu ortaklar kurulu kararının kurucu unsuru bulunmadığı için keenlemyekün olduğunu, murisin şirketine ait 21.03.2011 tarihli Ortaklar Kurulu Kararı’nda, davalının 10 yıl süre ile şirket müdürü seçilmesine, seçilen davalının şirket unvanı atacağı münferit imzası ile şirketi temsil ve ilzam etmeye yetkili kılındığının belirtildiğini, ancak bu kararın, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. E. Ve ……. K sayılı kararı ile yok hükmünde olduğunu ve dolayısıyla sonuç doğurmadığını, hukuki işlemin kurucu unsurlarının veya kanunen kurucu unsur olarak kabul edilen diğer unsurların gerçekleşmemesi halinde söz konusu olduğunu, Mahkemenin bu kararı sonucunda bu kararın, geçmişe etkili olarak sonuç doğuracağı ve genel kurul kararını, alındığı tarihten itibaren ortadan kaldıracağının açık olduğunu, alınan bu karar sonrasında murisin şahsi hesaplarının içerisi kademeli olarak davalı tarafından boşaltılmaya başlandığını, bu işlemleri yaparken paraları önce murisin şirketine aktarıp, sonrasında temsil yetkisini kullanarak bu mal varlığı üzerinde tasarrufta bulunduğunu, davalı, 06.04.2012 tarihli Ortaklar Kurulu Kararı ile abisi … ‘nun hisselerinin tamamını ve muris babasının hisselerinin 405 bin TL’lik kısmını 29.06.2010 tarihli, Bakırköy ….. Noterliği’nin düzenlemiş olduğu hisse devir sözleşmesi ile devraldığını, Ancak bu devralma işlemi de murisin imzasının fotokopisi çekilerek yapıldığını, ayrıca murisin ortada hiçbir şey yokken ve murisin tek çocuğu … değilken, kendi hisselerinin büyük bir çoğunluğunu kendi isteği ile … ‘na devretmesinin mantığa ve hayatın olağan akışına aykırı olacağnı, davalı …, ….. ile davalı şirket arasında akdedilmiş olan 01.08.2010 tarihli bayilik sözleşmesini, bayi ile yeni bir bayilik sözleşmesi akdedeceği gerekçesi ile 16.08.2012 tarihinde feshetmiş ve feshettiği gün …… ile kendi şirketi arasında yeni bir bayilik sözleşmesi akdettiğini, bununla birlikte murisin, 2011 yılı itibariyle 82 yaşında olup, alzheimer ve demans hastası olduğunu, dolayısıyla ayırt etme gücünden yoksun olduğunu, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… E. Ve …… K sayılı kararında da belirtildiği üzere davalının şirketinin sicil dosyasında bulunan evraklar incelendiğinde davacı adına atılmış imzaların murisin eli ürünü olmadığı ve murisin yaşı itibariyle hisse devri yapmasının hayatın olağan akışına aykırılık teşkil edeceğinin aşikar olduğunu, bahsi geçen işlemlerdeki imzaların murisin eli ürünü olması halinde dahi murisin ayırt etme gücünden yoksun olması nedeniyle yapılan işlemler yine geçersiz olacağını, davalı … ‘nun, şirket temsilcisi sıfatıyla murisin şirketi adına yapmış olduğu işlemlerin 21.03.2011 tarihli ortaklar kurulu kararı sonrasında yapıldığını, davalı, murisin vefat ettiği gün olan 20.07.2012 tarihinde ……. ‘ne vermiş olduğu …… sayılı dilekçe ile murisin kiraladığı istasyonun kiracılıktan kaynaklı tüm haklarını kendi kurmuş olduğu şirket olan …… Petrol Enerji Turizm İnş.Nak.San.Tic.Ltd.Şti adına devir talebinde bulunduğunu, 30.07.2012 tarihinde de …….ile aralarında yeni bir kira sözleşmesi akdedildiğini, davalının, yapmış olduğu bu işlemlerin tamamının Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… E. Ve …… K sayılı kararı gereğince yok hükmünde olan, 21.03.2011 tarihli ortaklar kurulu kararına dayanarak yapıldığını, ayrıca, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… E. Ve …… K. sayılı kararı ile yok hükmünde olduğu sabit olan, davalı şirketin 21.03.2011 Tarihli Ortaklar Kurulu Kararı’na dayanılarak yapılan bütün işlemlerin aynı şekilde yok hükmünde olması sebebiyle davalı şirket