Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/683 E. 2021/892 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/683 Esas
KARAR NO : 2021/892

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ürün diktiğini ve kendilerine teslim ettiğini, teslim edilen ürünlerin ödemelerinin yapılmadığını, cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı tarafa karşı Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; teslim edilen ürünlerin defolu olması sebebiyle reklamasyon bakımından 8.000,00 TL iade faturası kesildiğini, bu nedenle davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı ile reklamasyon bedeli üzerinde mutabık kalındığını, bu hususların defterler üzerinde yaptırılacak inceleme ile tespit edileceğini, ürünlerinde defolu olduğununda bilirkişi tarafından tespit edileceğini, ürünlerin defolu olması sebebiyle müvekkili şirket tarafından satış işlemlerinin gerçekleştirilemediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 8.009,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Tekstil Mühendisi ve Mali Müşavir bilirkişi tarafından heyet olarak sunulan 24/05/2021 tarihli raporda; davacı-alacaklı ……. Giyim Turz. İnş. San. Ve Tic. Ltd.Şti.’nin , dava konusu döneme ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, kapanış tasdikinin takip eden yılın haziran sonuna kadar yaptırılması gerektiği cihetiyle yaptırılmamış olduğu dikkate alınarak faturalarla kayıtları uyumlu olan davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğinin mahkemenin takdirlerine arz edildiğini, davacı-alacaklı şirketin davalı-borçlu adına yürütülen cari hesap muavin defterlerinde …… hesap kodu ile en son 10.04.2020 tarihinde …… sayılı banka havale numarası ile davalıdan 39.300,00 TL gelen havaleyi alacak kaydederek işlemek suretiyle 8.009,88 TL borç hesap bakiyesiyle kayıtlı olduğu, bu kayıttan sonra herhangi bir kaydın defter kayıtlarında yer almadığı, davacı-alacaklının, Davalı-Borçlu tarafından düzenlemiş olan 8.000,00 TL bedelli iade faturasını BA formu ile bildirdikleri, ancak defter kayıtlarında bu faturanın yer almadığı, davalı-borçlu …… Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti nin dava konusu döneme ait yevmiye ve envanter defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, faturalarla kayıtları uyumlu olan davalı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davalı-borçlu şirketin, davacı-alacaklı adına yürütülen cari hesap muavin defterlerinde 320.01.296 hesap kodu ile en son 15.09.2020 tarihinde 9,88 TL lik bakiye sıfırlama açıklamalı kaydı borç kaydederek işlemek suretiyle cari hesabın “0” olarak kayıtlı olduğu, bu kayıttan sonra herhangi bir kaydın defter kayıtlarında yer almadığı, davacının dikerek 06.03.2020 tarihinde davalıya teslim ettiği 823 adet ………. marka üründe dikiş iğnelerinin kumaşa girdiği kısımlarda dikiş iğnesinin kumaşı oluşturan ipliği kesmesi sonucu, kesilen iplik uçlarının kumaş dokusundan çıkması nedeniyle kumaşta delikler oluştuğu ve ürünün ayıplı hale geldiğinin tespit edildiği, dikiş iğnesinden kaynaklanan kumaşta delik ayıbının yıkama öncesi gizli ayıp, yıkama sonrası ise açık ayıp olduğu, ayıplı ürünler nedeniyle davalının zararının 8.048,94 TL olduğu, davalının ayıplı ürünler nedeniyle oluşan zararını 7.692,31 TL 4 307,69 TL (KDV) olmak üzere toplam 8.000,00 TL tutarındaki 03.04.2020 tarihli …… nolu reklamasyon faturasını davacıya keserek talep ettiği, taleple bağlılık ilkesi gereği davacının 8.000 TL reklamasyon faturası kadar zararını davacıdan talep edebileceğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında bulunan ticari ilişkiye istinaden davalıya ait ürünlerin dikim işinin davacıya verildiği ve bu nedenle düzenlenen 4 adet faturanında taraf defterlerinde birbiriyle uyumlu olarak yer aldığı gibi BA ve BS bildirimlerinde de mutabakat olduğu görülmüştür. Esasen bu hususta taraflar arasında herhangi bir ihtilafta bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 03/04/2020 tarihli iade faturasına ilişkin olup, davalı tarafça düzenlenen iade faturasında iade gerekçesi olarak dikim işçiliği gideri …… no’lu faturaya istinaden iade faturası açıklamasının yer aldığı görülmüştür. Davacı tarafça her ne kadar iade faturası defterlerine kaydedilmemiş ise de, BA formu ile davacının ve BS formu ile davalının iade formunu beyan ettiği görülmüştür.
BA formundaki fatura kayıtları ile ilgili araştırma ve inceleme yaptırılmış olup bu kayıtların bir bütün olarak davalı lehine ve davacı aleyhine sonuç doğurduğu kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 19. HD. 2011/8941 E. – 2012/969 K sayılı kararından hareket edilmiştir. )
Esasen VUK nun 381 seri nolu genel tebliği ve Ba formu içeriği ile vergi uygulaması gözetildiğinde aksini düşünmek mümkün değildir. Yine genel ispat kuralları çerçevesinde hiç bir kimsenin kendi aleyhine delil oluşturmayacağı düşünüldüğünde davacı tarafın resmi bir kuruma dava konusu iade faturasına yönelik yapmış olduğu beyanı kendisini bağlar.
Kaldı ki, yaptırılan teknik incelemede davalı tarafça dikimi gerçekleştirilen ve 06/03/2020 tarihli faturaya konu edilen 823 adet ………. marka ürünün tamamının davacının yapmış olduğu kusurlu dikim işlemi nedeniyle oluşan deliklerden kaynaklı ayıplı olduğu, davalının, davacının dikmiş olduğu ürünleri teslim aldıktan sonra yıkama ve parça boya işlemi yaptırdığı, yıkama ve parça boyama işlemi sonrasında kumaşta delik hatalarının bulunduğunu tespit edildiği ve davacıya reklamasyon faturası yansıtıldığı, dikiş iğnesinden kaynaklanan, kumaşta delik hatası dikim sonrasında normal bir incelemeyle anlaşılabilecek bir ayıp olmadığı, ancak ürün yıkandıktan sonra dikiş iğnesinin kesmiş olduğu ipliklerin kumaş dokusundan çıkarak açılması suretiyle üründe delik oluştuğunun çıplak gözle yapılacak incelemeyle anlaşılabileceği, dikiş iğnesinden kaynaklanan kumaşta delik ayıbının, yıkama öncesi gizli ayıp, yıkama sonrası ise açık ayıp olduğu, taraflar arasında eser sözleşmesinin mevcut olduğu, işin olağan akışına göre; davalının ürünler yıkandıktan sonra, ürünleri müşterisine teslim etmeden önce üründe delik hatası bulunduğunun farkına vardığı ve davacıya ayıp ihbarında bulunulduğu tespit edilmiş olup, yine teknik inceleme sonucunda ayıplı ürünler nedeniyle davalının zararı 8.048,94 TL olup, 03/04/2020 tarihli reklamasyon faturası ile ayıplı ürünlerden kaynaklı zarar davacıya fatura edildiğinden ve davacının cari hesaptan kaynaklı alacağının iade faturasının defterlerine kaydedilmemesinden ortaya çıktığı anlaşılmakla, davacı, davasında haksız bulunmuş ve davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı, kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş ise de, davacının takibi kötüniyetle yaptığı hususu davalı tarafça ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminat talebininde reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 136,78 TL harcın mahsubuyla fazla alınan 77,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan 1.000,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin(e-duruşma) ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2021

Katip …

Hakim …