Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/711 E. 2021/83 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/711 Esas
KARAR NO : 2021/83

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/10/2020
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
KARAR YAZILMA TARİHİ : 10/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …… Sigorta A.Ş. ile sigortalı dava dışı ….. Gıda Saniye ve Nakliyat A.Ş. arasında Nakliyat Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, ….. firmasının 25.000 kg ağırlığındaki pirinç cinsi emtiayı dava dışı ……. Gıda adlı firmaya göndermek istediğini, bunun için 03/08/2019 günü Marmaris’te bulunan ……. Gıda firmasına götürülmek üzere davalı …’e ait …… plakalı ve şoför ……. tarafından idare edilen dorselere yükleme yapıldığını, ancak teslim edilmesi gereken tarihte teslim edilmemesi üzerine, ….. tarafından 05/08/2019 tarihinde şoför …….’nın arandığını ve aracın arızası sebebi ile ürünlerin geç teslim edileceği ……. tarafından beyan edildiğini, 06/08/2019 tarihinde ürünlerin hala teslim edilmemiş olması üzerine …….’nın tekrar arandığını fakat ulaşılamadığını, aracın ruhsat sahibi …’in arandığını fakat aracın nerede olduğunu bilmediğini, bunun üzerine sigortalı firma yetkilisi 06/08/2019 tarihinde … ve ……. hakkında şikayette bulunulduğunu, 08/08/2019 tarihinde …’in de aracının çalındığına dair suç duyurusunda bulunulduğunun öğrenildiğini, oluşan hasar nedeniyle sigortalı şirketin müvekkillerinin …… Sigorta A.Ş.’ye başvurduğunu, yapılan ekspertiz çalışması sonucu çalınan 25.000 kg ağırlığındaki pirinç cinsi emtia ile ilgili Nakliyat Sigorta Poliçesinden kendilerini 08/11/2019 tarihinde 140.000,00-TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin rücu muhatabı olan araç sahibi …’e ve şoför …….’ya karşı önce 05/12/2019 tarihli rücu mektubu gönderildiğini, ödeme alınamayınca da Gaziosmanpaşa …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ancak davalı …’in takibe, borca, faize, faiz oranına, faiz başlangıç tarihine itiraz ettiğini, …….’ya ise Mernis kaydı tespit edilemediği için tebligat yapılamadığını, davalılar hakkında arabuluculuğa da başvurulduğunu ancak …….’ya yine ulaşılamadığını, sonuç olarak davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile davalı …’in alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmisini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin doğrudan ya da dolaylı bir eylemi ile davacının zararına sebebiyet vermediğini, bu nedenle davacının müvekkile rücu edebileceği bir alacağının olmadığını, davacının sigortalısının müvekkil ile bir taşıma sözleşmesi akdetmediğini, müvekkilinin Yasa’nın aradığı anlamda taşıyıcı olmadığını ve taşınmaz üzere herhangi bir emtia teslim almadığını, müvekkilin aracının çalındığını, bunun üzerine vakit kaybetmeksizin Polis Merkezi’ne giderek şikayette bulunduğunu, aracının çalınmasından dolayı mağdur olduğunu, aracın 1 aydan fazla bir süre sonra polis memurları tarafından bulunarak müvekkile teslim edildiğini, müvekkilinin adresinin Gaziosmanpaşa olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğunu bu nedenlerle öncelikle yetki itirazının kabulüne, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ……. soruşturma sayılı dosyası ile yapılan soruşturmanın beklenilmesine, davanın reddine, davacının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra tazminatı ile mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Dava, davacı … şirketinin sigortalısı firmanın emtiasının hasarlanmasından dolayı davacı sigortacının nakliyat emtia sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına yaptığı ödemeden dolayı 6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesine göre kanuni ve akdi halefiyete istinaden yaptığı ilamsız icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı TTK m. 1472 hükmü gereğince sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve bu sebeple sigortalı mal sahibinin hak ve yetkilerine sahip olur. Bu halefiyet ilkesi gereğince, sigortalı zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise, sigortacının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerekir.
6100 sayılı HMK.’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1.fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanun’un 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalıya geçer.
Davacı ile dava dışı sigortalı arasında düzenlenen poliçeye göre sigortalı ….. Gıda San. ve Nak. A.Ş.’nin adresinin …… Mah……. Bulvarı No:……. Kahramankazan/ Ankara olduğu, dosyadaki belgelerden iddiaya konu haksız fiilin Gebze’de meydana geldiği, davacının yerleşim yerinin …… Mah. ……. Cad. No:….. D:…… Sarıyer/ İstanbul, davalının yerleşim yerinin …… Mah. ….. Sok. No:……. Gaziosmanpaşa/ İstanbul oldukları anlaşılmaktadır.
Davacının seçimlik hakkını doğru kullanmadığı, davasını yukarıda sayılan genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birinde açmadığı tespit edilmekle seçme hakkı davalıya geçmiştir. Davalı tarafça cevap dilekçesi ile ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulmuş, HMK 6. maddesinde düzenlenen genel yetkili mahkeme olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri itirazda açıkça gösterilmiştir. Gaziosmanpaşa ilçesi İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi yetki çevresinde yer almaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkememizin yetkisiz olduğu anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin yetkilili olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(ç) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE;
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2021

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)