adına …….ile akdedilmiş olan kira sözleşmesi yürürlükte olup, …’nun kendi şirketi adına …….ile 30.07.2012 tarihinde akdetmiş olduğu kira sözleşmesi geçerliliğini yitirdiğini belirterek Davalı …… Petrol Ltd. Şti.’ni temsilen …, yetkisiz temsilci olduğundan davalı şirket adına …….ile akdetmiş olduğu fesih sözleşmesinin yokluk nedeniyle geçersizliğinin tespitine, Davalı …… Ltd. Şti. ile …….arasında akdedilmiş olan kira sözleşmesinin yürürlükte olduğunun tespitine ve ihyasına, Davalı …’nun 20.07.2012 tarihinde ……. ‘ne vermiş olduğu …… sayılı dilekçe ile davalı şirketin kiraladığı istasyonun kiracılıktan kaynaklı tüm haklarını kendi kurmuş olduğu şirket olan …… Petrol Enerji Turizm İnş.Nak.San.Tic.Ltd.Şti adına devrinin geçersizliğinin tespitine, …’nun kendi şirketi ile …….arasında akdedilmiş olan, yoklukla malül 30.07.2012 tarihli yeni kira sözleşmesinin, eski kira sözleşmesinin feshinin geçersiz olması sebebi ile davalı …… Ltd Şti.’ni bağlamayacağının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı …… vekili görevsiz mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas …… karar sayılı ilamı ile idare yönünden reddedildiğini, İstanbul BAM ….. HD nin …… esas ……. karar sayılı ilamı ise istinaf isteminin reddedildiğini, Yargıtay ….. HD nin ……. esas…… karar sayılı ilamı ile davacı istemlerinin vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden bozulduğunu, İstanbul BAM ….HD nin …. esas sayılı dosyası ile görüldüğünü, dolayısıyla Bakırköy ….. ATM nin …… esas ….. karar ayılı ilamı ide davanın idare yönünden reddedilerek kesinleştiğini, mahkemede açılan davada husumetin idareye yöneltilmeyeceğini, davanın idare yönünden reddinin gerektiğini beyan etmiştir.
Davalılar ……, …, …… Petrol Enerji Tur. İnş. Nak. San ve Tic Ltd Şti vekili tarafından görevsiz mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılmış olan Ortaklık Kurul Kararlarının yokluğunun tespiti ve ihyası taleplerine ilişkin iş bu davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkili …… Petrol Enerji Tur. İnş. Nak. San ve Tic Ltd Şti ‘nin kira sözleşmesinin yeniden ihyası konusunda davalı sıfatına haiz olmadığını, ayrıcı 21/03/2011 tarihli Ortaklar Kararına konu kira akitlerinin yok hükmünde olması ve sair talepleri BK nın 126/1 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, bu nedenle davacı tarafından Ortaklar Kurul Kararına dayanarak yapılan zamanaşımına akitleri ve onlara dayalı sair hususların tespiti ve ihyaları talepleri zamanaşımına uğradığını, davaya konu edilen ortaklar kurulu kararının yokluğuna dayalı tespit ve ihya taleplerinin Bakırköy ….. ATM nin …… esas sayılı dosyasınca verilen yokluk kararına dayalı olarak açıldığını, ancak; Bakırköy ….. ATM nin ……. esas sayılı dosyasının kararının kesinleşmediğini, davacı … ‘in şirket ortağı olmadığını, ayrıca davacı tarafın, murisin ayırt etme gücünden yoksun olduğu yönündeki beyanının gerçekdışı olduğunu, müvekkilinin, muris olan ……. ‘ndan aldığı vekalet ile her türlü işlemi yapmaya yetkili olduğunu, müvekkilinin, tek başına olağan kararları almaya yeter oy payına sahip olduğunu, ayrıca müvekkili … ‘nun şirket müdürü olduğunun, alınan birçok ortaklar kurulu kararında yinelendiğini ve yetkili olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafından ihyası talep edilen kira sözleşmelerinin iki taraflı olup, davacının bu sözleşmelerde taraf olmadığını, müvekkili ……. Petrol Ltd Şti ile …… Arasındaki kira sözleşmesinin 2 taraflı olarak imzalandığını, daha sonra, kira sözleşmesinin süresinin bitmesi nedeniyle müvekkili ……. Petrol Ltd Şti ne devrin gerçekleştiğini, yapılan devir