Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/709 E. 2022/375 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/709 Esas
KARAR NO : 2022/375

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/05/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin davalı limited şirketin mevcut iki ortağından birisi olduğunu, şirketin %25 oranında azınlık hissedarı olduğunu, davalı şirket ……. Moda’nin diğer hissedarının %75 oranındaki hisseye sahip ve halihazırda şirket müdürü ve imza yetkilisi olan ….. olduğunu, davalı şirketin ilk olarak ….. isminde bir şahıs tarafından tek ortaklı olarak kurulduğunu, daha sonra %100 ü …… e ait olan ……. modayı %50 si ….., %25 ……. , %25 ……. olmak üzere devralındığını, ilerleyen zamanlarda ise …….’in hissesini …..’a devrederek şirketten ayrıldığını, …….’ın ise hissesini Müvekili …’a devrederek şirketten ayrıldığını, gelinen durumda şirketin ….. ve müvekkilinin ortağı olduğu iki ortaklı bir limited şirket olarak ticari hayatına devam ettiğini, Şirket kurulduğu günden bu yana ortaklarına herhangi bir kar dağıtımı da yapmadığını, Ancak davalı şirketin şirket müdürü ve tek imza yetkilisi ….. tarafından borçlu ve ticari olarak zor durumda bir şirket olarak gösterilmesi müvekkil …’ı şirket ve şirketin ekonomik durumu hakkında bir takım araştırmalar yapmaya yönelttiğini, Müvekkilinin yapmış olduğu araştırmalarda; ilk olarak davalı şirket ile hiç ticareti olmayan …… dekarasyon adlı bir firmaya 70 bin tl lik çek kesildiğini tespit ettiğini, daha sonra 70 bin TL ile başlamış olan ve kesilen çeklerin devam ettiğini, günün sonunda yaklaşık 3 milyon TL’lik çek kesildiğini ve bunun 1.5 milyon TL’sinin ödenmiş olduğu müvekkili tarafından tespit edildiğini, bu durumun davalı şirketin ticari defterleri incelendiğinde açık bir biçimde görüleceğini, davalı şirket müdürü ve imza yetkilisi …..’un müdürlük yetkilerini kötüye kullanarak ve müvekkilinden habersiz hiç ticaretimiz bile olmayan firmaya ciddi bir kaynak aktarımı yaptığını, daha sonra müvekkilinin yaptığı araştırmalarda bu firmanın davalı şirketin eski kurucusu ve ortağı olan …… tarafından kurulduğunu ve ……’e ait olduğunun tespit edildiğini, ayrıca piyasada …..’un ……’e ait olan ….. Dekorasyon firmasının gizli ortağı olduğu konusunun konulduğunu, davalı şirket müdürünün imza yetkisini kötüye kullanarak şirketten para aktarımı yaptığını, usulsüz işlemler yaptığını iddia ederek davalı şirket müdürü ve yetkilisi …..’un yönetim hakkının ve temsil yetkilerini kaldırılmasını ve müdürlükten azledilmesini, davalı şirket müdürlüğüne diğer ortak olan …’ın getirilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket temsilcisi ….. ile 3 e dekorasyon arasında gizli herhangi bir ortaklık söz konusu olmadığını, sadece ticari bir ilişki içinde olduğunu, ticari ilişkinin bulunduğunun davacının bilgisi dahilinde olduğunu, kesilen faturalardan haberdar olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirket müdürünün yönetim ve temsil yetkilerinin kaldırılması, şirket müdürlüğünden azledilmesi ve kendisinin şirket müdürlüğüne getirilmesi taleplerinden ibarettir.
Celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre, davalı şirketin, %25 kısmının …, %75 kısmının …..’a ait olduğu, şirketin yetkilisinin ….. olduğu, şirketin son tescilini 27/04/2020 tarihinde yaptırdığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 630. maddesi gereğince; genel kurulun, müdürü veya müdürleri görevden alabileceği, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabileceği, her ortağın, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceği, yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunacağı, görevden alınan yöneticinin tazminat hakları saklı olacağı düzenlenmesi ile birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı şirket ortağı ve müdürü olan …..’un özen ve bağlılık yükümlülüğünü ihlal ettiğinden bahisle şirket müdürlüğünden azli ve kendisinin şirket müdürlüğüne getirilmesi talep edilmiş olup, şirket hasım gösterilerek eldeki dava açılmıştır. Şirket müdürünün azli davasının, şirket müdürüne karşı açılması gerekli ve yeterli iken davalı şirket müdürü hasım gösterilmeyerek davanın şirkete karşı açılması sebebiyle davalı şirket yönünden açılan işbu davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 03/12/2019 tarih ve 2018/3184 Esas 2019/7750 Karar sayılı ilamı, Ankara BAM. 2019/186 Esas, 2020/146 karar, İstanbul BAM. 12. HD. 2019/1148 Esas, 2019/805 Karar)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
07/04/2022

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)