Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/708 E. 2021/1074 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/708
KARAR NO : 2021/1074

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında bulunan ticari iş ilişkisine dayanak cari hesap alacağının tahsili için Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ilgili cari hesap ve fatura incelendiğinde müvekkilinin asıl alacağının 14.889,92 TL olmak üzere takip çıkışının 17.420,59 TL tutarında cari hesap alacağının mevcut olduğunu, 02/06/2020 tarihinde davalının 2.293,92 TL ödeme yaptığını, ancak bakiye borca ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, söz konusu tarihte yapılan bu kısmi ödemeden de anlaşılacağı üzere davalının borcun varlığını kabul ettiğini, icra takibine yapılan itirazın amacının takibi sürüncemede bırakmak amacı taşıdığını, bu sebeplerle davanın kabulü ile davalının haksız olarak yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın sattığı ürünlerin sorunlu yapışkanlık özelliği düşük bantlar olduğunu, ürünlerin kalitesiz ve ayıplı olduğunu, davalı tarafın toptancı olduğunu ve müşterilerinden şikayet geldikten sonra durumdan haberdar olduğunu, bu sebeple faturanın tebliğinden 8 günlük süre içinde itirazda bulunulamadığını, satılan ürünlerde gizli ayıp olduğunu, davacı taraf ile aralarında cari hesap sözleşmesi olmadığını, takip öncesi işletilen faizin temerrüt hali olmadığından bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
12/07/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davacı tarafın 2019-2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesi yer almıştır. Davalı tarafın 18.05.2021 tarihli defter inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, bu sebeple davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı, davacı tarafın 2019 yılında davalı tarafa toplam 13 adet ve KDV dâhil 160.389,92 TL tutarlı fatura düzenlediği, faturaların davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, faturaların açıklama kısmına ürünün cinsinin, miktarının, birim fiyatının yazıldığı, teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, faturalar üzerinde irsaliye tarihi ve numarasının belirtildiği, davalı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmamıştır. “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer almaktadır. Davacı tarafın 2019 yılında ve takibe konu edilen 13 adet faturasının taraflarca karşılıklı olarak BS-BA formu ile birbirini teyit eder şekilde beyan edildiği, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2019 yılı: Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 18.01.2019 tarihli 10.000,00 TL (A) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 14.889,92 TL alacaklı olduğu, 2020 yılı: 01.01.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 14.889,92 TL alacaklı olduğu, 06.03.2020 tarihinde 14.889,92 TL alacağın şüpheli ticari alacaklar hesabına virman yapıldığı, 02.06.2020 tarihli 2.293,92 TL tutarlı kayıt işlemi ile davacı tarafın davalı taraftan 12.596,00 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın ticart defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle 14.889,92 TL alacaklı olduğu, 02.06.2020 tarihinde alacağın 2.293,92 TL tutarlı kayıt işlemi ile 12.596,00 TL tutara düştüğü, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında tevsik edici belge bulunmadığı, davacı tarafın 05.03.2020 tarihinde 14.889,92 TL asıl alacak üzerinden takibe geçtiği ve yıllık 365 gün üzerinden ve %13,75 değişen oranlarda faiz talebinin olduğu, dava dilekçesinde 02.06.2020 tarihinde 2.293,92 TL ödeme yapıldığını beyan ettiği, ticari defter ve kayıtlarında da 2.293,92 TL tutarın alacaktan mahsup edildiği, 05.03.2020 takip tarihi ile 02.06.2020 ödeme yapılan tarih arasında 14.889,92 TL üzerinden işlemiş faizin 499,22 TL olarak hesaplandığı, 02.06.2020 tarihinde yapılan 2.293,92 TL ödemeden işlemiş faizin düşüldüğünde 13,095,22 TL alacağın kaldığı, (14.889,92 TL – (2.293,92 TL – 499,22 TL) ) 02.06.2020 tarihinden 15.10,2020 dava tarihine kadar 13.095,22 TL üzerinden işlemiş faizin 665,97 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafın davalı taraftan dava tarihi itibariyle 13.761,19 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağından kaynaklı başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte nazara alındığında; taraflar arasında ticari ilişki sonucu oluşan cari hesap alacağına ilişkin davacı tarafından Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ………. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığı, davaya dayanak takip 14.889,92 TL asıl alacak ve 2.530,67TL ise işlemiş faiz üzerinden başlatılmış olup icra takibinden sonra dava açılmadan önce 02/06/2020 tarihinde davalı tarafça toplam 2.293,92 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce hükme esas alınan 12/07/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından takibe dayanak edilen 13 adte faturanın kendi lehine delil niteliğine haiz olan ticari defterlerine usulüne uygun işlediği, ancak söz konusu faturaların davalının ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, zira davalı tarafın usulüne uygun çıkarılan ve tebliğ edilen ihtarlı davetiyeye rağmen ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, ancak uyuşmazlığa konu faturaların bildirimine dair ilgili vergi dairelerinden tarafların ba-bs formlarının istendiği ve takibe konu edilen faturaları, tarafların, belge sayısı ve bedeli itibariyle tutarlı olduğu anlaşılan bildirimde bulundukları, ve bu şekilde davacının davalıdan 14.889,92 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar raporun devamında davalı tarafından yapılan ödemenin asıl alacağa mahsubu ile sonuç alacak miktarı belirlenmiş ise de, davalı tarafından takipten sonra ödeme yapıldığından alacaklının ödemeyi öncelikle faize ve fer’ilere mahsup etme hakkı vardır. Alacaklı tarafça ödemelerin öncelikle faiz ve ferilere mahsup edilmesi talep edildiğinden yapılan ödemenin asıl alacağa yönelik olmadığı ve bakiye alacak talebinin asıl alacak olarak mevcut alacak üzerinden talep edildiği sonucuna varılmıştır. Ve davacının bakiye asıl alacak yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Ödemeler takipten sonra yapıldığından yapılan ödemelerin tekerrür olmamak kaydıyla takibin infazında nazara alınmasına karar verilmiştir.(Yargıtay 3. HD’nin 2020/2317 E. 2020/3384 K., 2017/7972 E. 2019/3855 K. Sayılı ilmaları)
İcra müdürlüğü tarafından mahkeme kararı doğrultusunda yapılan ödemeler infazda nazara alınırken; 02/06/2020 tarihinde yapılan kısmi ödemenin icra takip masrafları, faiz ve vekalet ücreti kapsamında sayılması gerektiği ve bakiye 14.889,92 TL asıl alacağın ödenmediği, takibin devamında bakiye asıl alacak ile bu miktara takip tarihinden sonra işleyecek faiz ve ferilerin birlikte tahsilinin gerektiği hususlarına dikkat edilmesi gerekmektedir.
Hükmün infazında tereddüte ve mükerrer tahsilata neden olunmaması için zaruri olduğu kanaatine varıldığından yukarıda belirtilen hususlar gerekçeli kararda açıklanarak usul ekonomisi gereği yeniden rapor alınmasına dair talebin reddine karar verilerek, davanın belirlenen asıl alacak yönüyle kabulüne ve alacak miktarı likit olduğundan 14.889,92 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 14.889,92 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte Bakırköy …….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.017,14 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 297,51 TL harcın mahsubuyla bakiye 719,63 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 297,51 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 359,71 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 843,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 716,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 2.530,67 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 191,76-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.128,24-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/12/2021

Katip ……
(e-imzalıdır)

Hakim ………
(e-imzalıdır)