işlemlerinin hukuka uygun olduğunu, davacı tarafından 20/08/2018 tarih ve ……. yevmiye sayılı kira sözleşmesinin yürürlükte olduğunun tespitinin talep edildiğini, ancak, davalı ……. Petrol Ltd Şti ile davalı …… arasında imzalanan kira sözleşmesinin hukuken geçerli olmadığını, hukuken var olmayan sözleşmenin yürürlükte olmasının tespiti ve ihyasının mümkün olmadığını belirterek bu dava dosyasının Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davanın zamanaşımından, derdestlik nedeniyle ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dosya Bakırköy……. Sulh Hukuk Mahkemesinin …… Esas …… karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize intikal etmiştir.
Davalılar vekili 16.12.2020 tarihli dilekçe ile; işbu dosyanın, ilk açılan dava olan Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi ……. E (Eski dosya no:….. E.) sayılı dosyaya gönderilmek üzere birleştirme kararı verilmesini talep etmiştir.
Celp edilen Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacısının …… olduğu, davalılarının …, …, ……. olduğu, dava konusunun, mahkeme kararı gereğince yok hükmünde olan ortaklar kurulu kararına dayanılarak yapılan işlemlerin de yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin olduğu, aynı konu ile ilgili olarak Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi …… E sayılı dosya ile 09.07.2019 tarihinde bir dava daha açıldığı, her iki davanın davalıları aynı olduğu, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi ….. Esas sayılı dosyasının bozmadan sonra …… E sayılı dosya numarasını aldığı, dosyanın derdest duruşmasının 29/04/2021’e bırakıldığı görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, davacının, yetkisiz temsilci olduğunu ileri sürdüğü davalının davalı şirket adına yaptığı kira fesih sözleşmesinin ve devamında da kendi şirketi adına yaptığı yeni kira sözleşmesinin yok olduğunun tespiti isteminden ibarettir.
HMK.nun 166/1-4 maddesinde “aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar…. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. ” düzenlenmiştir. Mahkememizdeki dava ile Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dava dosyasındaki dava konularının aynı olduğu, davalar arasında olay, hukuki sebep ve kısmen taraf birliği bulunduğu, davalılar vekilinin birleştirme talep etmesi, dosyalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyeceği, aynı hukuki sebep ve delillere dayanıldığı, her iki dava arasında bağlantı bulunduğu, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasının yargılama aşaması ve usul ekonomisi de gözetilerek HMK.nun 166/1, 4 madde ve bendleri uyarınca mahkememiz dosyasının Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine ilişkin dosya üzerinde yapılan incelemede aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Mahkememizin ….. esas sayılı dosyası ile Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dava dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan mahkememiz dosyasının Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dava dosyası ile HMK.nun 166/1, 4 madde ve bendleri uyarınca BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2)Mahkememiz esasının birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
3)Yargılamanın Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dava dosyası üzerinden yürütülmesine,
4)Birleştirme kararının HMK.nun 166/3 maddesi uyarınca derhal ilgili mahkemeye bildirilmesine,
Dair verilen karar tarafların yokluğunda ancak esas hükümle birlikte İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.28/12/2020

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)